Devrimci kamu emekçilerinin temel zaaf ve eksiklikleri
Kamu emekçileri hareketinin grevli-TİS’li sendika talebiyle mücadele sahnesine çıktığı ilk yıllarda işyerleri ve şubelerde devrimci unsurların etkin oluşu, hareket üzerinde olumlu bir etki yarattı. Devrimciler, tabandaki dinamik ve mücadeleci unsurların fiili-mücadele hattı izlemesine öncülük ettiler. Devrimci inisiyatif, şube ve sendika yönetiminlerindeki liberal, reformist anlayışlar üzerinde devrimci bir etki yarattı ve sürekli basınç oluşturdu. Böylece tabanın taleplerine, dinamizmine yakın durmasını sağladı.
Ne var ki bu olumlu etki, çok geçmeden yerini atalete ve alanın boş bırakılmasına bıraktı. Varolan boşluğu ise doğal olarak reformizm doldurdu. Devrimci kamu emekçilerinin alanı fiili olarak boş bırakması, reformizme terketmesi, bu temel önemde eksikliği temel önemde bazı zaaflar tamamlıyordu. Alana dönük özgün ve yol açıcı devrimci politikalar üretilememesi, her ne kadar devrimci söylemler kullanılsa da özünde ekonomizmden ve sendikalizmden ideolojik olarak bağların koparılamamamış olması bu zaafların en önemlileri olarak yaşandı. Sağlanan devrimci birliktelikler ise, seçim öncesi dönemlerde yönetime gelme mantığıyla oluşturulan, sonrasında hiçbir işlevi kalmayan birliktelikler olarak sonuçsuz ve amaçsız bir şekilde dağıldı.
Yasa öncesi tabanı hedef alan çalışma yapılmadığı gibi yasa sonrasında ise reformizme yedeklenildi. Kimi yerde şube yönetimlerine gelebilmek için kirli ittifaklara ortak olundu. “Üye kampanyaları” KESK yönetiminin belirlediği çerçevelerde yürütüldü. Yapılan toplantılarda ve işyeri gezilerinde reformist önderliğin yolaçtığı tahribata ve hareketin bugünkü durumuna ilişkin tok bir karşı duruş sergilenmedi. Devrimci bir önderlik yaratma noktasında ne programa(47)tik ne de pratik düzeyde reformizmden köklü bir kopuş ve ayrışma yaşanması yönünde bir çaba gösterilmedi.
Dahası devrimcilerin üstten oluşturdukları birliktelikler, tabana doğru alternatif bir devrimci program sunamadıkları, pratik çalışma yürütemedikleri için, süreçten hoşnutsuz ilerici unsurların yaşadığı umutsuzluğun da pekişmesine neden oldu. Devrimci çalışma, şube toplantılarında kendini hareketin dışında tutan ve sürekli eleştiren konuşmalara, pratik çaba ile birleşmeyen eleştirilere, yönetimlere gelmek için ortak olunan ilkesiz birlikteliklere indirgendi.
Güncel mücadelenin talepleri devrimci siyasal bir iktidar mücadelesine bağlanmadı. Bu yönlü bir çalışma yürütülmedi. Arayış içinde olan, ancak güven vermeyen devrimci birlikteliklere de ilgi göstermeyen ilerici unsurlar ya sendikalardan uzaklaştılar ya da reformist etkiye açık hale geldiler.
Dostları ilə paylaş: |