TüRKİye ve sami Dİlleri



Yüklə 313,34 Kb.
səhifə3/8
tarix18.08.2018
ölçüsü313,34 Kb.
#72173
1   2   3   4   5   6   7   8

Altıncı Hata:


Enbiyâ (21), 3. âyet:

Kalpleri boş şeylerle doludur. O zalimler gizliden gizliye fısıldaşarak derler ki:…”

" لَاهِيَةً قُلُوبُهُمْ وَأَسَرُّوا النَّجْوَى الَّذِينَ ظَلَمُوا … "

Âyetteki “Eserrû/أسرّوا” kelimesi “Eserra/أسرّ” şeklinde olmalıdır. Yukarıdaki cümle bir fiil cümlesidir ve böyle bir cümlede uygulanan kaideye göre; eğer fiil (müzekker) failden önce gelir ve bu fail cümle içerisinde zikredilirse bu fiil mufred (müzekker) gaib sığasında olmalıdır. (Aynı kaide iki mezkûr “müzekker” in yerine “müennes” in geçeceğini ifade etmektedir.) Fakat yukarıdaki âyette fiil çoğul sığasında gelmiştir18. Yukarıdaki kaidenin diğer âyetlerde nasıl uygulandığını görmek için şu örneklere bakınız: Âl-i İmrân (3), 5219; Yûnus (10), 220; Nahl (16), 2721; Nahl (16), 3522; Âl-i İmrân (3), 4223; Hucurât (49), 1424.


Yedinci Hata:


Hacc (22), 19. âyet:

İşte şu iki hasım Rableri hakkında çekişmeye girmişler.”

" هَذَانِ خَصْمَانِ اخْتَصَمُوا فِي رَبِّهِمْ … "

Arapçada kelimeler, İngilizce’de olduğu gibi kemmiyete göre çekimlenmiş ya da i‘râb edilmişlerdir. İngilizce’de iki çekimleme şekli vardır: tekil ve çoğul. Bu yüzden İngilizce’de iki adam çoğul olarak kabul edilmiştir. Fakat Arapçada üç şekil söz konusudur: mufred, tesniye ve cemi. Bu yüzden fiiller ve isimler; mufred, tesniye ve cemi hallerine göre i‘râb edilirler. Bu âyetteki fiil, sanki fail iki kişiden fazlaymış gibi i‘râb edilmiştir. Fakat âyet sadece iki kişiden bahsetmektedir. Bu yüzden tesniye kaidesi gereğince “İhtesamû/اختصموا fiili “İhtesamâ/اختصما” şeklinde olmalıdır.


Sekizinci Hata:


Hucurât (49), 9. âyet:

Eğer müminlerden iki topluluk birbirleriyle vuruşurlarsa onların aralarını bulun.” (Arberry)

" وَإِن طَائِفَتَانِ مِنَ الْمُؤْمِنِينَ اقْتَتَلُوا فَأَصْلِحُوا بَيْنَهُمَا "

Bu âyetteki hata bir önceki âyette geçen hatanın benzeridir. Sayı yine tesniye/ikil olmasına rağmen fiil, fail çoğulmuş gibi i‘râb edilmiştir. Bu yüzden “İktetelû/اقتتلوا” fiili “İktetelâ/اقتتلا” şeklinde olmalıdır25.


Dokuzuncu Hata:


Munâfikûn (63), 10. âyet:

Ey Rabbim, ne olurdu bana biraz mühlet verseydin de malımın sadakasını verip iyilerden olsaydım.” (Arberry)

" … رَبِّ لَوْلَا أَخَّرْتَنِي إِلَى أَجَلٍ قَرِيبٍ فَأَصَّدَّقَ وَأَكُن مِّنَ الصَّالِحِينَ "

Ekun/أكن” fiili yanlış bir şekilde i‘râb edilmiştir. Halbuki “Ekûne/أكون” şeklinde olmalıydı. Son sessiz harf harekesiz olmak yerine “e”/üstün ile harekelenmeliydi. Çünkü “Ekun/أكن” fiili mansûbtur. Bir önceki fiil olan “Essaddaka/أصدق” doğru biçimde i‘râb edilmiş ve fiil nasb halindedir. Bunun sebebi ise şudur: Arapçada muzari bir fiilin önüne nasb eden harflerden biri gelirse fiil nasbedilir. Bu harflerden biri de “fâ-i sebebiyye” dir.


Onuncu Hata:


Şems (91), 5. âyet:

Gökyüzüne ve onu bina edene” (Arberry)

" وَالسَّمَاء وَمَا بَنَاهَا "

Arapçada “Mâ/ما (that which)” sözcüğü insan dışı varlıklar için kullanılmaktadır. Fakat yukarıdaki âyette özne (fail) Allah’tır. Bu yüzden burada kullanılması gereken sözcük Arapça “Men/من (him who)” dir. Arberry bu âyeti şu şekilde tercüme etmiştir: “Gökyüzüne ve onu bina edene (that which)” Allah’ı kastederek. Bununla birlikte Pickthall insan dışı varlıklar için kullanılan “Mâ/ما (that which)” sözcüğünü düzelterek şu şekilde tercüme etmiştir: “Gökyüzüne ve onu bina edene (Him Who)”.

Doğrusu Pickthall şu iki âyeti de düzelterek tercüme etmiştir:

Yeryüzüne ve onu yayıp döşeyene/Him Who”. Şems (91), 6. âyet

Her bir nefse ve onu düzenleyene/Him Who”. Şems (91), 7. âyet

Yusuf Ali problemden kaçınmak için âyeti şu şekilde tercüme etmiştir: “Gök kubbeye ve onun mükemmel yapısına”. Bu sayede fail olan “Allah” âyetin tercümesinde yer almamaktadır. Âyeti bu şekilde tercüme etmesinin sebebini dipnotta şu şekilde açıklamaktadır: “Bu ve sonraki cümlelerde geçen mâ-i masdariyye’nin, İngilizce’ye isim olarak tercüme edilmesi çok uygundur. Fakat “Benâhâ/بناها” deki “بنى” isim olmayıp, Arberry ve Pickthall’in tercümelerinde olduğu üzere geçmiş zaman fiilidir. “Mâ/ما” sözcüğü “Men/من” (‘who’ anlamında) şeklinde olmalıydı ve buradan hareketle “Who” nun başharfi büyük ‘W’ olmalıdır.”


On Birinci Hata:


Fussılet (41), 11. âyet:

Sonra iradesi, bir gaz halinde olan göğe yöneldi. Ona ve yere şöyle buyurdu: ‘İsteyerek de olsa, istemeyerek de olsa emrime gelin’. Onlar da: ‘Gönüllü olarak geldik’ dediler.”

" ثُمَّ اسْتَوَى إِلَى السَّمَاء وَهِيَ دُخَانٌ فَقَالَ لَهَا وَلِلْأَرْضِ اِئْتِيَا طَوْعًا أَوْ كَرْهًا قَالَتَا أَتَيْنَا طَائِعِينَ "

Gökyüzü ve yeryüzü Arapçada müennes isimlerdir. Baştaki “Dediler/"قالتا fiili, buna uygun olarak, hem müennes hem de tesniye gelmiştir. Fakat âyetin sonundaki “Gönüllü olarak/طائعينkelimesi; “sıfatlar kendinden önceki isimlere sayı ve cinsiyet yönüyle uyarlar” kuralına aykırı olarak hem müzekker hem de çoğul olarak gelmiştir. Bu yüzden çoğul için kullanılan “طائعينkelimesi yerine, müennes ve tesniye için kullanılan “طائعتين” sözcüğü gelmeliydi.


On İkinci Hata:


A‘râf (7), 56. âyet:

Muhakkak ki Allah’ın rahmeti iyi kimselere yakındır.”

" إِنَّ رَحْمَتَ اللّهِ قَرِيبٌ مِّنَ الْمُحْسِنِينَ "

Yukarıdaki âyet bir isim cümlesidir. Böyle bir cümlede haber/yüklem ile mubteda/özne arasında tezkîr-te’nîs yönünden uygunluk olmalıdır. “Yakın” anlamındaki “قريب” sözcüğü, “Allah’ın rahmeti” anlamındaki “رحمة الله” kelimesinin haberidir ve bu iki sözcük müzekkerlik-müenneslik yönünden birbirine uyum sağlamalıdır. Fakat Arapça metinde durum böyle olmamıştır. “Rahmete/رحمة” kelimesi müennestir ve bu sebeple müzekker olan “قريب” sözcüğünün yerine müennes şekli olan “قريبة” kelimesi gelmelidir26.

Bu kaide diğer âyetlerde, doğru bir biçimde, şu şekilde geçmektedir:

Tevbe (9), 40. âyette: “كَلِمَةُ اللّهِ هِيَ الْعُلْيَا ” Burada hem “Kelimetu/كلمة” hem de “Hiye/هي” lafızları müennestir. Bunun yerine “كلمة الله هو الأعلى” söylemek kesinlikle doğru değildir. Aksi halde bu da “إِنَّ رَحْمَتَ اللّهِ قَرِيبٌ مِّنَ ” âyeti gibi yanlış olacaktır.



Yüklə 313,34 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin