ÜNİte 1 hukuk ve adalet kavramlari


Mahkemelerin Sınıflandırılması



Yüklə 349,97 Kb.
səhifə8/8
tarix02.11.2017
ölçüsü349,97 Kb.
#26679
1   2   3   4   5   6   7   8

Mahkemelerin Sınıflandırılması

  1. Kuruluş ve çalışmalarına göre mahkemeler: Yalnızca tek hâkimin görev yaptığı tek hâkimli

mahkemeler ve birden fazla hâkimin görev yaptığı çok hâkimli (toplu) mahkemeler olarak ayrılırlar. Bu mahkemelere sulh hukuk ve sulh ceza (2014 yılında kaldırıldı bunun yerine sulh ceza hâkimlikleri kurulmuştur) mahkemeleri, asliye hukuk ve asliye ceza mahkemeleri örnek gösterilebilir. Çok hâkimli mahkemelerde birden fazla hâkim bulunur ve yargılama faaliyeti kurul halinde/eksiksiz toplantı halinde gerçekleşir. Ancak, bu mahkemelerde yargılamaya yardımcı bazı işlemler görevlendirilen tek hâkim tarafından yapılabilir. Ağır Ceza Mahkemeleri, Asliye Ticaret Mahkemesi, Yargıtay ile Danıştay Daireleri ve Daire Kurulları, Anayasa Mahkemesi çok hâkimli (toplu) mahkemelerin en bilinen örnekleridir.

  1. Yargı sistemine ilişkin bulundukları derecelere göre mahkemeler: Birinci derece (eski dilde

bidayet) mahkemeleri, ikinci derece mahkemeleri (istinaf) ve üst derece mahkemeleri (temyiz) olarak belirlenebilir. İlk derece mahkemeleri davayı, maddi ve hukuki açıdan en başında inceleyip karara bağlayan mahkemelerdir. Sulh hukuk mahkemesi, asliye hukuk mahkemesi, asliye ceza mahkemesi, idare mahkemesi, vergi mahkemesi, Danıştay dairelerinin ilk derece mahkemesi olarak baktıkları işlerde Danıştay Daireleri, Askeri Yüksek İdare Mahkemesi’nin (AYİM) ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalarda AYİM, Askeri Ceza Mahkemesi ilk derece mahkemesi olarak örnek verilebilir. İkinci derece mahkemeleri, ilk derece mahkemesinin kararından sonra, davaya konu uyuşmazlığın maddi ve hukuki açıdan yeniden incelenmesi ile görevlidirler. İkinci derece mahkemeleri olarak Bölge Adliye Mahkemeleri, 2004 tarihli ve 5235 sayılı Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Bölge Adliye Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yetkileri Hakkında Kanun ile getirilmiştir. Üst derece mahkemeleri (Yüksek mahkemeler/Temyiz Mahkemeleri) bu mahkemeler, ilk derece mahkemeleri ile ikinci derece mahkemelerinin hüküm ve kararlarının başvuru yolu açık olan kararları üzerinde hukuka uygunluk veya hukuka uygunluk ve maddi olaya uygunluk yönünden incelenmesi ile görevli mahkemelerdir.

YARGILAMANIN UNSURLARI

Hakimler: Devlet yargı yetkisini, mahkemeler ve bu mercilerin idaresinden sorumlu olan ve millet adına adaletin son durağı olan vicdani kanaatlerini de kullanan aynı zamanda bağımsız olan hâkimler vasıtasıyla kullanır. Hâkimler özel statüye sahip devlet memurlarıdır. Hâkimler hem mesleğe girişte hem de meslek hayatı boyunca 2802 sayılı Hâkimler ve Savcılar Kanununa tabi olarak çalışırlar. HMK m. 34 te Hâkimlerin yasaklılık sebepleri HMK m. 36 da ise ret sebepleri sayılmıştır. Hâkimlerin yargılama faaliyetinden dolayı Devlet aleyhine tazminat davası açılabilir. Hâkimlerin hukuki sorumluluğu olduğundan dolayı devlet, ödediği tazminat nedeniyle, sorumlu hâkime ödeme tarihinden itibaren bir yıl içinde rücu davası açabilir. Bunun yanında hâkimleri ceza sorumluluğu ve disiplin sorumluluğu da bulunmaktadır.

Savcılar: Savcılar özellikle ceza yargılaması alanında devlet adına soruşturma yürütürken suç şüphesinin kuvvetli olduğu durumda dava açıp bu davayı yürüten kişilerdir. Özel hukukta ise çok istisnai durumlarda kamu düzenini ilgilendiren ve kanunlarda açıkça düzenlenen durumlarda (Türk Medeni Kanununda düzenlen m. 294, 146, m.138 ve diğer kanunlar) hukuk davası açarlar. Burada özellikle Fransız hukukunun etkisi görülmektedir. Hâkimler gibi bağımsız değillerdir; zira hiyerarşik bir düzen içinde yürütmenin bir parçasıdırlar, ancak buna rağmen dava açılması konusunda savcılara emir verilemez.

Adliye Memurları: MADDE 6 – (1) Mahkemelerde ve hukuk dairelerinde bir yazı işleri müdürü, yeterli sayıda zabıt kâtibi, memur, mübaşir, hizmetli ve diğer görevliler bulunur. (2) Yazı işleri hizmetleri ilgisine göre mahkeme hâkimi veya daire başkanının denetimi altında, ilgili yazı işleri müdürü ve onun yönetiminde zabıt kâtibi, memur, mübaşir, hizmetli ve diğer görevliler tarafından yürütülür.” Şeklinde düzenlenmiştir.

Yazı İşleri Müdürleri Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinde yazı işleri müdürlerinin görevleri şöyledir:

  • Mahkeme yazı işlerini denetlemek.

  • Talep halinde gerekçeli kararın tebliğini sağlamak.

  • Harç tahsil müzekkerelerini yazmak ve kesinleştirme işlemlerini yapmak.

  • Zabıt kâtipleri arasında iş bölümü yapmak.

  • Dava dilekçesini ve havalesi gereken evrakı havale etmek.

  • Yönetimi altında bulunan zabıt kâtipleri ve diğer memurları yetiştirmek.

  • Hukukî başvuru veya kanun yolları incelemesi için dosyayla ilgili gerekli işlemleri yapmak ya da yaptırmak.

  • Bilirkişilere fiziki ortamda teslimi gereken dosyalarla ilgili işlemleri yerine getirmek.

  • Harcın hesaplanması ve hukuk mahkemeleri veznesi bulunmayan yerlerde tahsiline ilişkin işlemleri yapmak.

  • Dosyaya ait kıymetli evrak ve değerli eşyanın uygun yerde muhafazasını sağlamak.

  • Yargılamanın bulunduğu aşamanın gereklerini yerine getirmek.

  • Arşivin düzenli tutulmasını sağlamak.

  • Teminatın iadesi gereken hallerde gerekli işlemleri yerine getirmek.

  • Mevzuattan kaynaklanan veya hâkim tarafından verilen diğer görevleri yerine getirmek.” Şeklinde düzenlenmiştir.

Yazı işleri müdürleri ağır ceza mahkemelerinin bulunduğu yerlerde adalet komisyonları tarafından atanır.

Zabıt Kâtipleri: Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinde zabıt kâtibinin görevleri şöyledir:

  • Duruşma ve keşiflere katılmak, hâkim tarafından yazdırılanlar ile doğrudan yazılmasına izin verilen beyanları tutanağa yazmak.

  • Ara kararları yerine getirmek.

  • Gerekçeli kararları hâkimin bildirdiği şekilde yazmak.

  • Yargılaması devam eden dosyaları düzenli ve eksiksiz bir şekilde muhafaza etmek.

  • Tamamlanıp kesinleşen dosyaları arşive kaldırtmak.

  • Tarafların dosyaları incelemesine nezaret etmek ve dosya inceleme tutanağını düzenlemek.

  • Karar ve tutanakları dikkat ve itina ile yazarak imzasız bırakmamak.

  • Cevabı gelmeyen müzekkerelerin tekidini yapmak.

  • Dizi pusulası düzenlemek.

  • Mevzuattan kaynaklanan veya hâkim ya da yazı işleri müdürünün vereceği diğer görevleri yerine getirmek.” Şeklinde düzenlenmiştir.

Zabıt kâtipleri (can) Mahkemelerde yazı işleri müdürlerinin denetimi altında çalışırlar. Mahkeme tarafından zabıt kâtibinin (can) imzası olmayan tutanağa dayanarak hüküm verilmiş olması, kanun yolları açısından bir eksiklik olarak kabul edilir ve aynı zamanda hükmün bozulma sebeplerinden birisidir. Ayrıca zabıt kâtiplerinin (can) de reddi mümkündür.

Mübaşirler

Avukatlar: Serbest meslek faaliyeti olarak adlandırılan avukatlık mesleği adalet hizmetine sunduğu katkıdan dolayı kamu hizmeti faaliyeti olarak kabul edilir. Avukatlıkla ilgili temel düzenleme 1136 sayılı Avukatlık kanunudur. Avukatlığın amacı, Avukatlık Kanunu 2. Maddede hukuki münasebetlerin düzenlenmesini, her türlü hukuki mesele ve anlaşmazlıkların adalet ve hakkaniyete uygun olarak çözümlenmesini ve hukuk kurallarının tam olarak uygulanmasını her derecede yargı organları, hakemler, resmi ve özel kişi, kurul ve kurumlar nezdinde sağlamak” şeklinde düzenlenmiştir.

Noterler Noterler düzenledikleri ve onayladıkları belgeler/işlemler sebebiyle yargı faaliyetine dolaylı olarak katılırlar. Noterlik bir kamu hizmeti olarak kabul edilse de noterler devletten maaş almazlar, ancak yaptıkları işlemler nedeniyle Noterlik Ücret tarifesine göre ücret alırlar. Noterlik mesleğinin tanımı 1512 sayılı Noterlik Kanunu Madde 1 de “Noterlik bir kamu hizmetidir. Noterler, hukuki güvenliği sağlamak ve anlaşmazlıkları önlemek için işlemleri belgelendirir ve kanunlarla verilen başka görevleri yaparlar” şeklinde düzenlenmiştir.

Not: Türkiye’de Anayasa yargısı, adlî yargı, idarî yargı, askerî yargı, askerî idarî yargı ve uyuşmazlık yargısı olmak üzere altı çeşit yargı kolu vardır.

Danıştay idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümlerin son inceleme merciidir.

Anayasa Mahkemesinde dosyalarla ilgili yapılan toplantılar gizlidir. Toplantıya katılan üyeler ya başvurunun reddi ya da başvurunun kabulü yönünde oy kullanabilirler, dolayısıyla çekimser oy kullanamazlar.


ÜNİTE 14

YARGI ÖRGÜTLEMESİ
Türkiye, yargı ayrılığı sistemini benimsemiştir ve birden fazla yargı koluna sahiptir.Bu yargı kolları ve Anayasa’da söz edilen yüksek mahkemeler şu şekildedir;

Anayasa Yargısı-Anayasa Mahkemesi:

  • Sayıştay Genel Kurulunun kendi başkan ve üyeleri arasından gösterecekleri her boş yer için üçer aday arasından TBMM tarafından gizli oyla seçilen 2 üye

  • Baro başkanlarının serbest avukatlar arasından gösterecekleri üç aday arasından TBMM tarafından gizli oyla seçilen 1 üye

  • Yargıtay Genel Kurulunca her boş yer için gösterilecek üçer aday arasından Cumhurbaşkanı’nca seçilecek 3 üye

  • Danıştay Genel Kurulunca her boş yer için gösterilecek üçer aday arasından Cumhurbaşkanı’nca seçilecek 2 üye

  • Askerî Yargıtay Genel Kurulunca her boş yer için gösterilecek üçer aday arasından Cumhurbaşkanı’nca seçilecek 1 üye

  • Askerî Yüksek İdare Mahkemesi Genel Kurulunca her boş yer için gösterilecek üçer aday arasından Cumhurbaşkanı’nca seçilecek 1 üye

  • Yükseköğretim Kurulunun kendi üyesi olmayan, yükseköğretim kurumlarının hukuk, iktisat ve siyasal bilimler dallarında görev yapan öğretim üyeleri arasından göstereceği, en az ikisi hukukçu her boş yer için göstereceği üçer aday arasından Cumhurbaşkanı’nca seçilecek 3 üye

  • Cumhurbaşkanı’nın doğrudan belirleyeceği üst kademe yöneticileri, serbest avukatlar, birinci sınıf hâkim ve savcılar ile en az beş yıl raportörlük yapmış Anayasa Mahkemesi raportörleri arasından Cumhurbaşkanı’nca seçilecek 4 üye.

Anayasa’nın 147. maddesine göre, Anayasa Mahkemesi üyeleri on iki yıl için seçilirler ve bir kişi iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi seçilemez.

Adli Yargı-Yargıtay: Türkiye’de genel yargı kolu adli yargıdır. Adli yargıda, idari yargının konusuna girmeyen, hukuk mahkemelerinin özel hukuk kurallarını uyguladığı yargılamalar ve ceza kanunlarına göre yargılamalar yapılır. Adli yargı kolunun temel olarak iki bölümü bulunmaktadır; hukuk yargısı ve ceza yargısı. Hukuk yargısı, hukuk mahkemelerinin özel hukuku uyguladıkları yargılamaları yerine getirir. Hukuk yargısında çekişmesiz ve çekişmeli yargı uygulanır. Çekişmesiz yargı, uyuşmazlık ya da davalının bulunmadığı yargılamalar ile ilgilidir. Çekişmeli yargıda ise ortada bir uyuşmazlık konusu vardır ve taraflardan birinin istemi ile uyuşmazlığın somut hukuk kurallarına göre çözülmesi istenilmektedir. Ceza yargılamasında, ceza mahkemeleri ceza kanunlarını Ceza Muhakemesi Kanunu’ndaki usullere göre somut olaylara uygular.

ADLİ YARGI ÖRGÜTLENMESİ

ÜST DERECE MAHKEMELERİ

YARGITAY

YARGITAY HUKUK DAİRELERİ (23 DAİRE) YARGITAY CEZA DAİRELERİ (23 DAİRE)

BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİ (İSTİNAF MAHKEMELERİ)

İLK DERECE MAHKEMELERİ

HUKUK MAHKEMELERİ

CEZA MAHKEMELERİ

BÖLÜMLER ve İŞ BÖLÜMÜ

. SULH

. ASLİYE

Özel Görevli Hukuk Mahkemeleri

*Aile Mahkemesi

*Kadastro Mahkemesi

*İş Mahkemesi

*Tüketici Mahkemesi

*İcra Mahkemesi

*Fikrî ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi

*Denizcilik İhtisas Mahkemesi



(Sulh Ceza Hâkimliği (Ayrı bir mahkeme sayılmaz)

  • Asliye Ceza Mahkemesi

  • Ağır Ceza Mahkemesi

Özel Görevli Ceza Mahkemeleri

*Özel Yetkili Ağır Ceza Mahkemesi

*Çocuk Mahkemeleri

*Çocuk Ağır Ceza Mahkemeleri

*Fikrî ve Sınaî Haklar Ceza Mahkemesi

*İcra Ceza Mahkemesi

*Trafik Mahkemesi

*Kadastro Mahkemesi



Hukuk mahkemeleri bakımından genel görevli mahkemeler, sulh hukuk mahkemeleri ile asliye hukuk mahkemeleridir. Asliye Hukuk Mahkemeleri, genel görevli tek hâkimli mahkemelerdir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2. maddesine göre, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın

*Malvarlığına ilişkin davalarda ve şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça görevli mahkemedir.



*Aksine düzenleme bulunmadıkça diğer dava ve işler bakımından görevlidir

Asliye hukuk mahkemeleri diğer mahkemelerin görev alanına girdiği kanunla gösterilmemiş bütün davalara bakmakla görevlidir. Yargının etkinliğini artırmak için bazı uzmanlık (=ihtisas) mahkemeleri de kurulmuştur.

Sulh hukuk mahkemeleri tek hâkimli bir mahkemedir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 4. maddesine göre, dava konusu ve tutarına bakılmaksızın;

  • Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,

  • Taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davaları,

  • Taşınır ve taşınmaz mallarda, sadece zilyetliğin korunmasına yönelik olan davaları,

  • Bu Kanun ile diğer kanunların, sulh hukuk mahkemesi veya sulh hukuk hâkimini görevlendirdiği davaları, görürler.

Ceza Mahkemeleri Asliye Ceza Mahkemesi ve Ağır Ceza Mahkemesi olarak ikiye ayrılır. Ceza yargılamasında genel mahkeme bu mahkemelerdir. Daha önceden var olan sulh ceza mahkemeleri 2014 yılından itibaren sulh ceza hâkimliğine dönüştürülmüştür ve mahkeme sıfatı kaldırılmıştır. Asliye ceza mahkemesi genel görevli tek hâkimli bir mahkemedir. Asliye ceza mahkemeleri kanunla sulh ceza hâkiminin ve ağır ceza mahkemesinin görev alanına girmeyen bütün konularda görevli mahkemedir.


  • İdarî Yargı-Danıştay

  • Askerî Ceza Yargısı-Askerî Yargıtay

  • Askerî İdari Yargı-Askerî Yüksek İdare Mahkemesi

  • Uyuşmazlık Yargısı-Uyuşmazlık Mahkemesi



Yüklə 349,97 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin