Polis diSİPLİn yönetmeliĞİ



Yüklə 453,21 Kb.
səhifə7/10
tarix21.03.2018
ölçüsü453,21 Kb.
#46119
növüYazı
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10

Madde 55 -  Polis mensuplarının mesleki görevleri, kendilerinin her zaman faal bulunmalarını ve en yüksek dayanma gücüne sahip olmalarını gerektirir. Şişmanlık, bu faaliyet kudretini sınırlayan ve hatta yok eden zorunlu bir durumdur. Bu hususta her polis mensubunun spor ve rejim hareketleriyle şişmanlığa engel olucu tedbirler alması, amirlerinin de bu hususu devamlı şekilde kontrol etmesi lazımdır.

Madde 56 -  Her polis memurunun temizliği, amirlerinin sürekli kontrolleri altında bulunacaktır. Her memur her gün tıraş olmaya, saçlarını vaktinde kestirmeye, bir uygar insan için gerekli olan bütün temizlik usullerine uymaya mecburdur. Her memurun havlusu, traş takımı, üst baş fırçası, diş fırçası, sabun ve sabunluğu bulunmalıdır.

Madde 57 -  Üniformalı polis mensupları ellerinde tespih, değnek, kamçı, zincir ve benzer şeyler bulundurup oynayamazlar. Göğüslerinde saat, düdük, kordon, kalem ve benzer şeyler bulunduramazlar. İyice eskimiş ve kirli kıyafet giyemezler, düşük tavır ve hareket gösteremezler. Şapkalarını yan giyemezler, saçlarını şapkalarının dışına çıkaramazlar. Ceplerini hissolunur şekilde dolduramazlar. Palaskalarını kaput altına bağlayamazlar. Palaskasız, başı açık sokağa çıkamazlar. Elleri cebinde veya arkada olduğu halde sokakta gezemezler. Kahvelerde, gazinolarda, içkili ve çalgılı yerlerde oturamazlar.

Madde 58 -  Üniformalı amir ve memurlar mendil, bohça, zembil, torba ve benzer paket yapılmamış her tür sebze, meyve gibi şeyleri açık olarak ellerinde taşıyamazlar. Paketle getirebilecekleri eşya, taşınmayacak kadar ağır olamaz. Kucakta çocuk taşıyamazlar. Sokakta ve nakil taşıtları içerisinde sigara içemez, bir şey yiyemez, sakız çiğneyemez, gazete ve kitap okuyamazlar.

Madde 59 -  Sokakta kolkola girmek, saygısız tavırlar alarak yüksek sesle konuşmak, şakalaşmak, halkla saygısız şekilde konuşmak, ciddiyeti bozucu tavır ve hareket takınmak yasaktır. Üniformalı polis memurları tramvaylarda ve vapurlarda birinci mevkide oturamazlar. İkinci mevkide, halkın kalabalık olduğu zaman da, oturdukları yerleri terk ederler.

Madde 60 -  Memurların yatak kıyafeti pijama ve terliktir. Hiçbir bahane ile yatakhanede ve karakol içerisinde iç çamaşırları ile dolaşamazlar ve yatak kıyafeti ile işlemlerin yapıldığı kısımlara giremezler.

Madde 61 -  (1964 değişikliği) Polis amir ve memurları görev dışındaki zamanlarını evlerinde geçirirler. Ancak, bu zaman içinde her an göreve çağrılabilecekleri düşüncesiyle, evlerinden ayrıldıkları takdirde en kısa zamanda görev yerine gidebilmelerini teminen bulundukları yerleri görev merkezlerine bildirmeye veya evlerine haber bırakmaya mecburdurlar. Yatacak yeri bulunmayan amir ve memurlar emniyet müdürlüğünce uygun görülecek merkezlerde yatabilirler.

BÖLÜM 8

SELAM VE SAYGI

Madde 62 -  Selam ve saygı meslek bağlılığını ve sevgisini ifade eder.

Madde 63 -  Ast, üstten önce selam vaziyeti alır. Aynı rütbede olan veya birbirinin rütbelerini ayırt edemeyenler diğerini beklemeden selam vaziyeti alırlar.

Madde 64 -  Selam ve saygı; rütbe ve makam farkı olmaksızın her polis mensubu tarafından bütün bir ciddiyetle ve tam olarak yapılır. Selam ve saygı; ancak yapılması gereken hal ve yerde ve her durumda ve hatta gecikmiş olsa bile yerine getirilir. Asla sarfınazar edilemez. Görmemek mazeret sayılmaz.

Madde 65 -  Selam ve saygı hareketlerini usule aykırı yapmak, saygısızlık göstermek, elleri cepte bulundurmak, selamlarken baş ve gözle başka tarafa bakmak, selam ve saygı mecburiyetinin bulunduğu hallerde ihmal etmek saygısızlık sayılır ve sebep olanlar disiplin cezasıyla cezalandırılır.

Selam ve saygının yapılış tarzları

Madde 66 -  Selamlama el ve başla ya da yalnız başla olur.

A) El ve başla selamlama: Baş açık değilken, sağ el boş iken, birlik haricinde bulunurken veya birliğe amirlik ederken yapılır. Üstü selamlayacak ast, dururken hazırol vaziyeti alarak ve yürürken uygun adıma geçerek ve sol kolunu sallamayarak başını selamlayacağı kişiye çevirmekle beraber sağ elini dört parmak bitişik, başparmak ucu işaret parmağının ikinci boğumu üzerine ve el hafifçe bükük olduğu halde sağ kaşının hizasında şapka siperliği kenarına gelecek şekilde sertçe kaldırır. Göz selamlanan kişinin gözüne bakar. Bakış canlı ve tatlı olur. Omuz ve dirsek doğal bir vaziyette bulunur. El, selamlanacak kişi geçince aynı sertlikte indirilir.

B) Yalnız başla selamlama: Baş açık iken veya birlik halinde bulunurken yapılır. Baş açık iken yapılışta baş hafifçe ileri doğru eğilir. Vücut bükülmez. Baş kapalı olduğu takdirde baş selamlanacak kişiye çevrilmek ve geçinceye kadar döndürülerek takip edilmek suretiyle yapılır.

Madde 67 -  Saygı vaziyeti; ayaktayken veya otururken esas duruşa geçmekle, yürürken kollar sallanmadan düzgün bir yürüyüş hali takınmakla olur.

Selam ve saygı vaziyetlerinin yapılacağı haller

Madde 68 -  Açık yerlerde selam yalnız;

A) İstiklal Marşına,

B) Bayrak çekiliş ve indirilişine,

C) Sancağa,

D) Cenazeye,

E) Birlik halinde bulunduğu takdirde selamlanacak kişiye,

F) Karşılaşıldığında üste,

G) Görev devir teslimi sırasında üniformalı olarak birbirlerine verilir.



A) İstiklal Marşına;

1) Marş her yerde, daima durup cephe alarak ve selam vaziyetinde dinlenir.

2) Birlik olarak veya baş açık bulunduğu hallerde İstiklal Marşı hazırol vaziyetinde dinlenir.

3) Yabancı devletler milli marşları hakkında da aynı hüküm geçerlidir.



B) Bayrak çekiliş ve indirilişinde;

Gemilere, resmi binalara, karakollara bayrak çekilirken veya indirilirken bunu gören her polis olduğu yerde durarak ve cephe alarak elle selam verir.



C) Sancak geçerken;

Sancağın geldiği tarafa sert bir dönüş yapılır ve hazırol vaziyeti alarak elle selamlanır.



D) Cenazeye;

Sancağa olduğu gibi selam verilir.



E) Birlikçe selam;

1) Önce dikkat komutu verilerek birlik yürüyorsa talim yürüyüşüne, duruyorsa hazırol vaziyetine geçilir. Selamlanacak kişi altı adıma yaklaşınca sağa ya da sola bak komutu verilir. Birlikçe üste bakılarak başla selam verilir. Kollar sallanmaz.

2) Birlik amiri kılıç çekmişse kılıçla, kılıçlı değil ya da çekmemiş bulunuyorsa elle selam verilir.

3) Birliğin diğer ast amirleri elle selam verir.

4) Atlı polis birlikleri atlar yedekte selam verecek ise atın çenesi altında bulunan sağ elinin tırnakları omuz dikişine çevrik ve hizasına kaldırılmış bulunduğu halde hazırol vaziyetine gelir ve o şekilde başla selam verir.

5) Geçit resminde selamın iadesi yalnız kendisine karşı tören yapılan kişiye aittir. Ancak sancak geçerken geçit mevkiinde bulunan herkes selamlar.

F) Karşılaşıldığında ast gerektiği şekilde üstü selamlar. Üst de astın selamını ciddiyetle iade eder.

G) Genellikle görev devir ve teslimlerinde selam resmi ifa olunur.



Madde 69 -  Açık yerlerde; selam verilmeyecek hallerde üstüne rastlayan her ast oturup durduğuna veya yürüdüğüne göre vaziyeti almaya mecburdur.

Madde 70 -  Selam vermeyecek ve saygı vaziyeti almayacak olanlar:

A) Sadece trafiğin temini için nokta halinde veya gezgin bir vaziyette bulunanlar,

B) Daireleri haricinde bulunan sivil üst ve astlar, (Bu sınıfa memur olanlar birbirleriyle ve üniformalı amir ve memurlarla selamlaşamazlar. Kendilerine de, kendileri tarafından da saygı vaziyeti gösterilmez.) Açık yerlerde görevli büro memurları, teknik memurlar ve görev harici bir sebeple sivil giyinmiş üniformalı memurlar bu hükmün dışındadırlar. Bunlardan büro memurları ve teknik memurlar; görev harici sivil giyinmiş memurlar gibi tanıdıkları amirlerini, şapkalarını tamamen kaldırmak suretiyle selamlarlar.

C) Korumada, törenlerin düzeninde, toplanmış ve kalabalık oluşturmuş topluluklarda, takipte, kişilerin sevkinde görev alanlar, (Bu memurların cepheleri halka veya vazifelerine dönük olacak ve

bütün dikkatleri tehlikenin önlenmesine, intizamın ihlal edilmemesine, görevin yerine getirilmesine yönelik olacaktır.)

D) Cenaze merasiminde bulunanlar,

E) Selam vermeyecek ve saygı vaziyeti göstermeyecek derecede hasta olanlar veya güçsüz düşenler,

F) Bir komuta altında toplu bir vaziyette bulunup istirahat halinde olanlar, (Yalnız birliğin amiri gelen üst’ü selamlar. Üst, istirahat edenlerden herhangi birine bir şeyler sorarsa o personel ayağa kalkarak üst’ü selamlar ve cevap verir.)



Madde 71 -  Kapalı yerlerde;

A) Ast duruyorken veya oturuyorken, üst geçiyorsa ayakta olduğu takdirde doğrudan doğruya, oturduğu takdirde de hızla ayağa kalkılarak hazırol vaziyeti alınır.

B) Ast veya üstten her biri aynı ya da başka yönlere gidiyorlarsa baş eğmek sureti ile selamlaşılır.

C) Ceketsiz veya soyunmuş ve buna benzer durumlarda üst gelir veya geçerse giyinmek veya noksanlarını tamamlamakla vakit geçirilmeyerek hemen ayağa kalkılır ve o halle iyi bir hazırol vaziyeti alınarak üst, başla selamlanır.

D) Dinlenme salonlarında kısa aralarla birçok kereler karşılaşıldığında yalnız bir kere selamlaşılır. Sonraki karşılaşmalarda astlar saygılı bir vaziyet takınmaya özen gösterirler.

E) Konferans salonu, kütüphane, dershane, yemekhane gibi yerlere baş açık girilir. Karşılık beklenmeksizin topluluk başla selamlanır. Dışarıya çıkılırken de aynı şekilde hareket edilir. Şapka dışarıda bırakılmadan girilecek olursa sol elde, içi vücuda dönük ve siperi aşağıya gelmek ve siperden tutulmak sureti ile bulundurulur. Ve selam bu vaziyette verilir.

F) Tören elbisesi ile katılacak kutlama ve resmi kabullerde komiserlerle emniyet amirleri ve emniyet müdürleri tören yerine şapka, kılıç ve sağ eldiven, eldivenli bulunan sol ellerinde bulundurulmak ve şapka E fıkrasındaki tarife uygun tutulmak suretiyle girerler. Tören elbisesi giyinmeyi gerektiren ziyafet ve resmi balolarda bu memurlar şapka ve kılıçlarını ilgili yerlerine bırakırlar. Bu takdirde kılıcın sırmalı kolları da kemerden çıkarılarak kılıçla bırakılır.

G) Üst huzuruna giren her ast yaklaşık üç adım mesafede düzgün bir duruş yaparak hazırol vaziyeti aldıktan sonra başını hafifçe ileri doğru eğmek suretiyle üstünü selamlar. Vücudunu eğmez. Şapka ile girildiğinde şapka E fıkrasındaki açıklamaya göre tutulur.

H) Üst huzurunda bir emir veya talimat alan ast derhal hazırol vaziyetine gelir. Baş ve vücut olarak sonuna kadar bu vaziyeti sürdürür.

I) Üst huzuruna muşamba veya lastik eldivenle ve acele haller dışında paltoyla girilmez. Bir evrak verilecek olursa sağ elle takdim olunur. Huzurda etrafı inceleme ve gözetlemeden kaçınılarak daima üst’ün emirleri beklenir.

J) Ast üstüne her yerde, yol ve genel nakil vasıtaları içinde yer vermeye ve kolaylık göstermeye çalışır. Bunun için mümkün oldukça yer ve yolun uygun kısmı üste terkedilmelidir.

Madde 72 -  Askeri ve mülki makamlara giren memur, makam sahiplerine üstlerine yaptığı gibi selam verir.

Madde 73 -  Her polis mensubu kendilerine müracaat edenleri saygıyla karşılayarak selamlarına karşılık verirler.

KISIM 2

BÖLÜM 1

MERASİM VE TOPLULUK

Madde 74 -  Selam ve saygı görevleri:

A) Polisin selam ve saygı için törene katılımı içişleri bakanının veya mahallin en büyük mülkiye memurunun özel emriyle olur. Bu emirde törene katılacakların veya güvenliği ve intizamı temin için görevlendirileceklerin tören elbiseli mi, görev elbiseli mi olacağı da belirtilir.

B) Güneş battıktan sonra, aksine emir olmadıkça birlik olarak tören yapılmaz.

C) Karşılama, uğurlama, anma, açılış, geçit gibi törenlere katılacakların sayısı bir amir ile 14 memurdan aşağı olamaz.

D) Resmi kabullerden başka hallerde selam ve saygı için tek başına polis memuru görevlendirilemez.

E) Gerek törene katılsın ve gerek güvenlik ve düzenin sağlanmasında görevli bulunsun ve ister tören ve ister görev üniformalı olsun sevk edilecek kuvvetin miğferli olarak görev yapmaları gerekir.

F) Miğfer yalnız törende ve toplantıda görev alanlar tarafından giyilir. Bunlar dışında kalan ve şapkalı olarak görülmesi gereken diğer polisiye işlerde kasketli olarak görev yapılır.

G) Birlik halinde polisin törende yeri asker ve jandarmadan sonra ve diğer kurumlardan öndedir. Bu kuvvetlerin bulunmadığı halde ise geçit veya selam resminin başındadır.

H) Törene yaya olarak katılım esastır. Ancak atlı, motorlu, topçu gibi diğer araçlı askeri sınıfların da katılacağı törene, varsa polisin atlı veya motorlu ya da her iki sınıfları katılabilir.

I) Selam ve saygı için ayrılmış olan polis birliği; İstiklal Marşı, sancak ve selamlanacak kişiden başka kimseye selam veremez. Selamın birlikçe verilmesi selam bölümündeki esaslara göre yapılır.

J) Polis memurlarının ve rütbelilerinin cenazelerine kadronun izin verdiği oranda amir ve memur ayrılır.

K) Kadroları tören birliği çıkarmaya uygun bulunan yerlerde bu miktar bir manga olarak düzenlenir.

L) Polis rütbelilerinin ölüm törenlerine, o anda görevli olmasalar bile aynı rütbede bulunanların katılımı zorunludur.

M) Görevi uğrunda can veren polis mensuplarının cenaze törenleri daha yüksek derece ve özel bir surette mahalli en büyük mülkiye memurunun emri doğrultusunda düzenlenir.  Varsa törene atlı polisler de katılır. Ordu ve jandarma kuvvetleriyle bandonun ve diğer özel güvenlik kuruluşlarının katılımları sağlanmalı, tabut bayrakla örtülmelidir.

N) Polis aileleri ile emekli polis mensuplarının cenazelerinde de polis kuvveti bulundurulabilir.

O) Cenaze alayına gönderilen polis birliği cenazenin bulunduğu bina civarında tören başlar başlamaz yerini alarak yürüyüşe devam edebilecek şekilde sıralanmalıdır.

Ö) Mezarlık uzak olan yerlerde cenaze alayı uygun bir yere kadar sıralanır ve orada törene son verilir. Mezarlıkta bir kısım kuvvet bulundurularak son saygı resmi yapılır.

P) Tabut binadan dışarı çıkarılırken törene tayin olunan amir, birliğe hazırol vaziyeti aldırmak suretiyle son saygı geçişini yapar. Cenazenin mezara indirilmesinde aynı vaziyeti aldırmak suretiyle son saygı töreni yapılır.

R) Herhangi bir cenazeye rastlayan polis mensupları durarak ve cephe alarak saygı gösterisinde bulunurlar.

BÖLÜM 2

Madde 75 -  Güvenlik ve intizam görevleri:

A) Resmi tören ve alaylarla toplantılarda düzenin ve güvenliğin sağlanması polisin en nazik görevlerini oluşturur ve bu vaziyetler planlı çalışmayı gerektirir. Karışıklığa yer vermeyecek, trafiği bozmayacak, halkın rahatça toplanış, seyrediş ve dağılışlarını sağlayacak, insan, araç kazalarına balkon, tribün, parmaklık, ağaç, duvar, direk ve benzeri şeylerin göçüp yıkılmasına veya harap olmasına meydan bırakmayacak, devlet büyüklerinin korunmalarını, kişi, mal ve mesken güvenliğini, tören veya topluluk dolayısıyla boşalacak yerlerin korunmasını sağlayacak ve yasak toplantıları önleyecek ve her şeye rağmen vuku bulanları toplantı ve gösteri yürüyüşü kanunları doğrultusunda dağıtacak bütün tedbirleri almak ve uygulamak,

B) Üniformalı ve sivil bütün polisin çalışmasını, özel güvenliğin ve ordu ve jandarma kuvvetlerinin, itfaiye, sıhhi imdat ekiplerinin yardımlarını gerektirecek çok yönlü ve geniş bir konu teşkil eden bu tedbirlerin aldırılıp uygulanabilmesi sınırlı bir sahada lokal bir halde olsa bile mahallin en büyük mülkiye memurunun bilgisi ve kontrolü ve emniyet müdürünün veya amirinin idaresi ve sorumluluğu altında cereyan etmesini sağlamak,

C) Törenin yapılacağı veya gösterinin cereyan edeceği yerlerin daha önceden krokilerini hazırlamak, tören veya gösterinin ne şekilde, nerelerde, kimler tarafından yapılacağını programlarla tespit etmek, seyirci halkın duracağı, geçeceği, dağılacağı yerleri belirlemek, ani üşüşmelerin, sebepli sebepsiz paniklerin doğuracağı önemli olasılıkları göz önünde tutmak ve önceden alınması gereken tedbirlerin aldırılmasını sağlamak,

Ç) Karışıklığa yol açan nedenlerden hemen en önemlileri, halkın gösteri ve törende nelerin, nerede, ne biçimde, ne zaman yapılacağı hakkında daha önceden aydınlatılmamış ve daima daha yakından, daha iyi görmek ve anlamak merakı ile düzeni bozan üşüşmelerde bulunmasından ve özellikle topluluk psikolojisinin etkisi altında bocalayıp kalmasından ve bu ruhsal durumun telkin ve kışkırtmalara olan özel becerisinden, kötü amaçlara göre yararlanmak isteyenlerin varlığından ileri geldiğini daima göz önünde bulundurmak,

D) Törenlerin veya gösterilerin yapılmasından önce radyolar, gazeteler gibi bütün yayın araçlarıyla ilanlar yaptırmak, ayrıntılı programlar basmak ve hemen her ev ve kuruma dağıtılmak, öğrenciler ve toplu işyerlerinde bulunanlar aracılığıyla ailelerine halkın geleceği, duracağı, döneceği yerler hakkında ayrıntılı açıklamada bulunmak,

E) Tören ve topluluklarda polise düşen görevlerin neler olduğu ve ne şekilde yapılması gerektiği hakkında memurlara her fırsatta bilgi vererek yeteneklerini artırmak,

F) Düzen ve emniyet teminine, gerekirse dağıtmaya ayrılan polis kuvvetlerinin amirleriyle tören veya topluluğun cereyan edeceği yerlerde özel olarak da inceleme ve gerekiyorsa bu kuvvetlerle uygulama yaparak memurları göreve alıştırmak,

G) Memurların görevlerine bağlanmalarını ve görevlerini en iyi biçimde yerine getirmelerini sağlamak için kendilerine sorumluluk alanları ayırarak düzeninden ve korunmasından sorumlu tutmak,

H) Memurları halka karşı çok ciddi ve nazik ve aynı zamanda etkili davranmaları, halkı rencide edecek veya özellikle kışkırtarak bireysel veya toplu başkaldırıya yöneltecek hareketlerden sakınmaları bakımından aydınlatmak,

I) Toplantı yerine mevcut ise hoparlörler koydurarak tören veya toplulukta cereyan eden hususlar ve özellikle halkın telaş ve heyecanına neden olacak herhangi bir olay hakkında kendilerini uyararak yatıştırmak ve gerekiyorsa hareket tarzlarını tayin edecek açıklama ve gayrette bulunmak,

J) Polis Vazife ve Selahiyet Kanununun 18’inci maddesi hükmü göz önünde tutularak topluluğu yasa dışı hareketlere sevk edeceklerinden veya topluluğun arzeylediği özel durumdan yararlanarak suç işlemeye kalkışacaklarından ciddi şüphe ve endişe edilen kimseleri topluluğun devamı müddetince kontrol altında bulundurmak,

K) Nezaret altına alınmayı gerektirmeyen hallerde suç işleyeceklerinden zan ve şüphe edilenlerle nezaret altına alınmaları gerekirken elde edilemeyenlerden topluluğa sokularak veya toplantının yapılmasından yararlanarak zarar vermesini engelleyici önlemler almak,

L) Varsa atlı ve motorlu kuvvetleri oynayacağı role göre görevlendirmek,

M) Herhalde yedekte bir kısım kuvvet bulundurmaya çalışarak gerektiğinde bunlarla görevlilerin değiştirilmesini, takviye edilmesini veya yeni olayların önlenmesini sağlamak,

N) Toplanma mahallinde halkı olabildiğince yaygın bir halde bulundurmak, kalabalığın baskısı artan yerlerden bölünecek kısımlarını baskının daha az olduğu yerlere geçirmek,

O) Kalabalık fazlalaşarak düzenin bozulacağı umulan veya başka amaçlarla tahsis edilen yerleri önceden tel örgülerle örtmek,

P) Eğer topluluk izin verilmemiş veya yasaklanmış ise bunu yapılmadan önlemek için istihbarata, takibe önem vermek; gerekiyorsa böyle bir gösterinin arzu edilmediğine ve yapıldığı takdirde sonucuna katlanacakların dikkatini çekmek, topluluğun hedefine göre korunması gereken kurumların veya kişilerin güvenliğini sağlayacak önlemler almak,


R) Kalabalığı darlaştıran seyyar satıcıların ve daima tehlikeyle karşı karşıya gelebilecekleri akla gelen küçüklerin topluluğun bulunduğu veya geçeceği yerlere sokulmalarını yasaklayıcı önlemler almak,

S) Topluluk gezgin bir halde olacak ise veya ayrı ayrı yerlerde ziyaret ya da gösterilerde bulunacaksa bu yerlerle istikametlerini de geçide hazır bulundurmak,

Ş) Topluluğun gözetlenmesi ve kontrolü bakımından da geçerli tedbirler almak,

T) Dağılma sırasında dağılma istikametlerini serbest bulundurmak, dağılacak halk kitlelerinin dağıldıkları yönlerde veya karşı taraftan gelecek halk veya nakil vasıtalarıyla karşılaşmamalarına, görevli memurların sonuna kadar yerlerinde kalarak halkın birdenbire çözülüp bir karışıklığa meydan bırakılmamasına ve tören veya topluluğu, hangi sıra ile girilmişse, boşaltmanın da o şekilde yapılmasına önem vermek,

U) Görevli memurların cephelerini görevlerine dönmüş olarak bulundurmak,

V) Bir topluluğa başlanmış ise henüz tek tek kümeler halinde iken dağıtmak, biliniyorsa vuku bulacağı sahayı kapatmak, bütün bunlara rağmen topluluk yapılmış bulunuyorsa ilgili kanununa göre hareket etmek,

Y) Dağıtılmanın söz konusu olduğu durumlarda kalabalığı olabildiğince ayrı ayrı kısımlara ayırmak, ayrı ayrı yollardan tekrar edilmeyecek bir surette alandan uzaklaştırmak, eğer büyük bir topluluk oluşmuşsa bunları yanlarından parçalara ayırmak ve her parça arasında aralıklar oluşturarak ayrı yönlere sürmek suretiyle yerine getirmek; yakalama gerekiyorsa, bunu olabildiğince dikkati çekmeyecek şekilde yapmak,

Z) Kısacası durum, yer, işin niteliğiyle özelliği daha ne gibi önlemleri gerektiriyorsa onları da alıp uygulamak,

gerekir.


KISIM 3

BÖLÜM 1

POLİS KARAKOLLARI TEŞKİLATI

Madde 76 -  Polisin güvenliği sağlamaya görevli olduğu yerde; bölgenin büyüklüğüne, idari, ekonomik, sosyal durumuna, nüfusunun az veya çokluğuna, halkının ruhsal durumlarına ve eğilimlerine göre bir veya birden çok karakol bulunur. Karakolların birden çok olduğu yerlerde polis merkezleri kurulur ve bu karakollar merkezlere bağlanır.

Madde 77 -  Karakollar ve merkezler, bulunduğu mahallin kadrolarına göre emniyet müdürlüklerine ve amirliklerine ya da komiserliklerine bağlıdırlar.

Madde 78 -  Polisin hizmet bölgesi il veya ilçenin iş sahaları yani insanların yaşadıkları kısımlarıdır. İl veya ilçenin doğrudan doğruya ve devamlı şekilde insanların oturmadığı ve meşgul bulunmadığı yerler, belediye sınırları içinde olsalar bile bu sınırın dışında sayılırlar.

Madde 79 -  Karakolların birden çok olduğu yerlerde karakol mıntıkaları bu genel sınır içinde olmak üzere kadrosuna, nakil vasıtalarının ve yollarının azlığına ve çokluğuna ve bunların faaliyet tarzlarına ve mıntıkanın kuruluş durumuna göre tayin ve tespit olunur.

Karakol sınırlarının belirlenmesinde bucak ve mahalle esası da göz önünde tutulmakla beraber her durumda cadde, sokak, meydan, park, bahçe çıkmazı gibi geçilecek ve gezilecek yerlerin tamamı bir karakol mıntıkasına bırakılır. Sokak, cadde uzunlukları, meydan, park, bahçe genişlikleri bölünebilir.

Ancak bölünen yerler açıkça ve kolayca belli olacak şekilde ayrılmalıdır.

Madde 80 -  İl ve ilçelerin karakol mıntıkalarına bölünmesi dolayısıyla mahallelerin birkaç karakol arasında taksim edilmesi durumu; mahalle teşkilatıyla, ilgili vergi, tapu, askerlik gibi makamlara bildirilmelidir.

Madde 81 -  Karakolları ve merkezleri, bölgelerinin önemine göre komiser sınıfından bir amir idare eder. Ancak önemi ne olursa olsun üst rütbede bir amirin idaresindeki karakol, daha alt rütbeli komiserin merkezine bağlanamaz.

Madde 82 -  Bir karakol mevcudu günlük hesabıyla ikisi dönüşümlü olarak nöbette, dördü devriyede, biri izinli olmak üzere yedi memurla bir komiserden ibarettir. Bu miktar bölgenin önemine ve kadronun müsaadesine ve mıntıkasında mevcut nokta ve devriye sayısına göre azaltılıp çoğaltılabilir. Bu durumda her altı memura bir izinli memur ilavesi gerekir.

Madde 83 -  Polise verilmiş iş ve hizmetlerin bütününü görmekle görevli bir karakol mevcudu beşten aşağı olamaz. Ancak hava, demiryolu istasyonları, deniz, göl ve nehir iskeleleri gibi belirli yerlerde veya polise ait görevlerden yalnız bir kısmını görmeye mahsus hallerde kurulan karakollar bu sınırlamanın dışındadır. Bu durumda bile bir karakol kadrosu üç memur ve bir amirden aşağı olamaz.


Yüklə 453,21 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3   4   5   6   7   8   9   10




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin