TüRKİye diyanet vakfi 6 İSLÂm ansiklopediSİ (22) 6



Yüklə 1,53 Mb.
səhifə31/57
tarix17.11.2018
ölçüsü1,53 Mb.
#83269
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   57

İBNÜ'L-HADDÂD Gİ-KİNÂNÎ

Ebû Bekr Muhammed b. Ahmed b. Muhammed el-Kinânî el-Mısrî (ö. 344/955) Sâfiî fakihî ve Mısır kadısı.

24 Ramazan 264 (30 Mayıs 878) tarihin­de doğdu. Dedelerinden biri demircilik yaptığı için İbnü'l-Haddâd lakabıyla tanın­dı. Ebû Yezîd Yûsuf b. Yezîd el-Karâtîsî. Ebü'z-Zinbâ" Ravh b. Ferec, Ebû Bekir Muhammed b. Ca'fer el-Bağdâdî ve Ne-sâî'den hadis dinledi. Özellikle Nesâî'den çok faydalandı ve yalnız ondan hadis ri­vayet etti. Ebû Saîd Muhammed b. Akil el-Firyâbî, Bişr b. Nasr, Ebû Ubeyd İbn Harbûye, Ebü'l-Hasan Mansûr b. İsmail ed-Darîr et-Temîmî ve Ebû İshakei-Mer-vezî'den fıkıh, Muhammed b. Vellâd'dan Arapça okudu. 310 (922) yılında gittiği Bağdat'ta Muhammed b. Cerîr et-Tabe-rî, Niftâveyh, Ebû Bekir İbnü's-Sayrafî ve Ebû Saîd el-İstahrî ile görüştü. Araların­da Ebû Muhammed İbn Zûlâk, Ebû Man­sûr Muhammed b. Sa'd el-Bârûdî ve Ebû Bekir Yûsuf b. Kâsım'ın da bulunduğu âlimler kendisinden rivayette bulundu­lar.

Zamanında Mısır'daki Şafiî fakihlerinin önde gelenlerinden biri olan ve mezhep imamının usul ve kaidelerine bağlı kala­rak ietihadda bulunan fıkıh âlimlerinden 555 kabul edilen İbnü'l-Had­dâd 556 aynı zamanda kıraat, hadis, rical, hi­laf, nahiv, ferâiz, Iugat. şiir, tarih ve ne-seb ilimlerinde de bilgi sahibiydi. Muha­keme usulü alanında derin vukufu vardı. Mısır'da kadı nâibliği, kadılık, müderrislik ve müftülük yaptı. 1S Zilkade 324'te 4 Ekim 936 Emîr Muhammed b. iliğe el-İhşîd, İbn Ebû Zür'a'yı Mısır kadılığına tayin edince Bağdat'tan ahidnâmesi gelinceye kadar kadılık ve mezâlim görevini İbnü'l-Haddâd'a tevdi etti. 29 Rebîulâhir 325'te (16 Mart 937) ahidnâme gelince görevini İbn Ebû Zür'a'ya teslim etti ve onun vefatına kadar 557 nâiblik görevini sürdürdü. Cemâziyelevvel 333'te (Ocak 945) asaleten Mısır kadılığına getirildi ve dokuz ay gö­rev yaptıktan sonra 23 Muharrem 334'te (4 Eylül 945) azledildi. Daha sonra Ömer b. Hasan el-Hâşimî'ye de (948-951) nâib­lik yaptı.

İbadete düşkünlüğü ile tanınan İbnü'l-Haddâd, Nesâî'nin Haşâ'işu Emîri'l-miminîn "Alî adlı eserini rivayet etmesi ve bazı sözleri sebebiyle Şiîlik'le suçlanmış­tır. 27 Muharrem 344'te (23 Mayıs 955) hac dönüşü rahatsızlanarak Kahire'de ve­fat etti ve Mukattam dağının eteğinde babası ile annesinin kabrinin yanına def­nedildi. 34S yılında öldüğü de rivayet edil­mektedir.

Eserleri.



1. el-Fevâ'id. Günümüze ula­şan tek eseridir. 558

2. el-Fürû.559 Esere Kaffâl el-Mer-vezî, Ebü't-Tayyib et-Taberive Ebû Ali es-Sincî gibi âlimler tarafından şerh yazıldığı nakiedilmektedir.

3. el-Bâhir. 100 cüz­den meydana gelen bu eserde Şafiî'nin görüşleri bir araya getirilmiştir.

4. Ede-bü'1-kadâ.560 Müellifin ka­dılık görevi sırasında elde ettiği tecrübe­lerden sonra kaleme aldığı yargılama usu­lüne dair bu eserin kırk cüzden meydana geldiği nakledilir. Eser, edebü'l-kâdî türü­nün Şafiî hukuk ekolüne göre telif edilen ilk Örnekleri arasında yer alır. İbnü'l-Had-dâd'ın diğer eserleri de şunlardır: el-Fe-râ'iz, CâmiSı'I-hkh, el-Mesâ'üü'I-men-sûre, Fezâ'Uü'l-Kur'ân, er-Red^alâ Mu­hammed b. KAlî en-Nesâ'î, İstPzânü'l-bikr ü tezvîcihâ ve Fetâvâ.

Bibliyografya :

Ebü'l-Hasan Ahmed b. Abdurrahman b. Bürd, 7eyi(Klndî, c/-Vü/âtLJe7-/cudâ£|Guest|içindel. s. 487-488, 491-492, 551-557; Ebû Âsim el-Abbâdî, el-Fukahâ'ii'ş-Şâfi'iyye (nşr. G. Vites-tam), Leiden 1964, s. 65; Şirâzî, Tabakâlü'l-fu-(cahâ1, s. 114; SenTânî, et-Ensâb, IV, 71 -72; Ib-nü'1-Cevzî. ei-Muntazam, VI, 379; Nevevî. Tehzîb, II, 192-193; İbn Hallikân, Vefeyât, IV, 197-198; Zehebî. A'lâmü'n-nühetâ1, XV, 59, 445-451; a.mlf., Tezkiretü't-huffâz, III, 899-900; Safedî. et-Vâfı,l\, 69;YâfİÎ. Mir'âtü'f-cenân.U, 336;Süb-M. Tabakât, l!l, 79-98; İbn Kesir. Tabakâtü'l-fu-katiâ'i'ş-Şâfi'iyyîn {nşr. Ahmed Ömer Hâşim -M. Zeynühüm M. Azb). Kahire 1413/1993,1,258-260; İsnevî. Tabakâtü'ş-Şâfi'-İyye, I, 398-401; ibn KâdîŞühbe, Tabakâtü'ş-Şafı'İyye, I, 130-131; İbn Hacer, Reru'l-işr (nşr. Ali Muhammed Ömer), Kahire 1418/1998, s. 331-337; Makrîzî. ei-Mukaffe't-kebîr (nşr. Muhammed el-Ya'lâvî), Beyrut 1411/1991, V, 253-258; Süyûtî. Hüs-nü7-mu/iâdara,l,313;lj, 146, 147;Dâvûdî, 7a-bakâLü.'t-miifessirtn, 1!, 76-77; Taşköprizâde. Mİftâhu's-sa'âdeAİ, 314-315; Hüseynî. Taba/câ-tü'ş-Şâ/ı'ıyyelŞîrâzî, Tabakâtü'l-fukahâ' için­de). Beyrut, ts. (Dârü'l-kalem), s. 204; Kçşfü'z-zunûn,II, 1218. 1256-1257, 191 l;Sezgin. GAS, 1, 497; Ahmed Pâketçî. "İbn Haddâd", DMBİ, III, 338.



İBNÜ'l-HADDÂD el-MAĞRİBÎ

Ebû Osman Saîd b. Muhammed b. Subeyh eİ-Gassânî el-Kayrevânî ei-Mağribî (ö. 302/915)

Fıkıh ve kelâm âlîmi, müctehid.

Kayrevan'da doğdu ve burada büyüdü. Abdurrahman b. Muhammed ed-Debbâğ ve Kâdî İyâz doğum tarihini 219 (834) ve 217(832) olarak vermekle birlikte, 296 (909) yılında Kayrevan ve çevresini ele ge­çiren Fâtımîler'e karşı takiyye yapması tavsiye edildiğinde yaşının doksanı aştığı­nı ve artık hayattan bir şey beklemediği­ni söylediğine göre 561 söz konusu tarihlerden on yıl kadar önce doğmuş olmalıdır. Anne tarafından dedesi Haddâd'a nisbetle İbnü'1-Haddâd diye anıldı. Mâliki fakihi Sah-nûn, Ebû Sİnân Zeyd b. Sİnân el-Esedî, Dâvûd b. Yahya es-Sûfî, Ahmed b. Bühtûl ez-Zeyyâtve Ebü'l-Hasan el-KûfTden ders aldı. Başta fıkıh ve kelâm olmak üzere hadis, tefsir, tarih, Arap dili ve edebiyatı konularında yetişti. Talebeleri arasında İbn Ebû Zeyd el-Kayrevânrnin hocası olan oğlu Abdullah b. Saîd, biyografi yazarı Ebü'l-Arab, İbnü'l-Lebbâd el-Kayrevânî, İbnü"l-Berzûn diye bilinen İbrahim b. Mu­hammed ed-Dabbî. Ahmed b. Mûsâ et-Temmâr ve Ali b. Mansûr es-Saffâr gibi âlimler bulunmaktadır.

Maddî imkânsızlık sebebiyle ilim tahsili için Doğu İslâm dünyasına seyahat ede­meyen İbnü'l-Haddâd hayatını memleke­tinde geçirdi. Kendisinden birçok nakilde bulunan talebesi Ebü'l-Arab eserinde ho­casının biyografisini vermezken onun ta­lebesi Muhammed b. Haris el-Huşenî ve sonraki müelliflerden Debbâğ, Ebû Be­kir el-Mâlikî ve Kâdî İyâz, daha çok Şiî ve Mu'tezilî çevrelerle yaptığı tartışmaları nakletmişlerdir. İbnü'l-Haddâd hayatının son yıllarını, Fatımî lideri Ubeydullah el-Mehdî"nin Şiî-İsmâilî dâî Ebû Abdullah eş-Şiî'nin de yardımıyla 296 (909) yılında Kayrevan ve çevresini ele geçirmesi ve buradaki halka Şiîliği kabul etmesi yönün­deki baskılarına karşı mücadele ile geçir­miştir. İbnü'l-Haddâd, gerek bizzat Ubey­dullah gerekse Ebû Abdullah ve kardeşi Ebü'l-Abbas'la Hz. Ali'nin diğer ashaba üstünlüğü, efdal-mefdûl meselesi başta olmak üzere çeşitli konularda yaptığı tartışmalarda derin bilgisi, zekâsı, güçlü mantığı ve münazara kabiliyeti sayesin­de üstünlüğünü kabul ettirmiştir 562Siyasî otoritenin himayesinde hal­ka kabul ettirilmeye çalışılan Şiî-İsmâilî düşünceye karşı Ehl-i sünnet inancını sa­vunması sebebiyle İbnü'l-Haddâd Kayre­van halkı tarafından mihne dönemindeki Ahmed b. Hanbel'e benzetilmiştir.563 Zühd ve takva sahibi bir âlim olan ve birçok hikmetli sözü kaynaklarda zik­redilen İbnü'l-Haddâd, son derece kana­atkar olduğu halde Ehl-i sünnet muarız­larına karşı heybetli görünmek için kıya­fetine özen gösterir, en pahalı elbiseleri giyerdi. İbnü'l-Haddâd Receb 302'de (Şu­bat 915) Kayrevan'da vefat etti.

Kaynaklarda, İbnü'l-Haddâd'ın Kayre­van'da Mu'tezile'nin önde gelen âlimlerin­den Süleyman b. Ebû Usfûr el-Ferrâ ve Hanefî ulemâsı ile yaptığı tartışmalara da yer verilmiş, Ebû Hanîfe'yi imam say­madığı, daha sonra mezhebine geçtiği söylenen Şafiî'yi de birçok konuda eleştir­diği belirtilmiştir.564 İmam Mâ-lik'e karşı saygılı davranmakla birlikte ho­cası Sahnûn'un derslerini sonradan ter-kettiği ve Mâliki fıkhının temel kaynakla­rından olan ei-Müdevvene'yi "el-Müdev-vede" (kurtlanmış) olarak nitelendirdiği, bu sebeple hayatının sonuna doğru Şiîler'e karşı verdiği mücadeleye kadar yalnızlığa terkedildiği bildirilmektedir.565 Ancak Kâ­dî İyâz, onun Şafiî mezhebini benimsedi­ği ve ei-Müdevvene'yi eleştirdiğine dair rivayetleri ihtiyatla karşılar.566 Huşenî. İbnü'l-Haddâd'ın Şa­fiî'nin görüşlerini tenkit için yazdığı, halk arasında yayılmayan kitabını gördüğünü, Şafiî'nin talebesi Müzenî'nin müellif ta­rafından kendisine gönderilen bu kitabı okuyunca sustuğunu, cevap vermesini İsteyenlere de, "Ben okudum ve sustum, ilmi olan varsa konuşsun" dediğini nak­leder.567 Kuzey Afrika'daki müctehid fukahadan ve Sünnî kelâm mektebinin önde gelen temsilcilerinden biri olan İb-nü'l-Haddâd"ın Mâlikî veya Şafiî mezhe­bine bağlılığının taklit çerçevesinde olma­dığı bu bilgilerden anlaşılmaktadır. Nite­kim kendisi taklidi aklın noksanlığı ve kav­rayış düşüklüğünün eseri sayar, gerek­çesiz bağlılığın kulluk anlamına geldiğini ve bunun da yalnız yaratıcıya karşı söz konusu olduğunu, Allah'ın kavrayış kabi­liyeti verdiği kendisi gibi bir insana her­hangi bir âlimi taklit etmenin yakışma­yacağını belirtirdi.568 Ona göre fıkıh fıkhî bilgileri yüklenmek değil onları öğrenmek, anlamak ve derinden kavra­maktır.569 Delil olarak Kur'an ve Sünnet'i kabul eden İb­nü'l-Haddâd'ın bu iki temel kaynağı anla­ma ve yorumlama kabiliyeti yanında Arap diline olan hâkimiyeti yaptığı tartışmalar­da açıkça görülür.



Eserleri.




A. Kitâbü'l-İstivâ.



1. Başta isti­va, sıfat ve mucize olmak üzere kelâmla ilgili çeşitli konuları ihtiva eden eserin, Kayrevan Ulucamii'nin el-Mektebetü'l-atîka 570 diye anılan kütüphanesine ait olup daha sonra Tu­nus'ta Dârü'l-kütübi'l-vataniyye'ye nakfedilen yazmaların içinde bulunan baş tara­fı, ortası sonu eksik nüshanın bir bö­lümü Abdülmecîd b. Hamde tarafından neşredilmiştir.571 Müel­lifin, kitapta çeşitli konulan işlerken esas aldığı 200 kadar âyetle ilgili yorumları onun tefsir konusundaki bilgisi ve yakla­şımı hususunda önemli ipuçları vermektedir. 572

2. el'Emûlî. Abdülmecîd b. Hamde bu kitabın talâkla İlgili olduğunu söyler. 573

3. Me'âni'l-ahbâr. İbnü'l-Haddâd'ın isnadlarıyla birlikte riva­yet ettiği hadisleri ihtiva etmektedir.

4. Tavzîhu'l-müşkil fi'l-Kur^ân. eî-Emâ-lî'nin bir nüshası ile diğer iki kitabın bazı bölümleri Tunus Dârü'l-kütübi'l-vataniy-ye'deki adı geçen koleksiyonda bulun­maktadır.574

İbnü'l-Haddâd'ın kaynaklarda adı geçen diğer eserleri de şunlardır: er-Red ca/e'ş-Şâfi el-Mokülât, el-İstfâb, 'İşmetü'n-nebiyyîn, el-'İbödetü'l-kübrâ ve'ş-şuğ-râ. Kayrevan Ulucamii Kütüphanesinde 575 İbnü'l-Haddâd adına kayıtlı er-Red 'ale'ş-Şâtfî adlı bir eser. Abdülme­cîd b. Hamde tarafından talebesi İbnü'l-Lebbâd'a nisbet edilerek yayımlanmıştır Tunus 1406/1986, Onun Şiîâlimleriyle yaptığı "meclis" diye anılan tartışmaların­dan bir kısmı çeşitli kaynaklarda günü­müze ulaşmıştır 576 Kayrevan Ulu-camii'ndeki kütüphaneye ait 698 (1299) tarihli bir katalogda bu tartışmaları ihti­va eden iki defterin kayıtlı olduğu görül­mektedir.577



Bibliyografya ;

Ebü'l-Arab, Tabakâlii 'v.lemâ'ilfrikıyye ve Tûnİs (nşr. Ali eş-Şâbbî-Nuayrn Hasan el-Yâfî), Tunus 1985, neşredenin girişi, s. 17, 21, 26; ay­rıca bk. tür.yer.; Ebû Bekir el-Mâlikî. Riyâzü'n-nü/üs(nşr. Beşîr el-Bekkûş-Muhammed el-Arû-sîel-Matvî), Beyrut 1403/1983. II, 57-115; Mu-hammed b. Haris el-Huşenî, Tabakatü 'ulema'i İfrîkıyye [nşr Muhammed b. Ebû Şeneb), Bey­rut, ts. (Dârü'l-kitâbi'l-Lilbnânî). s. 148-151, 198-213; Ebû Bekir ez-Zübeydî, Tabakâtü'n-nalıuiy-yîn ue'l-luğaoiyyîn (nşr. M. Ebü'1-Fazl). Kahire 1984, s. 239-241; Kâdî İyâz, Tertibü't-medarik (nşr. Muhammed b. Şerife), Muhammediye 1982, V, 78-90; İbnü'l-Kıftî, İnbâhü'r-ruuât,II, 53-54; Abdurrahman b. Muhammed ed-Debbâğ, Me-fâlimü't-İmân fi ma'rifeü ehli'l-Kayreoân (nşr.

Muhammed el-Ahmedî Ebü'n-Nûr - Muham­med Mâdûr). Kahire 1972, II, 295-315; Zehebî, A'lâmü'n-nübelâ', XIV, 205-214; Safedî, et-Vâ-p, XV, 179-180, 256; Süyûtî. Buğyetü'l-vu'ât, I, 579, 589; Sezgin, GAS, 1,601; H. Mones, "Le Malekisme el l'echec des fatimides en Ilriqiya", Etudes d'orientalismededlees â la memoire de Uui-Prouençat, Paris 1962, I, 212-215; Mah­fuz, Terâcimü'l-mü'ellifın, II, 105-108; Zirİkiî. el-Actâm (Fethullah). III, 100; Abdülmecîd b. Hamde, el-Medârisü'l-keiâmiyye bi-!frikıyye ilâ zuhuri't-Eş'ariyye, Tunus 1406/1986, s. 12, 43-44,48-57, 164, 309-319; a.mlf.. "Sa^îd b. el-Haddâd. el-Kayrevânî: Râ'idü'l-nidâli's-sünnî bi-İfrîkıyye fi'1-karni'ş-şâlişi'l-hicrî", Meceile-tü Câmi'aü'z-Zeylûne, sy. 1, Tunus 1412-13/ 1992, s. 11-26; Hasan Hüsnî Abdülvehhâb, Ki-tâbû'i-'Ömr fi'l-muşannefâi oe'l-mü'eUiftne't-Tûnisiyyîn{nşr. Muhammedel-Arûsîel-Matvî-Beşîrei-Bekkûşi, Beyrut 1990,1, 371-376; Hüse­yin b. Muhammed Şevât. Medreseiü'l-hadiş fı'i-Kayreoân, Riyad 1411, I, 186; II, 604-613; ib­rahim Şebbûh, "Sicillün kadîm li-mektebeti Câ-mH'l-Kayrevân", MMMA, 11/2 (1376/1956). s. 340, 364; Ebû Muhammed Vekîlî, "İbn Had-dâd", DMö/, III, 340-341.


Yüklə 1,53 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   27   28   29   30   31   32   33   34   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin