Türk tekke şİİRİ Eskişehir 2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Ajansı Kapak Ebrusu



Yüklə 0,56 Mb.
Pdf görüntüsü
səhifə36/81
tarix31.12.2021
ölçüsü0,56 Mb.
#112073
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   81
Turk Tekke Shiiri 2013

AYIDAM GÖYNE GÖYNE
Ayıdam göyne göyne 
Halimi döne döne
Düştüm aşkın oduna
Canı gönül yana yana
Ne olduk bilemeziz 
Bir yerde olımazız
Aklımız deremeziz
Ne diyelim sorana
Nedir neyi sevelim 
Neden ne isteyelim
Nerden nere varalım
Olduk mest ü divane
Akt u can yavı kıldık 
Sermest ü şeyda olduk
Yüzbin can feda kıldık
Bizi bizden alana
Yarlık içre barıştık 
Kadimliğe karıştık
Koptuk tenden kavuştuk
Said’e can olana


63
KAYGUSUZ ABDAL
(1397?-1444?)  Asıl  adı  Alâeddin  Gaybi’dir.  Çağının  bütün 
ilimlerini  ve  tasavvuf   bilgisini  çok  iyi  tahsil  etmiştir.  Hayatı 
menkıbelerle örülüdür. Hem hece hem aruzla şiirler söylemiştir. 
Bektaşiliğin  en  büyük  şairlerindendir.  Beş  manzum,  üç  mensur 
eseri  bulunmaktadır.  Şiirlerini  daha  çok  şathiye  havası  içinde 
söylemiştir.
GEL HAKK’A OLMA ÂSİ
Gel Hakk’a olma âsî
Tâ gide gönlüm pası
Dört kitabın manası
Var edep öğren edep
Edep gerektir ere
Tâ yolu doğru vara
Edepsiz olma yere
Var edep öğren edep
Gaflet içinden uyan
Edepsiz olma ey cân
Edeptir asl-ı imân
Var edep öğren edep
Kaygusuz Abdal uyan
Aşkı bil aşka boyan
Şöyle demiştir diyen
Var edep öğren edep


64
ALLAH TANRI YARADAN
Allah Tanrı Yaradan
Gel içegör cur’adan
Yâr ile yâr olagör
Çıksın ağyar aradan
Bekle gönül bostanın
Su sığırı girmesin
Key sakın uçurursun
Kandili minareden
Fil yükün karıncaya
Yükletme çekebilmez
La’l ü gevher kıymetin
Umma seng-i hareden
Hacca vardım der isen
Kanda vardın hacca sen
Kılavuzsuz kuş uçmaz
Bunca dağ ü dereden
Hacca varan kişinin
Gönül yapmak işidir
Gönül Hakk’ın beytidir
Sakın sen emmareden
Sen özünü bil nesin
Hak sende sen kandesin
Hakk’ı bilmek dilersen
Geç ağ ile hareden
Dünya ahret demegil
Biliş ü yad demegil
Uzak savaşa düşme
Geç kuru sehhareden


65
Tıfıllayın dembedem
Dambu dumbu söyleme
Mansur’layın olursun
Bilmezsen müdareden
İnsan nur-ı kadimdir
Hasta değil hekimdir
Sen dahi insan isen
Anla bu esrareden
Âşık olan bu yolda
Can ile baş oynadır
Sen dahi âşık isen
Bakma gel kenareden
Sen insanı sorarsan
Hak’tan ayrı değildir
Sıfatı zat-ı mutlak
Hırkası çar pareden
Aklına akıl deme
Sözüne delil deme
Çünkü kurtaramazsın
Nefsini emmareden
Kaygusuz’un hüneri
Helva vü biryan yemek
Andan özge hüneri
Umma bu biçareden


66
GÜLŞEHRİ
14.  yüzyılın  ilk  yarısında  yaşadı.  Nevşehir’in  Gülşehir 
ilçesindendir.  Ahi  Evran’a  derviş  olmuştur.  Devrinin  tanınmış 
şairlerindedir. Eserleri Eski Anadolu Türkçesi bakımından büyük 
değer taşımaktadır.
BAHÂR OLDI
Bahâr oldı vü bûstânlarda bülbül
Kılur gül ‘aşkına feryâd u gulgul
Bu ‘ömr ile çemende hîç inanma
Ki bir haftadan artuk dirile gül
Gülün ‘ömri azına gözüm ağla
Yazun tîz geçdigine ağız aç gül
Kime bir ‘afiyet geldi cihânda
Kim ana irmedi yüz bin tezelzül
Bu dünye ‘izzetine garre olan
Delim tarta temennâ vü tezelzül
Cihânun ârzûsı cânun almak
Senün fikründe esbâb-ı tecemmül
Çegâne ölüm anup eyde ten ten
Karâbe ‘ömre gülüb kıla kâl kul
Ola Gülşehrî gâfil kendüden kim
Anun zikrinde kılmagıl tegâfül
Bize kim gerekise cevr kılsın
Bizüm teslîm geldi vü tecemmül


67
NE DERVİŞ İSTERİZ
Ne derviş isteriz sahip ne sultan
Ne dert işimize gelir ne derman
Eğer akl ise kamu pes nedir nefs 
Ve ger cism ise külli pes nedir can
Gülün döküldüğünü eşideli 
Çıkıptır gözümüzden bağ u bostan
Bu ne oddur ki tütününden oldu 
Bizim ciğerlerimiz külli biryan
Cihan sakalımıza güler ü biz  
Bir oğlancık gibi peyveste giryan
İmaret kıldığın yavlak aceptir 
Bir evi kim oliser sonra viran
Kişi yüz kâfire bir şarda uğrar 
Kim olmaz ara yerde bir müselman 
Müselmanlık iline varalım kim 
Bulunmaya bu kâfirlerde iman
Taş altun olmağa mümkündür illâ 
Buların tevbesine yoktur imkân
Bu menzilden sefer kıl kim görüne 
Sana ol ilde ibretler firavan
Sen ihsan ile hayr et kim ölicek 
Sana kalmaya illâ hayr ü ihsan
Eğer şad olur isen gussaya ne
Ve ger gam yer isen ayşe ne noksan
Gele bir gün ki bir karıncacığın 
Cevabın vermeye yüz bin Süleyman
Bu hub dürleri kim Gülşehri döktü 
Meğer kim gönlü oldu bahr-i umman


68
ÂŞIK PAŞA
(1272–1333) Asıl adı Ali’dir. Cengiz’in ordularından kaçarak 
Horasan’dan  Anadolu’ya  gelen,  sonra  da  Kırşehir’e  yerleşen 
ünlü mutasavvıf  Baba İlyas’ın torunudur. Kırşehir’de doğdu. İyi 
bir tahsil gördü Arapça, Farsça, Ermenice ve İbranice öğrendi. 
Hece ve aruzla şiirler yazdı. Halka tasavvuf  düşüncesini öğreten 
mesnevileriyle  tanındı.  En  ünlü  eseri  “Garipname”dir.  Fakr-
name, Vasf-ı Hal, Hikâye ve Kimya Risalesi adlı dört mesnevisini 
daha vardır. Şiirlerinde Yunus Emre’nin açık etkileri görülür. 

Yüklə 0,56 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   32   33   34   35   36   37   38   39   ...   81




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin