Proje I dersi medya diZİleriNİn gençler üzerindeki etkiSİ



Yüklə 0,54 Mb.
səhifə1/4
tarix27.01.2018
ölçüsü0,54 Mb.
#40758
  1   2   3   4

TC

İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ



TEKNİK BİLİMLER MESLEK YÜKSEKOKULU

KONTROL VE OTOMASYON BÖLÜMÜ

RADYO VE TELEVİZYON TEKNOLOJİSİ PROGRAMI

PROJE I DERSİ



MEDYA DİZİLERİNİN GENÇLER ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

Hazırlayanlar:


Beyza Silinmez2070140043

Furkan İnci 2070140010

Hande Saltık2070140016

Hüseyin Kızılkoca2070140005

Mehmetcan Süer 2070140008

Seval Atsak 2070140002



Öykü Gökçil Gökkaya 2070140040



DERS SORUMLUSU:
Okutman Ş.Suha TAŞKÖPRÜLÜ





İSTANBUL, 2015
İÇİNDEKİLER


  1. GİRİŞ

    1. AMAÇ

  2. GÖRSEL MEDYANIN AİLE BİREYLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA

  3. MEDYA

  4. MEDYA OLGUSU

  5. MEDYANIN SINIFLANDIRILMASI

  6. GÖRSEL MEDYA

    1. TELEVİZYON

    2. SİNEMA

    3. TÜRKİYE’DE GÖRSEL MEDYA SÜRECİ

    4. GÖRSEL MEDYANIN TOPLUMSAL İŞLEVLERİ

    5. GÖRSEL MEDYA VE AİLE

    6. KADIN VE MEDYA

    7. ÇOCUK VE MEDYA

    8. MEDYA VE ÖZEL HAYAT

  1. DİZİLER VE AİLE

  2. TV DİZİLERİNİN GENÇLER ÜZERİNDE TÜKETİM KÜLTÜRÜ OLUŞTURMA SÜRECİ VE YAŞAM TARZINAETKİLERİ

  3. TELEVİZYON VEDİZİLER

  4. TELEVİZYON İZLEME NEDENLERİ

    1. İLİŞKİLER BOYUTU

    2. KİMLİK OLUŞUMU

    3. HAZ ALMA

  5. TELEVİZYONUN GÜNDELİK YAŞAMI BİÇİMLENDİRME ETKİSİ

  6. TELEVİZYON VE TÜKETİM KÜLTÜRÜ

  7. TELEVİZYON DİZİLERİ

  8. DİZİLERİN İZLEYİCİ ÜZERİNDEKİ ETKİSİ

  9. DİZİLER VE SERİYEL KAVRAM

  10. SOAP OPERELAR / PEMBE DİZİLER

  11. DURUM KOMEDİLERİ

  12. GENÇLİK VE ÖZELLİKLERİ

    1. BENLİK VE KİŞİLİK OLUŞUMUNDA GENÇLİK

    2. GENCİN KİŞİLİĞİNİ OLUŞTURMA SÜRECİNDEKİ ETMENLER

    3. GENÇLİK STATÜSÜNÜN BİR GÖSTERGESİ OLARAK TÜKETİM

    4. TARİHSEL SÜREÇTE GENÇLİK KAVRAMI

  13. YAŞAM TARZI

  14. FARKLILAŞMANIN ETKİSİ

  15. MODANIN ETKİSİ

  16. KENTLEŞMENİN ETKİSİ

  17. BOŞ ZAMANIN ETKİSİ

  18. BİR EĞLENCE ARACI OLARAK TELEVİZYON

  19. PRİME- TİME KUŞAĞINDA İZLEME ORANI

  20. BAĞIMLILIK HALİNE GELEN DİZİ SERİYEL KAVRAMI

  21. BAĞ VE ÖZDEŞİM KURULAN DİZİ KARAKTERLERİ

  22. DİZİLER YOLUYLA ÜRETİLEN VE TÜKETİLEN YAŞAM TARZI

  23. GERÇEĞİN YENİDEN İNŞASI ANLAMINDA DİZİLER

  24. DİZİLERİN TÜKETİM FAKTÖRÜNE ETKİSİ

  25. HAZ VE DOYUM SAĞMAKA ARACI DİZİLER

  26. DİZİ İZLENEBİLİRLİĞİNDE VE TÜKETİM BİLİNCİNİ OLUŞTUMA SÜRECİNDE ÜNLÜ KİŞİLERİN ROLÜ

  27. ÇOCUKLARIN DEĞİŞEN İLGİLERİ VE KAYBOLAN ÇOCUKLUK

  28. MEDYANIN OLUMLU VE OLUMSUZ ETKİLERİ

    1. OLUMLU ETKİLERİ

    2. OLUMSUZ ETKİLER

  29. MEDYAYARATMAİLKELERİVEANAHATLARIİLE DÜŞÜK VE ORTA GELİRLİ ÜLKELERDENÖRNEKLER

  30. CESARETLENDİRME VE MODELETKİLEŞİMİ

  31. YETİŞKİN-ÇOCUK İLİŞKİSİNDE OLUMLU MODELLER ORTAYAKOYMA

  32. ÖZGÜVEN VE YETERLİLİK DUYGUSU İNŞA ETME

  33. OLUMLU ÖRNEK (MODEL)KULLANMA

  34. EŞİTLİK

  35. ÇEŞİTLİLİK

  36. KARMAŞIKLIK

  37. BENZERLİK

  38. BİRLİK

  39. AİLE

  40. GERÇEKLİK

  41. SESİNİDUYURMA

  42. OLUMLU SOSYAL (PRO-SOCIAL) MEDYANINFAYDALARI

  43. İYİMSERLİK VE KÖTÜMSERLİK: İZLEDİĞİMİZ,OKUDUĞUMUZ,

  44. İNTERNETTE BULDUĞUMUZ ŞEYLER NASIL DÜŞÜNDÜĞÜMÜZÜ VE HİSSETTİĞİMİZİETKİLİYOR

  45. İYİMSERLİK, ANLAM ÇIKARMA VEMEDYA

  46. GENÇLERİN ÇEVRİMİÇİ İLETİŞİMUYGULAMALARINI KULLANIMLARIÜZERİNEARAŞTIRMA

  47. GENÇLERİN ÇEVRİMİÇİ FAALİYETLERİNİN GELİŞİMSEL ETKİLERİ

  48. SONUÇ

  49. KAYNAKÇA


GİRİŞ
Kültür, gündelik yaşam içerisinde, doğal bir süreçte oluşan, insanın kendiyaşam pratikleri içerisinde öğrendiği ve ürettiği bir olgu olarak tanımlanmaktadır. Günümüzde bu durum yaşanan teknolojik gelişmelerle birlikte değişimeuğramaktadır. Tüketimin teşvikiyle oluşan ve kitle iletişim araçlarıyla yayılan ve bu araçlarla yeniden üretilen kültür ve tüketim kültürü, özellikle televizyon sayesinde geniş kitlelere ulaşmaktadır. Televizyon programlarıarasında yeralandiziler özellikle akşam saatlerinde, gün sonu yorgunluğunun yaşandığı dilimde, dinlenme vakitlerinde; eğlenme ve zaman geçirme amacıyla izleyicinin karşısına çıkmaktadır. İzlenirliğin yoğun olduğu bu yayın kuşağında dizilerin seyirci üzerinde etkisi ve tüketimkültürünü yayması, yanı sıra sunduğu yaşam biçimi, yeniden inşa ettiği gerçeklikle kurgulaması, izleyiciyi özellikle gençliği birçok anlamda etkilemektedir. Günümüz toplumlarınıetkileyen en önemli öğelerden birini medyave özellikle de televizyonoluşturur. Medya izleyici üzerinde zihinsel, tutumsalve davranışsal etkiler oluşturmaktadır. Bu etkileri yaparken içinde bulunduğu toplumdan bağımsız değildir. Ancak günümüzde toplumsal etkileşimdemedyanındaha belirleyici olduğu gözlemlenmektedir.Bu durum, özellikle görselveişitsel özelliklere sahip olan televizyon için daha doğru bir saptamadır. Medyanın önemlibir formu olan televizyon; bireylerindavranışlarını şekillendirme, onlara çeşitli konularda modeller sunma, bilgi ve bilinç sağlama, tüketim faaliyetlerini oluşturma, yaşam tarzı sunma gibi konularda en çok dikkati çeken iletişim aracıdır.

AMAÇ
Televizyon dizileri, bireylerin dünyasına hızla nüfuz edebilen ve insanların algılamalarını degiştirebilen kitle iletişim araçları olarak nitelendirilebilirler. Bu çerçevede değerlendirildiğinde, filmler ve televizyon dizileri, insanların düşüncelerini etkileyen ve belirli konularda tavır almalarını sağlayan, kişiler, mekânlar ile ilgili imaj oluşturma gücüne sahip olan temel bir araç konumuna gelmişlerdir.

Kitle iletişim araçları ulusların milli sınırlarını ve coğrafi uzaklıklarım sanal olarak ortadan kaldırmış bulunmaktadır. Bu sayede dünya milletleri yoğun bir sosyo-kültürel ve hatta ekonomik ilişkiye girmişlerdir. Bugünkü dünyada güçlü bir medyayı elinde bulunduran devletler ve kişiler aynı zamanda gücü de kontrollerinde tutmaktadırlar. Günümüzde dünyanın herhangi bir bölgesinde oluşan olay, önem derecesine göre kitle iletişim araçları ile bir anda ulusal ve uluslararası düzeye taşınabilmektedir.

Fakat yukarıdaki olumsuz etkiler dışında medyanın, toplumları yönlendirme, kültürü şekillendirerek yayma ve gelecek kuşaklara aktarma noktasında büyük öneme sahip olumlu etkileri de vardır. Günümüz toplumu, görsel medya ile iyi bir yaşam bişimi ve toplumun politikası hakkında bilgi sahibi olmakta ve başkalarına olan tutumlarını bu araçlara göre ayarlamaktadırlar.

GÖRSEL MEDYANIN AİLE BİREYLERİ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
Toplumsal bir süreç olan iletişimin, toplumsal sistemlerde bu süreci biçimlendiren ve yönlendiren mekanizma ise medyadır. ilk olarak haber verme ve bilgilendirmeyle başlayan fonksiyonlar zamanla artmış olan medya, günümüzde toplumun vazgeçilmez unsurlarından biri olmuştur. Çünkü medya toplumlar yönlendirme, kültürü şekillendirerek yayma ve gelecek kuşaklara aktarma noktasında büyük öneme sahiptir. Çeşitli sınıflandırması olan medyanın görsel medya alanı toplumsal yaşamın her düzeyinde yer almaktadır. Görsel medya, genelde bir düzeyi etkilediğinde diğerleri de bundan etkilenmektedir. Bu bağlamda önemli olan, etkilerin biçimi ve etkilerin azlığı ile çokluğudur. Bu konuda olumlu ve olumsuz etkiler olarak sınıflandırma yapmak daha doğru olacaktır.

Medya, toplumları yönlendirme, kültürü şekillendirerek yayma ve gelecek kuşaklara aktarma noktasında büyük öneme sahiptir. Medya, inanç ve fikirleri ikna etmek, dikkat çekmek, yöneltmek gibi etkiler açısından bakıldığında; çok yaygın bir biçimde gücün etkili elemanları olarak göz önünde tutulur. Günümüzde insanlar, televizyondan gördükleri, radyodan işittikleri ve gazeteden okudukları ile iyi bir yaşam biçimi ve toplumun politikası hakkında bilgi sahibi olmakta ve başkalarına olan tutumları bu araçlara göre ayarlamaktadırlar. Diğer bir deyişle medya, insanın dünya görüşünü, tutum ve davranışlarını etkilemekte ve diğer bildirimler ile insanları belirli bir yönde değiştirmektedir. Bütün medya araçlarındaki ortak nokta, toplumdaki insanların düşüncelerini etkileyerek, belli bir senteze kavuşturmak ve ortak bir davranış biçimi kazandırmaktır.

Görsel medyanın ailelerde yaygın olarak bulunur., izlenme ve izleme sıklığının oldukça yüksek oluşu şeklindeki araştırma sonuçlarıyla ortaya çıkan görsel medya izleme örüntüsü, bizlere görsel medyanın ailenin toplumsal yaşama bakışında ve onların model alabilecekleri bir kültürel referansın oluşturulmasında belirli bir oranda etkili olduğunu göstermektedir.

MEDYA
İletişim insanın doğal ve toplumsal çevresi ile ilişkilerine göre değişip gelişen ve buna karışlık insanı değiştiren bir olgudur . Ayrıca iletişim mesajlar aracılığıyla toplumsal etkileşim olarak da tanımlanabilmektedir. Söz konusu mesajlar bir kültürde anlamı olan biçimsel olarak nitelenmiş, simgesel veya temsili olaylar olmakla birlikte anlam yaratmak amacıyla üretilirler. iletişim, kişi içi iletişim, kişiler arası iletişim, örgüt içi iletişim ve kitle iletişimi olmak üzere dört şekilde gerçekleşir.

Kitle iletişiminde kaynak ile hedef arasındaki kanallara ise en geniş tabiriyle medya adı verilmektedir . Genel çerçevede medyanın tanımı yapılırsa: “Yazı, ses, ya da görüntü aracılığıyla, iletişim kurmayı sağlayan yazılı (gazete ve dergi) ve elektronik basın (radyo, televizyon, sinema ve film), internet, hypermedia, bilgisayar, video, haberleşme uydusu, frekans, dağılımı, kitap, slayt, mültivizyon, faks, tele-foto, radyo-foto, lifaks, telefon, v.b. kitle iletişim araçlarının tümü ifade edilebilir.”

Bireylerin ve toplumun gerek haberleşme ve gerekse bilgilenmesinde en güçlü ve en etkili araç medyadır. Hatta bazen tek başına belirleyici olabilmektedir. 19. yüzyılın ikinci yarısında, telgrafın icadıyla birlikte çok uzaklardaki haberleri alabilme ve gazete vasıtasıyla geniş kitlelere iletebilme imkânı, 20. asrın başında radyonun insan hayatına girmesiyle haber ve bilginin çok geniş bir alana, küresel seviyede nakledilebilmesi imkânını getirmiştir. Yazılı basınla yani gazetelerle dünyada etkili olmaya başlayan kitle iletişim araçları, daha sonra 1930’lardan 1950’lere kadar radyo sayesinde etkili bir elektronik basın aracı olarak devam etmiştir. Özellikle bu dönemde radyo, siyasi

iktidarların propaganda aracı olarak kullanılmış, 1950’lerden sonra televizyon, çok hızlı bir biçimde toplum hayatı içinde yerini almaya başlamıştır. Çünkü televizyon, sesin yanma görüntüyü de ekleyerek etkiyi bir kaç kat daha arttırmıştır.

Ayrıca, kitle iletişim araçları mekân farklılıklarını ve uzaklıklarını yok ederek öğrenmeyi herkes için mümkün kılan, yeni eğitim teknolojilerinin gelişmesine de yol açmıştır. Diğer taraftan iletişim devrimi, insanların beklentilerini ve gerilimlerini arttırarak, kitle kültürünün gelişmesinin ve yaygınlaşmasının zeminim de oluşturmuştur. Toplumsal ve siyasal hareketliliğe ivme kazandıran kitle iletişim araçları, pek çok toplumda bütünleşmenin gerçekleşmesine ön ayak olmuş ve gelişmiş ülkelerde enformasyon toplumunun gelişini haber vermiştir.
Medya gerçekliği dramatik bir şekilde vurgulamasından dolayı, fantezi şeylerin oluşturulmasında etkili olarak gerçek dünyanın acı veren yönlerini manipüle ederek insanlara sunmaktadır. Kısacası artık günümüzde toplumsal yaşamla ilgili her olayın haberi, kitle iletişim araçlarından alınmaktadır. Modern günümüz insanı, dünyayı, yaşamı, insanın kendisini bile bu araçların hazırladığı anlamsal içerik yoluyla anlamlandırmaktadır. Nitekim bu durum aşağıda görüleceği üzere zamanla medya olgusunun doğmasına sebep olmuştur.
MEDYA OLGUSU
Medya, Latince ortada bulunan, aradaki, araç anlamlarına gelen “medium” kelimesinin bir türevidir. Bu anlamı ifade etmek için batı dillerinde “kitle iletişim araçları” karşılığı olan “massmedia” ifadesi kullanılmaktadır.

iletişim alanındaki gelişmelerle birlikte kavramın kitle iletişim araçları haline dönüştüğünü söyleyebiliriz. Zamanla kitle iletişim araçları tabiri de giderek dönüşümlere uğramış, özellikle ingilizce eğitim görmüş entelektüeller arasında “medya” tabiri oldukça fazla prim yapmıştır. Buna göre medya, yazılı, görsel, işitsel, görsel–işitsel ve hatta dokunsal (körler için kabartma tekniği kullanılarak yazılan kitaplar) bazı kitle iletişim araçlarına verilen ortak addır. Medya toplumun beklentileri doğrultusunda bilginin, haberin, eğlencenin, propaganda veya reklamın üretimi ve kitleler arası dağıtımı ile meşguldür.

Medya bir ifade aracıdır. Gerek sosyal iletişimdeki araçları, gerekse bir mesajın iletilmesini sağlayan teknik yardımcı araçları kapsar. Kitle iletişim araçları hem bu araçlara sahip olanlarla veya onu kullananlarla hedef kitle arasında hem de ülkeyi idare edenlerle halk arasında bir köprü vazifesi görür.

Medya, bir güç kaynağı olarak toplumda ki yenilikleri ve yönetimi kontrol eden bir vasıtadır ve ulusal ya da uluslar arası düzeyde halkın hayatını etkileyen rolesahiptir.


Sanatta, moda da, norm ve kültürün gelişmesi ve degişmesinde önemli roloynar.
Bireyler için sosyal hayatı tasvir etmenin ve tanımlamanın bir kaynağı oldugu gibi toplum ve sosyal grupların yargılarını, birlikteliklerini haber ve eğlenceyle karışmış olarakanlatır.
Medya, halka simgeler ve mesajlar ileten bir sistem olarak bireyleri eğlendirmek, bilgilendirmek ve onları toplumun kurumsal yapısıyla bütünleştirecek değerleri inançlarıvedavranışbiçimlerinionlaraaçılmaktadır.

MEDYANIN SINIFLANDIRILMASI
Duyu organlarına göre: Göze hitap eden görsel araçlar, kulağa hitap eden işitsel araçlar , hem göze hem kulağa hitap eden görsel-işitsel araçlar .
Kitle iletişim araçlarının kullanım yogunlugu kişilerden kişilere, toplumlardan toplumlara değişmektedir. Bu durum ekonomik, kültürel ve sosyal birçok degişkendenetkilenmektedir .
Dilimizde iletişim araçlarının tümünü kapsayan bir anlam olarak medya kullanılmaktadır. Yazılı basın, görüntülü ya da görsel basın deyimlerine bakacak olursak basın zaten basılıyı, yazılıyı ifade etmektedir.
GörselMedya
Görsel medya televizyonu içerir. Kesintisiz bir haber ve eğlence kaynağı olan televizyon diğer kitle iletişim araçlarını oldukça geride bıraktığı için günlük hayatlarda ezici bir güç kazanmıştır. Radyonun hızını ve sesle sağlanan sıcak iletişimi uydu teknolojilerinin de yardımıyla hareketli ve renkli görüntüyle birleştiren televizyon yüksek maliyetli bir araçtır.
Televizyon toplumun daha çok ilgisini çekmekte onları bilgilendirmekte, günlük yaşamlarında kullanabilecekleri ve onları mutlu edecek yayınları takip etmekte ve boş zamanlarını bunlarla doldurmaktadırlar. Ayrıca insanlar en kolay ulaşabilen televizyonu kendilerine en yakın hissedip yalnızlıklarını onunla gidermekte ve otururken, yemek yerken hatta iş yaparken bile televizyon izlemeyisürdürmektedirler.
Televizyon
Çağımız teknolojisinin getirmiş olduğu araçlardan en yaygın olarak kullanılanı hiç şüphesiz ki televizyondur. Hemen her evde asli ihtiyaç olarak değerlendirilmektedir. Insanlar gün boyunca uzun zamanlarını televizyon karsısında geçirir olmuşlardır. Televizyon oldukça büyük birkitleye, insan grubuna hitap eden bir araç olarak dikkatleriçekmiştir.
Bugün kitle iletişim araçları içerisinde en önemli yeri tutan araç, televizyondur. Televizyon görsel ve işitsel özellikleri bir arada bulundurması nedeniyle diger kitle iletişim araçlarına oranla daha etkin kullanılmaktadır.
TV haber kaynağı olarak izleyiciler açısından ne kadar fazla tekel konumundaysa, yani alternatif kaynaklar ne kadar az veya etkisizse, alıcılar üzerindeki etkisi de o kadar fazlaolacaktır,
TV’den kaynaklanan mesaj toplumda yaşayan beklenti, gelenek görenek ve ihtiyaçlarla ne kadar uyumluysa o kadar fazla kabul görecek ve etkiliolacaktır,
Sinema

Dünya da neden film çevriliyor ve insanlar neden bu filmlere gidiyor? Seyirciyle yönetmenin karşılaştıkları yer neresidir? Karşılıklı iletişimi saglayan olgular nelerdir? Böyle bir iletişim söz konusu mudur? Bu sorular sinemayı anlamak isteyenlerin en sık sordukları sorulardır. Sinema temelinde tek yönlü bir dışa vurum ve iletim aracıdır. Öyleyse sinema seyircisi karşılıklı iletişimden değil kendisine bir şeyler iletilmesinden hoşlanmaktadır. Sinemanın kendine özgü kuralları vardır.


Öncelikle film esas olarak kendi içinde tek ve tamamlanmış bir bütün olarak tasarlanmıştır ve izleyiciye böyle bir bütün olarak sunulur. Buna karşılık televizyonun bütünlüğüakıştır.Dolayısıylatelevizyonunparçalanmışmetaözelliğivardır.
Teknolojik gelişmelerle özellikle sayısal televizyonun yaygınlaşmasıyla geçerliliğini yakın bir gelecekte yitirecek gibi görünse de bugünkü durumu doğru olarak belirlenmektedir. Sinema teknolojisi hem görüntü, hem de ses olarak televizyonda mümkün olandan çok daha yüksek bir niteliğin elde edilmesine olanaksaglar.
Sinema da bir kitle iletişim aracı olarak insanların zevk ve alışkanlıklarını etkiler. Sinema etkileme gücünü, insanların özdeşleşme duygusundan alır. Sinema salonlarının perde, ses, ıçık ve diğer teknik düzenlemeleri sayesinde izleyicilerin sinemanın farklı atmosferi içinde filme adapte olması sağlanmaya çalışılır. İnsanların özdeşleşme duygusuyla, sinemada gördükleri ve çok beğendikleri oyuncuların saç şekillerini, makyajlarını, giyimlerini ve hatta canlandırdıkları karakterlerin davranış özelliklerini bile taklit ettikleri görülmektedir.

Türkiye’de Görsel MedyaSüreci

Dünyada ilk düzenli TV yayıncılığı Londra’da 1936 yılında başlamıştır. Bu denemeler ve yayınlar doğal olarak siyah beyazdı. Oldukça kısa sayılabilecek bir süre soma New York”taki Columbia BroadcastingSystem renkli deneme yayınlarına başlamıçtır. 1948’deki Önemli bir adım ise Bardeen. Brattainve Shockely adlı Amerikalıların transistoru geliştirmeleriydi. O günlerden sonra transistor televizyonlardaki ve elektronik aletlerdeki lambanın yerini almıştır.


Haber ve programların seçilmesinde işlenmesinde ve sunulmasında ve kültür ve eğitime yardımcılık görevinin yerine getirilmesinde devletin ülkesi ve milletiyle bütünlügünü, insan haklarına dayanan milli güvenliğin ve genel ahlakın gereklerine uyulması haberlerin doğruluğunun sağlanması esasları ile organların seçimi yetki görev ve sorumlulukları kanunla düzenlenir.
Görsel Medyanın Toplumsal İşlevleri
Kitle iletişim araçları genel olarak filmler ve yüz yüze ilişkiler, sosyolojik propaganda alanında etkili olurken, mitingler ve posterler halka heyecan aşılamakta, gazeteler, radyo ve televizyon ise politikanın hemen hemen bütün halka aşılım metotlarında iyi sonuç vermektedirler. Görsel medyanın yayınlarında toplumsal sorumluluk ilkesine göre hareket etmesi, basın ahlakı ve basın meslek ilkeleri açısından yerine getirmekle yükümlü olduğu görevidir. Görsel medya demokrasinin işlemesi için yaşama, yürütme ve yargının yanında dördüncü güç olarak asli görevine dönmek zorundadır. Bu nedenle görsel medya, yayınların hazırlanmasında ve sunumunda toplumsal sorumluluk ilkesi ile hareket etmeli, toplumsal, siyasal ve kültürel yapının sağlıklı bir şekilde degişimi ve dönüşümünün yanında, ulusal bütünlüğü korumak için üzerine düşen görevi yerine getirmelidir.

Medyanın sosyal alandaki bir diğer işlevi ise, eğlendirme, iyi vakit geçirme ve duyguları uyandırma işlevidir. Medya göndermiş olduğu iletilerle insanları günlük hayatın stresinden uzaklaştırır, kişilere duygusal anlamda bir canlanma yaşatır. Günümüzde medyanın eğlence işlevi çok fazla ağırlık kazanmış ve diğer işlevlerinin önüne geçmiçtir. Bu durum ise izleyicinin dikkatinin önemli toplumsal konulardan ve eşitsizlikten uzaklaşmasına neden olmaktadır. Bu, son dönemlerde insanların çoğu toplumsal olayla ilgili bir fikre sahip olmamasının ve toplumsal degişimdeki payının farkına varamamasının başlıca nedenlerindendir. Neticede medyanın toplumsal fonksiyonlarından biri olan ve toplumu gevşetip rahatlatacak keyif ve eğlence imkânını sunmak, sosyal gerilimleri azaltmak olarak özetlenebilecek eğlence fonksiyonu diger içerik türlerine egemen olmaya başlamıştır.



GÖRSEL MEDYA VEAILE

Medya, günlük yaşamdan politikaya, sanattan siyasete, spordan ekonomiye birçok konuda yaptığı etkilerle toplumsal yaşamın önemli aktörlerinden biri olagelmiştir. Medyanın sahip olduğu bu konum, sadece Türkiye’de değil, dünyada da toplumların degişimve dönüşümünden etkilenmekte veonu etkilemektedir. Medyanın aile üzerindeki algı oluşturucu ve yönlendirici kapasitesi, medya araştırmacılarının yoğun olarak üzerinde çalıştıkları konulardan biridir. Bu alanda medyanın olumlu yönleri ve tahrip edici etkilerinin incelenmesinin ihmal edildiği görülmektedir.


Kadın ve GörselMedya
Medyadan en çok etkilenen gruplardan biri kadınlardır. Kadının etkilenmesi ailenin etkilenmesi, çocukların etkilenmesi ve dolayısıyla tüm toplumun etkilenmesi demektir. Medya, kadınların kendilerini kavrayışlarını ve kendilerine saygılarını etkilemede önemli bir rol oynamaktadır. Yazılı ve görsel-işitsel medyayla okuyucu, dinleyici ve izleyici olarak ilişkide bulunan kadın, gerçek ve imgesel yaşamındaki rollerine uygun bir tavır almaktadır. Örnegin; ev dışı yaşamıyla etkin bir baglantısı olmayan geleneksel ataerkil değerlere bağlı bir ev kadını, haberleri değil; kurgusal iletileri yeğlemektedir. Televizyon programları karçısındaev kadınının tavrı; ev dışı yaşama ilişkin olduğu düşünülen haberleri ve belgesel nitelikli programları, erkeklere özgü programlar olarak görüp dışlamak; aksine pembe dizi gibi içinde ev kadınlarının görüntülü olarak var olduğu kurgusal programları izlemek olacaktır.
Çocuk veMedya
Sosyalleşme kapsamı çerçevesinde medyanın yerine getirdiği bir diğer işlevi ise sosyal yönlendirme olmaktadır. İnsanların çeşitli yetersizliklerinin oluşu, buna rağmen bir çok konuyu bilmek ve görmek istemeleri medyaya önemli görevler ve sorumluluklar yüklemiştir. Medya bu yönüyle olup biten olayların daha rahat algılanmasına yardımcı olmaktadır.
Medya kuruluşları, çocukların, BirleşmiçMilletler Çocuk Hakları Sözleçmesi’ndeyer alan haklarının ihlalleri ile ilgili davranışlar karşısında yasal yaptırımlardan gücünü alan koruma giriçimlerine ek olarak çocukların bedensel ve ruhsal refahlarının korunması ve geliştirilmesi için üzerine düşen bütün sorumlulukları iyi niyetle ve yüksek düzeyde yerine getirmeyi bir görev bilmelidir. Kitle iletişim araçları, gençlerin, çeşitli ulusal ve uluslararası kaynaklardan gelen bilgi ve belgelere ulaşmalarını sağlamayaözendirilmelidir. Topluma yeni üyeler kazandırma, bunları toplumun kültürel değerleri ile eğitme medyanın işlevleri arasındadır. Böylelikle çocukların belirli bilgi kaynağından yararlanma özelliği de değişir.
Medyada şiddet; filmler, video oyunları, televizyon haberleri, müzik klipleriile farklı biçimlerde çocuklara sunulmaktadır. Araştırmalar haberlerde yeralan bombalama görüntüleri, doğal felaketler, cinayetler ve diğer şiddet içeren suçların görüntülerinin çocuklar üzerinde örseleyici etkilerinin olduğunu göstermiştir. Medyadaki şiddetin en sinsi ve güçlü etkisi ise bizim hepimizin gerçek yaşamdaki şiddete karşı duyarsızlaşmamıza yol açmasıdır.
Görsel Medya ve ÖzelHayat
Özel yaşamın gizliliği kavramının tanımlanması hep tartışmalı olmuş, yeni gelişmelerin ortaya çıkması bu tartışmaları artırmıştır. Özel yaşamın gizliliği birey tarafından, toplumdan çekilme, mahremiyet, tanınmazlık, saklama şeklinde gerçekleştirilebilir. Bugünkü anlamı ile özel yaşamın gizliliği konusunda tartışmalı olmayan, hemen herkes tarafından “özel yaşam” alanı içinde kabul edilen bir kısım vardır. Bu da öncelikle yalnız olma hakkıdır. Yalnız olma hakkı, istenmeyen müdahalelerin engellenmesini, güvenmeyi ve tanınmazlıgıda kapsamaktadır.
Kitle iletişim araçları aracılığıyla özel hayat alanına ilişkin olay açıklamalarında kural bunun hukuka aykırı olduğudur. Kamuyu ilgilendiren konularda, kamu yararı amacıyla yapılacak gerçeğe uygun olay açıklamaları hukuka uygundur. Medya organlarının, adli haberleri veriş şekilleri bazı durumlarda masumiyet karinesine aykırılık teşkil edebilmektedir. ‘Adil yargılama’ yükümlülüğü, yargılamanın basın yargılamasına dönüşmesine engel olmak durumundadır. Aksi takdirde yargısız infaz yapılarak,suçşüphesialtındabulunankişilersuçlunitelendirilmektedir.


Yüklə 0,54 Mb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2   3   4




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin