Ünden bugüN



Yüklə 8,87 Mb.
səhifə797/877
tarix09.01.2022
ölçüsü8,87 Mb.
#93648
1   ...   793   794   795   796   797   798   799   800   ...   877
Kazancı Mescidi

, 1994

Ayrıca kitabesi batı cephesinde iki pencere arasında yer almaktadır. Bibi. Öz, istanbul Camileri, II, 38.

N. ESRA DIŞÖREN



KAZANCILAR CAMÜ

bak. ÜÇ MİHRAPLI CAMİ



KAZUÇEŞME

Doğuda Yedikule surlarından başlayarak, baüda Zeytinburnu Istasyonu'nun doğusundaki Zeytinburnu belediye binası arasında kalan, kuzeyinden Sirkeci-Halkalı

Semte adını

veren Kazlı

Çeşme.

Hasan Yelmen,

1994

Demiryolu geçen, güneyinde Kennedy Caddesi ve Marmara Denizi bulunan semt. Bu sınırlar dahilinde takriben 170.000 m2' lik bir alana sahip olan Kazlıçeşme, yüzyıllardan beri istanbul'da dericiliğin merkezi sayılır ve halk arasında tabakhaneler semti olarak tanınır.

Semtin ortasında, son düzenlemelerle çevresi açılmış olan ve 500 yıldan beri hiç durmadan akan çeşmenin üzerinde bulunan kabartma kaz figürü semtin isminin kaynağını oluşturur.

Rivayete göre, fetih sırasında istanbul surlarının önünde çarpışan askerlere su bulmaya çalışılırken civarda kazların uçuştuğu görülmüş; kazları gören sakabaşı, yardımcılarına "gidin kazların konduğu yeri bulun, orada muhakkak su yatakları vardır" demiş; o gün bu gündür, kaz sürülerinin konakladıklan yerde semte ismini veren çeşme ihya olunmuştur. Kazlıçeşme yöresindeki yeraltı suyu bolluğu, bu semtte bol suya ihtiyaç gösteren tabakhanelerin kuruluş nedenlerinin başında gelir.

Bizans surları sahilden dönemeç yaparak kuzeye, Topkapı'ya doğru bu semti yalayarak geçer. Bizans döneminde bölge sur dışında, Hebdomon'un(~>) uzantısı halindeydi. II. Mehmed (Fatih), surların güneybatı noktalarındaki dönemeçte ilave surlar ve kuleler inşa ettirerek ünlü Yedikule Hi-sarı'nı oluşturmuştur. Hisar inşaatı sırasında Fatih buralara sıkça gelmiş olmalıdır. Surların önünde uzanan dümdüz sulak geniş bir alanı, Kazlıçeşme Ovası'nı belki de her gün görüyordu, istanbul'un fethinden sonra batıya, Rumeli topraklarına seferler düzenlemeyi düşlerken, ordunun ihtiyacı olan mamul deri üretimini de bir merkezde toplamayı tasarlamış olsa gerekir.

Fatih bir taraftan Yedikule Hisarı'm in-

şa ettirirken diğer taraftan Kazlıçeşme'de tabakhanelerin kurulması fikrini geliştirmiş olmalıdır. Türkiye Deri Sanayicileri Derneği arşivlerinde bulunan L Abdülhamid'e (hd 1774-1789) ait bir fermandan Fatih'in Yedikule surları haricinde (Kazlıçeşme' de) 360 adet tabakhane ve 33 salhane inşa ettirdiği öğrenilmektedir.

II. Mehmed Kazlıçeşme'de sadece deb-bağlan değil dericilikle ilgili meslekleri de bir araya toplamış; örneğin debbağların ham deri ihtiyacını temin etmeleri için aynı semtte 33 salhane de inşa ettirmiş, salhanede kesilen hayvanlardan elde edilen iç-yağları da mum yapımında kullanılmıştır. Kazlıçeşme'de bulunan mumhaneler bunu belgelemektedir. Kesilen hayvanların bağırsakları kirişhanelerde işlenmiş, semtte bu adı taşıyan Kirişhane Mahallesi oluşmuştur. Kazlıçeşme'deki deri işletmeleri 1993 başlarında tamamen kaldırıldığına göre, bu bölgede istanbul dericiliği 540 yıl gibi uzun bir süre kalmıştır. (Ayrıca bak. debbağhk.)

Kazlıçeşme'de semtin hemen hemen tümünü kapsayan deri fabrikaları ve tesisleri 1993'te istanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından tamamen yıktırılıp bölge düzenlenirken, tarihsel dokusu da tahrip olmuştur. Yıkım sonrasında bölgede kalan tarihsel yapılar arasında başta Kazlı Çeşme gelir. Semtin adı konusundaki söylenti, her ne kadar istanbul'un fethine bağlanıyorsa da kazların konduğu yerde bir çeşme yapılmasının tarihi fetihten epeyce sonra olmalıdır. Üzerindeki kitabeden çeşmenin 953/ 1537'de Mehmed isimli bir zat tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır. Burada daha önce bir başka çeşme olup olmadığı ise bilinmemektedir.

Çeşmenin yapısı çok sadedir. Her iki yanındaki yük koyma taşları günümüze kadar korunmuştur. Üstünde büyükçe ve yeşile boyanmış bir kaz kabartması vardır. Çeşmenin suyu kesintisiz akmıştır, hâlâ da akmaktadır.

Kazlıçeşme Şehitliği'nin karşısında Demirhane Caddesi üzerindeki ayazmaya Ayia Paraskevi'nin adı verilmiştir. Bu ayazmanın suyunun özellikle göz hastalarına ve felçlilere şifa verdiği söylenir. Yıkımdan kurtulmuş olan ayazma binası 50-60 yıl önce Kazlıçeşme'de faaliyette bulunan Rum kökenli Sotiryadisler tarafından inşa olun-

muş yeni bir yapıdır. Ancak su kaynağını Bizans dönemine bağlamak mümkündür.

Yedikule'yi Kazlıçeşme'ye bağlayan a-nayollardan biri sayılan Demirhane Caddesi üzerindeki Yedi Şehitler Kabristanı olarak bilinen kabristanda, fetih sırasında şehit düşen 7 asker gömülüdür. Demirhane Caddesi'ne bakan cephesinde alçak bir giriş kapısı ve penceresi vardır. Cephe duvarı üzerindeki, Gaza fethine Sultan Mehmed Han ile/Buyedi kimse beraber anın ile var imiş / Cümlesin ruhu şehadet şerbetin nuş eyleyüb / Yedikule haricinde bunca ytl esrar imiş şeklindeki kitabe 1822 tarihini taşımaktadır.

Tahminen fetihten yıllar sonra Hacı ivaz tarafından gömüldükleri yer bulunmuş ve kabirleri duvarlar arasına alınmıştır. Kabristan halen onarım beklemektedir.

II. Mehmed'in sakabaşısı Derya Ali Ba-ba'nın türbesi, yöredeki bir diğer tarihi yapıdır. Fetih süresince Ali Baba ordunun su ihtiyacını koltuğunun altında taşıdığı deriden yapılmış kırbasıyla karşılamıştır. Ne kadar içilse, kullanılsa bir türlü bitmeyen, tükenmeyen su verimi yüzünden Ali Baba' nın lakabı Derya olmuştur. Su taşıdığı deriden tulumunu kendisinin debbağladığı ve sonuçta mükemmel bir debbağ ustası olduğu ileri sürülür ve dericilerin piri Ahî Evran'a bağlı Ahî babalarından olduğu rivayet edilir. Kazlıçeşme'deki deri esnafına vakıfta bulunması da dericiler tayfasından olduğunu kanıtlamaktadır.

1121/1709 tarihli III. Ahmed'e ait bir fermanda adı Yar Ali olarak geçen sahib'ül

Kazlıçeşme'deki

Ayia Paraskevi

Ayazma ve

Kilisesi.



Hasan Yelmen

hayratın Derya Ali Baba olduğu anlaşılmaktadır. Derya Ali Baba Türbesi 1960'larda Deri Sanayicileri Derneği tarafından restore edilmiştir. Bu türbeye bitişik olan ve u-zun yıllar boyunca dericiler loncası olarak kullanılan bina ve eski Tripo Deri Fab-rikası'nın bitişiğindeki arsa Deri Sanayicileri Derneği'ne Derya Ali Baba vakfından intikal etmiştir.

Semtteki cami, II. Mehmed tarafından yaptırılmıştır. Kazlıçeşme Camii olarak da bilinen cami ahşap çatılı, kagir bir binadır. 1813'te yenilenmiştir. Fatih döneminde yapılan camiden minaresinin alt gövdesinden başka iz kalmamış olan bina 1954'te derici esnafının yardımıyla onarılmıştır. Halen ibadete açıktır.

Kazlıçeşme'den sahile doğru giden Camii Şerif Sokağı üzerindeki cami, Kasaplar Mescidi ya da diğer adıyla Merzifonlu Kara Mustafa Paşa Mescidi'dir. Mescit, kare planda olup, duvarlan ve minaresi taştan, çatısı ahşaptır. 17. yy'in sonlarında yapılmış, 1195/1780'de esaslı bir tamir görmüştür. Yanında 1239/1823 tarihli bir çeşme vardır. Buraya Kasaplar Mescidi denmesinin nedeni bitişiğindeki salhanelerdeki kasapların uğrak yeri olmasındandır. 200 m ileride Fatih'in yaptırdığı camii bulunduğu halde kasaplar bu camide namaz kılmayı yeğlemişlerdir. 1959'da onarılarak namaz kılınır duruma getirilmiştir.

Kazlıçeşme Şehitliği'nin karşısında Za-kirbaşı Sokağı üzerinde bulunan Bektaşî tekkesinin önünde yatan zatın Hacı Bek-taş-ı Veli hazretlerinin halifelerinden ol-


Yüklə 8,87 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   793   794   795   796   797   798   799   800   ...   877




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin