Pakistan ülke raporu konya ticaret odasi pakistan islam cumhuriyeti



Yüklə 220,36 Kb.
səhifə1/2
tarix09.01.2019
ölçüsü220,36 Kb.
#93597
  1   2




PAKİSTAN

ÜLKE RAPORU




KONYA TİCARET ODASI



PAKİSTAN İSLAM CUMHURİYETİ

ÜLKE RAPORU



Etüd-Araştırma Servisi

Mart 2007


İÇİNDEKİLER


Ticaretimizin Sektörel Dağılımı (2005) 25

3.Pakistan, CIA - The World Factbook 29





BİRİNCİ BÖLÜM

PAKİSTAN HAKKINDA GENEL BİLGİLER


    1. ÜLKE KİMLİĞİ


Resmi Adı: Pakistan İslam Cumhuriyeti
Yönetim Biçimi: Federal Parlamenter Demokrasi
Devlet Başkanı: General Pervez Müşerref
Başbakan: Şevket Aziz
Bağımsızlık: 14 Ağustos 1947
Başkent: İslamabad
Nüfusu: 165,803,560 (2006 Temmuz)
Nüfus Artışı: % 2.09 (2006 Temmuz)
Okur-Yazar Oranı: % 48.7
Yüzölçümü: 796,095 km²
Resmi Din: İslam: %97 (Sünni %77- Şii %20), Hıristiyan, Hindu, Budistler: %3
Dil: Resmi dil : İngilizce, Ulusal dil: Urduca
Konuşulan diğer diller : Pencabi (%48), Sindi (%12) Peştu (%8),

Beluç (%3), Seraiki (Pencabi lehçesi-%10)


Başlıca Kentleri: Karaçi (yaklaşık 10 milyon), Lahor (yaklaşık 5 milyon),Ravalpindi, Haydarabad, Multan, Pesaver.

Etnik Gruplar: Pencabi, Sindi, Pahtan, Jatlar Beluci, Afgan Mülteciler
Para Birimi: Rupi (PKR)
Para Kuru: 1 $ = 60.5 PKR (2006)

    1. KISA TARİHÇE

Alt Kıta’da İngiliz hakimiyetinin sona ermesi ile birlikte Müslüman nüfusun ayrı bir ülkesi olması düşüncesi ile 1947 yılında Hindistan’ın bölünmesi sonucu Muhammed Ali Cinnah önderliğinde Doğu ve Batı Pakistan kurulmuştur. Ayrılma süreci sancılı olmuş ve iki taraftan 1 milyona yakın insan hayatını kaybetmiştir. Hindistan ve Pakistan ayrılma sonrası 1965 ve 1971 yıllarında savaşmışlardır. 1971 Savaşı sonrası Doğu Pakistan ayrılarak Bengaldeş ismini almıştır. Halen 1947 yılında İngiliz yargıçlardan oluşan bir komisyonun belirlediği Redcliffe Hattı çerçevesinde Keşmir bölgesine ilişkin ortaya çıkan anlaşmazlık sürmektedir. İki ülke ayrıca karşılıklı olarak nükleer silah programları yürütmektedirler.

1973 yılında halen yürürlükte olan ve parlamenter demokratik rejim çerçevesinde yürütme yetkilerinin Başbakana ve Hükümete verilmesini öngören Anayasa kabul edilmiştir. Aynı yıl Zülfikar Ali Butto Başbakanlığa seçilmiştir. 

Butto Hükümeti 1977 yılında General Ziya-ul Hak tarafından düzenlenen askeri darbe ile görevden uzaklaştırılmış ve Pakistan 1978-1988 yılları arasında askeri idare ile yönetilmiştir. Butto idam olunmuştur. 1985 yılında Anayasaya getirilen değişiklik ile Cumhurbaşkanına Meclisi, dolayısıyla Hükümeti feshetme yetkisini veren 8. Tadilat Yasası yürürlüğe konulmuş, bu suretle demokrasiye dönüşün altyapısı hazırlanmıştır.

1993 yılında yapılan genel seçimlerin sonucunda Benazir Butto iktidara gelmiştir. Ancak Cumhurbaşkanı Gulam İshak Han 8. Tadilat Yasası ile Anayasanın kendisine verdiği yetkiyi Ağustos 1990'da kullanarak Meclisi feshetmiş ve Başbakan Benazir Butto Hükümetini görevden uzaklaştırmıştır. Ekim 1990'da yapılan genel seçimler ile merkez sağ eğilimli bir koalisyon hükümeti iktidara gelmiş ve Navaz Şerif Başbakanlığa getirilmiştir. 

1993 yılı Nisan ayında Cumhurbaşkanı aynı yetkiyi bu kez yeniden kullanarak Başbakan Navaz Şerif ve Hükümetini iktidardan uzaklaştırmıştır. Başbakan Moin Kureyşi'nin yönetiminde kurulan geçici hükümet dört ay kadar görev yaptıktan sonra, Ekim 1993'te düzenlenen genel seçimlerin sonucunda Pakistan Halk Partisi (PPP) yeniden iktidarı kazanmış ve Benazir Butto Başbakanlığa seçilmiştir. Bu arada Cumhurbaşkanlığı görevinden ayrılan Gulam İshak Han'ın yerine de Faruk Ahmed Han Legari 13 Kasım 1993 tarihinde Cumhurbaşkanlığına seçilmiştir.

Kasım 1996'da Cumhurbaşkanı Legari yolsuzluklar ve ekonomik sıkıntılar nedeniyle Butto'yu görevden azletmiştir. Şubat 1997'de yapılan seçimlerde Navaz Şerif'in partisi PML ezici bir çoğunlukla iktidara gelmiştir. Şerif iktidara gelir gelmez Cumhurbaşkanına Parlamentoyu feshetme yetkisi veren Anayasa maddesini kaldırmıştır. Ardından iktidar ile yargı arasında çıkan çekişmede, yargının yanında yer alan Cumhurbaşkanı Legari Yüksek Mahkeme Başkanının istifasının ardından Aralık 1997'de görevden ayrılmıştır. Navaz Şerif'in adayı Refik Tarar Cumhurbaşkanı olmuştur. Cumhurbaşkanının ülke idaresindeki rolü tamamen sembolik hale gelmiştir.

Mayıs 1998'de Hindistan'ın ardından gerçekleştirilen denemelerle Pakistan nükleer güç haline gelmiştir.

1999 yılında ülkede baş gösteren siyasi kriz sonucunda, Genelkurmay Başkanı Pervez Müşerref askeri yönetim ilan ederek, Parlamento ve Senato’yu feshetmiştir.

10 Ekim 2002 tarihinde yapılan genel seçimlerden Pakistan Müslüman Ligi - Kaydi Azam (PML-Q) partisi birinci parti olarak çıkarak, Zaferullah Cemali başkanlığında bir koalisyon hükümeti kurmuştur. Pakistan Federal Parlamentosunun oluşumu, 24 ve 27 Şubat 2003 tarihlerinde gerçekleştirilen iki turlu Senato seçimlerden sonra tamamlanmıştır. Teknokratlar ve bayan adaylar için ayrılmış üyelikleri de kapsayan seçimlerden, iktidarın büyük ortağı PML-Q partisi, 100 sandalyelik Senatoda 35 üyelik kazanarak Parlamentodaki ağırlığını koruyacak bir çoğunluk elde etmiştir.

Pakistan Seçim Komitesi tarafından, iktidardaki PML(Q) Partisinin, PML-Zia, PML-Jinnah, PML-Junejo, PML-Functional ve Sind Demokratik İttifakı adlı beş fraksiyon/partiyle birleşerek Pakistan Müslüman Ligi (PML) adını aldığı açıklanmıştır.

Başbakan Cemali’nin istifası sonucunda Pakistan Müslüman Ligi Partisi (PML) Başkanı Çavduri Şucaat Hüseyin 29 Haziran 2004 tarihinde Federal Meclis’te yapılan oylamayla Başbakan seçilmiştir. Başbakan Hüseyin, Başbakanlık görevini geçici olarak üstlendiğini, sağlık sorunları nedeniyle uzun süre bu görevi sürdüremeyeceğini açıklamıştır.

18 Ağustos 2004 tarihinde yapılan ara seçimlerde milletvekili seçilerek Federal Meclis’e giren Maliye Bakanı Şevket Aziz Başbakanlığa getirilmiş ve 28 Ağustos 2004 tarihinde yemin ederek göreve başlamıştır.
1.3. COĞRAFİ KONUM VE FEDERAL YAPI

Pakistan, Asya kıtasının 23 ve 37 derece Kuzey enlemleri ile 61 ve 76 derece Doğu boylamları arasında yer almaktadır. Pakistan'ın kuzeydoğusunda Çin Halk Cumhuriyeti, batısında Afganistan ve İran, kuzeybatısında Afganistan, doğusunda Hindistan ile sınırları mevcuttur. Güneyinde ise Umman Denizi bulunmaktadır. Ülke yüzölçümü 803,940 km2’dir.

Pakistan, 4 eyalet, 2 federal bölge ve federal başkentin oluşturduğu federal yapıda bir ülkedir. Eyalet ve bölgeler :

- Pencap Eyaleti ( Başkent Lahor)


- Sind Eyaleti ( Başkent Karaçi)
- Belucistan Eyaleti (Başkent Ketta)
- Kuzey Batı Sınır Eyaleti (North West Frontier Province- NWFP) (başkenti Peşaver)
- Federal Yönetime Tabi Kabileler Bölgesi (Federally Administrated Tribal Areas - FATA)
- Kuzey Bölgesi (Gilgit Agency)
- Federal Başkent Bölgesi İslamabad
1.4. TOPLUMSAL YAPI
Pakistan, Güney Asya, Orta Asya ve Orta Doğu bölgelerinin kültürel, sosyal ve tarihi etkisi altında, değişik dil, mezhep ve etnik gruplara mensup 140 milyon civarında nüfusa sahiptir. Toplam nüfusun %96,68’i Müslüman’dır. Müslüman nüfusun %20’sini Şiiler, geriye kalanını Sünniler oluşturmaktadır. Nüfusun %3,32’sini ise Hıristiyan, Hindu, Sih ve Budistler oluşturmaktadır. Gayrimüslim azınlıklar içinde en büyük grubu %1,55 ile Hıristiyanlar teşkil etmektedir. Pencap Eyaleti’nde Pencabiler, Sind Eyaleti’nde Sindler, Kuzey Batı Sınır Eyaleti’nde Pathanlar, Belucistan Eyaleti’nde Beluciler ağırlıklı olarak yerel nüfusu oluşturmaktadır.

İKİNCİ BÖLÜM

GENEL EKONOMİK DURUM
Pakistan'da ekonomi politikaları 1950'li yıllardan itibaren beşer yıllık kalkınma planları çerçevesinde yönlendirilmektedir. Birinci Plan, 1955/56-1959/60 döneminde uygulamaya konulmuştur.

İlk planda istikrarlı büyüme ve ekonominin yeniden yapılanması hedeflenmiştir. 1950'li yıllarda sanayileşmeye öncelik verilmiş, 1960'lı yıllarda ise tarım sektörü önem kazanmakla birlikte sanayi yatırımlarının ve yatırım teşviklerinin arttırılmasına çalışılmıştır. Söz konusu dönemde, belirlenen hedeflere ulaşılmış ancak, büyümenin sağladığı koşullardan nüfusun sadece küçük bir bölümü yararlanmıştır.

1970 yılında, Üçüncü Kalkınma Planı'nın sonlarına doğru, yatırım teşviklerinin boşa harcandığı ve gelir dağılımının giderek bozulduğu gözlenmiştir. Bu nedenle, sanayi sektöründe yeni yaptırımlar uygulanmaya konmuş ve gelir dağılımında adalet sağlanması öncelik kazanmıştır. 1972-77 yıllar arasında Zülfikar Ali Bhutto'nun başbakan olduğu dönemde, birinci petrol şoku ve dünya piyasalarında gözlenen durgunluk nedeniyle Pakistan ekonomisi beklenen büyüme hızına ulaşamamıştır. Aynı dönemde birçok sektör kamulaştırılmıştır. Tarım sektöründe teknoloji transferi gerçekleştirilmiş buna karşılık, tarım ve sanayi sektörlerinin büyüme hızı oldukça düşük rakamlarda kalırken, hizmet sektörü hızlı bir gelişme göstermiştir.

1977 yılındaki rejim değişikliğinden sonra 1978/79-1982/83 yıllarını kapsayan Beşinci Plan'ın hedefleri yeniden belirlenmiştir. Söz konusu planda ekonominin istikrar kazanması, dengeli büyüme, bölgesel farklılıkların giderilmesi, eğitim ve sağlık hizmetlerinde altyapı tesislerinin geliştirilmesi hedeflenmiştir. İkinci petrol krizi ve 1980'li yılların başlarında gözlenen fiyatlardaki düşüşe rağmen, söz konusu planda belirlenen hedefler gerçekleştirilmiştir. Reel GSYİH büyüme hızı, tarımsal üretimdeki azalmaya rağmen %6.4 olarak gerçekleşmiştir.

Altıncı Kalkınma Planı'nda büyüme hızının ortalama %6.5 olması, kırsal bölgelerde altyapı yatırımlarının arttırılması, yeni enerji kaynaklarının keşfedilmesi, ihracat gelirlerinin yükseltilmesi, tasarrufların yatırımlara yönlendirilmesi ve özel sektör yatırımlarının arttırılması hedeflenmiştir. 1986 ve 1987 yıllarında, ülkede yaşanan kuraklık tarımsal ürün kaybına yol açmasına rağmen, büyüme hızı ortalama %6.5 olarak gerçekleşmiştir. Tarım sektörünün vergiden muaf tutulması, kamu gelirlerinin daha çok gümrük vergilerinden elde edilmesi, kısıtlı ihraç kalemleri, ve dış borç ödemeleri ve tasarruf oranının düşük olması, Pakistan ekonomisinin halen en önemli sorunlarının başında gelmektedir.
1984 yılı Haziran ayında uygulanmaya başlanan Sanayi Politikası kararlarıyla birlikte, özel sektörün Pakistan ekonomisindeki rolü artmaya başlamıştır. Tarım sektöründe fiyatlar gerçek maliyetleri yansıtacak şekilde düzenlenmiş ve teşvik tedbirleri alınmıştır.

1988 yılında yayımlanan Yedinci Plan çerçevesinde hükümet harcamalarının 350 milyar PR olarak gerçekleşmesi öngörülmüştür. Anılan dönemde hükümet, enerji sektöründe harcamalarının arttırılmasını, sanayi sektörü ve konut inşaası harcamalarının ise azaltılmasını planlamıştır. Özel yatırım harcamalarının da 292 milyar PR olması hedeflenmiştir.

Pakistan Hükümeti 1990 yılından itibaren uygulamaya koyduğu özelleştirme ve serbestleştirme tedbirleri çerçevesinde devlet bankalarını ve imalat sanayi girişimlerini özelleştirmiş, daha önce devletin tekelinde bulunan haberleşme ve enerji alanlarında özel yatırımlar teşvik edilmeye başlanmıştır. Bu politikalar sonucunda, devlet kuruluşlarının kendi harcamalarını, borçlar ve elde ettikleri kârlarla finanse etmeleri öngörülmüştür.

Yedinci Planda ayrıca, ihracatın yıllık ortalama %9.6 oranında, ithalatın ise %4.6 oranında artması ve GSYİH büyüme oranının ortalama %6.5 olması hedeflenmiştir.

Sekizinci Plan, 1993/94-1998/99 dönemi boyunca %7'lik bir büyüme oranı hedeflemektedir. Tarım, imalat ve hizmet sektörlerindeki yıllık büyüme hedefleri sırası ile %4.9, %9.9 ve %6.7'dir. Dönem boyunca toplam yatırımın en az 1,701 milyar PR'ye ulaşması ve bunun %56'sının özel sektör tarafından yapılması planlanmıştır. Enflasyonun ise 1998/99 mali yılı için %6'ya düşmesi beklenmektedir. Tasarrufların GSYİH'ye oranının ise %19.9'a çıkması hedeflenmektedir.

Uluslararası finans kuruluşları, Pakistan'ın kalkınma programlarının finansmanında ve yürütülmesinde önemli rol oynamaktadır. 1988 Aralık ayından itibaren, özellikle IMF'nin 830 milyon ABD Dolar'lık yardımından sonra, yardım miktarları büyük oranda artmıştır. IMF ile yapılan bir anlaşma ile Pakistan vergi reformlarını, ticaretin liberalleştirilmesini ve sübvansiyonların kaldırılmasını içeren orta vadeli makro-ekonomik reformlar uygulamaya başlamıştır. Vergi gelirlerinin arttırılması ve harcamaların kısılmasıyla 1987/88 döneminde GSYİH'nin %8.5'i olan bütçe açıklarının, 1990/91'de %6'ya düşürülmesi hedeflenmiştir. 1990/91 döneminde Pakistan, yapısal reform ve ticaretin liberalleştirilmesi konularında oldukça yol almıştır.


Son dört yılın ekonomik reformları kendisini güçlü bir yatırım ve büyüme olarak göstermektedir. Yedi yıldan sonra reel GDP yüzde 6’yi geçmiş ve makro ekonomik göstergeler son on yılın en iyi seviyesindedir. Büyük çaplı üretim, telekomünikasyon ve petrol ve gaz gibi önemli sektörlerdeki yatırımlar hızla artmıştır. Yatırımların artması ve Pakistan-Hindistan ilişkilerinin iyiye gitmesi ekonomik büyümenin temel nedenleri olmuştur. Tarihin en düşük faiz oranlarının sağlanması ve bir çok sektörün tam kapasiteye yakın çalışmaya başlaması büyümeyi arttırmıştır.Ayrıca, Telecom ve petrol ve gaz alanlarında hükümetin yaptığı düzenlemeler doğrudan yabancı sermayenin ilgisini çekmiştir. Sonuç olarak bu gelişmeler orta donemde ekonominin yüksek oranda büyümesine neden olmuştur. Bununla birlikte, ekonomi büyüdüğü halde, enflasyon oranı, döviz kurları ve faiz oranları baskı altında tutulmuştur. Enflasyon ve faiz oranları en düşük seviyesine ulaşırken Rupi dolar karsısında reel olarak değer kazanmıştır. Dış ticaret açığı büyürken cari işlemler fazlası hızla azalmaya başlamıştır.

Ekonomik büyüme devam ettikçe bu süreç de artarak devam etmiştir. Hükümetin makro ekonomik göstergelerden çok büyüme ve stabilizasyona yönelmesi ile birlikte ekonominin yönetimi daha karmaşık bir hale gelmiştir. Sonuçta Pakistan Merkez Bankası yönetimi tarife dışı engeller yoluyla ithalatı kısmak yerine Rupinin göreli olarak değer kaybetmesi yolunu seçerek ekonominin rahatlamasını sağlamıştır.


TABLO 1. Temel Ekonomik Göstergeler

 

2002

2003

2004

2005

2006(a)

GSYİH (Cari fiyatlarla)

4,402

4,823

5,641

6,581

7,713

GSYİH (Milyar $)

71.5

82.3

98.1

111.3

128.9

GSYİH Artış Oranı (%)

3.2

5.0

8.3

7.3

6.2

Enflasyon oranı (TÜFE-%)

3.3

2.9

7.4

9.1

7.9

İhracat (fob) (Milyon $)

9,832

11,869

13,297

15,383

19,087

İthalat (fob) (Milyon $)

10,428

11,978

16,693

21,560

27,442

Dış Ödemeler Dengesi (Milyon $)

3,854

3,573

-817,0

-3,463

-5,643

Döviz Rezervleri (Altın Hariç)

(Milyar $)

8,078

10,941

9,799

10,033

12,937

Toplam Dış Borç (Milyar $)

33.7

35.9

35.7

38.9

42.3

(a) Economist Intelligence Unit tahmini.

The Economist Intelligence Unit, Pakistan Ülke Raporu, 10 Ocak 2007



2.1. MAKROEKONOMIK GELISMELER

Ekonomik büyüme 2004 mali yılında beklenenin üzerinde büyüdü. GDP büyümesi Hükümetin hedefinin çok üzerinde gerçekleşirken bütçe açığı hedeflerin altında gerçekleşti. Büyümenin temel faktörü sanayi üretimindeki artış olurken son yirmi yılın en büyük büyüme oranlarına ulaşılmış oldu. Servisler sektörü gecen yılki seviyesini korurken ticarette gelişmeler olmuş ancak tarımdaki gelişme önemli ölçüde yavaş kalmıştır. Cari işlemler dengesi son dört yıldır fazla verirken 2004 yılında bu fazla önemli ölçüde azalmıştır. Bunun yanında enflasyonda dikkate alınması gereken bir faktör olmaya başlamış ve hedeflerin çok üzerinde fiyat artışları olmuştur.


2.1.1. Büyüme

2005 mali yılında % 7,3 olan GDP büyümesi 2006 mali yılında % 6.2 olarak gerçekleşmiştir.

Tarım sektörü 2005 yılında yüzde 4.1 oranında büyürken 2006 yılında yüzde 2.6 oranında büyüyebilmiştir. Sektörün performansındaki düşüklüğün temel nedeni özellikle buğday olmak üzere temel bazı ürünlerin üretiminde iklim koşulları nedeniyle azalma olmasından kaynaklanmaktadır.

Buğday üretimi olumsuz hava koşullarından etkilenerek gecen yıla göre %3 oranında azalırken, pamuk üretimi zararlı haşereler nedeniyle gecen seneye göre %1.6 oranında azalmıştır. Diğer temel ürünler olan seker ve pirinç üretimi de gecen yıllara göre bir miktar azalmıştır. Bu nedenlerle 2003 yılında 5.1 oranında olan tarım ürünleri katma değer artısı 2004 yılında ancak %2.5 oranında gerçekleşebilmiştir. Tavukçuluk üretimi de Kus Gribi (Bire Fule) hastalığı nedeniyle gecen yıla göre bir miktar azalmıştır. Bu sektörün katma değeri % 2.6 oranında gerçekleşmiştir.

Temel tarımsal ürünlerin rekoltelerinde düşüşler olsa da özellikle buğday, pamuk ve pirinç fiyatlarının artması nedeniyle çiftçilerin nakit gelirlerinde artışlar olmuştur. Tarımsal ürünlerin piyasalarının deregulasyonu ve engellerin ortadan kaldırılması nedeniyle iç piyasa fiyatları dünya fiyatları seviyesine yükselmiş bu gelişme de tarım sektörünün uluslararası piyasalar ile entegrasyonunu güçlendirmiştir. Bu nedenle yukarıda adi gecen ürünlerin fiyatlarındaki artış rekoltedeki azalmayı karşılayabilmiştir. Bu gelişme 2004 mali yılında çiftçilere yaklaşık 60 milyon Rupi (1 milyon dolardan fazla ) ekstra gelir sağlamıştır.

2.1.2. Yatırım ve Tasarruflar

2004 yılında Sabit Fiyatlarla Sabit Sermaye Yatırımları (SSY) % 14.7 oranında arttı. 2003 yılında sadece % 1.0 oranında artış olmuştu. SSY % 40.8 ile daha çok Kamu sektöründe artmıştır. Bununla birlikte Kamu sektöründeki bu hızlı artısın altında yatan en önemli faktör baz yılı etkisidir. Gecen yıl %29.4 oranında azaldığı için bu sene % 40.8 oranında yüksek bir artış kaydetmiş görünmektedir. Bununla birlikte Özel Sektör SSY larp 2003 yılında % 5.2 ve 2004 yılında % 7.9 oranında artmıştır. Özel Sektör SSY içinde en hızlı artış Büyük Ölçekli Üretimlerde (%25.4), konut inşaatında (%25.0) ve diğer inşaat sektörlerinde (%15.0) olmuştur. BOU de tam kapasite kullanımına yaklaşılmış olması nedeniyle kapasite yaratılması için bol miktarda ve düşük faizli kredi sağlanmıştır. Kamu sektöründe ise ağırlıklı olarak yatırımlar ulaşım ve telekomünikasyona, elektrik ve gaz üretimine yapılmıştır. GSMH'nin içerisinde SSY’nin payı %14.8’den %16.4’e yükselmiştir.

Doğrudan Yabancı Sermaye (DYS) yatırımları son uç yıldır kayda değer ölçülerde artmaya devam etmektedir. 2004 yılında DYS % 19.2 oranında artarak 951 milyon dolara yükselmiştir. Petrol ve gaz üretimi alanı DYS için en çekici sektör olma özelliğini sürdürürken telekomünikasyon ve finans sektörü diğer çekici sektörler olmuşlardır. ABD toplam DYS’nin % 25’ini sağlayan ülke konumunda olmaya devam etmiş, ABD’yi İsviçre, Birleşik Arap Emirlikleri ve İngiltere izlemiştir. Bu dört ülke Pakistan yapılan DYS yatırımlarının üçte ikisinden fazlasını karşılamışlardır. Bununla birlikte portföy yatırımlarında gecen yıl 22.1 milyon dolar giriş gerçekleşirken 2004 yılında 27.7 milyon dolar çıkış gerçekleşmiştir.
2.1.3. Fiyatlar:

Ekim 2003 yılında artış trendine giren enflasyon 2004 yılında da bu trendi sürdürmüştür. 12 aylık hareketli ortalamalara göre Eylül 2003’te % 2.6 olan enflasyon Haziran 2004’te %4.6’ya yükselmiştir. Tüketici Endeksinde (CPI) özellikle gıda ve ev kiralarındaki artış toplam artısın % 63.7’sine oluşturmaktadır. Gıda ve kira dışında kalan fiyatlarda azalma gözlenmektedir. Toptan Eşya Fiyatları Endeksi (TEFE)- WPI da 2003 yılında % 5.6’dan % 7.9’ yükselmiştir. Enflasyondaki artış trendinin nedeni arza dayalı faktörlerden kaynaklanmaktadır.



2.2. BAŞLICA SEKTÖRLER
2.2.1. Tekstil Makineleri

Pakistan, pamuk üretiminde ilk sıralarda olması nedeniyle tekstil sanayii ülkenin en önemli sanayi koludur. Toplam ihracatının %60’ından fazlasını tekstil ürünleri oluşturmaktadır.

İthal tekstil makineleri pazarı, tekstil sanayiinin gücüyle doğrudan bağlantılıdır. Pakistan Hükümeti, tekstil sanayinin canlandırılması amacıyla “Tekstil Vizyonu 2005”i uygulamaya koymuştur. Hükümet, bu yeni vizyona göre, Asya’nın beşinci tekstil ihracatçısı konumuna gelmek amacıyla yaklaşık 5 milyar $’lık bir bütçe ayırmıştır. Bu amaca ulaşılabilmesi için, sektördeki alt kolların 5 milyar $’dan daha fazla paraya ihtiyaç duyacağı tahmin edilmektedir.

Pakistan, yerel tekstil sanayiinin birçok ciddi problemlerine karşın Asya’nın en büyük sekizinci tekstil ihracatçısıdır. İplik sanayii için mil ve döner bilezikler, dokuma sanayi için dokuma tezgahı, kumaş boyama ve bitirme ekipmanları, örme ve dikiş makineleri ve tarama makineleri için tel ve plastik-kauçuk bobinler gibi aksamları üreten çok az sayıda yerel makine fabrikası bulunmaktadır. Yerli makine sanayii, artan rekabet ortamında çok daha fazla modern makinelere ihtiyaç duymaktadır. Bu nedenle, gelişmiş makinelere (kullanılmış dahil) olan ihtiyaç giderek artmaktadır.

Yüksek girdi maliyetleri, düşük talep ve yüksek faizli kredilerin birçok işletmenin kapanmasına ya da üretimlerini azaltmasına yol açması, Pakistan iplik sanayinin makine pazarı için sınırlı satış olanakları sunmasına neden olmaktadır. Hükümet, iplik sanayini canlandırmak için yatırım planları yapmaktadır. Bu yatırım miktarının 2005 yılı için 1,7 milyar $ olacağı tahmin edilmektedir. Yeni yatırımların yanısıra mevcut tesislerin modernizasyonu da plan dahilindedir.

Dokuma sektöründe faaliyet gösteren toplam 174 işletme mevcuttur. Sektör, iplik fiyatlarındaki artış, yüksek enerji fiyatları, Doğu Asya paralarının devalüasyonu ile profesyonel yönetim ve kurumsal finansman eksikliğinden olumsuz yönde etkilenmektedir. Bu olumsuz koşullara rağmen dokuma sanayii gelişme eğilimindedir. Pakistan’dan iplik satın alan denizaşırı alıcıların azalan talebi ve nihai ürün ihracatından elde edilen yüksek kazanç, işadamlarını giyim ve katma değeri yüksek ürün ihracatına yönlendirmiştir. Bu nedenle, örme ve dikiş makinelerinde olduğu gibi mekiksiz dokuma makineleri için de bir pazar oluşmuştur.

Örme, giyim imalatında anahtar bir işlemdir. Pakistan’da yaklaşık 600 bağımsız veya dikey entegrasyonlu işletmede çoğu ithal olmak üzere 12 bin makine ile üretim yapılmaktadır. 1980’li yılların ortalarında sektör hızlı bir büyüme göstermiş ve büyük yatırımlar yapılmıştır. Bugün sektörün gelişme oranı yıllık ortalama %15-17’dir. Pakistan’ın pamuk ipliğine olan talebindeki gerileme, bu sektörün son dönemlerdeki gelişme hızını yavaşlatmıştır. Son dönemlerdeki ekonomik koşullara rağmen sektörün gelecek yıllarda artan bir gelişme eğilimine gireceği tahmin edilmektedir. Örme sanayii, gelecek yıllarda makine ve ekipman satışı için büyük bir potansiyel taşımaktadır. Tekstil ihracatı içinde büyük bir yer tutan örme giyim sektörü, pazar payını korumak için makine ve ekipman kullanmak zorundadır.

Ülkenin yün sanayii, 157 bin yün eğirme makinesi ve 764 dokuma tezgahı bulunan 118 işletmeden oluşmaktadır. Sadece 94 fabrika 99 bin yün eğirme makinesi ve 544 dokuma tezgahına sahiptir. Yün eğirme sektörü ithal sentetik iplik ve iplik üretimi için yün kullanmaktadır. Sektör, yatırım konusunda doygunluğa erişmiştir. Yün dokuma sanayii kumaş, atkı, yün battaniye ve halı üretmektedir. Organize olmayan sektör, yerli makine kullanmaktadır. Ayrıca, Japonya, İsviçre, Belçika, Endonezya, Kore ve Hindistan’dan ithal edilen makineleri kullanan 5 fabrika bulunmaktadır. Sektörün, talebin mevsimsel özelliği ve cazip fiyatlardaki yüksek kaliteli ithal kumaş temini nedeniyle gelecek birkaç yıl içinde durağan kalacağı tahmin edilmektedir. Yün sanayiinin örme sektörü, Kore ve İtalya’dan ithal edilen kullanılmış makine ve Japonya ve Çin’den ithal edilen örme makineleri ile büyüme eğilimindedir. Sektörün finansman olanakları kısıtlıdır. Makine satışı konusundaki fırsatlar kullanılmış makine ile sınırlıdır.


2.2.2. Tekstil Sektörü

Tekstil, Pakistan ekonomisinin en önemli sektörüdür. 1999-2000 mali yılında milli gelirin %8,5’i, toplam yatırımların %31’i, endüstriyel katma değerin %30’u, sanayideki istihdamın %40’ı ve ihracatın %60’ı tekstil sektöründe gerçekleşmiştir.

Pakistan dünyanın en büyük ham pamuk üreticilerinden biridir. İplik ve kumaş üretiminde yoğunlaşma mevcut olup, buna karşılık hazır giyim üretimi yok denecek kadar sınırlı ve üretim kalitesi düşüktür. İpliğin büyük bir kısmı ihraç edilir ve aslında kazanç potansiyeli daha yüksek yerli üreticiye çok az bir miktar kalır. Sektörün 2003-2004 mali yılında toplam ihracatı yaklaşık 8,2 milyar $’dır.

2003 yılında önce polyester elyaf fiyatlarında meydana gelen artışla tekstil sektörü zorlanmaya başlamış, ardından Uzakdoğu kökenli SARS hastalığı nedeni ile Çin ve bölge ülkelerinden kendisine kayan siparişlerle tekrar büyüme eğilimine girmiştir.

Tekstil sektöründe 2005 yılında miktar ve kısıtlamaların büyük ölçüde kalkacak olması nedeni ile önlerinin daha da açılacağını düşünen Pakistanlı tekstil firmaları büyük bir modernizasyon hamlesine girişmişlerdir.

2.2.3. Tarım

Tarım, nüfusun %75’inin geçim kaynağı olması, işgücünün %45’ini, milli gelirin ise %25’ini oluşturması özellikleri ile ekonomideki ağırlığını korumaktadır. Başlıca tarım ürünleri pamuk, pirinç, şeker kamışı, buğday, meyve ve sebzedir.

Büyük bir kısmı Pencap’ta yetişen pamuğun yıllık hasadı, Karaçi’deki iplik endüstrisini ve ihracatı doğrudan etkilediğinden ekonominin genel performansında belirleyici bir faktördür.

Sıcaklık farklarının çok yüksek olduğu, hem sellerin hem kuraklığın görüldüğü bölgede tarımsal üretim dalgalanmalara oldukça açıktır. Verimliliği artıracak tarımsal reformlar ise, ekilebilir alanların %40’ına sahip olan ve sulama sistemlerini kontrolleri altında bulunduran büyük toprak sahiplerinin direnişi ile karşılaşmaktadır. Dünya Bankası’nın da aralarında bulunduğu bağımsız kuruluşların yaptıkları değerlendirmeler büyük toprak sahiplerin küçük toprak sahiplerinden daha verimsiz üretim yaptıklarını göstermektedir.


2.2.4. Doğal Kaynaklar

Doğal gaz rezervleri, petrol, kömür (düşük kalite), demir cevheri, bakır, tuz, kireçtaşı, kayatuzu, mermer, alçıtaşı, dolomit, silis, ateş kili, seramik kili, demir cevheri, boksit, barit, kromit, magnesit başlıca doğal kaynaklar arasındadır.

Pakistan’ın Beluçistan bölgesinin zengin doğal gaz rezervlerine sahip olduğuna inanılmaktadır. Ancak burası, hükümetin kontrolünün tam sağlanamamış olduğu sorunlu bir bölgedir.

Aralık 2002’de Hazar Denizi’nde üretilen doğal gazın Türkmenistan-Afganistan ve Pakistan üzerinden Hint Okyanusu’na ulaştıracak Trans–Afganistan Boru Hattı’nın kurulması konusunda üç ülke anlaşmaya varmıştır. 1460 km uzunluğundaki hattın 3,2 milyar $’a mal olması beklenmektedir.

Ham petrol kaynakları giderek azalmaktadır. Günlük ortalama üretim 1990-91 mali yılındaki 61,390 varil seviyesinden, 2000-01 mali yılında 57,064 varile düşmüştür ve ülke ihtiyacının yaklaşık %18’ini karşılayabilmektedir.

Çin Beluçistan’ın Çagay bölgesinde blister bakır madenciliği yapmaktadır. Ayrıca, altın ve gümüş çıkarmak için de yatırımları gündemdedir.

Kromit, antimon, fosfat, porselen ve bazı değerli taş rezervleri henüz işlenmemiş doğal kaynaklar arasındadır.

2.2.5. İmalat Sanayi

Pakistan’da geleneksel olarak teşvik edilen endüstriler iplik örme ve şeker işlemedir. Üretim tabanında çeşitlilik sağlanamamış, ekonominin tekstil sektörüne bağımlı ve düşük katma değerli karakteri yıllardır değişmemiştir.

İmalat sanayi 2000-01 mali yılında milli gelire %17 oranında katkıda bulunmuş,istihdamın %10’unu sağlamış, ihracatın %72’sini oluşturmuştur.
2.2.6. İnşaat ve İnşaat Malzemeleri

Bugüne kadar büyük ilerleme kaydedilen inşaat-taahhüt sektöründe önümüzdeki dönemde olanaklar daha da artacaktır. Pakistan’ın çoğu baraj ve enerji tesisi niteliğinde olan oldukça kabarık bir altyapı proje listesi vardır. Bu projelere Asya Kalkınma Bankası gibi uluslararası kurumlardan kredi bulunması bugün daha kolay hale gelmiştir.

Afganistan’ın yeniden imarı ve sosyal projelere ağırlık verilecek olması da inşaat sektöründe önemli bir canlanma olacağının sinyallerini vermekte ise de henüz uluslararası büyük çaplı projeler gündeme gelmemiştir.

National Construction (NC) Ltd., Habib grubunun inşaat şirketi Haydari İnşaat, Descon Mühendislik, Sarwar and Company Limited Pakistan’ın önde gelen inşaat şirketleri arasındadır.

1973’te kurulmuş olan National Construction Limited Pakistan’ın belli başlı konut, cami, enerji tesisleri, yol, köprü, baraj gibi pek çok inşaat projesini gerçekleştirmiş en büyük inşaat şirketidir ve devlete aittir. 1990’ların ortasından itibaren zarar eden bir kamu şirketi olmaktan çıkmış ve karlı bir şirket olarak faaliyet göstermeye başlamıştır. Bugüne kadar 6,5 milyar Rupi değerinde 180 proje gerçekleştirmiştir.

Descon Mühendislik 1977’de kurulmuş anahtar teslim projelerle özellikle enerji, gübre, kimya sektörlerine hizmet veren 8000’i aşkın işgücü ile büyük bir mühendislik firmasıdır.



Çimento Sektörü:

Pakistan’da 19’u özel sektörde olmak üzere, 23 çimento tesisi bulunmaktadır. Yıllık 13 milyon ton üretim kapasitesi mevcuttur. Pakistan kireçtaşı ve alçıtaşı kaynakları zengin bir ülkedir. Çimento endüstrisi Pakistan 1947’de bağımsızlığını kazandığında 5 fabrika ile kurulu halde olan birkaç sanayi dalından biridir. Gri porland, cüruf porland, sülfat dirençli, süper sülfat dirençli ve beyaz olmak üzere 5 tür çimento üretilmektedir. 1972’de kamulaştırılan çimento sektörü daha sonra özelleştirme süreci ile ve gümrüksüz makine ithalatı gibi uygulamalarla teşvik edilmiştir.


Şubat 2003’de Pakistan’da DG Khan Çimento, Attock Çimento , Maple Leaf Çimento ve Dadabhouy ve pek çok irili ufaklı çimento fabrikasının uzun süredir yürüttüğü centilmenlik anlaşmasının bozulması nedeni ile fiyatlarda önemli oranda düşüşler yaşanmış, üreticilerin kar marjları tehlikeli oranlara inmiştir.

Yol İnşası:

Yol inşası ve iyileştirilmesi öncelik verilen ve özel sektörün teşvik edildiği başlıca alanlar arasındadır.

Pakistan Ticaret ve Sanayi Odaları Konfederasyonu Başkanı 2002 Ocak ayında ulaşım ile ilgili önerilerini içeren bir paketi İletişim ve Demiryolları Bakanlığı’na sunmuştur. Paket limanlar, demiryolları ve karayollarının iyileştirilmesine yönelik 25 öneri içermektedir. Öneriler arasında liman ücretlerinin düşürülmesi, Karaçi limanından Avrupa’ya doğrudan seferler yapılması, demiryolları ve karayollarının özel sektörün de bulunduğu projelerle iyileştirilmesi, transit ticareti artıracak yol bağlantılarının yapılması gibi konular yer almıştır.
2.2.7. Enerji Sektörü

Pakistan’ın uzun süredir özelleştirilmesi gündemde olan iki kamu enerji üreticisi Su ve Enerji Geliştirme İdaresi (WAPDA) ve Karaçi Elektrik Üretimi Kurumu (KESC) 1999-2000 mali yılında 11,701 MW üretim kapasitesine ulaşmıştır. Özel sektör üreticilerinin 4,674 MW’lık kapasitesi de eklendiğinde ülkenin toplam kurulu kapasitesi 16,375 MW olmaktadır. Termal enerji 1993’ten bu yana hidroelektrik gücün yerini alarak toplam enerjinin %66’sını sağlayan başlıca enerji kaynağı haline gelmiştir.

Pakistan Cumhurbaşkanı Pervez MÜŞERREF’in 2001 Aralık ayında Çin’e yaptığı ziyaret sırasında, Pakistan ile Çin firmaları arasında 2 Hidroelektrik Santrali ve bir Boru Hattı projesi için MoU imzalanmıştır. Projelerin toplam değeri yaklaşık 350 Milyon $’dır.
2.2.8. Bankacılık Sektörü

Pakistan’da 46 ticari banka faaliyet göstermektedir. Bunların 25’i yerli, 21’i yabancı bankadır. Sektördeki modernizasyon 1990’ların ikinci yarısında olması nedeniyle, bireysel bankacılık, EFT, ATM, elektronik bankacılık gibi uygulamalar yeni yeni gelişmektedir.

Pakistan’daki tüm özel bankalar 1974’te kamulaştırılmıştır. Finans sektörünün liberalizasyonu için gerekli reformlar ilk olarak 1990’da uygulanmaya başlanmıştır.

Kamu bankalarının özelleştirilmesi yönünde çalışmalar başlatılmış ve özel yerli bankaların kurulmasına izin verilmiştir. Kambiyo kontrolleri kaldırılmıştır. Liberalizasyondan bu yana, 2 banka ve 3 yerli finans kurumu özelleştirilmiş, 14 yeni özel banka faaliyete geçmiştir.

Sektördeki verimsizlik ve zayıf yönler, özellikle ülkedeki mevduatların önemli bir bölümünü ellerinde tutan kamu bankalarına (United Bank, Habib Bank ve Pakistan Milli Bankası) bakıldığında belirginleşmektedir. Bu üç bankada son yıllarda yürütülen reform çalışmaları nedeni ile bu bankalar 1999 yılı itibarı ile yeniden karlı hale gelmişlerse de hala geri dönüşü şüpheli alacakların oranı oldukça yüksektir.

Finansal reformlar hükümetin finans kurumlarına olan müdahalelerini azaltmıştır. Pakistan Merkez Bankası Şubat 1994’deki düzenlemelerle bağımsız bir yapıya kavuşmuştur ve 1997’den bu yana da ülkenin para politikasını yönetmeye yetkilidir.


2.2.9. Otomotiv Sektörü

Pakistan’ın başlıca otomotiv şirketleri Indus Motors, Pak Suzuki, Raja Motors, Dewan ve Honda Atlas’dır. Indus Motors Toyota ve Daihatsu’nun imalat, dağıtım ve pazarlamasını yapmaktadır. Şirketin 2000-2001 mali yılı cirosu bir önceki yıla göre %10 artışla 150 milyon $ olarak gerçekleşmiştir. En önemli rakibi Pak Suzuki ise Suzuki’nin imalat, montaj ve satışını yapmaktadır. Bin Qasim’deki tesislerinde yıllık 50.000 araç kapasitesi ile faaliyet göstermektedir. Şirketin 2000-2001 mali yılı cirosu 133 milyon $ olarak gerçekleşmiştir.

Hükümet Ocak 2003’de $ ve Yen’de meydana gelen düşüş nedeni ile otomobil fiyatlarının düşürülmesini istemiştir. Bu nedenle otomobil talebinde meydana gelen artış nedeni ile üreticiler üretimi arttırma kararı almışlardır.
2.3. DIŞ TİCARET

2.3.1. İhracat

2006 yılında ihracat 19.24 milyar dolara, ithalat ise 26.79 milyar dolara yükselmiştir. Makine, kimyasallar ve diğer hammadde ithalatı nedeniyle ithalat artısı yüksek seviyelerde devam etmiştir. Yılın son çeyreğinde ithalat artısı % 57.6 oranında artmıştır. Bunun temel nedeni Pakistan Havayolları (PIA)’nın yeni uçak almasıdır. Uçak ithalatı dışında kalan ithalat dahi % 40.2 oranında artmıştır. Bunun nedeni yıl sonunda gümrükte bekleyen malların çekilmesi ve mevsimsel etkilerdir. İhracat ise son çeyrekte diğer uç çeyreğe göre % 1.9 oranında azalmıştır. Bunun temel nedeni baz etkisidir. Gecen yılın ayni çeyreğindeki yüksek artış nedeniyle-% 27.4- bu seneki artış göreli olarak yavaşlamıştır.


2006 yılındaki ihracat artısının temel nedeni fiyatlardaki artıştır. İhracata konu malların büyük çoğunluğunda fiyat endeksi % 8.7 oranında artarken miktar endeksi % 2.8 oranında artmıştır. Burada dikkat çekilmesi gereken nokta miktar artısının azlığından çok ihracatı artan malların daha çok katma-değerli malları olmasıdır. Son dönemlerde Pakistan daha çok katma değere sahip mal üretmekte ve ihraç etmektedir.

Geçen yıl olduğu gibi 2006 yılında da tekstil ihracatta lokomotif sektör konumundadır. 2006 yılında tekstil ihracatı % 12.0 oranında artarak 8.1 milyar dolar seviyesine ulaşmıştır. Toplam ihracat içersinde tekstil ihracatının payı ise % 77.7 oranında gerçekleşmiştir. Pakistan yatak çarşaflarının en büyük ithalatçısı olan AB’nin Pakistan yatak çarşaflarına % 13.1 oranında anti damping vergisi uygulaması nedeniyle yatakla ilgili tekstil ürünleri ihracatında bir duraklama yaşanmıştır. 2006 yılının son çeyreğinde yatak çarşafları ihracatı % 11.8 oranında azalmasına rağmen ilk uç çeyrekte % 12.3 oranında artmıştır. Suni ipek ve sentetik tekstil ürünleri ihracatının ilk çeyrekte % 8.5 azalması diğer çeyreklerde de artarak devam etmiş ve son çeyrekte % 43/.3 oranında azalmıştır. Hazır giyim ürünleri ihracatı da % 8.2 oranında azalmıştır.

Tekstil dışı ürünler ihracatı, genel olarak deri ve deri ürünleri, spor malzemeleri, hali, petrol ürünleri, % 1.9 oranında artmıştır. Bu kategoride tek tek ürünlerde ihracat artısı çok yüksek olan ürünler olmuştur. Örneğin: Futbol topları ihracatı % 75.5 oranında, deri ürünleri % 34.9 oranında, mühendislik ürünleri % 30.1 oranında ve petrol ürünleri % 24.5 oranlarında artmıştır. Mühendislik ürünleri ihracatındaki artış oldukça dikkat çekici ve ümit vericidir. Son iki yılda % 16.7 ve 33.1 oranlarında artmış olması ve 2006 yılında da % 30.1 oranında artması dikkat çekici bir gelişmedir. Bununla birlikte hala toplam 74 milyon dolar olması sektörün hala çok küçük olduğunu göstermektedir. Diğer taraftan, futbol topları dışında diğer spor malzemeleri, tıbbi ve cerrahi aletler ve bazı deri ürünleri ihracatında azalmalar olmuştur.

Temel Ürünler ihracatında buğday ihracatı 130 milyon dolardan 6 milyon dolara duşmuş ve buğday fazlası buğday açığına dönüşmüştür. Pamuk ihracatı da iç piyasada artan üretim kapasitesi nedeniyle oluşan yeni talepleri karşılaması nedeniyle azalmıştır. Buğday ve pamuk ihracatı dışında genel olarak temel ürünler ihracatı % 15.1 oranında artmıştır. Yas meyve ihracatı pirinç ve balığın ardından % 24.4 oranında artarak 104 milyon dolara ulaşmıştır.


2.3.2. İthalat:

Gıda ve petrol dışı ürünlerin ithalatında 2006 yılında rekor bir artış olmuştur. 2005 yılında %21.8 oranında artan ithalat 2006 yılında % 38.0 oranında artmıştır. İthalatın bu kadar artmasının temel nedeni 2006 yılının son çeyreğindeki 781 milyon dolarlık uçak ithalatıdır. Bununla birlikte, gıda-petrol ve uçak dışında kalan ithalat 2005 yılında % 22.3 oranında artarken 2006 yılında %30.6 oranında artmıştır. Bu ekonominin toparlanmaya başladığının kuvvetli bir göstergesidir. Hammadde ve ara malları ithalatında özellikle otomotiv (%26.2), demir ve çelik (%29.3), alüminyum (%39.7), plastik materyaller (% 25.0), sentetik ve suni ipek ipliği (%25.9) ve zirai ilaçlar (%104.2) oranlarında artmıştır. Uçak dışında makine ithalatı ise % 16.4 oranında artmıştır.

Makine ithalatı içerisinde Tekstil Makinaları ithalatı tek basına % 10 oranında artarak 586 milyon dolarak ulaşmıştır. Bu dört yıl önce başlayan tekstil endüstrisinin modernizasyonunun hala devam ettiğini göstermektedir. Hammadde ve ara girdi ürünlerinde otomobil parçaları ithalatının artmasının temel nedeni otomobil için açılan tüketici kredileri nedeniyle iç piyasada canlı bir talebin olmasından kaynaklanmaktadır. Demir ve Çelik ile Plastik maddelerindeki ithalat artışında canlanmaya devam eden sanayi üretimi ile inşaat sektöründen kaynaklanmaktadır.
2.4. TİCARİ DÜZENLEMELERİ VE STANDARTLAR

Ticari Kısıtlamalar

Pakistan ticaret sektöründe dolaylı verginin karmaşık bir sistemini kurmuştur. Yüksek tarifeler, ek masraflar, istihlak vergisinin çeşitleri, yerli ve yabancı mallarda satış vergisinin farklı ödenmesi iç pazarda fiyatları alt üst etmektedir. Korumaya yönelik ve geliri yükseltmek için konan tarifeler ters etki etmektedir. Bir çok tarife çok yüksektir ve vergi kaçırmayı ve rüşveti teşvik etmektedir. Gelir toplama bir çok muafiyet yüzünden düşmektedir. Pakistan Hükümeti ticaret rejimini serbestleştirdiğinden beri tarifeleri düşürmüş, ithalat ve ihracat işlemlerini kolaylaştırmıştır.

Pakistan ürünleri tanımlamak ve sınıflandırmak için armonize sistemi kullanmaktadır. 1994-95 yıllarında önceden var olan tarifeler (%6 ithalat lisansı, bütün ithalatta %5 eğitim vergisi) gümrük vergisiyle birleştirilmiş, maksimum tarife oranı %92’den %65’e düşürülmüştür. Gümrük vergisi ve diğer kesintiler Pakistan parası ile ödenebilmektedir.

Pakistan Hükümeti Dünya Bankası ve IMF tarafından desteklenerek en yüksek tarife oranını 1997-98 mali yılında %35 düşürme kararı almıştır. Pakistan Hükümeti tarife gelirindeki düşüşü şu anda muaf olan ürünleri de tarife kapsamına alarak kapatmayı tasarlamaktadır.


Gümrük Değerlendirme Usulleri

Şu anki ithalat kanunları bir kaç istisna dışında Pakistan’a ithal edilen bütün malların ithal edilmekte olduğu ülkeden çıkmadan önce ön kontrole tabi olmalarını gerektirmektedir. Pakistan Hükümeti bu ön kontrolü gerçekleştirmek için iki şirketi görevlendirmiştir. Bu kontrol 3000 doların üzerindeki bütün mallara uygulanmaktadır ve fiziki tanımlama ve gümrük değerlendirmesi için fiyat karşılaştırmasını içermektedir. Bu fiyat karşılaştırması yapıldıktan sonra şirketler gümrük için vergi değerlendirmesi yaparlar. Bütün ithalatçıların ithalat öncesinde Karachi ve Lahore’da bulunan ofislerden temin edebilecekleri ön kontrol formlarını doldurmaları gerekmektedir. Gümrük değerlendirme kontrolörleri ön değerlendirme şirketlerinin tavsiyelerini göz önünde bulundurmaktadırlar. Komite’nin değerlendirmesi ve kararı ile vergi değeri değiştirilebilir.

Gümrük Takas ve Antrepo- Antrepo olanakları ki bunlar liman emanet kuruluşları tarafından yürütülmektedir, malların depolanması için oluşmuştur. Pakistan’da serbest liman olanakları yoktur, fakat mallar antrepoda iken kurallar aynı imtiyazları sağlamaktadır. Mallar faturada geçen tarihte yada geminin limana yanaşmasından sonraki 15 gün içinde indirilmelidir. Mallar giriş yaptıktan ve vergi değerlendirmesi yapıldıktan sonra ithalatçı ya tüketici için takas yapmalı yada malları antrepoya almalıdır.

İthalat Lisansları

Özel sektördeki bütün ithalatçı firmalar Pakistan Hükümeti ihracatı geliştirme bürosuna kayıt yaptırmalı ve ithalat zamanında geçerli kayıt formuna sahip olmalıdır. Pakistan Hükümeti İsrail dışındaki bütün ülkelerden ithalata izin vermektedir. İthalatçılar aşağıda sıralanan maddeleri sağlamalıdır.

- Ticaret Bakanlığı’ndan ithalat maddeleri negatif/kısıtlamalı listesinden onay almalıdır.

- İthalat belgelerinde her ithal edilen mal için doğru armonize kod numarasının kayıtlı olması sağlanmalıdır.

- Sigara ve puro paketlerinin üzerinde hem Urduca hemde İngilizce “Sigara sağlığa zararlıdır” yazısı olmalıdır.

Hindistan’dan ithalat özel bir durumdur. Sadece Ticaret Bakanlığı listesindeki mallar ithal edilebilir. Bu liste armonize sisteme göre numaralanmış 500 ürünü içermektedir. Pakistan’ın Hindistan’dan ithalatı 1993-94 yıllarında 70.5 milyon dolardır.



İhracat Kontrolleri

Genellikle malların Pakistan’dan ihracatına izin verilmektedir. Fakat bazı malların ihracatı, arz kısıntısından dolayı ve o malın ülkede varlığını sürdürmek amacıyla kısıtlanmaktadır. Örneğin, canlı hayvan ve et ihracatı zaman zaman ihracatı geliştirme bürosunun iznine bağlı olmaktadır. İhracatı yasaklanan / kısıtlanan diğer ürünler şunlardır: Silah, yenilebilir yağ, post ve deri, kereste, süt ve süt ürünleri, antikalar. Gümrük görevlileri yasak malların yurtdışına çıkışını engellemek için bagajları da kontrol etmektedir.



İthalat / İhracat Belgeleri: İthalat ve İhracat için aşağıdaki belgeler gerekmektedir: yükleme faturası, faturalar, paketleme listesi, orijindeki sertifikalar, kredi mektuplarının kopyası, ithalat ve ihracat lisansları ve sigorta sertifikaları.

Geçici Kabul: Pakistan Hükümeti ithalat kanunları, kanuni olarak ithal edilebilen malların geçici ithalatına bir banka garantisi olması kaydi ile izin vermektedir. Ödenmesi gereken ithalat giderleri ödenmelidir ancak tekrar ihraç edildiğinde geri alınacaktır. Aynı şekilde iç sanayi firmaları da test etmek ve denemek için bazı malları ithal edebilir ve tekrar ihraç edebilir.

Etiketleme ve İşaretleme Şartları: Pakistan’ın standart bir etiketleme sistemi yoktur. Fakat bireysel sanayi ve sektörler bazı özel birimlerin koşullarına bağlıdır. Örneğin Sağlık Bakanlığı ilaç sanayi için kuralları belirlemektedir.

Yasaklı İthalat: Pakistan bazı malların ithalatının kontrolünü yasaklı listeden yapmaktadır. Yasaklı listede olmayan mallar serbestçe ithal edilebilir. Yasaklı liste;

Dini ve güvenlik nedenleriyle yasaklanan ve lüks tüketim sayılan mallar,

İç sanayiyi korumak için yasaklanan mallar,

Korumada olan malların yapımında kullanılan ara mallardan

oluşmaktadır.

Yasaklı listede bulunan mallar “Ticaret Kısıtlamaları” bölümünde listelenmiştir.



Standartlar: Pakistan Standartlar Enstitüsü (PSI) milli standartlar birimidir. PSI’ın görevleri standartların hazırlanması ve uygulanması, tanıtımı, sistemin kontrolü, uluslararası standartlar organizasyonu ile işbirliği ve standardizasyonla ilgili bilgilerin yayınlanmasıdır. PSI şu ana kadar tarım, gıda, kimyasallar, inşaat ve makine mühendisliği, elektronik, ağırlık ve uzunluk ve tekstil ürünleri için 3500 milli standart koymuştur.

Pakistan Hükümeti son günlerde ISO 9000 standardizasyonu için ücretsiz danışmanlık hizmeti vermeye başlamıştır. İhracatı Geliştirme Bürosu gazete ilanları ile ISO’nun önemini vurgulamakta ve firmaları konuyla ilgili seminerlere, konferanslara davet etmektedir. Danışmanlık hizmeti planlama, belgeleme, yorum ve sertifikasyonu kapsamaktadır. Pakistan Hükümeti İSO 9000 standartlarını hizmet sektörüne de uygulamayı istemektedir.



Serbest Bölgeler / Antrepolar: Yabancı yatırımı ve ihracatı artırmak için Pakistan Hükümeti 1980 yılında Karachi’de bir serbest ticaret bölgesi oluşturmuştur. Karachi İhracat Bölgesi (KEPZ) şu ana kadar 140’ın üzerinde sanayi birimini onaylamıştır. Fakat bunlardan 50 tanesi üretim halinde geri kalanı ise geliştirilmektedir. KEPZ tam olarak bitmiş bir alt yapıya sahiptir ve yatırımcılara aşağıdaki teşvikleri sağlamaktadır.

- 2000 yılına kadar gelir vergisinden muafiyet ve daha sonra da uygulanan verginin %25’i,

- Yabancı personelin Pakistan’a geldiği tarihten itibaren 5 yıl boyunca maaşlarının gelir vergisinden düşülmesi,

- Makine, yedek parça ve hammadde ithalatı federal vergiden muaftır.

- KEPZ’den Pakistan’a ihracat hakkı,

- Sermayenin ve karın ülkelere geri gönderilmesi hakkı,

- Bazı Pakistan işçi çalıştırma kanunlarından muafiyet.

KEPZ’ye ek olarak Pakistan Hükümeti ülkenin farklı bölgelerinde özel sanayi bölgeleri (SIZ) planlamıştır. Planlanan 12 bölgeden 3 tanesi Punjab ve Sindh bölgelerinde, 2 tanesi NWFP ve Baluchistan’da ve 1 tanesi de Kuzey bölgesinde Azod Kashmir’de olacaktır. Bir SIZ kurabilmenin şartı üretim kapasitesinin en az %60’ı oranında ihracat yapılmasıdır. SIZ birimindeki en az yabancı ortaklık %40 oranında olmalıdır. Yabancı yatırımcılar döviz ihtiyaçlarını karşılamak için kendi dövizlerini getirmelidirler. Fakat yerli para gereksinimi yerli bankalardan sağlanabilir.

SIZ teşvikleri şunlardır:

- Gümrük vergisinden ve yerli üretilmeyen makine ithalatındaki satış vergisinden muafiyet,

- Projenin başlangıcından itibaren 5 yıl boyunca yabancı sermayenin karından vergi muafiyeti,

- Pakistan çalışma kanunları SIZ’lerde uygulanmayacaktır.



Özel İthalat Şartları: Yasaklı listede din, sağlık veya milli güvenlik konularını oluşturan birimlerden oluşmaktadır. Yasaklı liste şunları içermektedir: Arapça yazılımı olmayan Kur’an çevirileri, üzerinde Kur’an ile ilgili kelime ve yazı olan ürünler, korku magazinleri, açık ve İslam dışı yayınlar, domuz ve domuz yan ürünleri, fişekler, tank ve silah araçları, kumar gereçleri, heykeller ve 100 yaşından büyük antikalar.

Pakistan Hükümeti ihracat için de bazı yasaklamalar ve lisans şartları koymuştur. Pakistan Hükümeti bazı gerekli malların ihracatı için belirli şartlar koymuştur. Bunlar canlı hayvanlar, et, hayvan yağı, süt ve süt ürünleri, kereste, maden, antikalar ve insan iskeletleri. Sadece kamu sektörü birimleri tarafından ihraç edilebilen ürünler petrol ürünleri, kok kömürü, soda ve kaya tuzudur. Bunlara ek olarak ihracattan kazanılan tüm döviz Pakistan Merkez Bankası’na teslim edilmelidir.



Serbest Ticaret Anlaşmalarına Üyelik: Pakistan hiçbir serbest ticaret anlaşmasının üyesi değildir, fakat bölgesel ticaret serbestliğini amaçlayan iki anlaşmaya taraftır. Bunlardan biri bazı ürünlerde %10 tarife kesintisi uygulayan ve kurucuları Pakistan, Türkiye ve İran olan Ekonomik İşbirliği Organizasyonu (ECO)’dur (ECO üyeleri 1993 yılında Afganistan, Azerbaycan ve önceki 5 Müslüman Sovyet Cumhuriyet’in katılımıyla 10’a çıkmıştır.).

Diğeri, Güney Asya Bölgesel İşbirliği Topluluğu (SAARC) Hindistan, Pakistan, Bangladeş, Sri Lanka, Nepal, Bhutan ve Maldiv adalarından oluşmuştur. SAARC, Güney Asya Öncelikli Ticaret Anlaşmasını (SAPTA) oluşturmuştur, fakat SAPTA yeniden gözden geçirilecektir, çünkü SAPTA ürüne-ürün anlaşmasını öngörmektedir ve bir çok üyede de aynı ürün yapısı bulunmaktadır, bu da ürün tamamlamasını engellemektedir.

Pakistan’ın başlıca bölgesel ticaret ortağı Bangladeş’tir ve bunu Hindistan ve Sri Lanka izlemektedir. Pakistan’ın 1993-94 yılında her biriyle toplam ticareti 350 milyon dolardır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM

TÜRKİYE İLE EKONOMİK VE TİCARİ İLİŞKİLERİN GELİŞİMİ
Pakistan’la ilişkilerimiz, Pakistan’ın bağımsız bir devlet olarak kurulduğu 14 Ağustos 1947’den itibaren yakın dostluk ilişkileri temelinde şekillenmiştir. Pakistan’ın kurucusu Cinnah Türkiye’yi model almıştır. Türkiye ile Pakistan arasındaki örnek teşkil eden yakın dostluk ilişkileri, sadece iki ülke halklarının değil, aynı zamanda bölgesel barış ve istikrarın da yararınadır.

İki ülke arasında, uluslararası platformlardaki siyasi konularda ve seçimlerde geleneksel olarak karşılıklı destek verilmektedir. İlişkilerin ulaşmış olduğu düzey, iki ülke arasındaki potansiyel işbirliği alanları için de sağlam bir zemin oluşturmaktadır. Türkiye ve Pakistan’da, ilişkilerin ve işbirliğinin daha da geliştirilmesi için sağlam bir irade mevcuttur. Bu çerçevede, iki ülke arasında sık sık üst düzey ziyaretler de gerçekleştirilmektedir.


3.1. DIŞ TİCARET VERİLERİ

Tablo 2. Yıllar İtibariyle İki Ülke Arasındaki Dış Ticaret (1.000 $)


Yıllar


İhracat


İthalat


Hacim


Denge

Toplam İhracatımız İçindeki Payı (%)

Toplam İthalatımız İçindeki Payı (%)

1995

90.870

153.625

244.495

-62.755

0,42

0,43

1996

77.875

83.467

161.342

-5.592

0,34

0,19

1997

58.161

57.023

115.184

1.138

0,22

0,12

1998

63.585

57.363

120.948

6.222

0,24

0,12

1999

128.527

25.444

153.971

103.083

0,48

0,06

2000

52.857

82.232

135.089

-29.375

0,19

0,15

2001

31.186

101.280

132.466

-70.094

0,10

0,24

2002

57.457

117.655

175.112

-60.198

0,16

0,23

2003

70.354

192.028

262.382

-121.674

0,15

0,28

2004

86.400

240.312

326.712

-153.912

0,14

0,25

Kaynak: DTM Verileri
Türkiye'nin Pakistan ile dış ticareti yıllara göre farklılık göstermektedir. İki ülke arasında en yüksek ticaret hacmine 327 milyon $ ile 2004 yılında ulaşılmıştır. 1995 yılından itibaren düşmeye başlayan ticaret hacmi 2002 yılından sonra artmaya başlamıştır. Ticaret hacmi halen her iki ülkenin potansiyelini yansıtmaktan çok uzaktır. 1997-1999 yıllarında dış ticaret dengesi lehimize iken 2000 yılından sonraki yıllarda sürekli açık vermiştir



Yüklə 220,36 Kb.

Dostları ilə paylaş:
  1   2




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin