Perspektifler ve Değerlendirmeler (Not 2: Dipnotlar yazıda kullanılan yere parantez içinde küçük puntolarla eklenmiştir.)


İlgili karar metninde bu görevlerin ilki şöyle özetlenmektedir:(91)



Yüklə 1,42 Mb.
səhifə13/98
tarix01.08.2018
ölçüsü1,42 Mb.
#64731
növüYazı
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   98

İlgili karar metninde bu görevlerin ilki şöyle özetlenmektedir:(91)

"Teorik gelişme partileşme sürecinin esas ve tayin edici halkasıdır. Zira parti herşeyden önce sağlam bir marksist-leninist teorik temel ve bu temel üzerinde beliren net bir ideolojik kimlik demektir. Parti programı bu çabanın özlü, süzülmüş ve yetkin bir ifadesinden başka bir şey olmayacak, aynı şekilde, partinin taktik ilkeleri de bu çabanın bir ürünü olarak netleşecektir. Devrimci teorinin anlamını ve işlevini doğru kavrayan ve teorik gelişme kavramını da bu kavrayış içinde ele alan her marksist-leninist için, partileşme süreci içinde teorik gelişmenin taşıdığı tayin edici önemi anlamakta bir güçlük yoktur. Teorik gelişme, eşlik ettiği ve yolunu açtığı politik ve örgütsel gelişme süreçlerinin sağlıklı ve başarılı olabilmesinin güvencesidir. Aynı şekilde teorik gelişme, tüm marksist potansiyeli tek bir parti çatısı altında birleştirebilmenin etkili bir yolu ve zorunlu bir önkoşuludur.”

Kendini pratik olarak dayatmış bulunan acil örgütsel sorunlara rağmen, orta vadede bakıldığında, EKİM’in taşıdığı sorumluluğun kritik halkası teorik gelişme ihtiyacıdır. Bugüne kadar bu yükü hareketimizin tek yayın organı olarak Ekim taşıdı ve doğal olarak bunda zorlandı. Ekim artık bu yükü, teorik ağırlıklı bir dergiyle paylaşacak bir aşamaya gelmiştir. Bu, bir Merkez Yayın Organı olarak Ekim'in asıl işlevi olan politik ve örgütsel önderliği daha uygun koşullarda gerçekleştirebilmesi olanağı demektir. İçinden geçmekte olduğumuz şu günlerde buna özellikle ihtiyacımız var.

Ekim ‘91(92)

****************************************************

Yeni bir dönemin başında

Sol hareket dünyada ve Türkiye'de bir tarihsel dönemi geride bırakmış bulunmaktadır.

Dünya ölçüsünde geride bırakılan, Ekim Devrimi’yle başlayan ve 20. yüzyıla damgasını vuran bir tarihsel dönemdir. Ekim Devrimi’nin yarattığı tarihsel çığır içinde gelişen, birbirinden farklı fakat birbirine çok yakından bağlı devrimci gelişme süreçlerinden oluşan bir dönemdir bu. Tarihsel ölçüler içinde ele alındığında, bu devrimci bileşenlerden her biri, önce görkemli bir gelişme evresi yaşamış, sonra da her biri kendine özgü nedenlerle ve kendine özgü bir biçimde tarihsel ömrünü tüketmiştir. Geleneksel komünist hareket uzun bir evrimin ardından bugün artık tümüyle sosyal-demokratlaşmıştır. Milli kurtuluş hareketleri, pek az istisnayla, kendi tarihsel dönemlerini çoktan kapattılar. Sosyalist inşa süreçleri ise tıkanıp tersine dönerek dünya kapitalist sistemiyle tam bir bütünleşme ile son buldu. Bu sonuncusunun son evresi aynı(93)zamanda 70 yıllık bir dönemin de kesin bir biçimde sonunu işaretledi.

Türkiye sol hareketinin geride bıraktığı, ilkin, kendi şekillenişini de derin etkilemiş bu uluslararası tarihsel dönemdir. Fakat, ikinci olarak, sol hareketimiz Türkiye'nin son otuz yıllık çalkantılı yaşamı içinde şekillenen kendine özgü bir gelişme dönemini de geride bırakmıştır. Bu ikincisinin sonunu getiren nedenler, ilkiyle sıkı sıkıya bağlantılı olmakla birlikte, yine de kendine özgü iç dinamiklerinden kaynaklanmıştır.

Bugünün en acil görevi olan parti sorunu, dünyada ve Türkiye'de bu dönemlerin kesişerek geride kaldığı bu kendine özgü koşullarda çıkmaktadır biz Türkiyeli komünistlerin önüne. Devrimci sürecimizin bugünkü evresinde devrim mücadelesinin çözücü halkası olan bu görev, parti inşası, içinden geçmekte olduğumuz bu kendine özgü koşulların ortaya çıkardığı sorunlar ve ihtiyaçlar gözetilerek gerçekleştirilebilir ancak.

Komünistler parti sorununa ilişkin olarak bugüne kadar iki önemli noktayı birarada vurgulayageldiler. Bunlardan birincisi, partileşmenin, birbirine kopmaz şekilde bağlı, organik olarak iç-içe geçmiş bir teorik-politik ve örgütsel gelişme süreci olarak kavranması gerektiğidir. Bunu tamamlayan ikinci önemli nokta ise, teorik gelişmenin bu sürecin tayin edici halkası olduğudur. Teorik gelişmenin tayin ediciliğine yapılan bu özel vurgu, yalnızca, teorinin her zaman için tartışmasız bir önem taşıyan olağan işlevinden kaynaklanmamaktadır. Elbette teorik gelişme her zaman için önemlidir; eşlik ettiği ve önünü açtığı politik ve örgütsel gelişme süreçlerinin sağlıklı ve başarılı olabilmesinin temel güvencesidir.

Ne var ki, komünistlerin teorik gelişmenin önemine yaptıkları vurgu, Türkiye'de ve dünyada geride kalan dönemin bıraktığı sorunlarla da sıkı sıkıya bağlantılıdır. Bu sorunları kapsamayan hiçbir teorik çaba, ortaya yeni dönemin ihtiyaçlarına yanıt verebilen bir marksist-leninist devrimci sınıf partisi çıkaramaz. Yeni dönemin partisi, adına ve misyonuna uygun düşecekse eğer, geçmiş dönemin eleştirel bir değerlendirmesinden çıkan temel(94)sonuçlar üzerinde yükselebilmelidir.

***

Bir dönemin sonu yeni bir dönemin başlangıcı anlamına gelir. Bugün yeni bir dönemin başında bulunmaktayız. Komünist hareket açısından ele alındığında, bu yeni dönemin bir kısım unsurları kuşku yok ki geride kalan dönemin bağrında belirdi ve şekillendiler. Ne var ki, eski dönemin çürüyen ve dağılan güçleri, her şeye rağmen yine de bu yeni unsurları bir biçimde etki altında tuttular, bu ölçüde sınırladılar, bozdular. Bugün artık ilk defadır ki, yeni dönemin ihtiyaçlarına cevap verebilecek kimlikte bir hareketin şekillenmesinin önü nesnel bakımdan bütünüyle açılmış bulunmaktadır.

Bununla birlikte, bu hiçbir biçimde geçmişin ezici ağırlığından kolayca kurtulabilmek anlamına gelmiyor. Tersine koca bir tarihsel dönemin bir yıkıntıya dönüşerek geride kalması, bu yıkıntının yeniliği ölçüsünde, bugünün kadrolarının omuzlarına bir yük olarak binmektedir. Bu öylesine bir yüktür ki, geçmişi anlamak ve açıklamaktaki her zorlanma, en samimi devrimcilerin bile zihnini ezmekte, inançlarını zorlamakta, mücadele kapasitelerini sınırlamaktadır. Tek başına bunun kendisi bile geride kalan dönemin marksist yönteme dayalı bir değerlendirmesini ve eleştirisini bir ihtiyaç olarak dayatmaktadır. Bununla birlikte, sorun ne bundan ibarettir, ne de bu sorunun en önemli, hatta en acil yönüdür.


Yüklə 1,42 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   9   10   11   12   13   14   15   16   ...   98




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin