Bulunduğu coğrafyada Rusya ve Ukrayna’nın ardından üçüncü sırada, Orta Asya ülkeleri arasında birinci durumda olan Özbekistan, bünyesinde 100 etnik unsuru barındıran önemli ülkedir.
Ülkenin imalat sanayinin yapısı incelendiğinde, öncelikli ve gelişmekte olan, yabancı yatırımcıların da ilgisini çeken en önemli sektör otomotiv sanayi ön plana çıkıyor. Özbekistan’ın otomotiv sektöründe Özbek Otomotiv Girişimcileri Derneği’nin (Uzavtosanoat) kurduğu ortak girişimlerle birlikte Alman Daimler-Benz ve Güney Kore’nin Daewoo firmalarının katkısıyla ülkede bu alanda önemli gelişmeler sağlandı.
Ayrıca Koç Holding, Özbek ortağı Uzautosozlash ile ortak olarak 64 milyon dolar sermaye ile Semerkand’ta ticari araç üretimi ve aksesuar satışı yapan Samkoçauto fabrikasını kurdu. Ancak söz konusu ortaklık sona ermiş olup, fabrikada 2007 yılından itibaren Japon Isuzu marka ticari araç üretimine geçildi. Alman MAN Şirketi tarafından 2009’da kurulan fabrikada da üretime sürmekte. Yine tarım makinaları alanında ülkede ciddi yatırımlar bulunmakta ve ADB ve Almanya gibi ülkeler bu konuda ülkeye yatırım yapmıştır.
Özbekistan’da hâlihazırda mevcut ve gelişme potansiyeli bulunan diğer önemli sektör tekstildir. Ancak yine de kapasite yeterli düzeyde değildir. Sektörde atıl vaziyette olan pek çok tekstil fabrikasının modernizasyonu için yatırıma ihtiyaç duyulmakta.
Özbekistan’ın enerji ve doğal zenginlik kaynaklarının başında doğal gaz, petrol ve kömür geliyor. Uluslararası raporlara göre, Özbekistan’ın potansiyel petrol rezervi 600 milyon varil, doğal gaz rezervi 1,6 trilyon metreküp olduğu tahmin edilmekte. Yine ülkede yıllık 50 milyar kw/saat civarında elektrik enerjisi üretildiği tahmin edilmekte. Ekonominin özel bölgeleri
Özbekistan’da ilgi çeken bölgelerden biri serbest bölgelerdir. 2 Aralık 2008 tarihinde üretim amaçlı olarak, vergi muafiyetleri, özel gümrük rejimi, farklı tarifedeki girdi avantajları getiren, Navoi Serbest Endüstri Ekonomik Bölgesi kurulması kararlaştırılmış ancak gelişmesi tam anlamıyla sağlanamadı.
Bu bölgede yatırım yapmak isteyen yabancı firmalara 30 yıl süreyle faaliyet sürdürme izni verilmekte olup, bu sürede özel gümrük, yabancı para ve vergi rejimleri yanı sıra basitleştirilmiş işlem kolaylıkları sağlanmakta. Yatırımcılara arazi vergisi, varlık vergisi, gelir vergisi, altyapı geliştirme vergisi, tek vergi ödemesi, yol ve okul fonu katılım vergileri istisnaları uygulanmakta. Bu istisnaların süresi bölgede yatırım yapacak firmaların yatırım tutarlarına göre değişmekte. Yatırım 3-10 milyon Euro ise 7 yıl, 10-30 milyon Euro ise 10 yıl ve 30 milyon Euro’dan fazla ise 15 yıl süreyle uygulanmakta. Türkiye ile istikrarlı artış
Türkiye Özbekistan arası ticaret hacmi yıllar itibarıyla istikrarlı biçimde artış kaydetmekte. 2000’li yılların başında 168,4 milyon dolar seviyelerinde olan dış ticaret hacmimiz 1,2 milyar dolar seviyesini aşmış durumda.
İki ülke arası ticari ilişkilerin son on yıldır düzenli biçimde geliştiği söylenebilecek olsa da Türkiye’nin aleyhine bir gelişim söz konusudur. 2003 yılından beri sürekli ticaret açığı verdiğimiz Özbekistan’a olan ihracatımız 2000 yılında 82 milyon dolar seviyelerinden yaklaşık 3 kat artış kaydederek 449,9 milyon dolara ulaşmış olup, aynı dönemde 85,7 milyon dolar olan ithalatımız ise 10 kattan fazla artarak 813,3 milyon düzeylerindedir. Bu sorunlar çözüm bekliyor
Özbekistan’a gitmek isteyen Türk vatandaşlarının (Diplomatik pasaportlar hariç) vize alma zorunluluğu bulunmakta. Vizenin alınabilmesi için Özbekistan’dan bir davetiyenin temin edilmesi gerekmekte. Ülkede çalışan veya bir üretim birimi sahibi her Türk vatandaşı, çalışma iznine sahip olsa dahi her üç ay veya altı ayda bir vizesini yeniletmek zorundadır. Ayrıca, vize yenileme işlemlerinde pasaportların geçici bir süre Özbek makamlarında bekletilmesi, iş seyahatlerinin yapılabilmesinin önünde engel teşkil etmekte ve zaman kaybına yol açmakta. Verilen vizelerin tek giriş-çıkışlı olması da sık sık iş seyahatine giden firma yetkilileri için pratik bir uygulama olmamakta. İki ülke arasındaki ihracat potansiyeli
Doğal Taşlar: Doğal taşların başlıca kullanım alanı inşaat sektörüdür. Bu nedenle Özbekistan inşaat sektörünün gelişimi, doğal taş alımında kilit rol oynuyor. Özbekistan’ın 2011 yılında yaptığı 13,3 milyon dolarlık doğal taş ve mermer ithalatında alınan taahhütler sonucu Yunanistan’ın pazar payı yüzde 71 gibi büyük bir orana ulaşmış durumda. Her ne kadar ülkeye yapılan ihracat doğrudan alınan inşaat projelerine bağlı olsa da ülkemizin pazar payı önceki yıllarda da önemli yüzdelere ulaşamamış durumda.. Ülkede 2001 yılından beri düzenli biçimde devam eden pazar kaybımız soncunda payımız yüzde 4’lere kadar geriledi. İnşaat Malzemeleri:Garadagh Cement-OJSC, Özbekistan’da çimento ve klinker üretimi yapan tek şirkettir. Firma, hem yerel hem de uluslararası standartlara uygun, yüksek kaliteli ürünleri ile iç talebin çoğunluğunu sağlamakta. Bu kapsamda sektörün halen gelişme yolunda olduğu göz önünde bulundurularak Türkiye ve
Özbekistan arasındaki dış ticarette çimentonun önemi ortadır. Özellikle Özbekistan’da petrol sektörü dışındaki alanlarda yatırımların artmasıyla inşaat sektörü ivme kazanacak ve buna bağlı olarak da çimento tüketimi artacaktır. Kağıt ve Karton Ürünleri: Özbekistan’da tuvalet kağıdı satışları, Türk şirketi İpek Kağıt Sanayi ve Ticaret, yerel Qafqaz Kağıt Sanayi ve diğer çokuluslu şirketler elinde yoğunlaşmakta. Pazarda Türk şirketi İpek Kağıt Sanayi ve Ticaret A.Ş. perakende tuvalet kağıdı satışlarının yaklaşık yüzde 36’sını elinde tutuyor. Etkin tanıtım kampanyalarına ilaveten uygun fiyat stratejisi ile özellikle ana marka olan Selpak tüm tüketici grupları arasında başarısını artırdı. Otomotiv Ana ve Yan Sanayi: Özbekis-tan’da yapılan ekonomik reformlar, makro-ekonomik istikrarın yerleşmeye başlamasını sağladı. Buna bağlı olarak yatırım ortamı da gelişmiş, petrol ve doğalgaz gelirinin diğer sektörlerin ilerlemesi için kullanılması amaçlandı. Bu doğrultuda bir fon oluşturulmuş ve gerekli düzenlemeler yapıldı. Bu gelişmelere bağlı olarak Özbekistan’da ön plana çıkan ve yabancı yatırımcılar için önemli potansiyel arz eden sektörler arasında otomotiv sektörü de üst sıralarda yer alıyor.
Özbekistan’ın otomotiv alanındaki ihtiyacının yüzde 70’ten fazlası Rusya’dan karşılanmakta. Japonya ve Güney Kore %10 civarı paylarıyla ülke ithalatında diğer önemli ülkelerdir. Diğer yandan Gence’deki bir fabrikada Rusya’dan Ulyanovsk ve Kamaz marka otomobillerin ve Samahı’daki bir fabrikada İran malı otomobillerin montajı yapılmakta. Ülkede refah seviyesinin artması ile taşıt araçlarına olan talep de artmış, 1998 yılında bin kişiye 35,6 otomobil düşerken, bu rakam 2005 yılında 52’ye, günümüzde ise 100’e ulaşmıştır. Özbekistan’a yatırım yapacak yatırımcılara bazı avantajlar uygulanıyor. Arazi vergisi, varlık vergisi, gelir vergisi, altyapı geliştirme vergisi, tek vergi ödemesi, yol ve okul fonu katılım vergileri istisnaları uygulanmakta. Bu istisnaların süresi bölgede yatırım yapacak firmaların yatırım tutarlarına göre değişiyor. Yatırım 3-10 milyon Euro ise 7 yıl, 10-30 milyon Euro ise 10 yıl ve 30 milyon Euro’dan fazla ise 15 yıl süreyle uygulanmakta. Hayata geçirilen yapısal reformlar ile yatırım alanında Özbekistan’da bazı sektörler ön plana çıkıyor. Özellikle Türkiye-Özbekistan arasında Doğal taş, Kâğıt, Otomobil gibi sektörler gelişmeye açık. En büyük potansiyel ise otomotiv sektöründe.
KAYNAK: TC Ekonomi Bakanlığı İhracat Bilgi Platformu-Ülke Masaları