172
TARİHSEL GELİŞİM
Geniş bir coğrafi mekanda, farklı hükümranlıklar halinde varlığını sürdüren
Türkler 10. yüzyıldan itibaren kitleler
halinde Müslüman olmaya
başlamışlardır. İlk olarak 922 yılında İdil Bulgar Hanlığı (770-1237),
ardından Karahanlılar (840-1212), daha sonra Gazneliler (963-1186)
İslamiyet’i benimsemişlerdir. Oğuz Yabgu devletinde bir komutan olan
Selçuk Bey 985 yılında kalabalıklarla birlikte İslâm
dinini seçmiş, davet
ettiği din adamları vasıtasıyla bu dinin Oğuzlar arasında hızla yayılmasına
öncülük etmiştir. 11. yüzyılda Oğuzlar’ın büyük çoğunluğu Müslümanlığa
geçmiş, kelimenin iştikakı ile ilgili bazı farklı değerlendirmeler
bulunmakla
birlikte, Müslüman olan Türkler’e Türkmen adı verilmiştir.
Gök Tanrı inancı ve Şamanlık yahut Kamlık’tan başka, bölgede az çok
izleri bulunan Manilik’ten Zerdüştîliğe kadar
muhtelif dinlerin etkisinde
kalan Türkler, İslamlaştıktan sonra bu yeni dini önceki inanç ve gelenekleri
ile bir çeşit bağdaştırmaya tabi tutmuşlardır. Özellikle göçebe ve yarı göçebe
hayat yaşayan oymaklar yazın
yaylalarda, kışın kışlaklarda geçen özel ve o
oranda zor şartların gereği olarak İslam dini ile
ilgili olarak hem bilgi ve
inançlar hem de uygulama alanında sınırlı bir tutum içinde bulunmuşlar,
yerleşik hayat yaşayanlara göre bu alanda derinleşecek imkan ve fırsatlardan
uzak kalmışlardır. Sözü edilen kesimler İslam’ı kendi kolektif bilinçlerine ve
içinde bulundukları sosyolojik şartlara göre yorumlayan mistik yapılar
kurmuşlar yahut bu yapılar içinde yer alarak dini hayatlarını devam
ettirmişlerdir.
Dostları ilə paylaş: