Birinci Bölüm / allah'i tanimak



Yüklə 1,3 Mb.
səhifə67/80
tarix21.08.2018
ölçüsü1,3 Mb.
#73543
1   ...   63   64   65   66   67   68   69   70   ...   80

Canları Alan


Kur'ân-ı Kerim, canları asıl alanın Yüce Allah olduğunu buyurmakta ve şöyle demektedir:

Allah, ölecekleri zaman canları alır. [1]

Bu arada, ölüm meleğinin ruhu kabzetmekle görevlendirilmiş olduğu buyrulur:

De ki, size vekil kılınan ölüm meleği hayatınıza son verecek. [2]

Bir başka ayette de canların Yüce Allah'ın gönderdiği elçiler ve melekler tarafından alındığı buyrulur:

…Sonunda, sizden birine ölüm gelip çattığı zaman elçilerimiz onun canını alırlar. [3]

Bir öznenin, eylemini başka bir özne aracılığıyla gerçekleştirmesi durumunda her ikisinin de söz konusu fiilin öznesi olarak tanımlanabileceği ortadadır; hatta ikinci öznenin de aracı kullanılması hâlinde, üçüncü bir özneden de söz edilmesi doğru olacaktır.

Yüce Allah canları ölüm meleği vasıtasıyla aldığından ve o da bu-nu, emrindeki meleklerle gerçekleştirdiğinden her üçünün de "can alan" özne olarak tanımlanması doğrudur.

 

[1]- Zümer, 42.



[2]- Secde, 11.

[3]- En'âm, 61.


Kolay veya Zor Can Verme


Kur'ân-ı Kerim'deki beyanlar, Allah'ın görevlendirdiği memurların, herkesin canını aynı şekilde almadıklarını göstermektedir; bilakis bazılarının canını hiç incitmeden ve saygıyla almakta, bazılarının canını ise şiddet ve hakaretle almaktadırlar. Mesela müminler hakkında şöyle buyruluyor:

Melekler güzellikle canlarını aldıklarında "selam size" derler (ve onlara saygılı davranırlar). [1]

Kâfirler hakkındaysa şöyle buyrulmaktadır:

Melekleri, onların yüzlerine ve arkalarına vurarak "yakıcı azap tadın!" diye o inkâr edenlerin canlarını alırken görmelisin… [2]

Hatta bütün kâfirlerle bütün müminlerin de aynı şekilde can vermediği ve iman veya inkârlarının derecesine göre kiminin diğerinden daha kolay veya daha zor can verdiği söylenebilir.

 

[1]- Nahl, 32; En'âm, 93.



[2]- Enfal, 50; Muhammed, 27.

Ölüm Hâlindeyken Edilen Tövbe ve İman Geçersizdir


Kâfirlerle günahkârlar, ölüm vakti geldiğinde ve dünya yaşamından artık tamamen ümitlerini kestiklerinde, geçmişte yaptıklarından pişmanlık duymakta ve günahlarından tövbe edip artık imana geldiklerini söylemektedirler, ama böyle bir iman ve tövbe kesinlikle kabul görmeyecektir; Kur'ân şöyle buyuruyor:

…Rabbinin ayetlerinden bazılarının geleceği gün, daha önce iman etmemişse veya imanıyla hayırlı bir amel işlememişse bu imanı hiç kimseye yarar sağlamaz. [1]

Tövbe, ne, kötülükler yapıp-edip de ölüm gelip çatınca "ben şimdi gerçekten tövbe ettim" diyenler, ne de kâfir olarak ölenler için değil. Böyleleri için acı bir azap hazırlamışız. [2]

Firavun da, tam boğulacağı sırada imana geldiğini haykırmaktadır:

Sular onu boğacak düzeye erişince (Firavun) İsrailoğulları'-nın inandığı ilâhtan başka ilâh olmadığına inandım ve ben de Müslümanlardanım!" dedi. [3]

Ama bu artık çok geç kalınmış bir imandır:

Şimdi öyle mi (diyorsun) ?! Oysa sen önceleri isyan etmiştin ve bozgunculuk çıkaranlardandın! [4]

 

[1]- En'âm, 158; Sebe, 51-53; Mümin, 85; Secde, 29.



[2]- Nisâ, 18.

[3]- Yunus, 90-91.

[4]- age.

Yeniden Dünyaya Dönme Arzusu


Kur'ân-ı Kerim, kâfirlerle kötülerin ölüm vakti geldiğinde veya öldürücü bir azaba yakalandıklarında "keşke dünyaya geri dönüp iman ehlinden olsaydık ve iyi işler yapsaydık" diye hayıflandıklarını veya "Ya Rabbi, bizi dünyaya geri döndür, yaptığımız hataları telafi edelim" diye yalvardıklarını, ama bu tür isteklerin geri çevrildiğini buyurur.[1] Bazı ayetlerde de onların bu isteğinin kabul edilip geri döndürülmeleri hâlinde yine geçmişteki hâllerini sürdürecekleri ve asla değişmeyecekleri hatırlatılmaktadır.[2] Kıyamet gününde de bu tür isteklerde bulunacak, ama kesinlikle olumsuz cevap alacaklardır:

Sonunda onlardan birine ölüm geldiği zaman der ki: "Rabbim, beni geri çevirin ki geride bıraktığım dünyada salih amellerde bulunayın." Asla! Gerçekten bu, yalnızca bir laftır (ve asla gerçekleşemez!). [3]

…Azabı gördüğü zaman "benim için bir kere daha dünyaya dönme fırsatı olsaydı da iyilik edenlerden olsaydım." der. [4]

Cehennem ateşine sunulduklarında onları bir görsen… Derler ki: Keşke dünyaya bir daha geri çevrilseydik de Rabbi-mizin ayetlerini yalanlamasaydık ve müminlerden olsaydık. [5]

Suçlu günahkârları, Rablerinin huzurunda başları öne eğilmiş olarak "Rabbimiz, gördük ve işittik, şimdi bizi bir kere daha dünyaya geri çevir, salih bir amelde bulunalım, artık biz gerçekten kesin bilgiyle inananlarız (diye yalvaracakları zama-nı) bir görsen…" [6]

Bütün bu ayetler; ahiret dünyasının insanın yolunu seçme veya sorumluluk ve vazifelerine göre davranma dünyası olmadığını gözler önüne sermektedir. Hatta ölüm anında veya ahiret âleminde ulaşılan yakin (kesin bilgi)nin de insanın tekâmülünde hiçbir etkisi olmamakta ve herhangi bir ödülü hak etmeyi gerektirmemektedir. Bu nedenledir ki kâfirlerle günahkârlar, kendi iradeleriyle iman getirip iyi işlerde bulunabilmek için tekrar dünyaya gönderilmeyi arzularlar.

 

[1]- Şunu hemen hatırlatalım ki Kur'ân-ı Kerim bütün hayatını küfür ve isyanla geçirip sadece ölüm anı geldiğinde (can çekişirken) dünyaya dönmeyi ve işlediği hata ve günahları telafi etmeyi isteyenlerin dünyaya geri döndürülmeyeceğini belirtmekte, kıyametten sonra da kesinlikle dünyaya dönüş olmayacağını vurgulamaktadır. Ama bu, dünyaya her nevi dönüşün reddedildiği şeklinde de anlaşılmamalıdır. Zira daha önce de belirttiğimiz gibi öldükten sonra tekrar dirilip dünya yaşamına dönen birçok insan olmuştur. Şia inancına göre Hz. Mehdi'nin (a.s) zuhurundan sonra da bazıları dünyaya geri döndürülecektir (rec'at).



[2]- En'âm, 27,28.

[3]- Müminun, 99.

[4]- Zümer, 58; Şuarâ, 102.

[5]- En'âm, 27-28; A'râf, 53.

[6]- Secde, 12; Fatır, 37.

Berzah Âlemi


Kur'ân ayetleri, insanın öldükten sonra yeniden dirileceği kıyamete kadarki süreçte kabir hayatı veya "berzah" olarak adlandırılan bir dönemi geçireceğini belirtmektedir; kişinin durumuna göre zevk ve mutlulukla ya da acı ve azapla geçireceği bir dönemdir bu… Birçok rivayette günahkâr müminlerin, günahları ölçüsünde çekecekleri acı ve sıkıntılar sonucu burada temizlenecekleri ve böylece kıyamette yüklerinin hafifleyeceği geçmektedir.

Berzah âlemiyle ilgili ayetler geniş tefsir ve yorumları gerektirdiğinden, burada sadece şu ayete değinmekle yetiniyoruz:

…Onların önlerinde (ölümlerinden sonra) diriltilip kaldırılacakları güne kadar bir engel (berzah) vardır. [1]


Yüklə 1,3 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   63   64   65   66   67   68   69   70   ...   80




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin