İsim ve Sıfatlar Tevhidinde Ehl-i Sünnet’in Muhaliflere Cevabı



Yüklə 1,69 Mb.
səhifə50/92
tarix07.01.2022
ölçüsü1,69 Mb.
#83151
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   92
YİRMİİKİNCİ BÖLÜM

Selefin Kelâm İlminden Sakındırması273

Kelâm ilmi; kelâmcıların bulup geliştirdikleri, Kitap ve Sünnet’in getirdiklerinden yüz çevirmelerine neden olan yöntemlerle dinin inanç esaslarına ilişkin sonradan uydurdukları her şeydir.

Şüphe ve kuşkulara neden olduğu için, selefin kelâm ilminden ve kelâmcılardan sakındıran sözleri çeşitlilik göstermektedir:

-Nitekim İmam Ahmed şöyle demiştir:

“Kelâmcı (kelâm ilmiyle uğraşan) asla kurtuluşa ermez.”274

- İmam Şâfiî275 ise şöyle demiştir:

“Kelâmcılar hakkındaki hükmüm şudur: Hurma dallarından yapılmış çubuklarla ve terliklerle dövülmeli, sonra da aşiret aşiret, kabile kabile dolaştırılıp: ‘İşte Kitap ve Sünnet’i bırakıp da kelâm ilmine yönelenin cezası budur’ denilir.”276 277

Aslında kelâmcılar, bir yandan Allah’a tevbe etmeleri ve başkalarının onların görüşlerine uymalarını önlemek için, İmam Şâfiî’nin söylediği bu cezayı gerçekten haketmektedirler. Öte yandan da kendilerini, şaşkınlık kapladığından ve şeytan ayarttığından dolayı onlara rahmet ediyor ve acıyoruz. Bununla beraber onları sınadığı belâdan bizi koruyan Allah’a hamdediyoruz.

Öyleyse onlara iki açıdan bakmaktayız:

• Din açısından bakış: Bu açıdan baktığımız da onları terbiye ediyor ve görüşlerini yaymalarını önlüyoruz.

• Kader açısından bakış: Bu açıdan baktığımızda da onlara acıyor, onlar için Allah’tan kurtuluş diliyor ve bizi onların durumundan koruyan Allah’a hamdediyoruz.

Sapıtmalarından en çok korkulan kişiler, kelâm ilmine girip sonuna kadar varamayan yâni bu ilmin içyüzünü tam öğrenemeyenlerdir. Öyle ki, kelâm ilmine hiç girmeyen selâmettedir. Sonuna kadar varıp içyüzünü iyice öğrenen de, daha önce bazı büyüklerinin278 de başından geçtiği gibi sırf kelâm ilminin bozukluğunu anladığı için Kitap ve Sünnet’e döner. Asıl tehlike de doğru yoldan çıkıp işin gerçeğini (kelâm ilminin içyüzünü) anlayamayan kimse üzerinde kalır.

Yazar İbn-i Teymiyye (Allah kendisine rahmet etsin) bu fetvâsında (kitabında) kelâmcılardan bu konuyla ilgili olarak konuşanlardan pek çok söz naklettikten sonra şunu söylemiştir: “Gerçi Kitap, Sünnet ve selefin sözleri yanında başka sözlere ihtiyacımız yoktur. Fakat insanların pek çoğu; bazı kelâmcı gruplara mensup oldukları, başkalarına değil sadece onlara iyi niyet besledikleri ve bu konuda başkalarının eremedikleri gerçeklere onların erdiklerini sandıkları için, getirdikleri her ayetin ardından mutlaka onların sözlerinden bir şey de nakletmeyi gerekli görmüşlerdir.”279

Daha sonra şöyle demiştir: “Sözlerini naklettiğimiz kelâmcıların ve başkalarının, bu konu ve başka konularda dediklerinin hepsini söylüyor (kabul ediyor) değiliz. Fakat gerçek onu söyleyen herkesten kabul edilir.”280

Yazar (Allah kendisine rahmet etsin) bu sözleri nakletmesindeki amacını, kimden gelirse gelsin hakkın beyânı ve bu gruplara kendi önderlerinin sözlerinden delil getirilmesi olarak açıklamıştır.

Allah en doğrusunu bilir.




Yüklə 1,69 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   46   47   48   49   50   51   52   53   ...   92




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin