Seda İrem ÇAKIRCA
Mezhep farklılıklarının, yeknesak bir İslam aile hukukunun oluşmasına engel
olması sebebiyle, mehir kurumunun farklı şekillerde yorumlanması ve uygu
lanması bu bağlamda şaşırtıcı değildir2.
Mehir, İslamiyet’ten önce de çeşitli hukuk sistemlerinde uygulama alanı
bulmuştur. Ancak mehir; İslam hukukuna özgü bir kurum olmamakla birlik
te; günümüzde sadece İslam ülkelerinde normatif olarak uygulanmaktadır.
Hukuk sistemlerinde mehre yer vermeyen ülkeler ise, topraklarında yaşayan
bireylerin veya vatandaşlarının kanunlar ihtilafına konu olan mehre dair so
runlarını, ilgili ülkenin mehri düzenleyiş biçimine göre çözmek zorunda kal
maktadırlar. Zira anılan Müslüman bireyler açısından evlilik öncesinde veya
sonrasında, mehir belirleme zorunluluğu devam etmektedir. Dolayısıyla; ör
neğin Almanya gibi İslam hukukunun geçerli olmadığı ve fakat göçmen işçi
ler sebebiyle nüfusunun önemli bir kısmını Müslüman bireylerin oluşturduğu
ülkeler, kanun ihtilafı sebebiyle de olsa mehir sorunu ile karşılaşmaktadırlar.
Tam
bu noktada akla, İslam hukukunun geçerli olmadığı
bir ülkede mehir
ihtilafı ile karşılaşan yargıcın, Islami evliliğin unsurlarından biri
olan mehir
hakkında bir karar verip veremeyeceği veya mehir hususunun cinsiyet
eşitliği
anlamında Batılı hukuk sistemleriyle uzlaştırılıp uzlaştınlamayacağı
sorulan
gelmektedir.
Bu bağlamda; İslam hukukunun yüzyıl öncesinde uygulandığı
ve nüfusunun önemli bir kısmının Islami ritüellere göre yaşadığı Türkiye açı
sından, mehrin hukuki niteliğinin belirlenmesi ve uygulamada nasıl değerlen
dirildiğinin ortaya koyulması daha da büyük bir önem arz etmektedir. Mehir
sözleşmesinin ne 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda3 veya 818 sayılı mül
ga Borçlar Kanun’unda4 ne de 743 sayılı Türk Kanunu Medenî’sinde5 veya
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nda6 düzenlenmiş olması, uygulamanın bu
hususa ilişkin görüşlerinin taşıdığı ağırlığı artırmaktadır.
Bu çalışmada ilk olarak mehrin kavramsal olarak ifade ettiği anlam tespit
edilecek; daha sonra mehrin tarihi kökenleri ve gelişim süreci araştırılacaktır.
Zira mehrin İslam hukukundan önce de var olduğuna dair verilerin ışığında,
mehir kurumunun hukuki gelişim ve dönüşümüne de şahitlik edilebilecektir.
Öte yandan mehrin konuluş ve ifa edilmesinin sağlanmasının tek amacının;
evlilik ilişkisi çerçevesinde kadını ekonomik anlamda
güçlendirmek, toplum
sal, sosyal hayata katılımını kolaylaştırmak olup olmadığı sorusu da çalışma-
2
Wurmnest, Die Mârvon der
mahr- Zur Qualifikationvon Ansprüchenaus Brautgabevereinba-
rungen, RabelsZBd. 71 (2007), s. 528.
3
RG. 04. 02. 2011, s. 27836.
4
RG. 29. 04. 1926, s. 359.
5
RG. 04. 04. 1926, s. 339.
6
RG. 08. 12. 2001, s. 24607.
Dostları ilə paylaş: