Liderlik geliştirmek: üst yönetimin bilgi yönetiminin anlamını ve değerini anlamasını ve bu nmnm konudaki tüm çabalara tam destek vermesini sağlamaktır.
Bilgi yönetimi takımları oluşturmak: başlangıçta gerek teknolojik altyapının gerekse kurumsal kültürün uygun duruma getirilmesi için farklı bölümlerde çalışanların katıldığı proje takımları oluşturmak.
Bilgi yönetimi teknolojisini geliştirmek: organizasyon için de bilgiyi derleyen, güncelleyen, depolayan ve dağıtan bilgi teknolojilerini, internet ve intranet ağlarını, veri tabanlarını oluşturmak.
Paylaşıma açık, güvene dayalı bir kurum kültürü oluşturmak: bilginin kollektif ve sistematik bir şekilde üretildiği, geliştirildiği, paylaşıldığı ve kullanıldığı bir iş ortamı yaratmak.
Sistemlerin ve sürecin işlemesini sağlamak: bilgiyi elde etmek, işlemek, paylaşmak ve kullanmak için geliştirilen teknolojik sistemlerin ve düşünülen sürecin işlediğinden emin olmak ve uygun kurum kültürünün sürekliliğini sağlamak.
Bilgi yönetiminin bir dönüşüm ve kazanma aracı olarak değerini kanıtlamak: bilgi yönetimi anlayışı ve uygulamalarıyla organizasyonun elde ettiği rekabetçi üstünlükleri belirlemek, organizasyonların ve çalışanların amaçlarına ulaşmalarına yaptığı katkıyı ortaya koymak.
Bu altı adımın başarılı bir şekilde izlenmesiyle sağlanan değişim, yönetim ve organizasyon üzerinde önemli sonuçlar doğuracaktır. Bunların başlıcaları şu şekilde özetlenebilir;
-
Bilgi yönetimi, organizasyonlarda planlama, yönetim, koordinasyon ve denetim süreçlerini değiştirir, bu fonksiyonların hızını ve etkinliğini arttırır.
-
Bilgi yönetimi organizasyondaki tüm işlerin bir süreç ya da değer zinciri içinde bütünleştirilmesini ve bir sistem olarak daha etkin yönetilmesini sağlar.
-
Bilgi yönetimi ile çalışanların, organizasyonun ve müşterilerin bilgileri bütünleştirilerek proaktif bir pazarlama yaklaşımı geliştirilebilir ve dolayısıyla önemli bir rekabetçi üstünlük sağlanır.
-
Bilgi yönetimi organizasyonun misyonunu, amaçlarını ve hedeflerini gözden geçirmesine ve operasyonlarını yeniden değerlendirmesine fırsat yaratır.
-
Bilgi yönetimi, organizasyonlarda gücü ve kontrolü yeniden dağıtarak, işleri, fonksiyonları ve ilişkileri önemli ölçüde değiştirir, kurum kültürünü bir dönüşüme zorlar.
3.1.10. Bilgi Yönetimi Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi19
Teknoloji ve kurum kültürü açısından konu ele alındığında bilgi transferi ile ilgili üç temel yaklaşım bulunmaktadır. Bunlardan ilki, bilgi transferinde teknolojik sistemlerin önemini vurgulayan yaklaşımdır. İkincisi, daha ziyade sosyal süreçlerin ve kültürel unsurların önemine dikkat çeken yaklaşımdır. Üçüncüsü ise meseleyi daha kapsamlı biçimde ele alarak teknolojik sistemlerle sosyal ve kültürel unsurların bir arada ele alınmasını amaçlayan yaklaşımdır.
Bilginin transfer edilmesinde ve paylaşılmasında sosyal ve kültürel unsurlar en az teknolojik sistemler kadar önemlidir. Bir kurumda gelişmiş teknolojik sistemlere sahip olmak her zaman kişiler ve ekipler arasında bilginin transfer edilmesi ve paylaşılması sonucunu doğurmamaktadır.
Bilgi transferinin seviyesini ve kalitesini daha ziyade, o kurumdaki sosyal süreçlerin düzeyi, niteliği ve biçimi ile mevcut kurum kültürünün yapısı belirlemektedir. Öte yandan belli bir ölçüde kontrol edilebilen ve yönetilebilen resmi sosyal süreçlerin yanı sıra kendiliğinden ortaya çıkan, doğal ve gayrı-resmi sosyal süreçler de bilgi transferi açısından hayati öneme sahiptir. Bu bakımdan resmi ve gayrı-resmi sosyal süreçlerin ve yüz yüze ilişkilerin geliştirilmesine özen gösterilmelidir
Nihayet bilgi yönetimi faaliyetlerinin değerlendirilmesi, bilgi yönetimini süreçlerinin son aşamasını teşkil etmektedir. Bilgi yönetimi uygulamalarından daha iyi neticeler alabilmek için bilgi yönetimi uygulamalarından elde edilen sonuçların değerlendirilip kontrol edilerek bilgi yönetiminin performansının ortaya konulması gerekmektedir. Kaplan ve Norton’un “Dengelenmiş Ölçüm Kartı” yaklaşımından esinlenilerek kamu kesiminde bilgi yönetimi stratejilerinin performansını ölçmek için oluşturulan bir model konumuz açısından oldukça faydalı görülmektedir. Söz konusu modelde bilgi yönetiminin performansını ölçmede iki sacayağı bulunmaktadır. Bunlardan ilki “Bilgi Yönetimi Performans Ölçüm Kartı”, ikincisi ise “Bilgi Davranış Yapısı”dır. Bu bakımdan söz konusu model, hem bilgi yönetiminin performansı hem de bunun kurum kültürü ve örgütsel davranış üzerindeki muhtemel etkilerini aynı anda ölçmeyi hedeflemektedir. Buna ilave olarak aynı çalışmada, bilgi yönetiminin performansını ölçerken organizasyonun genel performansının da göz önünde tutulması gerektiği belirtilmektedir. Zira bilgi yönetimi, kurumun tüm faaliyetleriyle, süreçleriyle, kültürü ve iş yapış tarzıyla yakından ilgilidir. Bu bakımdan bilgi yönetiminin performansının, organizasyonun genel performansından bağımsız olarak ele alınması mümkün değildir. [61]
Bilgi yönetimi uygulamalarından daha iyi neticeler alabilmek için bilgi yönetimi uygulamalarından elde edilen sonuçların değerlendirilip kontrol edilerek bilgi yönetiminin performansının ortaya konulması gerekmektedir.
Bilgi dinamik bir yapıya sahiptir. Paylaşıldıkça büyür, gelişir ve etkinliği artar. Bilgileri sayesinde çok büyük kazançlar sağlayan organizasyonlar vardır. Organizasyonlarda bilginin etkili bir şekilde kullanılabilmesi için bilgiye ve insana yapılan yatırımın en büyük kazanç olduğu bilincine sahip yöneticilere gereksinim duyulmaktadır. Bu nedenle de bilgi yönetimi bir organizasyon konusu olmaktan çok bir anlayış bir kültür sorunudur. En genel anlamıyla bilgi yönetimi; öğrenme, organizasyon, enformasyon teknolojileri, insan kurumsal kültür ve bilgi unsurlarının bir bütünüdür.
Bilgi yönetimini anlamak için aşağıdaki, tüm bu boyutları birlikte görmek gerekir.
Bilgi kaynaklarını belirlemek ve izlemek, bilgi paylaşımını sağlamak ve erişilebilir olmak, entelektüel sermayeyi legal koruma altına almak, bilgi kültürünü oluşturmak, bilgi yönetimi stratejilerini belirlemek ve izlemek; bilgi yönetimi süreçleri oluşturmak ve iyileştirmek, bilgiye dayalı yönetim araçlarını kullanmak, Kurumsal zekayı belirlemek ve ölçmek, yenilikçi olmak ve değişimi izlemek, ölçme ve değerlendirme sistemini kurmak.
İş süreç yönetimi, İş süreçleri kurumun müşteriye nasıl değer yaratıldığını, gerçek işin ne olduğunu tanımlar. Geleneksel, fonksiyonel organizasyonlarda süreçler parçalanmış, bölünmüş, kolayca fark edilmeyen, tanımlanmamış ve bunun sonucunda performansı net olmayan bir düzende yönetilirler.
İş akış yönetiminin kullanılmasıyla işlerin doğru zamanda doğru kişilere aktarılması ile iş yapış hızı, güvenliği ve kalitesi artar. Diğer yandan işgücü maliyetleri azalırken, süreç kontrolünde etkinlik oranı yükselir.
Dinamik içerik yönetim sistemi ile iş akışı ve formlardan oluşan portal çözümünde kurumsal bilginin paylaşımı, kurum içi kaynaklar, iç ve dış müşteriler, iş ortakları ile ilgili bilgilere erişimin sağlanması, iş ve süreçlerin elektronik ortama taşınması gibi çalışanların ihtiyaç duyduğu ana fonksiyonların yerine getirilmesi sağlanmaktadır.
Bu sistem yaratmayı, yönetimi, yayımlamayı, dağıtımı ve şirketleşmiş bilginin açığa çıkmasını desteklediği gibi, internet sayfasındaki bütün sayfaların yaşam döngülerini, intranetteki dokümanları, küçük ve kolay araçlar sayesinde yayımlamayı ve bunun sonucunda arşivlemeyi sağlamaktadır. Yenilenen bütün bilgiler, değişen bütün veriler istenilen formatlarda, istenilen kimselere, istenilen zamanlarda ihtiyaçlar doğrultusunda sunulmaktadır.
Döküman Yönetim Sistemleri ise, sistem içinde oluşan elektronik arşivin işlenmesi ve yönetilmesine yönelik bir çözümdür. Amacı, süreç içinde oluşan dökümanların süreçten bağımsız olarak da takip edilmesini ve yönetilmesini sağlamaktır. İçerik yönetimi ile entegrasyonu gerekir. Bilgi paylaşımı söz konusu olduğunda, insanlar ya bunu yapmak için isteksizdir, ya nasıl yapılacağını bilmiyorlardır, ya da gerekli kaynaklardan (zaman vb.) yoksundurlar. Son ikisi bir yatırım sorunudur. İsteksizlik ise genelde kurum kültürü; özelde ödül ve teşvik sistemleri ile bağlantılıdır. Ne yazık ki bilgiyi yönetmek üzere yola çıkan pek çok yöneticinin bu önemli bağıntıyı görmezlikten geldiğine şahit oluyoruz. Çalışanlar ve yöneticilerin gelirleri arasındaki kimi kurumlarda birkaç yüz kata varan uçurumlarla çalışanlara “Biz sizin sahip olduğunuz bilgiyi önemsemiyoruz” mesajı gönderilirken, müşteriye aktarılan değerin yaratıcısı ve bilginin gerçek sahiplerinin çalışanlar olduğu gerçeği karşında en hafif tabiriyle komik duruma düşmektedirler.
Bireysel performans yerine, grup performansını öne çıkaran performans yönetim sistemleri ise tek başına bu konuyu çözmekte yetersiz kalmaktadır.
Yeni bilginin ortaya çıkışı daima bireysel olmuştur. Beyin fırtınalarında ortaya çıkan yeni fikirler bir grup çalışması gibi görünse de fikrin sahibi bir kişidir. Tek fark yeni bilginin başkalarına ait eski bilgilerin üzerine inşa edilmesindedir. Taklit etme, modelleme, dönüştürme ve içselleştirme aşamalarından oluşan bilgi spiralinin her seferinde daha iyiyi ortaya çıkaracak biçimde kurulması gereklidir.
Her kurumun kendine özgü kültürü olduğundan, uygulama projeleri kuruma göre değişiklik gösterecektir. Kurumdaki görevler alışılmışın dışında adlandırılabilir.
Kurumdaki değişkenleri belirlemek ve birbirine bağlamak için referans alınacak bir çerçeve gereklidir. Kurulacak yapı, kurum kültürünü oluşturan elemanların tartışılmasına ve bütünleştirilmesine neden olmalı. Süreçlerin tanımı, yeni olanaklara fırsat verecek esnekliği ve dinamikliği içermeli.
Kurum ile çalışanları arasındaki bir bilgi yönetim sisteminin en karmaşık ve sofistike kısmı işte budur. İyi tasarlanmış bir bilgi yönetim sistemi ile bilgisini paylaşan, işbirliği kuran çalışanların izlenip değerlendirilebilmesi mümkün hale gelir. Zaten sistem de insanları işbirliği kurmak ve bilgilerini paylaşmak üzerine kurulmuştur. Paylaşmayı, iş birliği kurmayı ve değer üretmeyi ödüllendiren kültürel değişikler de bu sistemin hem gerekliliğidir hem de sonucudur. Bilgi paylaşmayı ya da beraber çalışma ortamını bu sistemler ile ölçmeniz de mümkündür.
Bu noktada düşündüğümüz zaman günümüz Türkiye şirketlerinde verimli Bilgi Yönetim Sistemi projelerinin hayata geçirilebilmesi için "insan" , üzerinde çalışılması gereken en hassas, önemli ve zor faktörü oluşturmaktadır. Kurum kültürü , çalışana verilen değer, çalışanların paylaşma şevkleri ve onların motivasyonları için gerek gelişmiş ülkelerdeki en iyi uygulama örnekleri gerekse gücünü tarihten alan doğruluğu kanıtlanmış uygulamalar açısından oldukça büyük danışmanlık pazarı da bu noktada dikkatimizi çekmektedir.
Dostları ilə paylaş: |