Ra’d Suresi (13/43)



Yüklə 0,8 Mb.
səhifə18/33
tarix02.01.2022
ölçüsü0,8 Mb.
#22358
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   33
Ra’d Suresi
19


أَفَمَنْ

olur mu?


يَعْلَمُ

bilen


أَنَّمَا أُنْزِلَ

indirilenin



إِلَيْكَ

sana


مِنْ رَبِّكَ

Rabbinden



الْحَقُّ

hak olduğunu



كَمَنْ

kimse gibi



هُوَ أَعْمَىٰۚ

kör


إِنَّمَا

ancak


يَتَذَكَّرُ

öğüt alır



أُولُو

sahipleri



الْأَلْبَابِ

sağduyu






















Türkçe Transcript (*)

Efemen ya’lemu ennemâ unzile ileyke min rabbike-lhakku kemen huve a’mâ(c) innemâ yeteżekkeru ulû-l-elbâb(i)

Ali Bulaç Meali

Peki, sana Rabbinden indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen kişi, o görmeyen (a'ma) gibi midir? Ancak temiz akıl sahipleri öğüt alıp-düşünürler.

Edip Yüksel Meali

Sana indirilenin gerçek olduğunu bilen biri, görmeyen gibi midir? Ancak akıl sahipleri öğüt alır.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Şimdi Rabbinden sana indirilenin gerçekten hak olduğunu bilen bir kimse, kör olan bir kimse gibi olur mu? Fakat bunu ancak üstün akıllı ve temiz vicdanlı kimseler idrak ederler.

Süleyman Ateş Meali

Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kimse, (bunu kabul etmeyen) kör gibi olur mu? Ancak sağduyu sahipleri öğüt alır.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Rabbinden sana indirilenin hak olduğunu bilen kişi, kör olan biriyle aynı mıdır? Sadece aklı ve gönlü işleyenler düşünüp ibret alır.

Yusuf Ali (English)

Is then one who doth know that that which hath been revealed unto thee from thy Lord is the Truth, like one who is blind?(1834) It is those who are endued with understanding that receive admonition;- *

M. Pickthall (English)

Is he who knoweth that what is revealed unto thee from thy Lord is the truth like him who is blind? But only men of understanding heed;

Ra’d Suresi
20


الَّذِينَ يُوفُونَ

yerine getirirler



بِعَهْدِ

ahdini


اللَّهِ

Allah'ın


وَلَا يَنْقُضُونَ

ve bozmazlar



الْمِيثَاقَ

andlaşmayı





Türkçe Transcript (*)

Elleżîne yûfûne bi’ahdi(A)llâhi velâ yenkudûne-lmîśâk(e)

Ali Bulaç Meali

Onlar Allah'ın ahdini yerine getirirler ve verdikleri kesin sözü (misakı) bozmazlar.

Edip Yüksel Meali

Onlar ki ALLAH'a verdikleri sözü yerine getirirler ve sözleşmeyi bozmazlar.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Onlar ki, Allah'ın ahdini yerine getirirler ve antlaşmayı bozmazlar.

Süleyman Ateş Meali

Onlar, Allah'ın ahdini yerine getirirler ve andlaşmayı bozmazlar.

Yaşar Nuri Öztürk Meali

İşte bunlardır, Allah'a verdikleri söze sadık kalanlar ve antlaşmayı bozmayanlar.

Yusuf Ali (English)

Those who fulfil the covenant of Allah and fail not in their plighted word;

M. Pickthall (English)

Such as keep the pact of Allah, and break not the covenant;

Ra’d Suresi
21


وَالَّذِينَ يَصِلُونَ

ve onlar bitiştirirler



مَا أَمَرَ

istediği şeyi



اللَّهُ

Allah'ın


بِهِ

kendisiyle



أَنْ يُوصَلَ

bitiştirilmesini



وَيَخْشَوْنَ

saygılı olur



رَبَّهُمْ

Rablerine karşı



وَيَخَافُونَ

ve korkarlar



سُوءَ

en kötü


الْحِسَابِ

hesaptan










Türkçe Transcript (*)

Velleżîne yasilûne mâ emera(A)llâhu bihi en yûsale veyaḣşevne rabbehum veyeḣâfûne sû-e-lhisâb(i)

Ali Bulaç Meali

Ve onlar Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar. Rablerinden içleri saygı ile titrer, kötü hesaptan korkarlar.

Edip Yüksel Meali

Onlar ki ALLAH'ın birleştirmesini emrettiği şeyi birleştirirler, Rab'lerini sayarlar ve kötü hesaptan korkarlar.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Ve onlar ki, Allah'ın riayet edilmesini emrettiği şeye riayet ederler ve Rablerine saygı gösterirler ve hesabın kötülüğünden korkarlar.

Süleyman Ateş Meali

Ve onlar Allah'ın bitiştirilmesini istediği şeyi bitiştirirler. Rablerine karşı saygılı olur ve en kötü hesaptan korkarlar. *

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlar, Allah'ın ulaştırılmasını emrettiği şeyi ulaştırırlar, Rablerinden korkarlar ve hesabın kötüsünden ürperti duyarlar.

Yusuf Ali (English)

Those who join together those things which Allah hath commanded to be joined,(1835) hold their Lord in awe, and fear the terrible reckoning; *

M. Pickthall (English)

Such as unite that which Allah hath commanded should be joined, and fear their Lord, and dread a woeful reckoning.

Ra’d Suresi
22


وَالَّذِينَ

ve onlar


صَبَرُوا

sabrederler



ابْتِغَاءَ

arzu ederek



وَجْهِ

yüzünü (rızasını)



رَبِّهِمْ

Rablerinin



وَأَقَامُوا

ve kılarlar



الصَّلَاةَ

namazı


وَأَنْفَقُوا

harcarlar



مِمَّا رَزَقْنَاهُمْ

kendilerine verdiğimiz rızıktan



سِرًّا

gizli


وَعَلَانِيَةً

ve açık olarak



وَيَدْرَءُونَ

ve savarlar



بِالْحَسَنَةِ

iyilikle


السَّيِّئَةَ

kötülüğü


أُولَٰئِكَ

işte


لَهُمْ

onlarındır



عُقْبَى

sonu


الدَّارِ

şu yurdun























Türkçe Transcript (*)

Velleżîne saberû-btiġâe vechi rabbihim veekâmû-ssalâte veenfekû mimmâ razeknâhum sirran ve’alâniyeten veyedraûne bilhaseneti-sseyyi-ete ulâ-ike lehum ‘ukbâ-ddâr(i)

Ali Bulaç Meali

Ve onlar-Rablerinin yüzünü (hoşnutluğunu) isteyerek sabrederler, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiklerimizden gizli ve açık infak ederler ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte onlar, bu yurdun (dünyanın güzel) sonucu (ahiret mutluluğu) onlar içindir.

Edip Yüksel Meali

Ve onlar ki sadece Rab'lerinin onayını kazanmak için sabredip direnirler, namazı gözetirler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık yardım için harcarlar ve kötülüğü iyilik ile savarlar. Son durağı onlar hak etmişlerdir.

Elmalılı Hamdi Yazır Meali

Rablerinin rızasını kazanmak arzusuyla sabrederler ve namazı dosdoğru kılarlar ve kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açıkça Allah yolunda harcarlar ve çirkinlikleri güzelliklerle yok ederler. İşte bunlar, bu hayatın akibeti kendilerinin olacak olanlardır.

Süleyman Ateş Meali

Ve onlar Rablerinin yüzünü (rızasını) arzu ederek (nefsin gücüne giden şeylere) sabrederler; namazı kılarlar, kendilerine verdiğimiz rızıktan gizli ve açık olarak (hayır yoluna) harcarlar ve kötülüğü iyilikle savarlar. İşte şu yurdun sonucu onlarındır:

Yaşar Nuri Öztürk Meali

Onlar, Rablerinin yüzünü arzulayarak sabrederler, namazı/duayı yerine getirirler, kendilerine verdiğimiz rızıklardan gizli ve açık dağıtırlar ve kötülüğü güzellikle savarlar. İşte bunlar içindir sürekli yurt.

Yusuf Ali (English)

Those who patiently persevere, seeking the countenance of their Lord; Establish regular prayers; spend, out of (the gifts) We have bestowed for their sustenance, secretly and openly; and turn off Evil with good: for such there is the final attainment of the (Eternal) Home,-(1836) *

M. Pickthall (English)

Such as persevere in seeking their Lord's countenance and are regular in prayer and spend of that which We bestow upon them secretly and openly, and overcome evil with good. Theirs will be the sequel of the (heavenly) Home.

Ra’d Suresi
23


جَنَّاتُ

cennetlerine



عَدْنٍ

Adn


يَدْخُلُونَهَا

girerler


وَمَنْ صَلَحَ

ve iyi olanlar



مِنْ آبَائِهِمْ

babalarından



وَأَزْوَاجِهِمْ

eşlerinden



وَذُرِّيَّاتِهِمْۖ

ve çocuklarından



وَالْمَلَائِكَةُ

ve melekler de



يَدْخُلُونَ

girerler


عَلَيْهِمْ

yanlarına



مِنْ كُلِّ بَابٍ

her kapıdan








Türkçe Transcript (*)

Cennâtu ‘adnin yedḣulûnehâ vemensaleha min âbâ-ihim veezvâcihim veżurriyyâtihim(s) velmelâ-iketu yedḣulûne ‘aleyhim min kulli bâb(in)

Ali Bulaç Meali

Onlar, Adn cennetlerine girerler. Babalarından, eşlerinden ve soylarından 'salih davranışlarda' bulunanlar da (Adn cennetlerine girer). Melekler onlara her bir kapıdan girip (şöyle derler:)


Yüklə 0,8 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   14   15   16   17   18   19   20   21   ...   33




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin