62
Kaderiye ve Mu‘tezile mezheplerini ortaya çıkaran nedenler, yayıldığı coğ-
rafya, görüşleri ve Ehl-i Sünnet dahil diğer mezheplere etkilerini değer-
lendirebilmek.
Ehl-i kader de denilen Kaderiye, sorumluluk doğuran fiillerle ilgili ilâhî
kaderi reddedenleri ifade etmek üzere kullanılmıştır. Terim olarak ise “kader
inancını reddeden düşünce ve inanç akımı veya sorumluluk doğuran fiillerin
sadece insan iradesiyle gerçekleştiğini ileri süren itikadî mezhep” anlamında
kullanılmıştır. Kader konusunu gündeme getiren ilk kişinin Ma'bed el-Cühenî
olduğu kaydedilmektedir. Cüheni'nin Kader konusundaki düşüncelerinin
yaygınlık kazanmasında Mu‘tezile’nin kurucularından Amr b. Ubeyd'in
önemli katkısı olmuştur. Kaderiyye inançları Cühenî'den sonra, Geylân ed-
Dımeşkî tarafından daha sistemli bir biçimde savunulmuştur. Söz konusu
görüşler Mu‘tezile içinde devam etmiştir. Mu‘tezile ise, Vâsıl b. Atâ'nın
mürtekib-i kebîrenin iman ile küfür arasında bulunduğunu savunarak hocası
Hasan-ı Basrî'den ayrılmasıyla oluşmuştur. Mu‘tezile kurumsal varlığını
sürdüremese bile geliştirdiği kelam metodu ve aklî
yöntemlerle başta Ehl-i
Sünnet kelam ekolleri olmak üzere Şîa, Zeydiyye ve İbadiyye gibi birbirinde
farklı birçok mezhebi etkilemiş ve görüşlerinin devamını sağlamıştır. 19.
yüzyılda başlayan ve 20. yüzyılda devam eden çağdaş İslamcı ihya
hareketlerinin de, insanın hür iradesini savunarak kaderin mutlak
belirleyiciliğini reddettiği için Mu‘tezile düşüncesine sempatiyle baktığı
bilinmektedir.
Dostları ilə paylaş: