1. Dini reform. Etnik beka potansiyeli bakımından örgütlü
dinin önemini kabul ederken, etnik kendini yenilemenin
uyarılmasında dinsel reform hareketlerinin rolünü gözönüne
almamız gerekir. Bunun Yahudi tarihinde, l.Ö. 7 ve 8. yüz-
yıllardaki Peygambere ve kitab-ı Mukaddes'e dayalı hare
ketlerden, Yahuda'dan, l.Ö. 5. yüzyılda ortalarında Ezra'nın
reformlarına, İ.S. 2. yüzyılda Ferisicilikten ve mesihçi Rab-
(*) Ptolemaus dönemi Hellenistik dönemde Mısır'da (bazı kaynaklara göre İ.Ö.
332 bazılarına göre İ.Ö. 331) kurulan ilk Yunanlı firavun hanedanı. Ayrıca 82.
sayfadaki dipnota bakınız. -ç.n.
36 Firavun dini hakkında Grimal'e (1968, 211-41) bakın.
(**) İngilizce özgün metinde Türkçedir. -ç.n.
37 Ortodoks örneği konusunda Arnakis'e (1963) bakın.
63
binizm'in yükselişine, 18 ve 19. yüzyılların Hasidi ve yeni-
Ortodoks hareketlerine dek uzanan sayısız örneği vardır: Bu
örneklerin her birinde dinsel reform etnik kendini yenileme
ile iç içe geçmiştir; topluluğun yenilenme tarzına ilhamını
veren, din olmuştur.
3 8
Tersine dinî reformun başarısızlığı veya taşlaşmış muha
fazakârlık, etnik kendini yenileme tarzlarının başka yere
dönmesine yolaçabilir. Bu durum 19. yüzyıl başlarında
Yunanlılarda görüldü. İstanbul'daki Yunan Ortodoks hiye-
rarşisi, Mora'daki ayaklanmaya elebaşlarını göndermiş olan
ruhbanın alt tabaka mensupları da dahil, orta sınıf ve popüler
özlemlerden giderek uzaklaşmaktaydı. Yunan emelleri burada
kendi hedefleri için giderek artan şekilde laik ideolojik söy
lemler buldular.
3 9
2. Kültürel ödünç alma. Etnik beka, daha geniş bir kültürel
alanda gıdasını tecritlikten değil seçici bir ödünç alıştan ve
kontrollü bir kültürel temastan sağlar. Yine burada da Yahudi
tarihinden bir örnek alabiliriz. Helenistik kültürün İsken
der'den itibaren canlanması şiddetli siyasî geri tepmeleri ol
muşsa da bütün bir Yahudi kültür ve kimlik alanını zengin
leştirecek şekilde Yunan ve Yahudi düşünceleri arasında canlı
bir yüzleşmeyi harekete geçirmiştir.
4 0
Dışsal bir kültürel
uyaranın ve kültürler arası temasın, etnik kimlik duygusunu
seçici bir kültürel temellük yoluyla yenileme biçimlerine ilişkin
daha pek çok başka örnek mevcuttur; bunlar arasında 19.
yüzyıl Japonyası, Rusya ve Mısır iyi bilinen durumlardır.
3. Halk katdımı.. Toplumsal bakımdan da, toplumsal tabaka
38 Peygambere ve Kitab-ı Mukaddes'e dayalı hareketler için Seltzer'e (1980, 77-111);
Mesihçi dönem hakkında Neusner'e (1981) bakın. Modem dönemdeki dinî
reformlar için Meyer'e bakın (1967).
39 Bu konuda Frazee'ye (1970) ve Kitromilides'e (1980) bakın.
40 Tcherikover'e (1970) ve Hengel'e (1979) bakın.
64
ve sınıf hareketleri içinde etnik kendini yenileme tarzları
ayırdedebiliriz. Bunlar arasında kültürel ve siyasî hiyerarşiye
daha büyük bir katılımla en ilgili olanları, halk hareketleridir.
Mazdakilerin 5. yüzyılda Sasani İran'nındaki büyük toplum-
sal-dinî halk hareketi, bir yandan Sasani devletinin temellerini
aşındırırken, öte yandan Sasani İran'ının ve Zerdüşti toplu
luğun ciddi şekilde zarar görmüş dokusunu da yenilemiştir.
Bu da, 6. yüzyılda I. Keyhüsrev zamanında, Krallar Kitabına
dayalı bir kodifikasyon da dahil, İran mitolojisi ve ritüeline
baskıcı ama aynı zamanda da etnik bakımdan yeniden yaratıcı
bir geri dönüş hareketini, dilde, protokolde, eğitimde ve
sanatta millî bir canlanışı tahrik etti.
4 1
Musa döneminden
yukarda andığımız Hasidiliğe dek Musevilikte görülen halk
hareketleri de coşkulu bir halk iştiraki ve misyonerce bir
gayretkeşlik yoluyla halkta tanımlı bir etninin yenilenmesine
hizmet etmiştir. Aynısı, kuruluş temelleri kadar bugünkü
Vahabicilik, Mehdicilik ve İran'daki Şii devrimi gibi Sünni
ya da Şii saflaşmacı ve mesihçi hareketler de dahil, İslâm'daki
muhtelif halk hareketleri için de geçerlidir.
4 2
4. Etnik seçilmişliğe dair mitler. Etnik seçilmişliğe dair mitler,
etnik kendini yenileme tarzlarının ve böylelikle de etnik
bekanın yüreğinde yer etmiştir. Her şeyden önce bizim burada
dikkatimizi çeken, başkalarına karşı etno merkezciliklerini
oluşturan bu tür mitlerden yoksun olan (ya da bu mitleri
halkın geneline aşılamakta başarılı olamayan) etnilerin, ba
ğımsızlıklarını kaybettikten sonra başka cemaatlerce yutul
maya eğilimli olmalarıdır. Belki de bu, sükutun yanıltıcı ik-
rarmdandır. Genel konuşursak, dinî etnik seçilmişlik mitleri
41 Cambridge History of Iran'a (1983, Cilt III/l, bölüm 3 ve III/2, bölüm 27) ve Frye'e
(1966, bölüm 6) bakın.
42 Örneğin Saunders'e (1978) bakın; ve bugünün İran'ı için Keddie'ye (1981) ba
kın.
65
olan etniler, konum ve durumları büyük ölçüde seçilmişliğe
dair mitlerin başarı ve nüfuzuna bağlı olan uzman sınıflara
sahiptirler -ve bizim de edebî olarak t a n ı k l ı k l a r ı n a baş
vurduklarımız onlardır. Buna rağmen Asur, Pön ve Filistin
örneklerinin gösterdiği gibi, böylesi sınıflara sahip ama (kralın
seçilmişliğinin aksine) etnik seçilmişliğe dair mitlerle
övünmeyen pek çok etninin kaderine baktığımızda, etnik beka
şanslarının dikkate değer şekilde azalmış olduğunu görü
rüz.
Elbette bu, açıklamanın bütün yükünü etnik seçilmişliğe
dair mitleri besleyen ve taşıyan koşullara yıkmaktadır. Ancak
böyle bir yöntem etnik beka sürecinin, müstesna seçilmişlikle
kısa devre yapmasına neden olur. Çünkü şeçilmişlik miti,
koşullu, şarta bağlı bir kurtuluşu vaad eder. Bu mitin beka
potansiyeli bakımından rolünün kavranılmasında bu nokta
hayatî önemi haizdir. Bu mitle ilgili locus classicus (can alıcı
nokta), Eski Ahit'in ikinci kitabında yeralmaktadır; "Demek
ki sesime itaat eder, akdime uyarsan benim gözümde bütün
halklardan daha değerli olacaksın. Çünkü bütün dünya be
nimdir; ve sen benim için rahiplerden bir krallık, kutsal bir
millet olacaksın".
4 3
Kendini potansiyel bir "kutsal millet"
olarak görmek, seçilmişliği, ayrılmaz bir şekilde kollektif
kutsamaya bağlamak demektir. Kurtuluşa yalnızca kefaretle
varılır, ki bu da kutsanmanın araçları olan eski usul ve
inançlara geri dönmeyi gerektirir. Dolayısıyla pek çok et-
no-dinî gelenekte, gerek dinî reformu gerekse kültürel res
torasyonu esinleyen, yinelenen bir "geri dönüş" noktasıdır.
Etnik aidiyetin bu kaçınılmaz öznelliği veriliyken, potansiyel
seçilmişliği yeniden kutsamaya dönük bu moral vaaz-davetler,
etnik kendini yenileme ve dolayısıyla uzun vadede kurtuluş
43 Exodus 19: 5-6; Deuteronomy 7: 6-13.44. O'Briena (1988) bu konuda bir baş
langıçta bulunmuştur; karşılaştırın Armstrong (1982).
66
için güçlü bir mekanizma sağlar. Yahudilerin bunca felaket
karşısında bekalarını sağlayabilmelerinde bu özellik kesinlikle
anahtar niteliğindedir. Ama bunun başka halklar -bir kaçını
sayacak olursak; Etopyalı Amharalar,* Ermeniler, Orto
doksluğa geçen Yunanlılar, Ortodoks Ruslar, Dürziler, Sihler,
bunun yanında Polonyalılar, Almanlar, Fransız, İngiliz,
Kastilyalı, İrlandalı, İskoç ve Galliler- arasında da canlandırıcı
etkilerini görmemiz mümkündür. Bu denli yaygın yaşanan
bir görüngü daha fazla araştırılmayı hakeder.
4 4
Dostları ilə paylaş: |