Cezere1 cezeri, İSMÂİl b. RezzâZ



Yüklə 0,68 Mb.
səhifə7/24
tarix27.12.2018
ölçüsü0,68 Mb.
#86794
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   24

CEZÛLİ, İSÂ B. ABDÜLAZİZ

Ebû Mûsâ îsâ b. Abdilazîz b. Yelelbahtel-Cezûlî {ö. 607/1210) Mağribli Arap dil âlimi.

540 civarında (1145-46) doğdu. Mağ-rib'deki Berberi kabilelerinden Cezûle'-ye mensuptur. Dil ve gramer alanındaki İlk tahsilini Merakeş'te yaptı. Hac vazi­fesini ifa ettikten sonra Kahire'ye gitti. Orada Abdullah b. BenTden Ebü'l-Kâ-sım ez-Zeccâcî'nin el-Cümeî adlı eserini okudu ve meşhur el -Mukaddime'sini burada yazdı. Ebû Muhammed b. Ubey-dullah'tan Şahîh-i Buhârî'yi okudu. Ay­rıca meşhur fakiri Ebü'l-Mansûr Zâfir el-HüseynFden de usûl-i fıkıh ve Mâlikî fıkhını tahsil etti. Kahire'de iken maddî sıkıntı içinde olması sebebiyle civar köy­lerden birinde İmamlık yaparak öğreni­mini tamamladı. Daha sonra Mağrib'e döndü. Bir süre Bicâye'de kalıp Arap gra­meri üzerinde çalıştı. Oradan Endülüs'e geçerek Meriyye'de {Almeria) öğretimle meşgul oldu. Cezûlî, talebeliğinde oldu­ğu gibi Meriyye'de hocalık yaptığı sıra­da da maddî sıkıntı içindeydi. Nitekim daha Kahire'de iken İbn Berrf den oku­duğu ve onun ta'likat'ını ihtiva eden İb-nü's-Serrâc'ın ei-UşûJ'ünün bir nüsha­sını bu şehirde aldığı borç karşılığında rehin bırakmıştı. Kendisinden borç aldı­ğı kişi Cezûirnin durumunu o yerin en büyük zahidi olan Ebü'l-Abbas el-Mağ-ribrye bildirdi: o da devrin Muvahhidler sultanından Cezûlfnin himaye edilmesi­ni istedi. Bunun üzerine sultan onu hem Merakeş'teki büyük caminin hatipliğiy-le, hem de kadı ve valileri teftişle gö­revlendirdi. Üstün ahlâk ve faziletiyle tanınan Cezûlî, Merakeş yakınında Azem-mûr'da (veya Heskûre'de) vefat etti. Ölüm tarihi olarak kaynaklarda 606 (1209), 610 (1213) ve 616 (1219) yılları da verilmektedir.

Cezûlfnin yetiştirdiği önemli simalar arasında, Arap gramerine dair ilk elfiy-ye’yi kaleme alan İbn Mu'tî. el-Mukad-cüme'sine şerh yazan Ömer b. Muham­med eş-Şelevbînî ve nahiv âlimi Ebû Ab­dullah b. Muhammed b. Kasım b. Men-dâs zikredilebilir.



Eserleri:



1- el-Mukaddime. el-Mukad-dimetü'l- Cezûlİyye, el-Kânûn ve el-Vtimâd adlarıyla da bilinen eser, ders sırasında Cezûlî ve arkadaşlarının hoca­ları İbn Benfye sordukları soruların ce­vaplarından ibarettir. Bu sebeple eserin esas müellifinin kendisi olmadığını biz­zat Cezûirnin de belirttiği söylenmekte­dir. Konular örneklerle açıklanmayıp çok veciz olarak ele alındığı ve anlaşılması güç olduğu için eser önce bizzat Cezûlî tarafından Şerhu'1-Mukaddimeti'l-Ce-zûiiyye adıyla şerhedilmiştir. Talebele­rinden Şelevbînî ve başkalarının da eser üzerinde şerhleri vardır. Pratikte pek faydalı olmamasına rağmen büyük rağ­bet görmüş olan el-Mukaddime şerh­lerinin pek çok nüshası Escorial Kütüp-hanesi'nde bulunmaktadır.67

2- Şerhu Kaşîdeti Bânet Sü'âd. Sahâbî şair Kâ'b b. Züheyr'in Bânet Sücâd adlı

kasidesinin şerhi olup M. R. Basset ta­rafından Fransızca tercümesiyle bera­ber yayımlanmıştır68. Cezûlî'nin kaynaklarda zikredilen diğer eserleri de şunlardır: Şerhu Uşûli İbni's-Serrâc69; Emâlî fi'n-nahv; Muhtüşarü'l - Fesr70, Şerhu'l-îz'âh71. Cezûlî, Ebü'l-Kâsım ez-Zeccâcrnin el-Cümel fi'n-nahv adlı eserine de bir haşiye yazmıştır.72



Bibliyografya:

İbnü'l-Klftî, İnbâhur-ruuât, II, 378-380; İbn Hallikân, Vefeyât, III, 488-491; Süyûtî, Buğye-tul-vu'ât II, 236-237; Keşfuş-zunûn, I, 111, 605, 811; il, 1800, 1801; İbnü'l-İmâd. Şezer&t, V, 26; Zerıebî, Aclâmü'n-nübelâ\ XXI, 497; Brockelmann. GAL, 1, 33, 376; SuppL, I, 541-542; Kehhâle, Mu'cemü'l-mü'ellifîn, VIII, 27; Ömer Ferrûh, Târîhul-edeb, V, 593-594; Zirik-lî, el-A'tâm (Fethüllah), V, 104; Abdullah Ke-nûn, en-Nübûğu't-mağrib fil-edebil ''Arabi, Beyrut 1395/1975, I, 161-162; M. Ben Cherıeb. "Cezûlî", İA, III, 154; a.mlf., "al-Diazüll", El2

(ing.) II, 528.

CEZULİ, MUHAMMED B. SÜLEYMAN

Ebû Abdillâh Muhammed b. Süleyman el-Cezûlî (ö. 870/1465) Şâzeliyye-Cezûlîyye tarikatının kurucusu, Kuzey Afrikalı sûfî.

Fas'ın güneyinde bulunan Süs vadisi­nin Cezüle (Cüzûie) bölgesindeki Simlâl köyünde doğdu. O dönemde Güney Fas ve bölgenin itim merkezi olan Merakeş Portekiz tehdidi altında bulunduğun­dan Fas şehrine giderek memleketinde başladığı tahsilini orada sürdürdü. Aslen Cezûle kabilesine mensup bir Ber-berî olmakla birlikte seyyid olduğu ka­bul edilen Cezûlî, Fas'ta bugün Karaviy-yin Camii'nin yanında bulunan Medrese-tü's-saffârîn'de dil ve din ilimlerini tah­sil etti. Sonraki dönemlerde Şâzeliyye tarikatının çok önemli temsilcilerinden biri durumuna gelecek olan Şeyh Ahmed ez-Zerrük ile muhtemelen burada tanış­tı. Daha sonra memleketine dönen Ce­zûlî, burada iki kabile arasında çıkan ça­tışmada öldürülen bir kişinin katilinin tesbit edilememesi yüzünden tekrar ça­tışma noktasına gelen kabileleri uzlaş­tırmak üzere söz konusu kişiyi öldürme suçunu kendisi üstlenince gelenekler gereği kabile sınırları dışına çıkarıldı. Bu­nun üzerine önce Tanca'ya, ardından Mekke, Medine ve Kudüs'e gitti. Kırk yıl sonra Fas'a döndü. Bugün Kazablanka şehrinin yakınlarında küçük bir kasaba olan Aynülfıtr'da (Azemmur) bulunan Be­nî Amgar Zaviyesi şeyhi Ebû Abdullah Muhammed eş-Şerîf vasıtasıyla Şâzeliy­ye tarikatına girdi. Meşhur virdi DeJö11!-Iü'1-hayrût'ı bu yıllarda tertip etti. Da­ha sonra on dört yıl süren bir inziva ha­yatı yaşadı. Halvetten çıktıktan sonra yerleştiği Asfi'de çevresinde 10.000'in üzerinde mürid toplandı. Müridlerinin hızla artmasından endişe eden Süs böl­gesi valisi tarafından isyana sebep ola­bileceği gerekçesiyle Asfı'den sürüldü. Birçok müridiyle birlikte Şeyzame böl­gesine giderek Efûgâl köyüne yerleşti. 16 Rebîülevvel 870'te (6 Kasım 1465) sa­bah namazını kılarken secdede vefat et­ti ve burada yaptırmış olduğu camiye defnedildi. Vefat tarihi olarak bazı kay­naklarda 869 (1464), 872 (1467) ve 87S (1470) yılları da gösterilmektedir. Cezû-lî'nin siyasî otorite tarafından zehirletilerek öldürülmüş olması kuvvetle muh­temeldir.

Müridlerinden Ömer b. Süleyman es-Seyyâf, şeyhinin İntikamını almak için taraftarlarıyla birlikte Süs şehrini yakıp yıktı. Cezûlfnin cesedini bir tabuta ko­yarak gittiği her yere götürdü. Seyyâf'ın öldürülmesinden (890/1485) sonra Ce-zûlf'nin naaşı tekrar Efûgâl'de toprağa verildi. Ebü'l-Abbas Ahmed el-A'rec yet­miş yedi yıl sonra Merakeş'e girince Ce-zûlî'nin naaşım aynı yerde medfun olan babasının cesediyle birlikte Merakeş'te-ki bir türbeye nakletti.

Kuzey Afrika tasavvufunun en Önemli simalarından biri olan Cezûlî, Şâzeliyye tarikatının Cezûliyye kolunun kurucusu­dur. Muhammed Mehdi1 el-Fâsî, Müm -ücu7-esmoc iî zikri'l-Cezûİî ve't-Teb-bâc adlı eserinde Cezûlî ile halifesi Ab-dülazîz et-Tebbâ' ve tasavvufî görüşleri hakkında geniş bilgi vermiştir.

Cezûlî'nin İslâm dünyasının her tara­fında çok yaygın olarak okunan Delâ'i-lü'1-hayrât' adlı evradının yanı sıra Hiz-bü'1-felâh, Hizbü'I- Cezûlî adlı iki evra­dı daha vardır. Hizbü sübhâni'd-dâ'i-mî lâ yezâl adıyla da tanınan son evrâd halk ağzıyla yazılmış olup Şâzeliyye tari­katı mensuplarınca okunur.

Şâzeliyye'nİn bir şubesi olması dolayı­sıyla bu tarikatın bütün özelliklerini ta­şıyan Cezûliyye, şeyhin vefatından son­ra Tebbâiyye (kurucusu Abdülazîz b. Ab-dülhak et-Tebbâ' (ö. 914/ 15081), îseviyye (kurucusu Muhammed b. îsâ el-Muhtâr [ö 930/15241), Vezzâniyye (kurucusu Ab­dullah b İbrahim eş-Şerîf el-Vezzânî (ö. 1089/ 1678), tarikat dördüncü şeyh Mevtây et-Tayyib'den [ö. 1181-1767| sonra Tayyibiyye adıyla anılmıştır ve Hansaliyye73 gibi kollara ayrılmıştır.74

Bibliyografya:

İbnü't-Kâdî, Cezuetü'I-İktibas, Rabat 1973-74, I, 241, 319; Ahmed Bâbâ et-Tinbüktî, Ney-lü'l-ibtihâc75, Kahire 1329-30, s. 317; Muhammed Mehdf el-Fâsî. Mümti^u'l-esmâ fî zikri'I-Ce-zûlT ue't-Tebbâ\ Fas 1313, s. 2-33; Keşfü'z-zunûn, 1, 759; Harîrîzâde. Tibyân, I, vr. 217b-222J; Ahmed b. Hâlid en-Nâsırî, el-İstikşâ, Ka­hire 1312, II, 161; III, 7; L. Rinn. Marabouts et Khouan. Alger 1884, s. 269-270, 303; A. Le Chatelier. Les Confreries Musulmanes du Hed-jaz. Paris 1887, s. 100-107; Brockelmann, GAL, I], 252; Nebhânî. Kerâmâtü'l-evtiyâ', I, 165; J. S. Trimingham, The Sufi Orders in İslam, Oxford 1971, s- 84-86, 216, 240, 276-277; Ziriklî, e/-Ac/ânı, VII, 21; İbrahim Harekât, el-Mağrib 'ab-re't-târih, Darülbeyzâ 1984, s. 89-90; Vincent J. Cornell, "The Logic of Analogy the Role of the Sufi Shaykh", UMES, XV/1 (19831. s. 85-93; Moh. Ben Cheneb, "Cezûlî", İA, İÜ, 155-156; a.mlf.. "al-Djazüli", E/2(İng ). II, 527.




Yüklə 0,68 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   ...   24




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin