Tercüme faaliyetleri ilk olarak Emevî halîfesi Halid b. Yezid döneminde
başladı. Ancak bu dönemde gerçekleştirilen tercümeler, genellikle tıp, kimya,
astronomi ve astroloji gibi konuları içermekteydi. Örneğin Calinus’un tıpla
ilgili eserleri Yunanca’dan Arapça’ya tercüme edilmişti. Ancak felsefeyle
ilgili olan ve İslâm düşüncesinin şekillenmesine doğrudan tesir eden eserlerin
sistemli olarak tercümesi Abbasîler zamanında, özellikle de Halîfe Memun
döneminde gerçekleştirildi. Bu kapsamda felsefe ve mantığa ilişkin
tercümeler yapılarak Yunan felsefesi İslâm düşüncesine taşınmış oldu. Bu işi
yürütmesi için Dârü’l-Hikme adıyla bir kurum tesis edildi.