TüRKİye diyanet vakfi 5 İSLÂm ansiklopediSİ (29) 5


el-MELİKÜVSÂLİH, EBÜ'I-FİDÂ



Yüklə 1,64 Mb.
səhifə33/50
tarix17.11.2018
ölçüsü1,64 Mb.
#83072
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   50

el-MELİKÜVSÂLİH, EBÜ'I-FİDÂ

Ebü'1-Fidâ el-Melikü's-Sâlih İmâdüddîn İsmâîî b. Muhammed b. Kalâvûn (ö. 746/1345)

Memlûk sultanı (1342-1345).

726'da(1326) doğdu: Muhammed b. Kalavun'un tahta geçen dördüncü oğlu­dur. Kardeşi el-Melikü'n-Nâsır Şehâbed-din Ahmed'in Kerek'e giderek devleti ora­dan yönetmeye kalkması ve Mısır'a dön­meyi reddetmesi üzerine Kahire'de ileri gelen emirler tarafından 22 Muharrem 743'te 834 el-Meiikü's-Sâlih İmâdüddin unvanıyla tahta çıkarıldı. 0 sırada on yedi yaşında olan el-Melikü's-Sâ-lih İsmail de diğer sultanlar gibi kendisini

tahta çıkaran emirlerin gölgesinde kaldı. İlk icraatı arasında yer alan geniş kap­samlı bir afla idam mahkûmları hariç di­ğer mahkûmları serbest bıraktı. Devlet işleri üvey babası Emîr Argun el-AIâî tara­fından yürütüldü. Onun üzerinde nüfuz sahibi olan diğer bir emîr ise nâibü's-sal-tana Aksungur es-Sellârî idi; ayrıca eğ­lenceye düşkünlüğü sebebiyle saraydaki kadınların ve harem ağalarının nüfuzu da artmıştı.

el-Melikü's-Sâlih'in zamanı daha ziya­de taht kavgalarıyla geçti. Önce kardeşi Ahmed'e mektup yazarak Kerek valisi sı­fatıyla kendisine itaat etmesini ve yanın­daki sultanlık alâmetlerini Mısır'a gön­dermesini istedi. Ancak kardeşinin tahtı­nı geri almak için Mısır seferine hazırlan­dığı haberini aldı. Bu durum karşısında ondan erken davranıp Kerek üzerine ilk ordusunu gönderdi.835 Safed ve Gazze nâiblerine de ora­ya yardım birlikleri yollamalarını emretti. Kısa bir süre sonra diğer bir kardeşi Ra­mazan Kahire'deki bazı kumandanların desteğiyle isyana karar verdi. Durumu öğrenen sultan ondan teslim olmasını is­tedi; buna yanaşmayınca da üzerine kuv­vet gönderdi. Bu kuvvetler karşısında tu-tunamayan Ramazan Kerek'e kaçmaya çalışırken yakalanıp öldürüldü (743/1342). el-Melikü's-Sâlih, bu isyanı bastırdıktan sonra kardeşlerini destekledikleri gerek­çesiyle pek çok emîri tutuklatarak bazıla­rını öldürttü. Ardından Kerek seferi için daha kapsamlı hazırlıklar başlattı ve özel­likle benzeri görülmemiş büyüklükte mancınıklar yaptırdı. Mısır ve Suriye'den arka arkaya sevkedüen yeni birliklerle iki yıldan fazla sürdürülen kuşatma netice­sinde Ahmed teslim olmak zorunda kaldı ve tutuklanmasından sonra el-Meükü's-Sâlih'in Kahire'den gönderdiği bir emîr tarafından öldürüldü.836 Aynı günlerde Mısır ve Suriye'deki Bedeviler isyan etmiş, idareyi ele geçirmek için birbirleriyle kıyasıya mü­cadeleye girmişlerdi. Ayrıca Suriye'deki, Aşağı Mısır ve Yukarı Mısır'daki Bedevi­ler de kendi aralarında savaş halindeydi­ler. Bu durum yol emniyetini tehlikeye dü­şürdüğü gibi sulama sistemine de zarar veriyordu. Vergiler toplanamaz oldu. ay­rıca ülkede fiyatlar arttı. Sultan Venedik-liler'e ticarî imtiyazlar tanıdı. Avrupa ül­keleriyle Memlûk Sultanlığı arasındaki ti­carî ilişkiler geliştirildi ve Avrupalı tüc­carların baskısıyla, papalığın Akkâ'nın dü­şüşünden (690/1291) itibaren elli yılı aş­kın bir süredir uyguladığı ambargo kaldırıldı. Böylece ülkede kısmî bir refah sağlanmış oldu.

Kerek'in alınmasından bir süre sonra hac hazırlıklarına başladığı sırada rahat­sızlanan el-Melikü's-Sâlih hastalığının ağır­laşması üzerine üvey babası Argun el-Alâî ve arkadaşlarının baskısıyla anne-baba bir kardeşi Şa'bân'ı veliaht tayin ettiğini açıkladı. 4 Rebîülâhir 746'da 837 öldü ve babasının türbesine def­nedildi. Kardeşi Şa'bân el-Melikü'I-KâmiI unvanıyla tahta çıktı.

Dindar, cömert, hayır sever, halka karşı yumuşak ve âdil bir sultan olduğu söy­lense de Makrîzfnin belirttiğine göre el-Melikü's-Sâlih İsmail sadece saltanatının ilk günlerinde dindarlığını ve güzel ahlâ­kını korumuş, zamanla kendisini eğlence­ye kaptırıp devlet işlerini bir tarafa bırak­mıştır. Sarayda nüfuzları artan kadınlar ve harem ağaları iktâ dağıtımları dahil devlet işine karışmaya başlamışlar, hatta yüksek rütbeli kumandanlar kendilerine başvuranları onlara göndermek duru­munda kalmışlardır.838 Dedesi Kalavun'un medresesinde dört mezhep mensubu kadılar için yeni dersler koyduran el-Melikü's-Sâlih imar işlerine de önem vermişti. Pek çok cami ve medreseyi onartmış, bunlar için va­kıflar tahsis etmiştir. Yaptırdığı mimari eserlerin en meşhuru Kal'atülcebel'in ya­nındaki bir bahçede yer alan muhteşem Düheyşe Köşkü'dür. Onun zamanında gerçekleşen dikkat çekici bir olay da Del­hi Sultanı Muhammed Tıığluk'un Kahi­re "ye gösterişli bir elçilik heyeti göndere­rek üç yıl önce uzaktan biat edip adına para bastırdığı Abbasî Halifesi Müstekfî-Billâh'tan menşur ve din âlimleri talebin­de bulunmasıdır.839


Bibliyografya :

Safedî. et-Vâfî, IX, 219-220; İbn Kesîr. el-Bi-dâye, XIV, 202-215; İbn Habîb e!-Halebî, Tezki-retü 'n-neblh fî eyyâmi 'I-Manşur ue benîh (nşr. Muhammed Muhammed Emîn], Kahire 1986, III, 40-78; İbn Dokmak. el-Ceuherü'ş-şemîn (nşr. M. Kemâleddin izzeddin Ali), Beyrut 1405/1985, II, 183-184; Kalkaşendî, Şubhu'l-a'şa, VIII, 360-362; IX, 104-110; Makrîzî. es-Sülûk (Ziyâde), 11/3, s. 619-680; a.mlf.. et-Hıtat, II, 240; İbn Ha-cer el-Askalânî, ed-Dürerü'l-kamine (nşr. M. Ab-dülhamîd Han], Haydarâbâd 1972, II. 452-453; İbn Tağrîberdî, en-Nücûmü'z-zâhire, X. 78-96; İbn İyâs, Beda'i'u'z-zühûr, l/l, s. 498-506; Yu­suf Hikmet Bayur, Hindistan Tarihi (Ankara 1940), Ankara 1987, I, 326-327; İsmail Yiğit, Siyasî-Dinî-Kültürel-Sosyal İslam Tarihi: Memlûkler, İstanbul 1991, VII, 84-85; M. C. Şe-habeddin Tekindağ, "Melikü's-Sâlih", M, VII, 680-681; Amalİa Levanoni, "al-Malik al-Şâlih", EP (İng). VIII. 986. İsmail Yiğit



el-MEÜKÜ'S-SÂÜH, EBÜ'L-HAYS

Ebü'1-Hayş el-Melikü's-Sâlih İmâdüddîn İsmâîl b. el-Meliki'1-Âdil Muhammed b. Eyyûb (Ö. 648/1251)

Eyyûbîler'in Dımaşk kolu hükümdarı (1237-1238, 1239-1245).

Muhtemelen 598'de (1202) doğdu. 1. el-Melikü'l-Âdil'in oğludur. ei-Melikü'1-Eşref Musa'nın saltanatının son yıllarında kar­deşi el-Melikü's-Sâlih Dımaşk'ta hüküm sürüyordu. el-Melikü's-Sâlih, babası I. el-Melikü'l-Âdil'in hükümdarlığı dönemin­de onun adına Sevâd ile Busrâ'nın idare­sini üstlenmişti. Kardeşi el-Melİkü'1-Mu-azzam İsa'nın hükümdarlığı zamanın­da da aynı görevi yürütüyordu. 63O'da (1232-33) el-Melikü'l-Kâmil'in maiyetin­de Anadolu Selçuklularıma karşı giriştiği ve Âmid'in zaptıyla sonuçlanan savaşlara katıldı. el-Melikü'l-Eşref'in Dımaşk'ta 4 Muharrem 635'te 840 ölü­mü üzerine onun vasiyetine uyularak Dı-maşk'ın yönetimi el-Me!ikü's-Sâlih'e ve­rildi. Fakat el-Melikü's-Sâlih'in çok muh­teris bir kimse olduğunu bilen el-Meli-kü'1-Kâmil Dımaşk'ı ona bırakmayı doğru bulmadı; şehri dört ay sonra kuşattıysa da Sevâd ve Busrâ'nın yanında Ba'lebekve Bİkâ'i kendisine bırakarak Dımaşk'ı alabil­di. 841el-Melikü's-Sâlih bu olayın ardından Ba'le-bek'e çekildi; ancak Necmeddin Eyyûb'un, babası el-Melikü'l-Kâmil'in ölümüyle 842 onun yerine geçen kardeşi II. el-Melikü'1-Âdil'i tahtından uzaklaştırmak için Mısır'a hareket etme­si üzerine et-Melikü's-Sâlih Humus Meli­ki el-Melikü'l-Mücâhid Şîrkûh ile iş birliği yaparak Dımaşk'ı muhasara etti ve Safer 637'de 843 şehri ele geçirdi. Bu sırada Dımaşk'taki birçok dükkân ve ev harap oldu. Necmeddin Eyyûb, el-Meli­kü's-Sâlih'in Dımaşk'a saldırdığını öğre­nince geri döndü. Fakat askerlerinin bir­çoğu onu terketti. Kendisi de Ürdün ve Kerek hâkimi el-Melikü'n-Nâsır Dâvûd b. îsâ'ya esir düşerek hapse atıldı. Ancak çok geçmeden kurtuldu ve kendisine tâbi olan Mısır emirlerinin davetiyle oraya git­ti. Kardeşi il. el-Melİkü'1-Âdil'in yerine yö­netimi eline aldı, el-Melikü's-Sâlih de Dımaşk'ta yerleşti. Bundan sonra hanedan mensupları arasındaki mücadele Mısır ve Suriye'de karışıklıklara sebep oldu.

64l'de(1243) Necmeddin Eyyûb ile el-Melikü's-Sâlih arasında barış için karşılıklı elçiler gönderildi. Fakat Necmeddin Eyyûb'un bu davranışında samimi olmadığı anlaşıldı. Necmeddin Eyyûb, el-Melikü's-Sâlih'e karşı koymak için Ürdün ve Kerek hâkimi el-Melikü'n-Nâsır Dâvûd ile anlaş­tı. İsmail büyük bir kuvvetle el-Melikü'l-Âdil'e yardım için yola çıktıysa da Fevvâ-re'de bozguna uğradı. el-Melikü's-Sâlih bu iki güçlü rakibe karşı Akkâ'daki Haçlı-lar'la birleşmekten başka çare bulama­dı. Necmeddin Eyyûb'u mağlûp etmeleri şartıyla Kudüs'le birlikte daha önce hıris-tiyanların elinde bulunan Sayda, Taberi-ye, Safed, Kevkeb ve Askalân'ı onlara ver­di. Ancak askerlerinin çoğu kendilerine verilen emirleri dinlemeyip karşı tarafa geçti ve Gazze-Askalân arasında Haçlı-lar'la çarpıştı. İsmail İle birlikte müttefiki Kerek hâkimi Dâvûd ve Haçlı ordusu ye­nildi, bir kısmı öldürüldü, bir kısmı esir düştü, kalanlar Askalân'a sığındı.844 Kudüs geri alındı. Haçlılar'la birlikte hareket eden el-Melikü's-Sâlih. Necmeddin Eyyûb tara­fından kuşatılan Dımaşk önlerinde de Nec­meddin Eyyûb'un kuvvetlerine mağlûp oldu ve Dımaşk ile bazı yerler Necmed­din Eyyûb'un eline geçti 845el-Melikü's-Sâlih Ba'le-bek ve Busrâ civarına çekildi. Ertesi yıl bu iki şehir de onun hâkimiyetinden çıktı.

Diğer taraftan Hârizmliler, Dımaşk'ın alınmasında Necmeddin Eyyûb'a yardım ettikleri halde karşılığını alamadıkları için ondan yüz çevirip el-Melikü's-Sâlih'le bir­leştiler. el-Melikü's-Sâlih de onlara daya­narak ikinci defa Dımaşk'a doğru yola çık­tı ve şehri ele geçirdi (644/1246). Nec­meddin Eyyûb diğer hanedan mensupla­rından yardım istedi. Halep naibi ve Hu­mus emîri, Hârizmliler'den çekindikleri için Necmeddin Eyyûb'a yardım etmek üzere bir ordu hazırlayıp el-Melikü's-Sâ-İİh ile savaşmak amacıyla harekete geç­tiler. Bunu haber alan Hârizmliler Kerek hâkimi İsmail ile iş birliği yaptılar, fakat Mercüssuffer'de ağır bir yenilgiye uğra­dılar. Bütün Arap dünyası Hârizmli asker­lerin bölgeyi terketmesiyle bayram etti. Böylece Dımaşk tekrar Necmeddin Eyyûb'un eline geçti. el-Melikü's-Sâlih Ha-lep'e kaçtı ve buranın hâkimi el-Melİkü'n-Nâsır II. Yûsuf a sığındı. Necmeddin Ey­yûb, Halep hâkiminden el-Melikü's-Sâlih'i kendisine vermesini istediyse de bir so­nuç alamadı. Ba'lebek de Necmeddin Ey­yûb'un eline geçti. el-Melikü's-Sâlih'in oğulları ve hanımları teslim alındı, veziri Emînüddevle ve onun üstâdüddârı Nâsı-rüddin esir olarak Mısır'a gönderildi. el-Melikü's-Sâlih, II. Yûsuf la birlikte Turan Şah'ın intikamını almaya ve Mısır'ı ele geçirmeye kalkıştıysa da Kürâc denilen yerde mağlûp oldu. 846Esir alınan el-Melikü's-Sâlih Kahi-re'deki Kal'atülcebel'de bir süre hapse­dildikten sonra Memlükler tarafından Karâfe Mezarlığı'na götürüldü ve orada boğularak öldürüldü.847 el-Melikü's-Sâlih cesaret ve kahramanlığıyla tanınırsa da Haçlılar'a yardım ettiği ve müslüman kalelerini on­lara bıraktığı için müslüman tarihçiler tarafından zalimlikle itham edilmiştir.


Bibliyografya :

Sıbt İbnü'l-Cevzî. Mir'âtü'z-zamân,bk. İndeks; Ebû Şâme, ez-Zeyl 'ale'r-Rauzateyn, s. 145, 175, 178; İbn Hallikân, Vefeyat, V, 82-84; İbn Vâsıl. Müferricü'l-kürûb, bk. İndeks; Ebü'l-R-dâ. el-Muhtaşarfiahbâri'l-beşer, Beyrut 1381/ 1961, N/6, s. 61-73, 75,77-78; Zehebî. A'la-mü'n-nübetâ\ XXII, 134-137; S. Painter, "The Crusade of Theobold of Champagne and Ric-hard of ComwaH", A hlistory ofthe Crusades (ed. R. LeeWolff-H .W. Hazardi, London 1969, [], 473-474, 478-483; M. C. Şehabeddin Tekm-dağ. "Melikü's-Sâlih", İA, VII, 679-680; D. S. Richards. d-ŞâIih^mâdal (ing.),VIII, 987-988. Ebü'l-fazl Hatibi




Yüklə 1,64 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   29   30   31   32   33   34   35   36   ...   50




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin