Hukukun temel kavramlari


 Türkiye Cumhuriyetinin Nitelikleri



Yüklə 1,73 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə210/324
tarix31.12.2021
ölçüsü1,73 Mb.
#112305
1   ...   206   207   208   209   210   211   212   213   ...   324
huktemkavau211

9.1.1.1. Türkiye Cumhuriyetinin Nitelikleri 
Anayasanın 1. maddesine göre devletin şekli cumhuriyettir. 2. maddede cumhuriyetin 
nitelikleri  yer  almıştır.  “Türkiye  Cumhuriyeti,  toplumun  huzuru,  milli  dayanışma  ve  adalet 
anlayışı  içinde,  insan  haklarına  saygılı,  Atatürk  Milliyetçiliğine  bağlı,  başlangıçta  belirtilen 
temel haklara dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” Bu ilkelere yakından 
bakmakta yarar vardır. 
Cumhuriyetçilik  
Cumhuriyetin faklı tanımları bulunsa da geçerli tanım, monarşinin tersi bir devlet biçimi 
olduğudur. Bu anlamda cumhuriyet, devlet başkanlığının babadan oğula (anneden kıza/oğula) 
ırsi  olarak  geçmediği  bir  devlet  biçimidir.  Bu  tanıma  dayanarak  cumhuriyetçilik  de  şöyle 
açıklanabilir:  Devlet  başkanlığının  babadan  oğula  ırsi  olarak  geçmemesini  savunan  bir 
anlayıştır.  Bu  tanımlar  dikkate  alındığında  Anayasanın  1.  maddesi  dar  anlamda 
yorumlanmalıdır.  Böyle  yorumlandığında  anayasanın  adı  geçen  maddesinin  yasakladığı  şey, 
devlet  başkanlığının  ırsi  olarak  geçmesidir.  Bundan  da  anayasanın  Türkiye’de  devlet 
başkanlığının bir aileye ait olmasını yasakladığı anlaşılmaktadır (Gözler 2010: 50). 
Üniter Devlet 
Devlet,  ülke,  millet  ve  egemenlik  unsurlarından  oluşur.  Üniter  devlette,  tek  ülke,  tek 
millet tek egemenlik bulunur. Bunu biraz açıklamak gerekirse (Gözler 2010: 51): 
a)Üniter devlette, devletin ülkesi (toprakları) bölünmez bir bütündür. Üniter devlette, 
ülkenin  il  ve  ilçe  gibi  idari  birimlere  ayrılması  mümkündür.  Bu  birimlerin  idari  yetkileri 
bulunmakla birlikte yargı ve yasama yetkileri yoktur. Bu idari birimlerin tümü aynı egemenliğe 
tabidir. Diğer bir anlatımla hepsi aynı anayasaya ve yasalara tabidir. 
b)Üniter devlette ulus (insan) unsuru da bölünmez. Diğer bir anlatımla ulusu oluşturan 
insanlar  arasında  dil,  din,  etnik  hususlar  temelinde  ayrım  yapılamaz.  Yine  üniter  devlette 
toplumlar,  cemaatler,  korporasyonlar  esas  alınarak  egemenliğin  kullanılmasında  farklılık 
oluşturulamaz.  
c)Yukarıda da belirtildiği gibi üniter devlette egemenlik tektir ve buna bağlı olarak da 
bölünmez bütündür. Tek olan egemenlik, ülkenin her yerinde aynı şekilde geçerlidir. 
İnsan Haklarına Saygılı Devlet 
Günümüz  demokratik  devletlerinin  temel  hedeflerinden  biri,  İnsan  Hakları  Evrensel 
Beyannamesinde yer alan ilke ve amaçları gerçekleştirmektir. Buradan, demokratik devletlerin 
insan  haklarına  bağlı  olması  gerektiği  sonucu  ortaya  çıkmaktadır.  Dolayısıyla  insan  hakları 
aslında günümüzde demokratik devletin varlık nedenidir. Buna bağlı olarak da insan haklarının 
güvenceye  alınması  ve  ona  saygı  duyulması  çağımız  demokratik  devletlerinin  en  temel 
yükümlülüklerinden birini oluşturmaktadır. 1982 Anayasası, devletin temel niteliklerinden biri 


198 
 
olarak,  insan  haklarına  saygı  esasına  yer  vermiş  ve  2  ile  74  maddeleri  arasında  bunu 
gerçekleştirecek düzenlemeler yer almıştır (Anayurt 2006: 136-137). 
Çağdaş insan hakları anlayışı 1215 tarihli Magna Carta Libertatum (Büyük Özgürlük 
Şartı)’a kadar götürülmektedir. Zaman içinde bunu izleyen birçok insan hakları belgesi ortaya 
çıkmıştır.  Bunlardan  en  bilinenleri,  İngiliz  insan  hakları  belgeleridir.  Bunları  Amerikan 
bağımsızlık bildirgeleri ve Fransız Devriminden sonra ortaya çıkan 1789 tarihli İnsan ve Yurttaş 
Hakları Bildirgesi takip etmiştir.   
İnsan  haklarına  saygılı  devlet,  değeri,  üstünlüğü  dolayısıyla  hukuk  kurallarıyla, 
uygulamalarıyla  insan  haklarına  karşı  dikkatli,  özenli  davranan  devleti  dile  getirmektedir. 
Anayasa da bu anlatımla Türkiye Cumhuriyeti’nin insan haklarının değerini, üstünlüğünü kabul 
etmesini  ve  kural  ve  uygulamalarıyla  insan  hakları  karşısında  dikkatli,  özenli  davranmasını 
istemektedir (Gözler 2010: 54). Bu ilke, tüm kamu gücünü kullananlar için geçerlidir. 
1982 Anayasasına bakıldığında, haklar arasında üçlü bir ayrım görülmektedir. Kişisel 
haklar ve ödevler, sosyal ve ekonomik haklar ve ödevler ve siyasal haklar ve ödevler biçiminde 
üçlü bir tasnife tabi tutulmuştur (Eren 2016: 361).  

Yüklə 1,73 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   206   207   208   209   210   211   212   213   ...   324




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin