BeyefendiNİn göÇ konuşmasi müteakiben: for other issues related to migration / directorate general of migration management mr. Abdullah demiR


Bu bağlamda kanun ile öngörülen gözaltı yetkisi hakkında bilgi vermek gerekirse



Yüklə 310,71 Kb.
səhifə2/5
tarix03.12.2017
ölçüsü310,71 Kb.
#33715
1   2   3   4   5

Bu bağlamda kanun ile öngörülen gözaltı yetkisi hakkında bilgi vermek gerekirse, Polisin gözaltına alma yetkisi bir çok Avrupa ülkesinde bulunmakta, bu yetki cumhuriyet savcılarınca denetlenmektedir. Türkiyede ise, kural olarak gözaltı yetkisi C. Savcılarındadır. Ani gelişen ve hemen müdahale gerektiren bir çok suçta, Cumhuriyet savcılarının gözaltı kararı vermesi zaman almakta, suçla mücadelede eksiklik meydana gelmekte, vatandaşlar bu nedenle zarar görmektedir. Bu nedenle, sadece suçüstü ve kanunda sayılan bazı suçlar için kolluk amirlerine gözaltına alma kararı yetkisi tanınmıştır. Bu yetki sınırsız olmayıp, yetki verilmiş kolluk amirlerince kullanılmaktadır.

Arama yetkisi ise, Mülki amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, acele hallerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere sözlü emriyle kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerini ARAMA YETKİSİ getirilmektedir. Bu düzenlemede konut ve işyerinde arama yapma yetkisi kolluğa tanınmamıştır.

Bazı AB üyesi ülkelerde de her kolluk personeli doğrudan kişinin üstü,

eşyası ve aracında arama yapma yetkisine sahiptir. Kimseden izin almasına da ihtiyaç yoktur.

Ülkemizde ise bu paketle yapılan düzenlemede getirilen sınırlama, denetim ve tutanak

düzenleme zorunluluğu getirilerek demokratik bir uygulama hayata geçirilmektedir.



Uzaklaştırma yetkisine gelince, Kolluğa verilen koruma altına alma ve uzaklaştırma tedbiri, yakalamadan daha hafif ve oluşacak mağduriyetleri önleyen bir tedbirdir. Örneğin; polis müdahale ettiği ve henüz suçun oluşmadığı bir ortamda kişileri bazen koruma altına almak ve bazen olay yerinden uzaklaştırmak şekliyle suçun oluşmasına engel olduğu gibi, suçtan zarar görecek vatandaşın da mağduriyeti önlenmiş olunacaktır. Müşteki, mağdur veya tanıkların talebi halinde beyanlarınınikamet veya işyerinde alınması imkânı getirilmektedir.

Silah kullanma yetkisi ise, bilindiği üzere, molotof kullanıldığında silahtan çok daha ağır sonuçlar ve mağduriyetler meydana gelmektedir.

- 1991 yılında İstanbul’da bir mağazaya atılan Molotof sonucunda 11 vatandaşımızın hayatını kaybettiği ve 14 vatandaşımızın ciddi şekilde yaralandığı,

- İstanbul’da 2009 yılında bir belediye otobüsüne atılan molotofla bir çocuğun öldüğü bilinmektedir.

- Ayrıca son 6 yılda molotofla işlenen suçlar araştırıldığında; 5.458 olayın meydana geldiği ve bu olaylar sonucunda;

3 polis ve 4 sivil vatandaş olmak üzere 7 insanımızın öldürüldüğü,

406 polis, 1 asker ve 127 vatandaşımız olmak üzere; 534 kişinin yaralandığı,

8 ambulans, 163 belediye otobüsü, 1936 polis aracı, 2 askeri araç, 507 özel ve kamuya ait araçlar olmak üzere toplam: 2.616 aracın yakıldığı,

290 okul, 44 sağlık birimi, 5 ibadethane, 161 siyasi parti binası ve 234 emniyet binası ve diğerleriyle birlikte toplam: 2.931 binanın hasar gördüğü tespit edilmiştir.



Toplantı ve Gösteri Yürüyüşlerine Silahla veya Kimliğini Gizleyerek Katılma konusunda getirilen düzenleme hakkında bilgi vermek isterim. Buna göre, herkes toplantı ve gösteri yürüyüş hakkını kullanabilir. Devlet, toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılanların tamamının kişi hak ve özgürlüklerini güvence altına almak zorundadır. Bu itibarla, toplumsal olaylarda göstericiler tarafından kişilere ve kamu malları ile gerçek ve tüzel kişilerin mallarına zarar verilmesini önleyici tedbirlerin alınması zorunluluk arz etmektedir.

Mevcut Kanun maddesinde; “taş”, “sopa” ve “plastik çubuk” yakıcı ve yaralayıcı eczalar ve benzeri maddelerle toplantı ve gösterilere katılmak suç olarak tanımlanmıştır. İç güvenlik reform paketinin 8 inci maddesi ile mevcut Kanunda var olan “plastik çubuk”tan daha etkili olan “demir bilye”, “havai fişek” gibi suç unsurları ile toplantı ve gösterilere katılmak suç sayılmıştır.



Bu düzenleme ile iyi niyetle toplantı ve gösteri yürüyüşlerine katılan masum vatandaşın hayatını tehlikeye düşürme eylemleri önlenmeye çalışılmaktadır.

ARAMA YETKİSİ

Birimi

ARAÇ ve ŞAHIS ÜST ARAMA

Arama Kararı

Aranan Şahıs

Aranan Araç




TOPLAM

391

814

419

(4 Nisan 2015 – 18 Nisan 2016)

Birimi

ŞAHIS ÜST ARAMA

 

Arama Kararı

Aranan Şahıs

 




TOPLAM

23

44

 

ARAMA KARARLARI

Amiri Sayısı

Arama Kararı

Gözaltı Kararı

Üst Araması Yapılan Kişi Sayısı

Arama Yapılan Araç Sayısı

Gözaltına Alınan

Tutuklanan

Denetimli Serbest

Serbest

1265

414

87

858

419

619

65

22

532

ELE GEÇEN MALZEMELER

MALZEME CİNSİ

MİKTARI

Uzun Namlulu Silah

3

Tabanca

39

Av Tüfeği

73

Kurusıkı Tabanca

55

Mermi

750

Bıçak

36

Eroin (Kg)

7Kg,565Gr

Uyuşturucu Hap (Adet)

210

Esrar (Kg)

19Kg,269Gr

Bonzai (Adet)

46

Ecstasy (Adet)

759

Kaçak Sigara (Paket)

1.822.669

Alkollü İçki (Şişe)

262

Kaçak Cep Telefonu (Adet)

45



UZAKLAŞTIRMA VE KORUMA ALTINA ALMA

 BİRİMİ

Uzaklaştırma Kararı Uygulanan Kişi Sayısı

Koruma Altına Alınan Kişi Sayısı




TOPLAM

125

240



  1. “Resmi olmayan gözaltı yerleri”nde gerçekleşen olaylar için yapılan soruşturmalar / verilen cezalar? (Karakol dışı, polis arabası, ambulans...vs) (EGM)

Gözaltı kararından sonra kişilerin tutulacağı yerler yakalama ve gözaltı yönetmeliğinde AÇIKÇA BELİRTİLMİŞTİR. Bunun dışında gözaltı yeri bulunmamaktadır. Gözaltı, gözaltı kararının verilmesinden sonra başlar.

Gözaltına alınan kişilere, 5 yılından üstünde hapis cezasını gerektiren suçlarda talebe bağlı olmaksızın zorunlu olarak, diğerleri için ise istekleri halinde barodan avukat görevlendirmesi yapılır. Avukat ve yakınlarına bilgi verme ile ilgili, bazı Avrupa ülkelerinde olduğunun aksine, hiçbir kısıtlama bulunmamaktadır.

Gözaltına alınmadan önce ve gözaltı işlemi tamamlandıktan sonra alınan sağlık raporları alınması zorunludur. Bu tedbir, gözaltındakilere kötü muamele yapılmasını önlemek ve kolluk hakkında haksız şikayetleri engellenmesine yöneliktir. Sağlık raporları, gözaltına alma işleminin başında, gözaltındakinin yerinin değiştirilmesinde, uzatılmasında ve salıverilmesinde ve tutuklanması durumunda yapılmaktadır. Gözaltına alanla, sağlık kontrolüne götüren polis farklı kişilerdir. Kontrol resmi sağlık kuruluşlarınca yapılır. Rapor üç nüsha düzenlenir ve bir nüshası sağlık kuruluşunda kalır, diğer iki nüshası kapalı zarf ile Cumhuriyet savcısına gönderilir. Savcı bir nüshasını gözaltına alınana veya avukatına verir.

Hekim muayenesi esansında işkence ve kötü muameleye ilişkin bulgu bulunması halinde durum C. Savcısına derhal bildirilir.

Ayrıca, karakollarda, ifade alma odaları ile nezarethanelerde kamera ile gözetleme yapılmakta ve kayıtlar belirli bir süre saklanmaktadır. Ancak dinleme yapılmamaktadır.

Bunların dışında, vatandaşla doğrudan ilişkisi bulanan kolluk görevlilerinde yaka kamerası, araçlarda da kamera kullanımına başlanılmış olup, bu uygulamanın yaygınlaştırılması çalışmaları devam etmektedir.

Bütün bunlara rağmen, gözaltına alınanlara kötü muamele yapıldığının ihbar edilmesi veya resen öğrenilmesi halinde, hem adli hem de idari soruşturma yapılmaktadır.


  1. STK raporlarına göre iç güvenlik paketi sonrasında 24-48 saat arasında kolluk kuvvetlerine gözaltı yetkisi veriliyor. Bu durum mevzuatta “resmi olmayan gözaltı yerleri”nin meşrulaştırılması anlamına geliyor. Görüşünüz nedir? (EGM)

Yukarıda belirttiğim gibi, gözaltı yetkisi konusunda İç Güvenlik paketinde kolluğa, kontrol dışı bir yetki getirilmemiştir. CMK nunda polise 24 saate kadar gözaltına alma yetkisi tanınmıştır. Ancak, bu yetki sadece suçüstü hallerinde ve kanunda sayılı bazı suçlarda kullanılabilmekte, sadece yetkilendirilmiş polis amirlerince kullanılmaktadır.

Kanunun yürürlüğe girmesinden itibaren bu güne kadar polis tarafından sadece 87 gözaltı kararı verilmiştir. Jandarma tarafından ise bu yetki hiç kullanılmamıştır. Polisin gözaltı kararı, her zaman C. Savcısı tarafından denetlenebilmekte ve gerektiğinde kaldırılabilmektedir.

Ayrıca Terörle mücadele kapsamında, polis tarafından verilmiş gözaltı kararı bulunmamaktadır

Kanunda, toplu suçlarda bu yetkinin süresinin 48 saat olacağı belirtilmiştir. Ancak bu güne kadar 48 saatlik bir gözaltı yetkisi kullanılmamıştır. Polisin terörle mücadele kapsamında 48 saat gözaltına alma yetkisi bulunmamaktadır.





  1. CMK 91. Maddesinde gözaltı sürelerinin acil durumda uzatabileceği hükmü var. Polise 24 saat gözaltı yetkisi verildi. 48 saate uzatabilecekler mi? Terörle ilişkili olduğu şüphesiyle gözaltına alınan kişiler azami ne kadar süreyle gözaltında tutuluyor? (EGM)

Ceza Muhakemeleri Kanunu CMK 92 maddede gözaltı sürelerinin terör suçlarında 48 saate kadar uzatma durumu bulunmaktadır. Ancak, polise verilen gözaltı süresi 24 saat olup, gözaltına alma halinde yakınlarına ve Cumhuriyet savcısına bilgi vermekte, savcının da resen bunu polise sorma, gerekirse gözaltı işlemini sona erdirme yetkisi vardır.

  1. Gözaltı yerlerinde görüntü ve ses kaydının kesintisiz 24 saat yapılmasının nedenleri? Mahremiyeti nasıl güvence altına alacaksınız ? Bu uygulama neden sadece terörle mücadele kapsamında var? (EGM)

Ülkemizde SADECE terörle mücadele birimlerinde değil tüm nezarethanelerde kamera kullanılması zorunlu hale getirilmiştir. Polis tarafından, 24/6/2014 tarihinde EGM Nezarethane Talimatnamesi yayımlanmıştır. Nezarethanelerde ve ifade alma odalarının %90 ında tamamlanmıştır. Jandarma teşkilatı için, toplam 2012 nezarethaneden 66 nezarethanede henüz kamera takılamamıştır Tamamı haziran 2016 tarihinde tamamlanması öngörülmektedir.
Kayıtlar sadece görüntünün alınması şeklindedir. Bu yerlerin kamera ile izlendiği de belirtilmektedir. Kayıtlar 1 yıl süre ile tutulmaktadır.

  1. Terörle mücadele operasyonlarında ölümcül silah kullanımı, gözaltına alınan kişilere işkence ve kötü muamele iddiaları? Sivillere zarar verilmesi ? 3 Ağustos 2015 Silopi’de gözaltına alınan 3 kişi? Cizre’de 17 yaşında YDG-H üyesi olduğu iddiasıyla gözaltına alınan kişinin tıbbi destekten mahrum bırakılması iddiası? Bütün bu iddialar karşısında görüşünüz nedir? Soruşturma başlatıldı mı? Sonuçları nelerdir? (EGM)

  2. Devlet güçlerinin kasten silahsız sivillere karşı ölümcül güç kullandığı” iddiaları. STK’lar 100’den fazla kişinin güvenlik güçlerince öldürüldüğünü bildiriyor. (EGM)

Komite üyemiz tarafından yöneltilen soruya konu edilen olay hakkında açıklama yapmak gerekirse, söz konusu edilen Cizre olayında öncelikle terörle mücadele faaliyeti bağlamında kolluk güçlerimiz tarafından yaralı olanların teslim olmaları için yeterli miktarda uyarı anonsları yapılmıştır. Söz konusu Anonslara cevap veren olmamış aksine gizlenen teröristlerce ateşli silahla karşılık verilmiştir. Bildiğiniz gibi YDG-H terör örgütü PKK’nın gençlik kolunu teşkil etmekte ve terörist faaliyetleri şehirlerde sürdürmeyi amaçlamaktadır. Bu bağlamda ilke olarak ve istisnasız bir şekilde her zaman gözaltına alınan kişiler doğrudan hastaneye götürülmektedir bunu belirtmek isterim.

İlke olarak yasalarımızda da ölümcül ateş ve silah kullanma son çare olarak öngörülmekte ve bu kolluğun görev yönergelerinde sıkı bir şekilde takip edilmekte ve eğitimlerde de her zaman altı çizilmekte ve personelin dikkati çekilmektedir.



  1. “Aralık 2015-Mart 2016 arasında Cizre’de 52 kişi sadece kötü muamele iddiasında bulundu. Bu konuda soruşturma başlatıldı mı? (EGM)

Türkiye bir hukuk devletidir. Bu bağlamda soruşturma makamlarına kişi, olay, yer, fail bildirimi şeklinde bir şikâyet ulaştırılmış ise mutlak surette savcılıklar tarafından olayın esası soruşturma numarası verilmek suretiyle soruşturulur ve araştırılır. Bunun istisnası söz konusu edilemez. Aksi davranış savcının disiplin ve cezai sorumluluğunu gerektirir. Değerli Komite üyemizin soyut olarak belirttiği olayla ilgili kişi, yer, zaman belirtilmediğinden ilave bir bilgi sunmamız mümkün bulunmamaktadır.

  1. Zeynep Taşkın, Maşallah Edin’in Cizre Cudi Mahallesi’nde keskin nişancı tarafından vurulmasıyla ilgili soruşturmalar? (EGM)

Bu şekilde bize intikal eden bir olay söz konusu olmamıştır. Sanırım bu PKK terör örgütünün bir propaganda girişimi olabileceğini düşünmekteyiz. Ancak cizrede’ki devam eden operasyonlarla ilgili 10 adet soruşturma devam ediyor.

  1. Temmuz 2015’ten bu yana Cizre ve Silvan’daki ölüm olaylarına ilişkin soruşturmalar nelerdir? (EGM/Jandarma/Adalet/İçişleri) (YANITLANMAYACAK)



  1. 2015’ten bu yana terörle mücadele kanunu kapsamında göz altına alınanların sayısı, durumu nedir ? avukat doktor ve aile ziyaretine erişimleri sağlanmakta mıdır? (EGM)

2015 yılından bu yana terörle mücadele kapsamında yapılan gözaltı Toplam 23 405 kişidir. Bu oran, genel göz altı arasında, %3 ünü oluşturmasktadır.

  1. Ahmet Koca davasının son durumu? (STK verilerine göre Yargıtay’da) (EGM)

İstanbul’da 19/06/2012 polis otosunun karşıdan gelen araca yol vermiş gibi yaparak önünü kestiği, araç sürücüsünü eşi ve çocuklarının yanında yere yatırıp dövdükleri, hızını alamayan bazı polislerin ise kemerlerini çıkartarak yere yatırdıkları şahsa vurdukları, daha sonra tenha yerde ardında da polis otosunda darp ederek gözaltına alındığı iddiaları ile ilgili olarak;

Adli yönden;İstanbul 2.Ağır Ceza Mahkemesinin kararı Yargıtay da temyiz aşamasındadır.

Disiplin yönünden ise; 1 personel “Meslekten çıkarma”,4 personelin “16 Ay uzun süreli durdurma”, 1 personelin “Kınama”,1 Personelin “1 Günlük aylık kesimi” cezası verilmiştir.

Sizlere öncelikle Ahmet Koca davasının son durumu hakkında bilgi sunacağım. Bu konuda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından, 18 Haziran 2012 tarihinde Ahmet Koca'ya şiddet uyguladıkları iddia olunan polis memurları (A.D, M.M.G, A.E, M.K, S.A.A, A.Y, C.A.A, A.G, F.K, M.A ve A.Ö) hakkında 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 94. maddesinde düzenlenen "İşkence" suçundan dolayı cezalandırılmaları talebiyle İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açılmıştır.

İstanbul 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 30 Ekim 2014 tarihli kararıyla, bazı sanıklar (M.K., S.A.A, C.A.A., A.G. ve A.Ö) hakkında ise Ahmet Koca'ya karşı gerçekleştirdikleri iddia olunan işkence suçundan dolayı beraat kararı verilmiştir.

Aynı kararla, sanıklar A.D., M.M.G., A.E., A.Y., F.K., M.A.'nın Ahmet Koca'ya karşı gerçekleştirdiği iddia olunan eziyet suçundan neticeden 1'er yıl 8'er ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Ayrıca Ahmet Koca'nın görevli memura direnme ve görevli memura hakaret suçlarından beraatına karar verilmiştir. Anılan karar Ahmet Koca müdafi tarafından 30 Ekim 2014 tarihinde temyiz edilmiş olup, dosya halen Yargıtay önünde derdesttir.


  1. İzmir / Fevziye Cengiz vakası? (EGM)

5 polis hakkında disiplin soruşturması yürütülmüştür.

Adli Açıdan: 2 polis memuru hakkında, TCK 256 maddeye göre, zor kullanma sınırı yetkisinin aşılması nedeniyle kasten yaralamadan dolayı ayrı ayrı 1 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmışlardır. Karar, HAGB verilmiştir.

İdari açıdan: her iki polis de 12 ay uzun süreli durdurma cezası almışlardır.

[Fevziye Cengiz'in, kimlik ibraz edememesi üzerine emniyet mensuplarınca gözaltına alınarak getirildiği karakolda polisler tarafından dövüldüğü iddiaları üzerine İzmir 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 13 Mayıs 2015 tarihli kararıyla Fevziye Cengiz'in görevli memura direnme suçundan beraatına karar verilmiş, aynı kararla Fevziye Cengiz, kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret suçundan 8.840 TL adli para cezası ile cezalandırılmış ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmiştir. Karar Cumhuriyet savcısı tarafından temyiz edilmiş olup dosya halen Yargıtay önünde derdesttir.]



  1. Mardin – 12 Ekim 2011 / 19 ilk orta öğretim öğrencisinin dövülmesi dava süreci? (EGM)

12 Ekim 2011 tarihinde Mardin Nusaybin ilçesinde yapılan korsan gösteriye katılan 19 ilköğretim ve ortaöğretim öğrencisinin dövülmesi iddiası üzerine yapılan adli ve idari işlemleri açıklamak istiyorum:

İdari açıdan: (1) Polis memuru hakkında 6 ay kısa süreli durdurma cezası verilmiştir.

  1. Raporu sunduğunuzdan bu yana verilen tazminatlar? (Raporda 2009’dan bu yana 6 dava vardır deniyor) (EGM)

2009-2016 Tarihleri arasında Kötü Muamele ve Aşırı Güç Kullanımı nedeni ile vatandaşlarımız tarafından “56” İdari Dava açılmış olup, bunların “17” si davacıların lehine sonuçlanmıştır.

Ayrıca “Gezi Olayları” diye bilinen yasadışı toplantı ve gösteri yürüyüşleri nedeni ile de “89” idari dava açılmıştır.

Toplam 11 davada 740.000 TL (yaklasık 250000 Avro) tazminat ödenmiştir. Bunlardan 4 olayda polise ödenen paranın alınması için rücu davası açılmıştır.

MR. OLGUN ALTUNDAŞ / TURKISH NATIONAL POLICE


  1. 2014-2015’te polis ve ceza infaz memurlarının aldığı cezaların dökümü/ soruşturma durumu? (Adalet/EGM/Jandarma)

(Failler için) Görev değiştirme / açığa alma uygulamaları nelerdir? Pozantı ve Musa Çitil örnekleri hakkında bilgi. (Adalet/Jandarma)

Sorulara ilişkin olarak infaz koruma memurlarından; 2014 yılında toplam 356 kişi hakkında kötü muameleden işlem yapılmış67 kişi hakkında dava açılmış, 26 kişi disiplin cezası almıştır. Anılan ve açıldığı belirtilen davalar halen derdest bulunmaktadır. 2015 yılında ise, 225 kişi hakkında işlem yapılmış, toplam 56 kişi hakkında adli tahkikatlar devam etmektedir. Bunlardan 16 kişi de disiplin cezası almışlardır.

Bu konuda somut örnek olarak Pozantı M Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumunda görev yapan Kurum 1. Müdürü, 02/03/2012 tarihinde ise tenzili rütbe yapılarak Balıkesir Açık Ceza İnfaz Kurumuna 2. Müdür olarak atanmıştır.


  1. Adalet Bakanlığı ve EGM verileri. Devam eden kovuşturmalar. Ceza alanların sayısı az. Sayısal veriler? (EGM)

İşkence suçundan dolayı ceza alan 2 polis bulunmaktadır. AİHM tarafından, Türkiye hakkında işkence yapıldığına dair verilen sadece 2 ihlal kararı bulunmaktadır. Bunun yanında 14 olayda kötü muamelede bulunulduğundan ihlal kararı verilmiştir. Diğer ihlal kararları yargılamanın uzun sürmesine ilişkindir.

Vatandaşlar tarafından yapılan her şikayet, BİMER; OMBUDSMAN veya dilekçe ile yapılan, veya Cumhuriyet savcıları tarafından yapılan adli soruşturmalar mutlaka idari anlamda da soruşturulmakta ve hatası bulunanlar cezalandırılmaktadır. Kötü muameleden ceza alan polis oranı diğer ülkelerle kıyaslandığında az değil aksine daha fazladır.



  1. Gösteri ve protestolar hakkında kaç soruşturma açıldı? Nasıl yaptırımlarda bulunuldu? TCK 94’ten hüküm alan var mı? İşkence suçlarında aşırı güç kullanımında kaç mahkumiyet verilmiştir. Gezi Parkındaki davranışlarından dolayı kaç mahkumiyet verilmiştir? İstanbul C. Başsavcılığı tarafından hiçbir soruşturma başlatmama kararı alınmış mıdır? (EGM)

Kamuoyunda ‘Gezi Parkı Eylemleri’ olarak bilinen gösterilere ilişkin istatistiki verileri sunmak istiyorum buna göre;

Adli soruşturma ve kovuşturmalar



Soruşturma sayısı

332

Şüpheli sayısı

930

Gözaltına alınanların sayısı

321

Tutuklu bulunanların sayısı

-

Adli kontrol sayısı

-

Birleştirilen dosya sayısı

45

Yetkisizlik kararı verilenlerin sayısı

-

KYOK sayısı

138

Soruşturma devam ediyor

4

Yüklə 310,71 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin