Kurum kültürünün oluşturulması: Çalışanların ortak amaç etrafında ortak düşünüp, davranmasını ve odaklanmayı sağlamak,
Değişim yönetimi: Çalışanların değişime uyumlarını kolaylaştırmak ve yenilikçi olmalarını sağlamak,
Yetkinliklerin ve performansın geliştirilmesi ve yönetilmesi: Çalışanların kişisel ve kurumsal yetkinliklerini geliştirme ve yetkinlikler,
Motivasyon: Adanmayı ve olumlu düşünmeyi sağlamak,
Çatışma Yönetimi: İnsan ilişkilerinin, güven ve anlayışın geliştirilmesi,
Bilgi Yönetimi: Çalışanların sahip oldukları bilgi ve becerilerin kurumsallaştırılması, Bilgi teknolojileri ile insan kaynaklarının ortak Şirketin entelektüel kapitalini geliştirmek ve kullanmak bireysel bilgi – beceri birikimlerini kurumsal hafızaya almak, kurum içinde bilgi yaratma, paylaşma ve kullanma kültürünü yerleştirmek.
1980’lerde Japon rekabeti karşısında telaşa kapılan ABD iş dünyası kurum kültürünü keşfetti. Kurum kültürünün yönetilebilir bir olgu olduğu, iyi yönetildiğinde kurumsal performansı ve rekabet üstünlüğünü olumlu yönde etkilediği anlaşıldı. Liderlik, değişim odaklı kültür, öğrenen organizasyon, yenilikçi kültür gibi konular bu anlayışın sonucunda ortaya çıktı. Kurum kültürlerinde, hızlı tepki vermeyi, bilgi yönetimini, yaratıcılığı, katılımcı yönetimi ve liderliği destekleyen özellikler aranır hale geldi.
Kurum kültürünün ilk gündeme gelişi 1940’lı yıllara uzanmaktadır. Rasyonel ve denetime dayalı yönetime karşılık, işbirliği ve işe bağlılığı özendiren ilişkisel ve kültürel boyutu savunan bir anlayış gelişti. Ancak bu boyutları ölçmenin zorluğu karşısında, 1960 ve 1970’lerde ölçülebilen kurumsal öğeler öne çıktı; çalışan tutumları, yetkilendirme, statü farkları, bölümler arası eşgüdüm, çalışanın işe dahil edilmesi gibi kurum iklimi olarak nitelenen özellikler üzerinde duruldu. 1970’lerin sonuna doğru, kurumsal hayatın ilk bakışta görünmeyen özelliklerini içeren, daha derinlemesine analizler önem kazanmaya başladı. Kurum kültürünün rolü, önemi ve özellikleri bir kez daha gündemin başına oturdu. En önemlisi de dikkatler, kurum kültürünün performansa olan etkilerine, gelişim evreleri ve değişebilirliğine çevrildi. Harvard İş İdaresi Okulunun tanınmış isimlerinden Kotter ve arkadaşları 75 mali analistten, en başarılı şirketleri tespit etmelerini, onları diğerlerinden ayıran etkenleri tanımlamalarını istemişler. 75 analistten 74’ü, kurum kültürünün başarı rekabette üstünlük sağlamak konusunda “kritik başarı faktörü” olduğunda hemfikir olmuş.
Son yıllarda kurum kültürünün, kendiliğinden ortaya çıkan bir olgu değil, rekabet üstünlüğü sağlayan yönetilebilir bir öğe olduğu artık kabul ediliyor. Bir şirketin uzun dönemli başarısı için, değişen koşullara göre ve organizasyonun ihtiyaçları doğrultusunda kurum kültürünü yönetmenin ve gerektiğinde değiştirmenin önemi biliniyor.
Dostları ilə paylaş: |