Nevevi Kırk Hadis Şerhi



Yüklə 2,71 Mb.
səhifə41/57
tarix17.12.2017
ölçüsü2,71 Mb.
#35128
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   57

Harb zikretti ki: O Dimeşk, Hıms, Mekke, Basra ehlini sabah namazından sonra kıraat için toplandıklarını gördü, fakat fiam ehli Kuran’ı topluca bir sureden yüksek sesle okuyorlar, Basra ve Mekke ehli toplanıyorlar, onlardan biri on ayet okuyor, insanlar susuyorlar, sonra diğeri on ayet okuyor, ta bitene kadar böyle oluyor. Harb dedi ki: Bütün bunlar güzeldir.

Malik fiam ehline karşı itraz etti. Zeyd bin Ubeyd ed-Dimeşki dedi ki: Bana Malik bin Enes dedi ki:

“Bana sizin halkalar şeklinde oturup okuduğunuz haberi ulaştı, ashabımızın yaptığı şeyi ona haber verdim.” Malik dedi ki:

“Bizim yanımızda muhacir ve Ensar var biz bunu bilmiyoruz” dedi ki:Dedim ki:

“Bu Tarif’tir” dedi ki:

“Tarif okuyan bir adamdır ve etrafında insanlar toplanıyor” dedim ki:

“Bu bizim görüşümüzden başkadır. Ebu Musab İshak bin Muhammed el-Feravi dedi ki: Enes bin Malik’in şöyle dediğini işittik:Sabah namazından sonra Kuran kıraatı için toplanmak bidattır, Rasulullah (s.a.v.) ashabı ve onlardan sonraki alimler bu hal üzere değildi, onlar namazı kılınca herkes kendi kendine okuyordu ve Allah’ı zikrediyordu, sonra birbirlerine konuşmadan ayrılıyorlardı, çünkü Allah’ın zikriyle meşgul oluyorlardı, bütün bunlar sonradan çıkarılmadır.

İbni Vehb dedi ki: Malik’i şöyle derken işittik:Mescidde kıraat önceki insanların işi değildi. Mescidde ilk bunu çıkaran Haccac bin Yusuf’tur, Malik dedi ki:Ben mescidde mushaftan bu okumayı kerih görüyorum, bütün bunları Ebu Bekir Nisaburi Malik’in menakıında rivayet etti.

S:194 Çoğunluk Kuran’ı ders yapmak için toplanmanın müstehablığına, ikir için toplanmanınmüstehablığına işaret eden hadislerlerle delil getirdiler, Kuran zikrin en faziletlisidir.

Sahihayn’de Ebu Hureyre peygmaber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Yollar dolaşıp zikir ehlini arayan Allah’ın melekleri vardır, Allah’ı zikreden bir topluluk bulurlarsa, hacetinize geliniz derler, dünya semasına kadar onları kanatlarıyla kuşatırlar -onlardan daha iyi bildiği halde-Rableri onlara sorar:

“Kullarım ne diyor?” Dedi ki:Derler ki:

“Seni tesbih ediyorlar, sana tekbir, hamd ediyorlar ve seni tazim ediyorlar” buyurur ki:

“Beni görmüşler mi?” Derler ki:

“Hayır vallahi seni görmemişler” buyurur ki:

“Eğer onu görselerdi nasıl (olurdu)?” Derler ki:

“Eğer onu görmüş olsalardı ona karşı daha şiddetli hırslı olurlardı, onu daha şiddetli talep ederlerdi, ona daha fazla mrağbet ederlerdi” buyurdu ki:

“Onlar neyden sığınıyorlar?” derler ki:

“Cehennemden” dedi ki: Buyurur ki:

“Onu görmüşler mi?” Derler ki:

“Hayır vallahi ya Rab onu görmemişler” buyurur ki:

“Eğer görselerdi nasıl (olurdu)?” Derler ki:

“Eğer onu görselerdi ondan daha şiddetli kaçarlar ve ondan daha fazla korkarlardı, Allah Teala buyurur ki: Sizi şahid tutuyorum ben onları bağışladım, meleklerden bir melek der ki:

“İçlerinde filan onlardan değildi, ancak o ihtiyacı için gelmişti” buyurur ki:

“Onlar cülesadır onlar içinde kimse şaki (cehennem ehli, talihsiz) olmaz.”1

Müslim’in Sahih’inde2 Muaviye’den: Rasulullah (s.a.v.) ashabından bir halkaya geldi ve buyurdu ki:

“Sizi oturtan nedir” dediler ki:

“Oturduk Allah’ı zikrediyoruz, O’na hamdediyoruz, çünkü O bizi İslam’la hidayet etti ve onunla bize ihsanda bulundu, buyurdu ki:

“Allah adına sizi ancak bu şey mi oturttu?” dediler ki:

“Allah için bizi oturtan ancak budur” buyurdu ki:

“Ben sizi itham ettiğimden dolayı size yemin ettirmedim, fakat bana Cebrail geldi bana Allah’ın sizinle meleklere övündüğünü haber verdi.”

Hakim Muaviye’den şöyle dediğini tahric etti:3 Bir gün Peygamber (s.a.v.)’le beraberdim, mescide girdi, mescidde oturan bir topluluk gördü, Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki:

“Sizi oturtan nedir?” dediler ki:

“Farz namazı kıldık. Sonra oturduk Allah’ın Kitab’ı ve Peygamber’in sünnetini müzakere ediyoruz.” Rasullah (s.a.v.) buyurdu ki:

“Allah bir şeyi zikrederse onu zikri büyük olur.” Bu manada çeşitli hadisler vardır, Allah’ın evinde oturup Allah’ın kitabını ders yapanların mükafatın dört şey olduğunu haber verdi, birincisi: Üzerlerine huzur iner.
(1) Sahihtir. Buhari, Müslim, Ahmed, Tirmizi: (3595) tahric etti. (Camiul usul: 5/237, Terğib ve Terhib: 2/401-402).

(2) Sahihtir, Müslim, Ahmed Tirmizi: (3376) ve Nesai tahric etti. (Terğib ve Terhib: 2/403).

(3) Hakim Müstedrek’te tahric etti ve Buhari ve Müslim’in şartı üzere doğruladı).

Sahihayn’de Bera bin Azib’ten şöyle dediği rivayet edildi: “Bir adam Kehf suresini okuyordu, yanında da at vardı, onu bir bulut sardı, dönüp yaklaşmaya başladı, at ondan ürkmeye başladı, sabahlayınca Peygamber (s.a.v.)’e geldi ve ona bunu zikretti, buyurdu ki: “O sekinedir, Kuran için indi”1

Yine o ikisinde Ebu Said’den rivayet edildi: “Üseyd bin Hudayr deve bağladığı yerde okurken atı dolaştı, sonra bir daha yine okudu yine dolaştı, Üseyd dedi ki: “Yahya’yı çiğnemesinden korktum, oğlunu kastediyor. Dedi ki: Ona kalktım başımın üzerinde gölge gibi içinde lambalar gibi şeyler var, göğe çıktı sonra onu göremedim” dedi ki: Sabahleyin Peygamber (s.a.v.)’e gitti ve bunu ona zikretti buyurdu ki: “Bunlar meleklerdi seni dinliyorlardı, eğer okusaydın insanlar görürdü onlardan gizlenmezdi.” Lafız Müslim’indir.2

İbnil Mübarek Yahya bin Eyyub’den, o da Ubeydullah bin Zahr’dan, o da Sa’d bin Mesud’dan rivayet etti: “Peygamber (s.a.v.) bir meclisteydi, gözünü semaya kaldırdı, sonra gözünü aşağı yukarı etti sonra kaldırdı, Rasulullah (s.a.v.) bundan soruldu ve buyurdu ki: fiu kavim Allah’ı zikrediyorlardı -önündeki meclisi kastediyor- üzerlerine sekine indi kubbe gibi melekler onu taşıyordu, onlara yaklaşınca onlardan bir adam bir batıl şey konuştu, onlardan kaldırıldı” bu mürseldir.

İkincisi: Rahmetin kaplamasıdır, Allah Teala buyurduki: (Allah’ın rahmeti ihsan sahiblerine yakındır) (A’raf: 7/56)

S:196 Hakim Selman’dan tahric etti.1 Allah’ı zikreden bir topluluğun içindeydi, onlara Rasulullah (s.a.v.) uğradı ve buyurdu ki: “Siz ne söylüyordunuz, ben üzerinize inen bir rahmet gördüm ve onda bize ortak olmak istedim”

Bezzar2 Enes’ten tahric etti, Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Allah’ın gezici melekleri vardır, zikir halkalarını isterler, onlara gelince onları kuşatırlar, sonra kılavuzların Rabbul İzzete gönderirler ve derler ki:

“Rabbimiz nimetlerini tazim eden kullarından bir kulların üzerine geldik ve onlar senin kitabını okuyorlar, Peygamberine salat ediyorlar, dünyaları ve ahiretler için senden istekte bulunuyorlar” Allah Teala buyurdu ki:

“Onları benim rahmetimle kuşatın” derler ki:

“Rabbimiz onlar için çok hatalı filan vardır, ancak onlarla yanyana olmuştur” Allah Teala buyurdu ki:

“Onları rahmetimle kuşatın.”

Üçüncüsü: Melekler onları kuşatır, bu zikrettiğimiz hadislerde zikr olunmuştur ve geçen Ebu Hureyre’nin şu hadisinde zikr olundu: “Onları kanatlarıyla dünya semasına kadar kuşatırlar.” İmam Ahmed’in rivayetinde de:3 “Bazısı bazısının üstüne yükselir, ta arşa ulaşıncaya kadar.” Halid bin Madan hadisi ref ederek dedi ki: “Allah’ın havada sema ve yeryüzü arasında yüzen melekleri vardır, zikir ararlar, Allah’ı zikreden bir kavim işitince derler ki: Allah sizi azıklandırsın, yavaş olun kanatlarını etraflarına yayarlar ta onlardan herbiri arşa çıkıncaya kadar” bunu Hallal sünnet kitabında tahric etti.4

Dördüncüsü: Allah onları kendi katındakilere zikreden. Sahihayn’e Ebu Hureyre Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu rivayet etti: “allah buyurur ki: Ben kulumun bana zannının yanındayım (kulum beni nasıl düşünürse ona öyle muamele ederim) beni zikredince onunla beraberim, beni kendi nefsinde zikrederse, bende onu kendi nefsimde zikrederim, eğer o beni bir topluluk içinde zikrederse, bende onu onlardan daha hayırlı bir topluluk içinde zikrederim.”5
(1)Sahihtir, Buhrai, Müslim ve Tirmizi tahric etti. (Camiul usul: 9/380).

(2) Buhari Üseyd bin Hudayr (r.a.)’den, Müslim Ebu Saidi Hudri’den, Humeydi Efradı Müslim’de Müsnedü Ebi Saidi Hudri’den irad etti, ondan önceki hadisi Efradı, Buhhari’nin müsnedi Üseyd bin Hudayr’den irad etti. (Camiul usul: 9/378-38).


(1)Hakim Müstedrek’inde tahric etti ve doğruladı, Zehebi ikrar etti.

(2) Ebu Nuaym Hilye’de: (6/268) Bezzar Zaide bin Ebirrakkad tarikinden tahric etti, o da Ziyad en-Nümeyri’den rivayet etti, Heysemi dedi ki: (Mecma’: 10/77) İkisi de zayıf olduğu halde güvenilir görüldü, buna göre isnadı güzeldir.

(3) Müsned’de: 2/358.

(4) Hadis mürseldir.

(5) Sahihtir, Buhari, Müslim, Tirmizi: (3598), Nesai ve ibni Mace tahric etti. (Terğib ve Terhib: 2/393-394).

Bu dört özellikler bütün Allah’ın zikri için toplananlar içindir, Müslim’in Sahih’inde Ebu Hureyre ve Ebu Saidi Hudri’nin Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu rivayet ttiği gibi: “Allah’ı zikir ehli için dört şey vardır:Onlar üzerine huzur iner, rahmet kuşatır, melekler kuşatır, Rab kendi katındakiler içinde onları zikreder.”1 Allah Teala buyurdu ki:(Beni zikrediniz bende sizi zikredeyim) (Bakara: 2/152) Allah’ın kulu zikretmesi yüce topluluk içinde melekler arasında onu övmesi ve onunla övünmesidir.

Rabi bin Enes3 dedi ki: Allah kendini zikredeni zikredicidir, şükrünü artırıcıdır, kendine küfredeni de azaplandırıcıdır. Allah Teala buyurdu ki:(Ey inananlar!Allah’ı çokça zikredin ve onu sabah akşam tesbih edin. Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O’dur. Melekleri de size istiğfar eder.)(Ahzab: 33/41-43) Allah’ın kula salatı:Onu melekleri arasında övmesi ve zikriyle şöhretlendirmesidir, Ebul Aliye’nin dediği gibi, Buhari bunu Sahih’inde5 zikretti. Bir adam Ebu Ümame’ye dedi ki: Rüyada gördüm ki sanki melekler sana salat ediyor, bu senin her girişinde, her çıkışında her kalkışında ve her oturuşunda böyleydi, Ebu Ümame dedi ki:Eğer siz de isterseniz melekler size de salat eder, sonra şu ayeti okudu:(Ey inananlar!Allah’ı çokça zikredin ve sabah akşam tesbih edin. Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O’dur. Melekleri de size istiğfar eder)6 bunu Hakim tahric etti.

“Kimi ameli yavaşlatmışsa, nesebi ona hız vermez.” Manası: Amel kulu ahiret derecelerine ulaştırır, Allah Teala buyurdu ki: (Herkesin yaptıkları işlere gör dereceleri vardır.) (Enam: 6/132) Kimin ameli Allah katındaki yüksek menzillere çıkma hususunda kendisini yavaşlatmışsa S: 198 soyu ona hız vermez ve bu derecelere ulaştırmaz, çünkü Allah mükafatı amellere tertip etti, soylara değil, Allah Teala buyurdu ki: (Sura üflendiği zaman artık aralarında akrabalık bağları kalmamıştır; birbirlerinde arayıp sormazlar)(Mü’minun: 23/101) Allah Teala amellerle mağfiretine ve rahmetine koşmayı emretti: (Rabbınızın bağışına ve takva sahibleri için hazırlanmış olup genişliği gökler ve yer kadar olan cennete koşun. O takva sahibleri ki, bollukta da darlıkta da Allah için harcarlar; öfkelerini yutarlar ve insanları affederler. Allah da güzel davranışta bulunanları sever)(Ali İmran: 3/133-134) ve buyurdu ki: (Rablerine olan saygıdan dolayı kötülükten sakınanlar; Rablerinin ayetlerine inananlar; Rablerine ortak tanımayanlar; ve Rablerine dönecekleri için yapmakta oldukları işleri kalbleri çarparak yapanlar; işte onlar, iyiliklere koşuşurlar ve iyilik için yarışırlar) (Mü’minun: 23/57-61) İbni Mesud dedi ki:Allah sıratı emreder cehennem üzerine kurulur, insanlar amellerince zümre zümre geçerler, vönceleri şimşek parıltısı gibi, sonra rüzgar gibi sonra yağmur gibi, sonra hayvanların geçmesi gibi, hatta adam koşarak gider, sonra yürüyerek, hatta sonuncuları karnı üzerine sürünerek gider ve:

“Ya Rab beni niye yavaşlattın” der, (Allah) buyurur ki:

“Ben seni yavaşlatmadım ancak seni amelin yavaşlattı.”4

Sahihayn’de Ebu Hureyre’den rivayet edildi:Rasulullah (s.a.v.) kendisine:(Yakın akrabalarını uyar)(fiuara: 26/214) ayeti inince buyurdu ki: “Ey Kureyş topluluğu, nefislerinizi Allah’dan satın alınız, ben Allah’a karşı size bir fayda veremem, ey Abdulmuttalib oğlu Abbas Allah’dan gelen şeye karşı sana bir fayda veremem, ey Muhammed kızı Fatıma benden istediğini iste sana Allah’dan gelen bir şeye karşı fayda veremem.”6
(1)İbni Ebiddünya Ebu Hureyre ve Ebu Said’den tahric etti (Dürrül mensur: 1/276)Müslim lafzı şudur: “Hiçbir kavim oturup Allah’ı zikretmiyor ki, onları melekler kuşatmasın, rahmet kaplamasın, üzerlerine sekine inmesin ve Allh onları kendi katındakilere zikretmesin.”

(3) Benzerini ibnil Münzir, Abd bin Humeyd ve ibni Ebi Hatim Katade’den tahric etti, Dürrül mensur da geldiği gibi.

(5) Buhari tefsirde: (290) zikretti. “Allah ve melekleri peygambere salat eder” babında: (6/217)Buhari Ebul Aliye’den hikaye etti, Ebu Cafer er-Razi Rabi bin Enes’den o da EbulAliye’den rivayet etti: (ibni Kesir tefsiri: 3/495).

(6) Hakim müstedrekte tahric etti, Müslim’in şartı üzere doğruladı, Zehbi ikrar etti, Beyhaki Hakim tarikiyle Delailünnübüvve de tahric etti.

(4) Merffu ve ibni Mesud’a mevkuf olarak rivayet edildi, Taberani güzel bir isnatla tahric etti. (Terğib ve Terhib: 4/425 ve sonrası.)

(6)Ahmed, Abd bin Humeyd, Buhari, Müslim, Tirmizi, Taberi, ibnil Münzir, ibni Ebi Hatim, ibni Mirdeveyh, Beyhaki Ebu Hureyre’den tahric etti. (Dürrül mensur: 5/179).

Sahihayn’in tahric ettiği bir rivayette: “Sizden benim velilerim takvalılardır, insanlar bana amellerle gelmezler, bana boyunlarınızda taşıdığınız dünyayla gelirsiniz, dersiniz ki:Ya Muhammed, Ya Muhammed, ben de:Ben tebliğ ettim, derim.”1

İbni Ebiddünya Ebu Hureyre’den Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu tahric etti:“Kıyamet günü benim velilerim takvalılardır, her ne kadar bir soy diğerinkinden daha yakın olsa da (böyledir), insanlar amellerle gelirler, siz boynunuzda taşıdığınız dünyayla gelirsiniz, Ya Muhammed, ya Muhammed, dersiniz, bu şekilde mi bu şekilde mi? derim.”2

Bezzar3 Rifaa bin Rafi’den tahric etti, Peygamber (s.a.v.)Ömer’e dedi ki: “Bana kavmini topla” -Kureyş’i kastediyor- onları topladı, buyurdu ki:“Sizden benim velilerim (dostlarım) müttakilerdir eğer siz bunlardan iseniz ne ala, yoksa bakınız, insanlar kıyamet günü amellerle gelir, siz de ağırlıklarla gelirsiniz ve sizden yüz çevrilir” bunu Hakim muhtasar olarak tahric etti ve doğruladı.

Müsned’de Muaz’dan rivayet edildi:Peygamber (s.a.v.) onu Yemen’e gönderdiği zaman kendisiyle birlikte çıktı ve tavsiye etti, sonra döndü ve yüzüyle Medine’ye yöneldi ve buyurdu ki:“Bana en (dostluğa) layık olanlar müttakilerdir, kim olurlarsa ve nerede olurlarsa olsunlar.”4

Bunu Taberani de tahric etti ve şunu ekledi: “Benim şu ehli beytim bana karşı insanların en layığı olarak kendilerini görüyorlar, öyle değildir, benim velilerim sizden müttakilerdir, kim olurlarsa, nerede olurlarsa (böyledir).” Bütün bunlara Sahihayn’deki Amr bin As hadisi şahiddir, o Peygamber (s.a.v.)’i şöyle buyururken işitti: “Filan oğullarının ehli benim dostlarım değildir, ancak benim dostum Allah ve müminlerin salihleridir.”5 dostluğunun soyla olmadığına işaret ediyor, S:200 ancak iman ve salih amelle dostuluğuna ulaşılacağına işaret ediyor, kimin iman ve ameli daha mükemmelse o ona daha fazla dosttur, ister soyca yakın isterki olmasın, bu manada biri der ki:

Ömrüne yemin olsun insan ancak dini iledir nesebe güvenerek takvayı teketme İslam Selmanı Faris’iyi yükseltti şirk soylu1 Ebu Leheb’i alçalttı.


(1)Taberani Muaz’dan tahric etti, Heysemi’nin Mecma’da dediği gibi isnadı güzeldir: (10/231-2312)Kenzul ummal: 3/5659-5660).

(2) İsnadı güzeldir, Buhari Edebül Müfred’de: (897) ibni Ebi Asım Sünnet’te tahric etti.

(3) Buhari Ebebül Müfred’de (75) Bezzar Taberani Kebir’de tahric etti, Hakim ve Zehebi doğruladı.

(4) Ahmed, TAberani Kebir’de tahric etti, sahihtir, ibni Hibban doğruladı.

(5) Buhrai ve Müslim tahric etti.

(1)Bir nüshada da: “fiaki” şeklindedir.


OTUZYEDİNCİHADİS

İyilikler ve Kötülükler

İbni Abbas (r.a.)’dan, o da Rasulullah (s.a.v.)’den Rabbi tebareke ve tealadan rivayetinde buyurdu ki: “Allah muhakkak iyilikleri ve kötülükleri yazdı, sonra bunu açıkladı, kim bir iyiliğe azmetse ve onu yapmasa, Allah onu kendi katında tam bir iyilik olarak yazar, ona azmedipte yapsa, Allah onu katında on haseneden yediyüze, daha fazla katlara kadar yazar, eğer bir kötülüğe niyetlense ve onu yapmasa Allah onu keni katında tam bir iyilik olarak yazar, eğer ona niyet etse ve onu yapsa Allah onu bir tek kötülük yazar.”Bunu Buhari ve Müslim rivayet etti.1

Bu hadisi Ebu Osman rivayetinden tahric ettiler, dedi ki: Bize Ebu Reca Utaridi ibni Abbas’tan rivayetle anlattı. Müslim’in bir rivayetinde hadisin sonunda şu fazlalık vardır: “Veya onu siler, Allah’a karşı ancak helak olan helak olur” bu manada çok hadis vardır.

Sahihayn Ebu Hureyre’den Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu tahric etti: “Allah buyuruyor ki:Kulum bir kötülük yapmak istediği zaman, onu işleyinceye kadar onu yazmayınız, eğer onu işlerse ona aynısını yazınız, benim rızam için onu terkederse onun için ona bir iyilik yazın, eğer bir iyilik yapmak isterde onu yapmazsa onun için bir iyilik yazın, eğer onu yaparsa onunu için ona on iyilikten yediyüz kata kadar iyilik yazın.”Bu lafız Buhari’nindir.2

S: 202 Müslim’in rivaytinde1 Allah Teala byurdu ki: “Kulum bir iyilik yapmayı (nefsine) bahsederse, ben onu yapmamışsa bir iyilik olarak yazarım, onu yapınca ben onu on misliyle yazarım, bir kötülük yapmayı (nefsine) bahsederse onu yapmamışsa ben onu bağışlarım, eğer onu yaparsa ona mislini (aynısını) yazarım.”

Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Melekler dedi ki: Rab(bimiz) şu senin kulun bir kötülük yapmak istiyor- ve o onu görüyor- buyurur ki: Onu gözetleyiniz eğer onu yaparsa ona aynısını yazınız, eğer onu terkederse onun için ona bir iyilik yazın onu ancak benim için terketti.”

Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki: “Sizden biri İslam’ını güzelleştirirse yaptığı her iyilik on mislinden yediyüz misline kadar yazılır ve yaptığı her kötülük Allah’a kavuşuncaya kadar aynıyla yazılır.”

Sahihayn’de Ebu Hureyre’den rivayet edildi, Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Ademoğlunun her ameli katlanır, iyilik on mislinden yediyüz misline kadardır, Allah Teala buyurdu ki:Ancak oruç hariç o benim içindir, onun mükafatını ben veririm, şehvetini, yemesini ve içmesini benim için terkediyor.”Müslim’in bir rivayetinde şu sözden sonra: “Yediyüz misline kadar” şu cümle vardır: “Allah’ın dilediğine kadar.”2 Müslim’in Sahih’inde Ebu Zer’den rivayetle, Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Allah buyuruyor ki:Kim bir iyilik yaparsa onun için on misli vardır veya (daha da) artırırım, kim bir kötülük yaparsa onun cezası aynısıdır veya bağışlarım.”3

Yine onda Enes’ten Peygmaber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğu rivayet edildi: “Kim bir iyiliğe niyetlense ve onu yapmasa onun için bir iyilik yazılır, eğer onu yaparsa onun için on yazılır, kim bir kötülüğe niyetlense ve onu yapmasa ona bir şey yazılmaz, eğer onu yaparsa ona bir tek kötülük yazılır.”4


(1)Sahihtir, Buhari, Müslim, Ahmed ibni Abbas’tan tahric etti. (Camiul usul: 19/348 ve sonrası).

(2) Buhari, Müslim ve Tirmizi tahric etti. (Camiul usul: 10/347).

(1)Camiul usul: 10/348).

(2)Sahihtir, Malik Muvatta’da, Buhari, Müslim, Ebu Davud, Tirmizi Nesai ve ibni Mace tahric etti. (Camiul usul: 10/276).

(3) Müslim, Ahmed ve Beğavi tahric etti.

(4) Müslim isra hadisinde tahric etti. (Camiul usul: 10/348, 12/54). Hafız Ebu Ya’la el-Musuli Enes’ten şu lafızla tahric etti: “Kim bir iyiliğe niyetlenirse...” (İbni Kesir tefsiri: 2/196).

Müsned’de Hureym bin Fatik’ten rivayet edildi, Peygamber (s.a.v.) buyurdu ki: “Kim bir iyiliğe niyetlense ve onu yapmasa ve Allah’ın onu kalbine hissettirdiğini bilirse ve ona hırs gösterirse onun için bir iyilik yazılır, kim bir iyilik yaparsa ona on misliyle yazılır, kim Allah yolunda bir nafaka infak etse onun için yediyüz katı vardır.”1 bu manada çok hadis vardır.

Bu naslar iyilikler ve kötülüklerin, iyilik ve kötülüğe niyet etmenin yazılmasını içerdi, bu dört çeşittir: Birinci çeşit:İyilikleri yapmak, iyilik on mislinden yediyüz ve daha fazla misline kadar katlanır, iyiliklerin on misline katlanması her iyilik içindir, buna Allah’ın şu ayeti de delildir: (Kim bir hasene ile gelirse ona on misli vardır) (Enam: 6/160) On mislinden daha fazla Allah’ın dilediği kimseye artırılması ise ona şu ayet delildir: (Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir ki, her başakta yüz tane vardır. Allah dilediğine kat kat fazlasını verir. Allah’ın lütfu geniştir. O her şeyi bilendir) (Bakara: 2/261) Bu ayet Allah yolunda infakın yediyüz misli katlanacağına delildir. Müslim’in Sahih’inde4 Ebu Mesud el-Bedri dedi ki: “Bir adam dizginlenmiş bir deveyle geldi ve dedi kıyamet günü yediyüz deve vardır.”

Müsned’de5 nazarlı bir isnatla Ebu Ubeyde bin Cerrah, Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Kim Allah yolunda fazla nafakasını infak etse, yediyüzdür, kim kendi nefsine, ehline ve iyaline infak etse veya hasta ziyaret etse veya bir eziyeti kaldırsa, iyilik on misliyledir.”

Ebu Davud Sehl bin Muaz’dan tahric etti, o da babasından, o da Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu rivayet etti:S: 204 “Namaz, oruç ve zikir Allah yolunda nafaka üzerinde yediyüz kat arırılır.”1 İbni Ebi Hatim2 Hasan’a isnatla rivayet etti, o da İmran bin Husayn’dan Peygamber (s.a.v.)’in şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Kim Allah yolunda bir nafaka gönderse ve evinde otursa onun için her bir dirheme yediyüz dirhem vardır, kim nefsiyle Allah yolunda savaşsa onun için her bir dirheme yediyüz bin dirhem vardır” sonra şu ayeti okudu: (Allah dilediği kimse için kat kat verir) (Bakara: 2/261) İbni Hibban Sahih’inde4 İsa bin Müseyyeb’ten tahric etti, o da Nafi’den, o da ibni Ömer’den şöyle dediğni rivayet etti: fiu ayet inince: (Allah yolunda mallarını harcayanların örneği, yedi başak bitiren bir dane gibidir) (Bakara: 2/261) Rasulullah (s.a.v.) buyurdu ki:Rabbım ümmetime artır, Allah Teala (şunu) inzal etti: (Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için Allah’a güzel bir borç (isteyene faizsiz ödünç) verecek yok mu?) (Bakara: 2/245) buyurdu ki:Rabbim ümmetime artır, bunun üzerine Allah Teala (şunu) inzal etti: (Sabredenlere ecirleri hesabsız verilir) (Zümer: 39/10) İmam Ahmed Ali bin Zeyd bin Cüd’an’dan tahric etti, o da Ebu Osman en Nehdi’den, o da Ebu Hureyre’den, o da Peygamber (s.a.v.)’den şöyle buyurduğunu rivayet etti: “Allah iyiliği iki milyon iyilik olarak katlar” sonra Ebu Hureyre şu ayeti okudu: (İyilik olursa onu katlar, kendindende büyük mükafat verir.)(Nisa: 4/40)

Ve dedi ki: “Allah büyük bir ecir dediği zaman onun mitarını kim takdir edecek?” ve Ebu Hureyre’den mevkuf olarak rivayet edildi.9
(1) Ahmed Müsned’inde tahric etti, ibni Hibban doğruladı.

(4) Müslim, Ahmed ve Nesai Ebu Mesud el-Bedri’den tahric etti. (Camiul usul: 10/301).

(5) Ahmed Müsned’de, Ebu Ya’la, Bezzar, Buhari tarihinde ve Hakim tahric etti ve Heysemi Mecma’da: (2/300) dedi ki: Senedinde Yesar bin Yusuf var, ona güvenilir diyeni de yaralayanı da görmedim, geri kalan adamları güvenilirdir. Ondan ilk yarıyı şu destekliyor:Ahmed, Tirmizi, Nebai ve Hakim’in Hureym bin Fatik’ten şu lafızla tahric ettiği hadis destekliyor:“Kim Allah yolunda infak ederse ona yediyüz kat yazılır.”(Camiussağir).

(1)Ebu Davud, Beyhaki tahric etti, Hakim ve Zehebi doğruladı. (Camiul usul: 10/332).

(2)İbni Ebi Hatim ve ibni Mace Halil bin Abrullah tarikiyle tahric etti o bilinmiyor, o da İmran ve başkasından rivayet etti, ibni Kesir tefsirinde dedi ki:Bu hadis garibtir: (1/317).

(4)İbni Hibban sahihinde ibnil Münzir, ibni Ebi Hatim, ibni Mirdeveyh, Beyheki fiuab’ta ibni Ömer’den tahric etti. (Dürrül Mensur: 1/155).

(9) Ahmed Ebu Hureyre’den Ali bin Zeyd tarikiyle tahric etti, ibni Kesir tefsirinde dedi: (1/498):bu hadis garibtir, Ali bin Zeyd bin Cüd’an da münkerler vardır, yine Ahmed Ebu Osman en-Nehdi’den o da Ebu Hureyre’den: “İyilik bir milyon iyilik olarak katlanır, dedi ki:Bundan seni şaşırtan nedir, vallahi Peygamber (s.a.v.)’i işittim buyuruyor ki:“Allah iyiliği iki milyon iyilik olarak katlar” lafzıyla rivayet etti, yine ibni Ebi Hatim başka bir vecihle başka bir tarikle buna yakın bir lafızla rivayet etti.


Yüklə 2,71 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   37   38   39   40   41   42   43   44   ...   57




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin