R. K. Harrison


:20-26 Önderler, konuyu Kral



Yüklə 269,92 Kb.
səhifə3/3
tarix28.08.2018
ölçüsü269,92 Kb.
#75647
1   2   3

36:20-26 Önderler, konuyu Kral Yehoyakim’e ilettiklerinde kral, tomarı alıp getirmesi için Yehudi’yi gönderdi. Yehudi tomardan üç dört sütun okur okumaz, kral yazman çakısıyla onları kesip mangaldaki ateşe attı; bu, liberalle­rin ve akılcıların Tanrı’nın sözüne karşı sürdürdükleri uygulamanın aynısıdır. Sonunda tomarın tümü, önderlerin üçünün itirazlarına rağmen yandı. Kral, Baruk ve Yeremya’yı aradı, ama Rab onları sakladı.

36:27-32 Kral tomarı yaktıktan sonra, Yeremya peygamberlikleri tekrar yazdı ve buna Yehoyakim’in korkunç sonuyla ilgili uygun bir bölüm de ekledi! Yehoyakim’in oğlu olduğu ve ondan sonra tahta geçtiği gerçeği (2Kr.24:6), 30a. ayetinin lanetini hükümsüz kılıyor gibi görünür. Genel açıklama, Yehoyakim’in yalnızca üç ay egemenlik sürdüğü, bu nedenle bunun önemli olmadığıdır.
4. Tutuklanan Yeremya’nın Sidkiya’yla Görüşmesi (37, 38. Bölümler)
37:1-10 Kral Sidkiya her ne kadar Nebukadnessar’ın altındaki bir kralsa da, Yeremya’nın sözlerine kulak verdi. Peygamberden, kendisi ve izleyicileri için dua etmesini istedi. Mısır ordusu Yahuda’ya yardım etmek için geldi­ğinde, Kildaniler (Babilliler) onları geri püskürtmek için Yeruşalim’den ay­rıldı. Yeremya, Sidkiya’ya Babilliler’in Yeruşalim’i yıkmak üzere geri gele­cekleri haberini yolladı. Sidkiya, bütün Babil ordusunu bozguna uğratsa ve Babilliler’in çadırlarında yalnızca yaralılar kalsa bile, bunlar çadırlardan çıkıp kenti ateşe vereceklerdi.

37:11-21 Yeremya kişisel bir iş için Yeruşalim’den ayrılırken tutuklandı ve bodrumda bir hücreye kapatıldı. Uzunca bir süre sonra Sidkiya, Rab’bin söylediklerini işitmek için onu yanına çağırdı. Yeremya cesurca, Babilliler’in

kenti ve kralı esir alacaklarını duyurdu. Sonra özgür bırakılmayı talep etti; bu isteği kral tarafından olumlu karşılandı. Böylece Yeremya muhafız avlusunda kaldı.



38:1-13 Yeremya, halka şehirden ayrılmalarını ve Babilliler’e teslim ol­malarını öğütlediğinden çamurlu, pis bir sarnıca atıldı. Sidkiya zayıflığını açıkça ifade etti: Peygamberi koruyarak önderlerin isteğine karşı gelemezdi. Etiyopyalı bir hadım eski bezler, yırtık pırtık giysiler alıp halatlarla sarnıca, Yeremya’ya sarkıtarak onu çıkardı. Yeremya muhafız avlusuna geri döndü.

38:14-20 Kral Sidkiya, dokunulmazlık vaat ederek Yeremya’ya danıştı­ğında, Yeremya ona Babil Kralı’nın komutanlarına teslim olmasını söyledi ve Kildaniler’in safına geçen Yahudiler’in kendisini rahatsız etmeyeceğine dair güvence verdi.

38:21-23 Sidkiya teslim olmak istemezse Yahuda Kralı’nın sarayında kalan bütün kadınlar Babil komutanlarının önünde ona sataşacak ve kendisine yakın dostlarının onu nasıl yanlış yola sevk ettiklerini ve sonra nasıl terk ettiklerini hatırlatacaklardı. Aynı zamanda kralın eşleri, çocukları ve kendisi tutsak edi­lecek ve Yeruşalim ateşe verilecekti.

38:24-28 Sidkiya, Yeremya’dan görevlilere hangi konuda konuştuklarını söylememesini, yalnızca zindana geri götürülmemesi için yalvardığını anlatma­sını istedi. Önderler geldiğinde, Yeremya Sidkiya’nın kendisine söyle­diği şe-kilde yanıt verdi. Yeremya’nın yanıtının ahlâka uygunluğu tartışılabilir. Doğru muydu, yarı doğru muydu ya da tamamıyla yanlış mıydı? Büyük olası­lıkla söy-lediği doğruydu, ama kendisini bildiği her şeyi söylemek zorunda his­setmedi. Yeremya Yeruşalim’in ele geçirildiği güne dek muhafız avlusunda kaldı.
5. Yeruşalim’in Düşüşü (39. Bölüm)
39:1-10 Yeruşalim Babilliler tarafından ele geçirildiğinde (İ.Ö. 586), Sid-kiya, oğulları ve askerleri kaçmayı denediler, ama yakalanarak Rivla’ya götü-rüldüler. Kralın oğulları öldürüldü, kendisinin gözleri oyuldu ve sürgüne gön-derildi. Kent yıkıldı, sadece yoksullar ülkede kaldı.

39:11-14 Babil Kralı Nebukadnessar, muhafız birliği komutanı Nebu-zaradan aracılığıyla, Yeremya’ya iyi davranılmasını buyurdu. Böylece pey-gamber, muhafız avlusundan ayrılarak Gedalya’ya teslim edildi.

39:15-18 Etiyopyalı Hadım Ebet-Melek37, daha önce Rab’den güvence vaadi almıştı. O tarihlerde kurtulduğunu tahmin ediyoruz. 15-18’inci ayetler ta­rihsel sıraya uygundurlar ve 38:13’ten sonraki ayetlerle bu uyumu gösterirler.
B. Yeruşalim’in Düşüşünden Sonra Yahuda’daki Olaylar (40-42. Bölümler)
1. Yeremya Vali Gedalya’nın Yanında Kalıyor (40. Bölüm)
40:1-6 Muhafız birliği komutanı Nebuzaradan Yeremya’ya, Babil’e gitmesi ya da ülkede Gedalya’nın yönetimi altında kalması için seçim hakkı verdi. Yeremya duraksadı. Kararsızlığını fark eden komutan yolculuk için yiye­cek ve armağan verip onu Gedalya’ya geri gönderdi. Komutanın, “Tanrın Rab” deyişini kullanması, Yahudi deyişlerine yakınlığının sonucu olabileceği gibi, Tanrı tarafından da yönlendirişmiş olma olasılığı vardır.

40:7-10 Kırdaki ordu komutanlarıyla adamları, Babil’e sürülmemiş sağ kalanların Gedalya’ya emanet edildiğini duyduklarında Mispa’ya geldiler, Mispa, Yahuda’nın Babil eyaletinin başkenti olmuştu. Gedalya onlara Kildani kurallarına uymalarını ve günlük işlerine devam etmelerini buyurdu. Kildani-ler’in önünde onları Gedalya temsil edecekti.

40:11-16 Moav, Ammon, Edom ve öbür ülkelerde yaşayan Yahudiler’in hepsi ülkelerine, Gedalya’nın egemenliğine geri dönerek gündelik işlerine de­vam ettiler. Yohanan ve diğerleri, Gedalya’yı, İsmail’in Ammon Kralı Baalis tarafından temsilci atandığı konusunda uyardılar. İsmail, Gedalya’yı gizlice öl­dürmek için gönderilmişti. Ama Gedalya ne yazık ki, Yohanan’ı İsmail hak­kında kötü konuşmakla suçladı.
2. Vali Gedalya’nın Öldürülmesi (41. Bölüm)
41:1-9 İsmail ve yanındaki on adam Gedalya’yı ve adamlarını kılıçla öl­dürdüler. İsmail kraliyet ailesinden geldiği için, belki Gedalya’nın Babilliler’le anlaşmasına gücenmiş, belki de egemenliği eline geçirmek istemişti. İsmail, Şi­kem’den Rab’bin yıkılmış tapınağında tapınmak için gelen yetmiş kişiyi öl­dürdü, sonra cesetlerini büyük bir sarnıca attı. Gizli yiyecek stokları olan ve yaşamları karşılığında bunları teklif eden on kişiyi öldürmekten vazgeçti.

41:10-18 Kralın kızlarıyla birlikte rehin alınan diğer tutsaklar Yohanan ve savaşçıları tarafından kurtarılarak Beytlehem’e sığındılar. Oradan Mısır’a kaçmayı tasarlıyorlardı, çünkü Kildaniler’in misillemesinden korkuyorlardı. İsmail ve adamlarından sekizi Ammon’a kaçtılar.
3. Tanrı Mısır’a Kaçılmasını Yasaklar (42. Bölüm)
42:1-6 Yohanan ve yanındakiler korktular ve Yeremya’dan Rab’bin ne­reye gideceklerini bildirmesi için dua etmesini istediler. Peygamber razı olunca, Rab’bin yanıtı ne olursa olsun itaat edeceklerine söz verdiler.

42:7-22 Yanıt on gün sonra geldi: Mısır’a kaçmayın, ülkede kalın. Eğer kalırlarsa Tanrı onlara sevecenlik gösterecekti. Eğer başlarına felaket geleceğini düşünerek kaçarlarsa, korktukları şey Mısır’da da başlarına gelecekti. Mı­sır’a kaçmaya kararlı görünüyorlardı, bu nedenle Yeremya onlara Mısır’da fela­ketle karşılaşacaklarını bildirdi.

Günümüz Hıristiyanları aynı şeyi yaparlar: Tanrı’nın yönlendirişini isterler ve sonra genellikle anne babalarından, öğretmenlerden, ihtiyarlardan, çobanlar­dan ve diğerlerinden öğüt alırlar. Yine de akıllarına, istediklerini yapmayı koy­muşlardır. Öğüt aramanın bu şekli ne yazık ki hiçbir yarar sağlamaz.


C. Yeremya ve Mısır’da Sağ Kalanlar (43, 44. Bölümler)
43:1-7 Yohanan, Yeremya’yı yalan söylemekle ve Baruk tarafından yan­lış yönlendirilmekle suçladı... bütün halkı yanına aldı. Yeremya ve Baruk’la birlikle Mısır’a gitti.



Yeremya’nın Mısır’a Yolculuğu
43:8-13 Mısır’da, Tahpanhes’te Rab Yeremya’ya büyük taşlar toplayarak bunları Firavun’un sarayının girişindeki tuğla kaldırımın harcına gömmesini buyurdu. Nebukadnessar’ın Mısır’ı ele geçirip tahtını harca gömülen bu taş­ların üzerine kuracağını söyledi. Kıtlık, salgın hastalık ya da kılıçla ölme­yenler sürgüne götürüleceklerdi. Mısır’ın ilahları ateşle yok edilecekti.

44:1-14 44’üncü bölüm, Yeremya’nın Mısır’da yazdığı son bölümdür. Ye-remya’nın orada öldüğü düşünülmektedir.

Yeremya halka, felaketlerin başlarına putperest oldukları için geldiğini ha­tırlattı; ancak onlar Mısır’da hâlâ sahte ilahlara tapmaktaydılar. Bunun bir so­nucu olarak bütünüyle yok edileceklerdi; birkaç kişinin dışında Yahuda’ya dö­nen olmayacaktı.



44:15-30 Ama halk Yeremya’yı dinlemeyi reddetti. Gök Kraliçesi’ne hiz-met ettiklerinde bol yiyecekleri olduğunu, sıkıntı çekmediklerini ileri sürdü­ler. Kadınların putperest tapınmalarına erkekler de katılmıştı. Peygamber on­lara tekrar sıkıntılarının nedeninin putperestlik olduğunu ve günahları nedeniyle Rab’bin adını çağırma haklarını kaybettiklerini söyledi. Korkunç bir yargı! Cezalandırılacaklar ve güvendikleri Mısır Kralı tarafından bozguna uğratıla­caklardı.

Ç. Rab’bin Baruk’a Gönderdiği Haber (45. Bölüm)
Bu bölüm Yehoyakim’in egemenliği sırasında yazıldı. Böylece tarih sıra­sına göre düzenlendiğinde 44’üncü bölümden önce gelir. Belki de 36:1-8’i izler. Yahuda’ya yönelen tehditkâr yargılar nedeniyle cesaretini kaybettiği eli olan Baruk’a bir gönenç mesajı verilir. Hayal kırıklığına uğramasının nedeni, yük­sek bir konumu arzulamasına karşı çıkılması da olabilir. Tanrı’nın yıkmaya da inşa etmeye de hakkı vardır. Baruk kendisi ya da Yahuda için büyük şeylerin ardından gitmemeli, yaşamını kurtardığı için hoşnut olmalıdır. Atandığı her görevi, ne kadar önemsiz olursa olsun yerine getirmelidir. Kelly şu yorumu ya­par:
Baruk’a verilen büyük ders, bir yargı gününde kutsal ve Tanrı hizmetkârı olan birinin kendi arzularını aramaması gerektiğidir... Alçakgönüllülük, bir kutsal için özellikle kötü günde tek güvencedir. Alçakgönüllülük ahlâksal yönden her za­man doğrudur, ama aynı zamanda yargıdan koruyan tek şeydir. Tanrı’nın son yargısından söz etmiyorum. Değinmek istediğim, dünyada uyguladığı yargıdır. Şimdi anlıyorum ki, Baruk bu dersi öğrenmemişti. Ama artık öğrenmesi gereki­yordu. Peygamberin ona, daha önceki bir tarihte –Yehoyakim’in dördüncü yı­lında– söylediği söz buydu.38
VIII. DİĞER ULUSLARA İLİŞKİN ÖNBİLDİRİLER (46-51. Bölümler)
Yeremya bu bölümde, şiirsel ve güzel bir üslupla yıkım ve yargı konusunda uyarıda bulunur. Dokuz ulusa ilişkin peygamberlikte bulunur: Mısır, Filist, Moav, Ammon, Edom, Şam, Arabistan (Kedar ve Hasor), Elam ve Babil. Ulus­lar, coğrafi özelliklerine göre batıdan doğuya doğru sıralanmışlardır. Konusal açıdan bu önbildiriler 25:13’ten sonrasıyla uyum sağlar. Yeruşalim’in yıkımın­dan sonra gerçekleşmişlerdir. Babil yıkılacak ve virane olacaktır, ama İsrail kurtarılacaktır. Babil’e ilişkin bu peygamberlik büyük olasılıkla, bazı araştırma­cılar zihinlerinde bir yeniden inşa etme39 ve ardından yıkımı canlandırsalar da, gerçekleşmiştir. 51:1-24’te Medler’in yükselişi işlenir.
A. Mısır’a İlişkin Önbildiriler (46. Bölüm)
46:1-12 Mısır’dan söz eden bir ezgi olan 46’ncı bölüm, diğer uluslara iliş­kin bir dizi önbildiriyle başlar. Savaş için hazırlanan bir ordu görülür, sonra te­laşla geri çekilir. Bu Mısır ordusudur, ama çoğunluğu ücretli askerlerden oluş­maktadır: Etiyopyalılar (Kûşlular), Libyalılar (Pûtlular) ve Lidyalılar (Lud-lular). Mısır, İ.Ö. 605’te Karkamış’ta yenilgiye uğradı.

46:13-19 İstila ve sürgüne hazırlık konusunda uyarılması gereken şimdi Mısır’dır. Nebukadnessar ülkeyi istila ettiğinde ücretli askerler birbirlerine saldıracak, sonra eve dönmeye karar vereceklerdir. Firavun, “yaygaracının biri” olarak adlandırılacaktır; çok gürültücü biridir. Kildaniler’in, (Tavor ve Karmel gibi) buyurgan varlığı, Mısırlılar için tutsaklık anlamına gelecektir.

46:20-24 Atsineği olarak tanımlanan Babil, güzel bir düve olan Mısır’ı sokacaktır; besili danalara benzeyen ücretli askerleri kaçacaktır. Düşmandan kaçan Mısır’ın çıkardığı ses bir yılanın tıslamasına benzetilir. İstilacılar savaş baltalarıyla yaklaşırlar. Mısırlılar’ı, gür bir ormanmışçasına keserler. Sayı­ları çekirgelerden daha çoktur. Mısır utandırılacaktır.

46:25-28 Rab No Kenti’nin ilahı Amon’u (Tevesliler’in güneş tanrısı) ce­zalandıracaktır. Mısır ve onun ilahları, kralları ve firavununa güvenenler ce­zalandırılacaktır. Ama daha sonra yine Mısır’da yaşayacaklardır. İsrailliler de ülkelerime geri götürülecek, huzur ve rahatlığın keyfini çıkaracaklardır.
B. Filistliler’e İlişkin Önbildiriler (47. Bölüm)
Filistliler kuzeyden gelen Babil istilasıyla ezileceklerdir. Sur’dan, Sayda-dan, büyük Gazze ve Aşkelon adlı büyük kentlerden sürülecekler, Rab’bin kılıcıyla vurularak yas tutacaklardır.
C. Moav’a İlişkin Önbildiriler (48. Bölüm)
48:1-10 Moav da Babil istilasıyla büyük yıkıma uğrayacaktır. Kentleri yı­kılacak, yıkım çığlığı bütün ülkede duyulacaktır. Halka yağmacılardan kaç­maları öğütlenir. Kendi işlerine ve hazinelerine boş yere güvenmişlerdir; şimdi ulusal ilahları Kemoş da onlarla sürgüne gidecektir. 10’uncu ayet, istila­cıya edilmiş bir lanettir. Bizler için de Rab’bin işini baştan savma yaptığımızda ve Tanrı’nın öğüdünü bildirme konusunda başarısız olduğumuzda, hoşumuza gitmese de bir uyarı niteliğinde olabilir.

48:11-27 Moav, tarihi boyunca güvenlik içindeydi, ama bu onun davranış­larını düzeltmesine yetmedi. Şarap tortusu gibi durgun kaldı, bir kaptan öbürüne boşaltılmadı ve bu nedenle tadını yitirmedi. Şimdi Kildaniler, ulusun güvendiği her şeyi yok edeceklerdir. Moav, İsrail nasıl Beytel’den utandırıldıysa, aynı şekilde Kemoş’tan utanacaktır. Boş övünmeler ağıtlara döndü. Kaleler yıkıldı, insanlar kaçıştı, ülke aşağılandı. Yayladaki kentler harabeye döndü. Moav, İs­rail’le alay ettiği için Tanrı tarafından alay konusu edildi.

48:28-39 Bir zamanlar gururlanan insanlar, kentlerden kaçarak kayalara sı­ğındılar. Küstahlık ve kibirleriyle ünlüydüler, ama şimdi Tanrı mahvolan ürünleri, sevinç ve mutluluklarını yitirmeleri nedeniyle onlar için içtenlikle yas tutmaktadır. Tanrı bu putperest ulusu yok etmekle tehdit ederken, Moav-dan bir umutsuzluk çığlığı yükselir. Tanrı, bütün zenginliğini kaybetmiş olan Kîr-Hereset halkı için tekrar yas tutar. Moav halkı bu sırada acıyla feryat etmektedir.

48:40-47 Babil, bir kartal gibi dehşet ve yıkım saçarak kanatlarını Moav-ın üzerine açacaktır. Kaçmak imkansız olacaktır. Halk sürgüne gitse de, daha sonraki günlerde yenileceklerdir.
Ç. Ammon’a İlişkin Önbildiriler (49:1-6)
Ammonlular, Rabba ve Gad oymakları sürgüne gönderildikten sonra onla­rın ülkelerini ele geçirdiler. Gururlanmaları ve kendilerini yeterli görmeleri ne­deniyle cezalandırılacaklardır. Ama ulus yok edilmeyecektir.
D. Edom’a İlişkin Önbildiriler (49:7-22)
Edom bilgeliği ve istila edilemez konumuyla (kayanın yarıklarında) gu­rurlanmıştı, ama Tanrı işsiz kalmasını buyurdu. Williams şu yorumu yapar: “12’nci ayetin ilk kısmı İsrail’le ilgilidir; ikinci kısmı Edom’dan söz eder. Eğer Tanrı’nın çocukları günah nedeniyle cezalandırılıyorlarsa, çocukları olmayanla­rın cezalandırılacağı çok daha kesindir!”40 Edom için yenilenme vaadi verilmez.
E. Şam’a İlişkin Önbildiriler (49:23-27)
Şam (Suriye) yıkım nedeniyle sarsılacaktır; gençleri meydanlarda düşe­cek, bütün askerleri öldürülecek ve Şam yakılacaktır. 25’inci ayet, Rab’bin sözlerinden alıntı yaparak konuşan bir vatandaşın sözleri olabilir; NKJV çevi­risi, “benim sevincim” ifadesindeki “benim” sözcüğünü büyük “B” harfiyle ya­zarak sözcüğün alıntı oluğunu ima etmektedir.41
F. Kedar ve Hasor’a İlişkin Önbildiriler (49:28-33)
49:28-29 Kedar’ın göçebe halkı (Araplar), Babilliler tarafından bozguna uğratılacaktır.

49:30-33 Korunmasız Hasor, Nebukadnessar tarafından istila edilecek, hazineleri alınacak ve bir viraneye dönüşecektir.
G. Elam’a İlişkin Önbildiriler (49:34-39)
Elamlılar (Persler) yeryüzünün dört bir bucağına dağıtılacaklardır, ama Rab onları sonraki günlerde geri getirecektir. Tanrı, tahtını yargıyla egemenlik sürmek üzere Elam’da kuracaktır.
Ğ. Babil’e İlişkin Önbildiriler (50, 51. Bölümler)
50:1-16 Bu ve bundan sonraki bölüm, Tanrı’nın Babil’i yargılamasını işler. Önbildiriler, kısmen Babil’in Medler tarafından tutsak edileceğine işaret eder. Ama bu, gelecekte gerçekleşecektir.

Babil, Kutsal Kitap’ta adı en çok geçen ülkedir; Yeremya’da 174 kez Babil’den söz edilir. Bu ülke kuzeyden gelenler tarafından fethedilecektir. Pey­gamber, altı kez Babil’e gelecek yargıdan söz ettikten sonra, İsrail ve Yahu-da’nın bereketleneceğini söyler. Sürgündeki Yahudiler’e tutsakların kendi ülke-lerine dönüşüne önderlik etmeleri söylenir, çünkü Babil yağmalanacaktır. Galip



gelen orduda çeşitli ülkeler yer alacaktır. 11’inci ayet Kildani ordusuna hitap eder. “Anne” sözcüğü ulusa işaret etmektedir. Babil’in yıkımıyla ilişkisi olan bazı sorunlar için Yeşaya 13:14-22’nin yorumuna bakınız.

50:17-34 İsrail’in dağılmış sürüsü verimli otlaklarına kavuşturularak ye­nilenecektir. Tanrı’nın Babil’e karşı olan gazabı 21-32’nci ayetlerde tanımlanır. Sonra Tanrı İsrail ve Yahuda’yı anar.

50:35-46 Babil halkını kılıçla yıkım beklemektedir. İstilacı, kenti yağma edecek ve kentin düşüşüyle ilgili haberler uluslar arasında işitilecektir. 41-43 ve 44-46’ncı ayetler daha önce Yahuda ve Edom’a uyarlanmıştı (6:22-24; 49:19-21), ama burada Babil’e uyarlanırlar.

51:1-19 Tanrı Babil’e bir yok edici gönderecektir (Lev-Kamay şifreli bir sözcüktür ve, ‘Düşmanın yüreği’ anlamına gelir). Yok edici Babil’e her yönden saldıracaktır; bu, Tanrı’nın İsrail ve Yahuda’yı terk etmediğinin kanıtı ola­caktır. Tanrı, Babil’i, ulusları sersemletip düşürmek için altın bir yargı kasesi olarak kullanmıştır; şimdi Rab Babil’den öç alacaktır. Babil’deki Yahudi sür­günler, Babil tarafından fethedilmiş bütün uluslar adına, 9 ve 10’uncu ayetlerde konuşurlar. Tanrı’nın yüceliği putlarla karşılaştırılır; gerçek Tanrı, İsrail ve Yahuda’nın Tanrısı’dır.

51:20-37 20-23’üncü ayetler, Medler’e hitap eder; 24’üncü ayet büyük ola­sılıkla Yahuda’dan söz etmektedir. Sonra 25’inci ayet tekrar Babil’e (yıkıcı dağ) döner. Sonsuza dek, içinde hiç kimsenin oturmadığı, harabelerin yer al­dığı, yabanıl hayvanların dolaştığı bir virane olarak kalacaktır. Yahuda ve Yeruşalim halkı 34 ve 35’inci ayetlerde konuşurlar.

51:38-44 Bu ayetler, İ.Ö. 539’da kısmen gerçekleşmiştir. Belşassar ve etra­fındakiler yiyip içerlerken Medler Babil’i esir aldı (Dan.5). Yine de, kent o za­man yağmalanmadı. Deniz sözcüğü, gelecekteki istilacılara işaret eder.

51:45-51 Yahudi tutsaklar, saldırıdan önce kentten ayrılmaları ve mümkün olduğu kadar çabuk Yeruşalim’e dönmeleri için önceden uyarılmışlardı.

51:52-58 Mağrur kent düşecek, dökme putları yok olacak, şamatası sustu­rulacak, önderleri kılıçtan geçirilecek ve duvarları yerle bir edilecektir.

51:59-64 Yeremya Seraya’ya, Babil’e ilişkin yazılmış olan bu önbildirile-ri sürgüne giderken beraberinde götürmesini buyurur. Bunları oku­duktan sonra tomarı bir taşa bağlayıp Fırat’a atmalıdır – Babil’in sonunun bir örneği. Tarih sırasına uygun olarak düzenlendiklerinde, bu ayetler 29’uncu bö­lüme aittir.
IX. SONUÇ: YERUŞALİM’İN DÜŞÜŞÜ (52. Bölüm)
Yeremya’nın son bölümü, Yeruşalim’in ve sürgünlerin tutsaklığını anlatan tarihsel bir bölümdür.

52:1-16 Sidkiya’nın son günlerinin öyküsü, 1-11’inci ayetlerde tekrarlanır. Yeruşalim’in yıkımı, 12-16’ncı ayetlerde anlatılır.

52:17-23 Sonra, Babilliler tarafından alınıp getirilen tapınak eşyalarının ayrıntılı bir envanteri verilir.

52:24-27 Muhafız birliği komutanı Yeruşalim’den Babil Kralı’na yetmiş dört adam götürür; Babil Kralı daha sonra bu adamları Rivla’da öldürür.

52:28-34 Diğerleri ise üç ayrı grup halinde sınır dışı edilerek tutsak alınır­lar. Kral Yehoyakin, tutsaklığının otuz yedinci yılında Babil Kralı tarafından hapisten çıkartılır ve öldüğü güne kadar kendisine nazik davranılır.

Böylece, yargı ve gözyaşları konusunda yoğun bilgi veren bir peygamberlik kitabı nazik bir ifadeyle son bulur.



Bu kitabın pek çok yerde peygamberlik olarak önceden yazılmış salt bir ‘İb­rani tarihi’ olduğunu düşünmemeliyiz. Yeremya Kitabı, Tanrı sözünün her za­man taze kalan bir bölümüdür. Yaklaşık üç yüz yıl önce İngiliz yorumcu Matthew Henry, Yeremya Kitabı’ndaki ruhsal dersleri bizim için şöyle özetle­mişti:
Bu kitapta yer alan peygamberlikleri ve tarihini karşılaştırdığımızda, genel olarak öğreneceklerimiz şunlardır: 1) Bu kitap, kiliseler için yeni bir şey değildir ve bü­yük değer verilen kişiler yozlaşarak çok kötü hale gelirler. 2) Günah, kendisini barındıran kişileri mahvetmeye eğilimlidir; günahtan tövbe edilmez ve terk edilmezse, insanları sonunda mutlaka mahveder. 3) Dünyadaki meslek ve ayrı­calıklar, günah için yalnızca bir bahane olmayıp mahvolma konusunda da bağı­şıklık kazandırmazlar, her ikisi de çok daha fazla şiddetlendirirler. 4) Tanrı sözü asla boş çıkmayacak, olay önbildiriyi bütünüyle yanıtlayacaktır; insanın iman­sızlığı Tanrı’nın vaatlerini olduğu gibi tehditlerini de etkilemez. Tanrı’nın adaleti ve gerçeği burada zalim sözlerle yazılmıştır, çünkü O’nun tehditlerini ciddiye almayan herkesin ikna olması gerekir. Aldatılmayalım, Tanrı’yla alay edilmez.42

DİPNOTLAR
1 (Giriş) Bk. 10:23, 24; 1:18 - 12:6; 15:10-21; 17:14-18; 18:18-23; 20:7-18.

2 (Giriş) Bu, Yeremya’nın beş kralın egemenliği sırasında görev yaptığı anla­mına ge-lir: Yoşiya, Yehoahaz, Yehoyakim, Yehoyakin (Yekoniya ve Koniya olarak da anı-lır) ve kukla kral Sidkiya.

3 (1:1-10) William Kelly, Jeremiah: The Tender-Hearted Prophet of the Nations, s.9.

4 (2:1-3) Kyle M. Yates, Preaching from the Prophets, s.139.

5 (5:20-31) Kelly, Jeremiah, s.20.

6 (6:27-30) Yates, Preaching, s.141.

7 (7:5-15) “Kazılar, Şilo’nun yaklaşık İ.Ö. 1050’de yok edildiğini ortaya ko­yar. Bu, Filistliler sandığı ele geçirdikleri zaman gerçekleşmiş olabilir” (1Sa.4:11). (The Wesley Bible, New King James Version. Düzelti: Albert F. Harper, s.1095). Musa’nın yaptığı Tanrı’yla Buluşma Çadırı, Şilo dönemine kadar dayanmış ve daha sonra Givon’a yerleştirilmiştir (2Ta.1:2, 3).

8 (7:16-26) Hıristiyanlık, Roma İmparatorluğu’nun devlet dini haline geldik­ten sonra, tövbe etmemiş tanrısız kalabalıklar, putperest düşüncelerini bera­berlerinde getirerek kiliselere akın etmişlerdir. Bir putperest unvanı olan “Gök Kraliçesi”, Rabbimiz’in bakire annesine uyarlanmıştır; bunun kendisi için büyük bir onur olduğunu düşün-düklerine kuşku yoktur. Ancak, bu tür bir unvan, “Rab’bin Hizmetkârı” olan alçak-gönüllü biri tarafından bütünüyle reddedilirdi (Luk.1:38).

9 (9:1-11) Yates, Preaching, s.143.

10 (9:23, 24) G. Herbert Livingston, “Jeremiah,” Wesley Bible, s.1100.

11 (9:25, 26) Bu, “en uzak köşelerdeki herkes” ifadesinin bir diğer çevirisidir.

12 (10:1-5) Yates, Preaching, s.144.

13 (13:1-11) New Scofield Reference Bible, New King James Version, s.784, 785.

14 (13:12-14) R. K. Harrison, Jeremiah and Lamentations, s.99, 100.

15 (13:24-27) A.g.e., s.101.

16 (14:1-6) New Scofield, NKJV, s.785.

17 (15:19-21) G. Campbell Morgan, Searchlights from the Word, s.243.

18 (16:1-9) Kelly, Jeremiah, s.43, 44.

19 (17:1-11) Burada, diğer kuşların yumurtalarının üstüne oturduğu için, keklik olduğu inancı yaygındır (Harrison, Jeremiah, s.107). Ama aynı sayfanın bir dipnotunda Harrison, bu kuşun “bir tür kaya kuşu”na işaret edebileceğini de belirtir.

20 (17:1-11) A.g.e., s.106.

21 (17:1-11) Matthew Henry, “Jeremiah,” Matthew Henry’s Commentary on the Whole Bible, IV:519, 520.

22 (17:19-27) Irving L. Jensen, Jeremiah, Prophet of Judgment, s.59.

23 (18:13-17) C. F. Keil. “Jeremiah,” Biblical Commentary on the Old Testament, XIX:300.

24 (21:1-7) Kelly, Jeremiah, s.47.

25 (22:24-30) Charles H. Dyer, “Jeremiah,” Bible Knowledge Commentary, 1:1158.

26 (23:1-8) Kelly, Jeremiah, s.48, 49.

27 (23:1-8) Diğer adları: Yahve Yire (RAB sağlar – Yar.22:13, 14); Yahve Rafa (Şifa veren RAB – Çık.15:26); Yahve Nissi (RAB sancağımdır – Çık.17:8-15); Yahve Şalom (RAB esenliktir – Hak. 6:24); Yahve Roi (RAB çobanım­dır – Mez.23:1); ve Yahve Şamma (RAB orada – Hez.48:35).

28 (23:30-32) Yates, Preaching, s.146.

29 (23:33-40) İbranice’de aynı sözcük olan (massā’), “yük” ya da “vahiy” anla­mına ge-lebilir. Ryrie bunu, “Ağır bir peygamberlik mesajı için alışılmış bir sözcük” olarak adlandırır (Nah.1:1; Hab.1:1), Ryrie Study Bible, New King James Version, s.1182.

30 (27:12-22) Charles C. Ryrie, The Ryrie Study Bible, New King James Version, s.1187.

31 (28:10-17) Kelly, Jeremiah, s.67.

32 (29:10-14) Yates, Preaching, s.146, 147.

33 (30-33. bölümler: Giriş) Clyde T. Francisco, Studies in Jeremiah, s.107.

34 (31:1-20) Kelly, Jeremiah, s.75, 76.

35 (31:21, 22) George Williams, The Student’s Commentary on the Holy Scriptures, s.552.

36 (31:21, 22) Kelly, Jeremiah, s.77.

37 (39:15-18) “Kralın hizmetkârı” anlamına gelir.

38 (45. bölüm) Kelly, Jeremiah, s.94.

39 (46-51. bölümler: Giriş) Bu yorumun bağımsız basımı sırasında (1990), eski Ba-bil’in bulunduğu yer olan Irak, Saddam Hüseyin’in idaresinde Babil’i ye­niden inşa etmeye başlamıştı. Ama 1991’de bu yeniden inşa etme çalışma­ları, Kuveyt’in özgür-lüğünü destekleyen Birleşmiş Milletler destekli mütte­fiklerin Irak’ı bombalamala-rıyla durduruldu.

40 (49:7-22) Williams, Student’s Commentary, s.563.

41 (49:23-27) İbrani alfabesinde büyük ve küçük harfler bulunmadığından, İngi­lizce çevirilerdeki tüm büyük harflerin yorumlanması konusunda kararı çevirmenler vermelidir.

42 (52:28-34) Henry, “Jeremiah,” IV:711.


BİBLİYOGRAFYA
Dyer, Charles A. “Jeremiah” and “Lamentation” The Bible Knowledge Com­mentary. Old Testament. Wheaton, II: Victor Books, 1985.

Feinberg, Charles L. Jeremiah: A Commentary. Grand Rapids: Zondervan Pub­lishing House, 1982.

Francisco, Clyde T. Studies in Jeremiah. Nashville: Convention Press, 1961.

Harrison, R. K. Jeremiah and Lamentations. The Tyndale Old Testament Commen-taries. Downers Grove, II. InterVarsity Press, 1973.

Henry, Matthew. “Jeremiah,” Matthew Henry’s Commentary on the Whole Bible. 4.cilt. McLean, VA: MacDonald Publishing Company, n.d.

Jensen, Irving L. “Jeremiah and Lamentations,” Everyman’s Bible Commentary. Chicago: Moody Press, 1974.

Keil, C. F. “Jeremiah–Lamentations,” Biblical Commentary on the Old Testament. 19 ve 20.ciltler, Grand Rapids: Wm. B. Eerdmans Publishing Company, 1971.

Kelly, William. Jeremiah: The Tender-Hearted Prophet of the Nations, Charlotte: Books for Christians n.d.



Von Orelli, Hans Conrad. The Prophecies of Jeremiah. Yeni baskı. Minneapolis: Klock & Klock Christian Publishers, 1977.


Yüklə 269,92 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin