Türkiye’de Azınlıklar, Kültürel Haklar



Yüklə 216,56 Kb.
səhifə25/29
tarix07.01.2022
ölçüsü216,56 Kb.
#79004
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   29
Sezgin Tanrıkulu: Çok kısa olsun lütfen, çünkü toplantıyı bitiriyoruz.
Katılımcı: Ben de bu isimle böyle bir partinin kurulacağı kanaatimdeyim lütfen. Yani TDKP Türkiye davasından sonra, Türkiye Komünist adıyla mesela, Türkiye Komünist Partisi kuruldu. Kürt isimli bir parti de kurulabilir diye düşünüyorum.
Sezgin Tanrıkulu : Ali Bayram istemişti, yalnız, kısa olsun. Dana sonra bitiriyoruz.

Ali Bayram: Öncelikle baromuz böyle bir şey düzenlemesi konusunda ve gelen konuklarımıza katkılarında dolayı teşekkür ederim. Ben öncelikle şunu belirtmek istiyorum. Arkadaşlarım böyle milliyetçilik, asli unsur, tali unsur derken, olaya biraz tanımlamalar getirirken, egemenlik boyutuyla gündeme getirilmesi gerekiyordu, çünkü bu toplumda, Türkiye’de özellikle Kürtler ve Kürtler Çerkezler, Araplar, bu toplumda kendini ifade edebilmiş toplum, onun getirebileceği her tanım, Araplaşma yada Kürtleşme adına getirdiği her adım milliyetçilik olarak algılanamaz. Hele benim özellikle kızdığım nokta Kürtlerin kendilerine milliyetçi demesi. Milliyetçi olarak adlandırması. Var olmakla, var olmak mücadelesiyle milliyetçilik değil. Bu bir insanlaşma sürecidir. İnsanlaşma sürecini de milliyetçilik olarak algılayamayız. Köylü toplum, doğrudur, milliyetçilik köylü toplumlar özgü bir kavram değildir, sanayileşmiş toplumlara özgü kavram. Kürtler hiçbir zaman 1920’lerde sanayileşmeyi gerçekleştirmediler. Ancak o dönem kandırıldılar ve Kürtler bugün kandırılmanın yarattığı bir şey ile varolma çabasındalar. Dolayısıyla bugün milliyetçilikten değil, insan hakları ve insan haklarına katkıdan söz edilmeli. Bu noktada şunu söylemek istiyorum. Burada konuşacağımız azınlık yada talilik kavramı bir bencillikten öte bir şey değil. Bunu belirtmek istiyorum. Bu benim şahsi kanaatim. Belki bir katkı olarak görülebilir. Ama sormak gerekiyor, şimdi Baskın Hoca şöyle diyor: demokrasi ile birlikte azınlık kavramının kalmadığını, işte bunların aşılabileceğini, altlık, üstlük ilişkilerinin ortadan kalkabileceğini söyledi. Şimdi küreselleşen dünyada benim gördüğüm azınlık kavramından çok birliktelik kavramı var. İnsanlaşma kavramı var. İnsan haklarının burada açıklaması var. Şimdi acaba Baskın Hocanın söylediği bir tespit mi? Yoksa bir temel imi? Ve bu gelişen, küreselleşen dünyada azınlık kavramına gerek var mı? Yoksa, işlevini yitirmek üzeremidir? Sorum bu.

Yüklə 216,56 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   21   22   23   24   25   26   27   28   29




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin