Parti değerlendirmeleri-2


Devrimci sınıf örgütü ve militan sınıf devrimcileri



Yüklə 1,28 Mb.
səhifə128/142
tarix05.01.2022
ölçüsü1,28 Mb.
#66107
növüYazı
1   ...   124   125   126   127   128   129   130   131   ...   142
Devrimci sınıf örgütü ve militan sınıf devrimcileri

Amacı kuruluş yıldönümünü vesile ederek partinin durumuna ve geldiği yere genel çizgiler içinde bakmak olan bir yazıda, kadro ve örgüt sorunlarının güncel durumu ya da ayrıntıları değil bize gerekli olan. Burada şu an için önemli olan, gerçek bir devrimci sınıf partisi olabilmenin temel kriterleri yönünden örgütsel ve kadrosal durumumuzun bugünkü görünümdür.

Partiyi kitle tabanı, örgütsel temel ve kadrosal bileşim yönünden proleter bir sınıfsal kimliğe oturtmak daha en baştan önemle tanımladığımız bir hedefti ve biz bunu, gerçek bir komünist sınıf partisi olabilmenin temel gereği olarak ele alıyorduk. Bu, gerçekleştirilmesi ancak zaman içinde olanaklı olabilecek bir hedef idi kuşkusuz. Buna ulaşabilmek, sosyalizm ile sınıf hareketinin tarihsel birliği olarak tanımladığımız hedef doğrultusunda ilerleyebilmek ölçüsünde bir gerçeklik kazanabilirdi. Bu ikisi aynı sürecin genel ve özel boyutlarından başka bir şey değildir gerçekte. İkincisinde, sınıf hareketiyle birleşme stratejik çabasında yetersiz kalındığı ölçüde, bu aynı sürecin örgütsel ve kadrosal boyutundan baş(366)ka bir şey olmayan ilkinde de yetersiz kalınacağı açıktır. Nitekim partinin halihazırdaki durumu da budur.

Fakat sınıf çalışmasında aldığımız mesafe ve yarattığımız birikim ölçüsünde bunun örgütsel ve kadrosal planda da sonuç verdiği bir gerçektir. Toplam örgütsel varlığımızın denebilir ki dörte üçünü oluşturan çalışma bölgelerinde parti her açıdan sınıfla temas halindedir. Örgüsel konumlanma buna göre düzenlemiş, kadrosal güç bu doğrultuda bir çalışma için sokulmuş, siyasal ve örgütsel çalışmanın kendisi buna kilitlenmiş durumdadır. Ve bu sayededir ki, kitle ve sempatizan ilişkilerimizin yapısı da giderek belirgin biçimde proleter bir niteliğe bürünmektedir.

Sınıf hareketinin yılları bulan belirgin zayıflığı bizzat işçilerden ileri düzeyde kadrolaşmayı zora sokmakta, bu süreç bizi de aşan nedenlerle ağır ilerlemektedir. Böyle olunca, çok sayıda fabrikada çalışabildiğimiz, bizzat fabrikalarda çalışan çok sayıda kadro ve sempatizanın ötesinde çeşitli türden fabrika işçi ilişkelerine sahip olduğumuz halde, parti örgütlenmesini fabrika zeminine taşımakta henüz belirgin biçimde zorlanıyoruz. Daha etkin ve yaratıcı yol ve yöntemlerle çalışmak, işçi ilişkilerinin eğitimi ve nitelik olarak geliştirilmesine daha özel bir dikkat göstermek, deneyimlerimizden daha bilinçli ve özenli bir biçimde yararlanmak vb., bize bu alanda daha çok mesafe aldıracak olsa bile, yine de bu çabalarımızın bugünkü koşullardan gelen belli sınırları olduğu ve olacağı konusunda gerçekçi de olmak zorundayız.

Bu gerçekçilik rehavet nedeni değil fakat bir kez daha inat ve ısrar, sabır ve soluk kaynağı olabilmelidir bizim için. Partiyi kitle temeli, örgütsel zemin ve kadrosal bileşim olarak proleterleştirmek hedefi bizimi için taktik bir evrenin değil fakat bütün bir devrim sürecinin sorunudur. Soruna buradan bakmalı, güçlüklerimizi bu bakış açısıyla ele almalı ve tüm(367)gücümüzle hedefe yüklenmeye devam etmeliyiz. Bugün bu alanda geldiğimiz yer kesinlikle azımsanacak gibi değildir. Partinin sınıf çalışmasında etkin olduğu bölgelerden birinin yakın günlerdeki raporunda, olağan bir şeyden sözedercesine, “yoldaşlarımızın, sempatizanlarımızın ve ilişkilerimizin neredeyse tamamı işçilerden oluşmaktadır” denilmektedir. Bu yalnızca bir örnektir ve nereden nereye geldiğimiz, daha da önemlisi, bu çizgide daha kararlı ve etkin bir biçimde ısrar edersek nerelere varacağımız konusunda bir fikir vermektedir.

Örgüt ve kadro sorunları çerçevesinde temel önemde bir başka sorun, devrimci militan bilincin ve kimliğin sistemli bir çabayla pratik içinde sürekli güçlendirilmesidir. İhtilalci kimlik marksist-leninist bir parti olarak partimizin temel vasıflarından biridir. Bu kimliğin temel önkoşulu dünya görüşü ve bunun ürünü politik çizgidir. Parti bu açıdan başından itibaren güçlü bir konumdadır. Fakat dünya görüşü ve politik çizgi, ancak devrimci örgütsel yaşam ve pratik içinde geliştirilebilecek olan devrimci kimliğin yalnızca zorunlu birer önkoşuludur. Sonuçta tayin edici olan bu ikincisidir, devrimci örgütsel yaşam ve pratiktir.

Kadro ve sempatizanlarımız, bir bütün olarak parti örgütümüz, adeta soluksuz bir gündelik çalışma pratiği içindedir ve bu binbir türlü engeli ve güçlüğü göğüsleme ile birlikte gitmektedir. Kuşkusuz eğitici ve devrimcileştirici bir pratiktir bu. Fakat kendi başına asla yeterli değildir. Devrimci ruh ve kimliğin sürekli diri tutulması, günden güne geliştirilip güçlendirilmesi, bilinçli ve çok daha özel çabaların konusu olabilmelidir. Dönem iki açıdan devrimci kimliği zayıflatıcı etkide bulunmaktadır. Bunlardan ilki, siyasal yaşamdaki genel durgunluk ve bunun bir yansıması olarak da halihazırda devrimci bir kitle hareketinin yokluğudur. İkincisi ise, bu nispi durgunlukla kıyaslanamaz ölçüde şiddetli baskı ve terör ortamıdır. Özel olarak devrimci bilinci ve kimliği hedef alan(368)F tipi saldırısının kapsamı ve şiddeti bile kendi başına bunun bir ifadesidir. Bu iki kaynaktan gelen ve büyük ölçüde kendiliğinden etkide bulunan kemirici etkilere karşı, parti saflarında çok bilinçi ve sistemli bir eğitim ve mücadele yürütmek durumundayız. Partinin bilinçli ve deneyimli, kararlı ve soluklu, gözüpek ve fedakar, işçi sınıfı devrimciliğini her açıdan kişiliğinde somutlamış, çalışmanın ve mücadelenin çok yönlü görevleri içinde pişmiş, ihtilalci kadro ve militanlara ihtiyacı vardır. Üstelik olabildiğince çok sayıda. Parti bu türden kadro ve militanları çok bilinçli ve yöntemli bir çaba içinde eğitip hazırlamakla yükümlüdür.

Parti örgütünü derinlemesine ve genişlemesine büyütmek sorunu da, sonuçta bu türden yeterli sayıda kadroya sahip olabilmek ölçüsünde çözülebilir. Sorun burada basitçe yeterli sayıda kadro değil, fakat çok daha önemli olarak yeterli devrimci niteliklere ve kapasiteye sahip seçkin kadrolar sorunudur. Bunlar olmaksızın, bugünün Türkiye’sinde parti örgütünü özellikle genişlemesine emin bir biçimde büyütmek olanağı yoktur. Deneyimlerimiz bunu bize bütün açıklığı ile göstermektedir. Fakat güçlükleri ne olursa olsun sonuçta parti örgütünün böyle bir büyüme sorunu vardır. Dahası gelinen yerde buna şiddetle ihtiyacı da vardır. O halde bunu olanaklı kılacak, bu ihtiyacı karşılayacak kadroların hızla yetiştirilmesi doğrultusunda gerekli sistemli ve yöntemli çabayı harcamak partinin görevidir.

Örgüt cephesinde bir öteki temel önemde sorun, illegal örgüt ve çalışma ile yarı-legal ve legal örgütlenme ve çalışma arasındaki ilişki, denge ve uyumun halihazırda ciddi bazı kusurlar taşıyor olmasıdır. Partinin güvenliği yönünden bu sorunu açıktan tartışmak çok da uygun ve gerekli değildir. Parti bunu kendi içinde yapmalıdır. Burada şu kadarını söyleyebiliriz; bu, geçmiş yıllardaki darbe ve kayıpların yarattığı ve gelinen yerde önemli ölçüde hafifletilmiş bir zayıflık(369)alanıdır. Partinin örgütsel omurgasını oluşturan bölgelerde sorun önemli ölçüde yeniden dengeye oturmuş durumdadır. Gelinen yerde bunu partinin tüm çalışma bölgeleri için genelleştirmek sorunu var önümüzde.




Yüklə 1,28 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   124   125   126   127   128   129   130   131   ...   142




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin