Zengin olmak mı istiyorsunuz ? Ya da fakirlikten kurtulmak mı istiyorsunuz ? Ya da üzerinize bela ve musibetler mi yağıyor ? O halde bu yazıyı okuyunuz !
(Yazı, başında; zenginlik, dünya sevgisi ve meşgalesi, sonu fakirlerin Ahiretteki yüksek dereceleri ve bela musibetlere mübtela olanların Ahirette insanları imrendirecek mükafatları ve derecelerinden müteşekkildir.)
“İnsanlara hesap zamanı yaklaştı. Onlar ise hala gaflet içinde aldırmıyorlar.
Rablerinden kendilerine gelen her yeni uyarıyı ancak alaya alarak dinliyorlar.” Enbiya / 1-2
Peygamber Efendimiz (SAV) buyurmuştur:“Kıyamet günü bir adamı, ALLAH’ın C.C. huzuruna getirirler. Kazancıda haram masrafı da haram. “Bunu cehenneme götürün” denir. Başka birini getirirler, helalden kazanmış, harama sarfetmiş. “Onu da cehenneme götürün” denir. Başka birirni getirirler, haramdan kazanmış helale sarfetmiş (belki loto, toto, atyarışından kazandığını hayır işlerinde kullanmış), onunda cehenneme gitmesi için emrolunur. Başka bir adamı getirirler, helalden kazanmış ve helal ve meşru yolda harcamıştır. Ona, dur bakalım belki bu serveti kazanırken farzlardan birini eksik bıraktın! denir. Adam, hayır hiçbir eksiğim yok, hepsini yerine getirdim, der. Belki bu servete birinin hakkını geçirdin, hayvan hakkını vermedin, buna benzer bir eksik bıraktın, denir. Adam, hayır hiçbir eksiğim yok, der. Sonra belki yakınlarından birine vermen gerekirken ona vermedin, denir. Adam, helalden kazandım, helal yerde harcadım. Farzlardan birini kaybetmedim, karıştırmadım, kimsenin hakkını kesmedim, der. Bu sırada adamlar gelir, onlarla karşılaştırılır. Bu da bittikten sonra dur bakalım, verdiğimiz bu nimete ne gibi bir şükürde bulundun, diye sorulur.” (Helal kazanıp, hakkını vererek helale harcayanın hali bu) ! “Hesabı münakaşalı geçene azab olunur” Hadis’i Şerif / Müslim,Buhari).
Dünya
Bu yazının bir maksadı, büyük tehlikede olan insanlara, ALLAH’ın C.C., Peygamberlerinin A.S., ALLAH C.C. dostlarının ve ALLAH’ın C.C. düşmanlarının düşmanı olan dünya’nın gerçek ve aldatıcı yüzünü göstermek, gözlerdeki ve kalplerdeki perdeyi kaldırmaktır. Ve İNŞAALLAH diğer bir maksadı insanların dünya ve geçici nimetlerine dönmüş yüzlerinin ve gönüllerinin, ALLAH’a C.C. dönmesidir..
Dünyanın; ALLAH’a C.C. düşmanlığı: ALLAH’a C.C. giden yolları, ALLAH C.C. dostlarına kapamaya çalışmasıyla, ALLAH C.C. dostlarına düşmanlığı: Onlara karşı süslenerek, kendi yaldızlı parlaklığı ile onları kuşatması sebebiyle onları aldatmaya çalışıp, dünyadan kurtulmak için onları ayrılış acılarına uğratması ile, ALLAH’ın C.C. düşmanlarına düşmanlığı: Onları nihayetinde parçalayan hasretlere sokması ve ebedi saadetlerde onları mahrum brakmasıyladır. “Onlar ahirete bedel dünya hayatını satın almış kimselerdir.Bundan dolayı kendilerinden azap kaldırılıp hafifletilmeyecek, onlara yardımda edilmeyecek” Bakara / 86
Not: İnsanlara dünyadan yüz çevirmek ve dünya sevgisinden uzak durmak gerek dendiğinde bir kısmı; Müslüman zengin ve kuvvetli olmalı diyerek belki şeytana kapı açmakta. Bu kişiye sormak gerek! Kuvvetli ve zengin oldun da İslâm için ne yaptın ? “Sadaka verdim, cami yaptırdım v.s.” dersen “servetinin 1000’de üçünü mü yoksa yüzde birini mi ALLAH C.C. yoluna verdin? ALLAH’ın C.C. sana verdiği ve lutfettiğine bir bak, bir de senin ALLAH C.C. yoluna verdiğine kıyas et de böyle diyerek kendini kandırdığını anla” deriz. Ben zengin olursam yaparım diyenlerde, çevresindeki zenginlere baksınlar aldandıklarını anlasınlar, ibret alsınlar da hallerine şükretsinler.
Dünya için çırpınıp, didinip de mesaisini harcayıp, dünyayı sevmiyorum diyen kişi belki kendisini kandırmaktadır. İnsan sevmediğiyle meşgul olmaz.
Bu yazıyı okurken kendi fikir ve düşüncelerinizi bir kenara bırakıp , şeytan ve nefsinizin açtığı kapıları kapatıp, o şekilde okuyunuz. İçinizde hala şüphe kalırsa mezarlığa gidip bir zamanın hükümdarlarının sonuna bakınız. (ALLAH C.C., Efendimiz SAV vasıtasıyla işin en doğrusunu ve tehlikenin en büyüklerini bize bildirdi, ALLAH C.C. ve Rasul’üne SAV uyalım, başka kurtuluş yolu yok. Efendimiz SAV vasıtasıyla indirilen hükümler, yüz yada ikiyüz seneliğine indirilmedi, emir ve nehiyler indirildiği günkü gibi geçerlidir.)
Dünya; insanların umduklarını karşılamayan ve varlıklarının da yok olmaya mahkum olduğu, ebedi saadet’in, yada ebedi şekavet’in kazanıldığı
bir yer.
ALLAH C.C., dünyayı yarattığından beri bir kere tarafına bakmamıştır. (hiçbir kıymet vermez, belki kıymet verene de kıymet vermez). Bunun için Rabbinin kıymet vermediğine kıymet verirsen, kendini büyük bir tehlikeye atmış olursun. (Kıyas değil: bir baba evladına, sevmediği birinden uzak durmasını emrettiği halde çocuk sanki inadına bu kişiyle dostluk kurarsa, baba çocuğuna ne yapar?)
“Dünyaya aldanan herkes zillete mahkumdur, dünyalık ile böbürlenen her insanın sonu hasrettir. İmam-ı Gazali RA
İyilik yapmak için mal toplamak, şeytanın aldatmasından başka bir şey değildir.” İmam-ı Gazali RA
“Eğer dünyanın, ALLAH C.C. katında sivri sinek kanadı kadar bir kıymeti olsaydı, ALLAH’u Teâlâ ondan kafire bir yudum su içirmezdi” Hadis’i Şerif / İbn Mace, Hakim’den
“Dünya mü’minin zindanı, kafirin cennetidir.” Hadis’i Şerif / Müslim, Ebu Hureyre’den
“Dünya mel’un(lanetli), dünyada olan her şey mel’un yalnız ALLAH C.C. için olan müstesnadır” Hadis’i Şerif / Tirmizi, İbn Mace
“Bu dünya bana temessül edip yaklaşmak istedi, Bende kendisine benden uzaklaşmasını söyledim. O gittikten sonra geri döndü ve ‘Sen benden kurtuldunsa da, Senden sonra gelecekler benden kurtulamayacak’.” Hadis’i Şerif / Bezzâr’dan
“Ebedi olan ahirete inandığı halde, mesaisini aldatıcı olan dünyalık için harcayanlara alabildiğine şaşarım” Hadis’i Şerif / İbn Ebi’d Dünya
“Dünya’nın habis olduğunun bir delili, onda ALLAH’a C.C. isyan edilmesi, diğer delilide Ahiretin ancak onu terketmekle elde edileceğidir. Dünyadan geçin, imarına bakmayın ve iyi biliniz ki bütün kötülüklerin başı dünya sevgisidir.” Hz İsa A.S.
“Kıyamet günü mü’minin defterinde bir tesbihin yazılması Davud AS oğlu Süleyman’a AS verilen bu mülkten daha kıymetlidir.Zira Süleyman’ın AS bu mülkü kaybolur gider, fakat o tesbihin mükafatı kaybolmaz.” Hz Süleyman AS
“Dünya yeri olmayanın evi, serveti olmayanın malıdır. Aklı olmayan dünyalık toplar, ilmi olmayan dünyalık üzerinde husumet eder. Anlamayanlar dünyalık için hased eder, tahkiki, kat’i imana sahib olmayanlar onun için uğraşıp dururlar.” Hadis’i Şerif / Ahmed İbn’i Hanbel
“En büyük emeli dünya olduğu halde sabah çıkan kimse, ALLAH C.C. katında bir değer taşımaz. Aynı zamanda ALLAH’u Teâlâ onun kalbini dört şeyle ilzam eder: Eksilmeyen, ardı arkası gelmeyen telaş, bitmek bilmeyen meşgale, zenginliğe ulaşamadığı fakirlik, asla sonunu getiremeyeceği boş kuruntulardır.” Hadis’i Şerif / Taberani
Hz Adem AS yeryüzüne indiğinde ALLAH’u Teâlâ buyurdu: “Yıkılmak için inşa et, ölüm için doğur”.
Hz İbrahim’e AS inen sahifeler de şöyle yazılmıştır: “Ey dünya, senin yapmacık süslerin, iyiler katında hiçbir kıymet ifade etmez. Zira ‘Ben’ onların gönüllerine sana husumeti ve senden yüz çevirmeyi yerleştirdim. Senden daha hakir bir şey yaratmadım. Senin her varlığın hakir ve yok olmaya mahkumdur. Seni daha ilk yarattığım anda kimseye devam etmemeni ve kimsenin sende daim olmamasını takdir ettim.”
“Kıyamet günü Tilhame dağı gibi ameli olan kimseler ALLAH’ın C.C. huzuruna gelecek ve bunların cehenneme girmesiyle emrolunacak-
tır.” ”Bunlar namaz kılarlarmıydı?” diye soranlara, Rasûl-i Ekrem SAV : “Evet namazda kılar, oruçta tutarlar ve hatta geceden de ibadetle-rine katarlardı! Ancak dünyalıktan bir şey kendilerine takdim edildiği zaman, helal haram demeden ona uçuşur ve başına çökerlerdi.”
Hadis’i Şerif / Ebu Nuaym
(2)
“Ateş ile suyun bir kapta toplanması mümkün olmadığı gibi, hem dünya hem de ahiret sevgisinin bir gönülde toplanması mümkün değildir.” Hz Musa AS
Hz İsa AS’a “hiç olmazsa barınabileceğin kadar bir mesken edinsen” diyenlere “Eski harabeler bize yeter” demiştir.
“Uzun emeller peşinde koşanların emelleri nisbetinde ALLAH’u Teâlâ kalplerini kör eder, basiretlerini bağlar” Hadis’i Şerif / Beyhaki
Hz İsa AS ve havarileri birlikte bir köye uğramış, köy halkı, kimi kapı önlerinde, kimi sokaklarda tamamen ölü yatmakta idiler. Hz İsa AS ”Bunlar tabiî şekilde ölseydiler, birbirini defneder ve böyle ortada kalmazlardı. Bunlar ALLAH’ın C.C. gazabına uğramış kimselerdir” dedi. Havariler “Bunların günahının ne olduğunu bilmeyi candan arzu ederdik” dediler. Hz İsa AS bunu ALLAH’tan C.C. diledi. ALLAH’u Teâlâ “karanlık basınca sen onlara sor cevap alırsın” buyurdu. Hz İsa AS gece vakti bir tepeye çıktı ”Ey köy halkı nedir bu haliniz? Başınıza geleni anlatır mısınız?” diye nida etti. İçlerinden biri “Esenlik içinde akşamladık, cehennemde sabahladık” dedi. Hz İsa AS “Niçin böyle oldu?” diye sordu. Adam ”Dünya sevgisine dalmamız, günahkarlara itaat etmemiz sebebiyle” dedi. Hz İsa AS “Dünyayı nasıl sevdiniz?” dedi. Adam “Bir çocuğun annesini sevdiği gibi, geldiği vakit sevinip, gittiği vakit ağladığı gibi, bizde sevinir ve ağlardık” dedi. Hz İsa AS “Neden arkadaşların konuşmuyor?”. Adam ”Nasıl konuşsunlar? Onlar ateşten zincire vurulmuş, dehşet saçan azap meleklerinin elindedirler” dedi. Hz İsa AS “Ya sen nasıl cevap verebiliyorsun?” diye sordu. Adam “Ben onların aralarında bulunuyordumsa da onlardan değildim. Onlara azap gelince beni de içine aldı. Bende cehennemin kenarında askıya alınmış vaziyetteyim, kurtulup kurtulmayacağımı bilemem” dedi.
“Dünyalıktan yükselttiği ve yücelttiği herşeyi düşürmek, ALLAH’u Teâlâ’nın kat’î bir hükmüdür.” Hadis’i Şerif / Buhari
“Dünyaya buğzedin ALLAH C.C. sizi sevsin” Hz İsa AS
Bir gün Hz Musa AS giderken yol üzerinde ağlar bir adam gördü, dönüşte de aynı vaziyette ağladığını görünce “Ya Rab, Senin bu kulun durmadan Senin korkundan ağlıyor” dedi. ALLAH’u Teâlâ “Gözyaşları ile beyni de aksa yine onu afvetmem, çünkü onun kalbinde dünya sevgisi var” buyurmuştur.
ALLAH’u Teâlâ, Hz Musa’ya AS “Ya Musa dünyaya meyletme, zira Benim huzuruma ondan daha ağır bir günah ile gelemezsin” buyurmuştur.
“Görmüyor musun ? Sanki nimetlere kızılmış gibi hep ehli olmayanların ellerine verilmiştir.” Süfyâni Sevri RA
“Hükümdarların yumuşak koltuklarına ve zevkü sefalarına bakma, onların sür’atle değişen hallerine ve akibetlerine bak.” Mitraf b. Şıhhir
“Dünya ile ahiret birer kuma gibidir. Birisini memnun ettiğin nisbette diğerini gücendirmiş olursun.” Hz Ali RA
“Dünyalıkta, seni sevindirecek her şeyin karşısında seni mahzun edecek bir şeyi ALLAH C.C. yaratır.” Ebu Hazim RA
“Sanki dünya sevgisi üzerinde sulha oturmuş ve anlaşmış gibiyiz. Kimse kimseyi ikaz etmez, emir ve nehiy’de bulunmaz, bu hal böyle devam etmez. ALLAH C.C. bizi bu kadar serbest bırakmaz. ALLAH’u Teâlâ’nın hangi azabıyla muazzeb olacağımızı bilemiyorum.”
Malik bin Dinar RA
“Dünyalıktan kalbi sevinen hikmeti kaybetmiştir.” Vehb b. Münebbih RA
“Dünyaya dalanların, zühdü takvadan bahsettiklerini gördüğün zaman, bil ki onlar şeytanın elinde eğlencedirler.” Bekir b. AbdULLAH
“Onu iyi kullarından çekti de, onu tecrübe için kötülere verdi, onlar kendilerine verilen dünyalığı ikram sandı ve buna aldandılar. Rasûl-i Ekrem’in SAV, açlıktan karnına taş bağladığını unuttular.” İmam-ı Gazali RA
Dünyanın tabiatı önce yaldızlı şeylerle aldatıp sonra helak etmektir. O istenmesi için süslenen evlendikten sonra kocasını öldüren kadına benzer.
Ashab‘dan RA birinin kireç ile inşaat yaptığını gören Peygamber Efendimiz SAV ”Senin bundan daha mühim işin var” buyurmuş ve bu davranışı tasvip etmemiştir.
Dünyalık ikiye ayrılır. Biri ahiret azabına sebep olur ki bunlar haram olan dünyalıktır. İkincisi yüksek mevkiilere çıkmasına mani olup, uzun hesap vermesine sebep olan dünyalıktır ki bunlara helal kazanç denir. Aklı başında olan basiret sahipleri, uzun müddet mahşer yerinde hesap vermenin de bir azap olacağında tereddüt etmezler. Efendimiz SAV “Hesabı münakaşalı geçene azap olunur” ve dünya için “Helalinin hesabı, haramının azabı vardır (Beyhaki)” buyurmuştur. İmam-ı Gazali RA
“Servetin fitnesinden kimse kurtulamaz, kimse ondan müstağni kalamaz, servet bulununca onun şerrinden kimse korunamaz”
İmam-ı Gazali RA
“Ey iman edenler, sizi mallarınız ve çocuklarınız ALLAH’ı C.C. anmaktan alıkoymasın. Böyle olanlar hüsrana uğrayacaklardır”
Münafikun / 9
“Yırtıcı aç iki kurdun salıverildikleri bir koyun ağılına verdikleri zarar mal ve mevkii sevgisinin Müslüman kişinin dinine verdiği zarardan daha fazla değildir.” Hadis’i Şerif / Müslim,Tirmizi
“Serveti çoğaltanlar helak oldu, ancak ALLAH’ın fakir kullarına verip bu servet ile hayır ameli işleyenler müstesnadır, ne yazık ki bu gibilerde azdır.” Hadis’i Şerif / Taberani
Rasûl-i Ekrem’e SAV “Ümmetinin en kötüleri kimdir?” diye soruldukta “Zenginlerdir” buyurdu
“Sizden sonra öyle insanlar gelecek ki türkü ve zevkli yemekler yiyecek, renkli ve rahat binitlere binecek, rengarenk ve güzel kadınlarla evlenecek, kat kat ve nefis kumaşlar giyecektir. Onların bir mideleri vardır ki az ile doymaz, onların bir istekleri var ki çoğa da kanaat etmez. Dünyaya bağlanmışlar. Akşam ve sabah düşündükleri ve taptıkları dünyalıktır. Onu ALLAH’u Teâlâ’nın dışında ilah ve Rablerinden başka Rab kabul ederler. Bütün çabaları dünya içindir.Yalnız heva ve heveslerinin peşinden koşarlar. AbdULLAH’ın oğlu Muhammed’in SAV kat’i sözü şudur ki ; Sizin veya onların peşinden, sizden sonra veya onlardan da sonra gelenlerden o güne yetişenler bunlara selam vermesin, hastalarını ziyaret etmesin, cenazelerine gitmesin ve büyüklerine hürmet etmesinler. Zira bunu yapanlar, İSLÂM’ın yıkılmasına yardım etmiş olurlar” Hadis’i Şerif / Taberani
Efendimiz SAV, ölümden hoşlanmayan zengin bir sahabiye: “Mü’minin kalbi malı ile beraberdir. Şayet kendinden önce servetini gönderirse (infak) , oda onun peşinden gitmek ister (ölmek), şayet geride bırakırsa kendiside geride kalmak ister (ölmek istemez)” buyurdular.
“VALLAHİ parayı üstün tutan kimseyi ALLAH C.C. zelil eder.” Hasan’ı Basri RA
Rivayete göre , altın ve gümüş ilk defa para olarak kullanıldığında iblis bunları eline alarak öptü, yüzüne ve gözüne sürerek, “sizi sevenler benim hakiki kullarımdır” dedi.
“Altın ve gümüşün kulu helak oldu, sürçmedi tamamen helak oldu” Hadis’i Şerif / Tirmizi
“Cimrilik ile iman bir kalpte toplanmaz” Hadis’i Şerif / Nesei
“İyilik içinde olsa servet edinip, başına hesap meşgalesi alma” İmam-ı Gazali
Sahabeden RA bazısı, varis olduğu helal malı, kalbini bozar diye almaz terk ederdi. SERVET ve ŞÖHRET düşkünlüğü, suyun baklayı bitirmesi gibi kalpte münafıklık bitirir, yetiştirir.
“Muhacirlerin fakirleri, zenginlerden beşyüz yıl önce cennete girecek.” Hadis’i Şerif / Tirmizi
(3)
Fakirliğin fazileti
“Benim iki mesleği vardır, kim onları severse Beni sevmiş olur, onları hor gören Benden nefret etmiş demektir: Fakirlik ve Cihâd ”
Mükaşefetül Kulûb
“Mü’mine fakirlik, acem kızının yanağındaki benden daha güzel yakışır.” Hadis’i Şerif
Peygamber Efendimiz SAV “Cennete girdim çoğu cennetliklerin fakirler olduğunu gördüm, arkasından cehenneme vardım, içindekilerin büyük çoğunluğunu zenginler ile kadınların meydana getirdiğini gördüm.” Başka bir rivayette ”Çoğu cennetliklerin fakirler olduğunu gördüm, zenginler nerede?” diye sordum. Bana “Dünya didinmeleri onları buraya girmekten alıkoydu” diye cevap verildi.
“Fakirlik dünyada mü’minin hediyesidir, en son cennete girecek peygamber muhteşem mülkünden dolayı Hz Süleyman (as) ve en son cennete girecek Sahabe zenginliğinden ötürü ABDURRAHMAN İbn’i Avf’dır RA.” (Cennetle müjdelenen on Sahabeden RA biridir)
Hadis’i Şerif
“ALLAH C.C. bir kulu severse başına bir bela verir, onu daha çok sevdiği takdirde kendisini çoluksuz , çocuksuz, malsız bırakır.”
Hadis’i Şerif
“Fakirliğin sana doğru geldiğini görünce Salihler geleneğine uyarak ‘Hoşgeldin’ de, buna karşılık zenginliğin sana yöneldiğini görünce ‘Bu günahlarımdan birinin dünyada verilmiş cezasıdır’ de.” Hadis’i Şerif
Hz Musa AS ALLAH’u Teâlâ’ya “Ya Rabbi, kulların içinde senin dostların kimlerdir ki, bende onları Senin için seveyim” diye sorar. ALLAH C.C. “Bütün fakirler, fakirler diye buyurur”
Peygamber Efendimiz SAV buyuruyor ”Cennete girdim önümde bir ayak sesi duydum, baktım ki Bilâl’di RA. Cennetin üst katlarına göz gezdirdim, ümmetimin fakirleri ile onların çoluk çocuklarını gördüm”. “Ya Rabbi bunlar niye bu durumdalar?“ diye sordum. ALLAH C.C. “Kadınların derecesini kırmızı altın ve ipek düşürdü. Zenginler ise uzun süren bir hesapla meşgul oldular” diye cevap buyurdu. Bu arada sahabelerimi gördüm, ABDURRAHMAN ibn’i Avf’ı göremedim. Bir müddet sonra kendisi ağlayarak yanıma geldi. Ona “Neden bu kadar arkada kaldın?” diye sordum. Bana ”Ya RASULULLAH, ALLAH’a C.C. yemin ederim, Senin yanına gelinceye kadar öyle engellerle karşılaştım ki, Seni bir daha göremeyeceğimi sandım” cevabını verdi.
Peygamberimiz SAV bir gün bir fakirin ziyaretine gider, evinde bir şey olmadığını görür bunun üzerine “Eğer bu fakirin nuru bütün yeryüzü halkına dağıtılsa hepsini kaplardı.” Buyurdu
Peygamberimiz SAV bir gün Sahabelere RA “Beni dinleyin, size cennetin sultanları kimlerdir söyleyeyim mi?” buyurur. Sahabeler RA “Evet, buyur ya RASULULLAH” SAV derler. Efendimiz SAV “Bütün düşkün, itibarsız, yüzü kirli, saçı başı karışık, yazlık ve kışlık iki soluk elbiseden başka giyeceği olmayan ve hiç kimsenin tarafına bakmadığı ve fakat ALLAH C.C. adına bir konuda yemin etse, O’nun tarafından mahcup edilmeyerek haklı çıkarılan kimselerdir” buyurdu.
İbn’i Abbâs RA derki: “Zenginlikten dolayı hürmet edip, fakirlikten hor gören Lanetlidir.”
Adamın bir İbrahim Edhem’e RA onbin dirhem getirir. İbrahim Edhem RA “onbin dirhem karşılığında adımı fakirler kütüğünden sildirmemi mi istiyorsun? Bunu hiçbir zaman yapamam” dedi
Bela ve Musibetler
“ALLAH C.C. kime hayır dilerse, ona musibet verir” Hadis’i Şerif / Buhari
“Kullarımdan herhangi birine, bedeninde, malında veya evladında bir musibet tevcih ettiğim vakit, bu musibeti Sabr-ı Cemil ile
karşılarsa, kıyamet günü onun için mizan kurmak ve defte açmaktan haya ederim” Hadis’i Kûdsi / Hakim, Deylemi
“Kimin iki kızını veya iki gözünü alırsam, onun mükafatı ebedi cennetimde kalmak ve Benim Cemalime bakmaktır.”
Hadis’i Kûdsi / Taberani
“Serveti kaybolmayan ve vücudu hastalanmayan kulda hayır yoktur, ALLAH’u Teâlâ bir kulu sevdiği vakit onu ibtila eder. İbtila ettiği zamanda ona sabretmesini öğretir.” Hadis’i Şerif / İbn Ebi’d Dünya
ALLAH’u Teâlâ Musa AS’a şöyle vahyetti “Bir kulumu sevdiğim vakit ona, sadakatini görmek için dağların bile dayanamayacağı belalar veririm. Şayet sabrederse onu Kendime veli ve dost edinirim. Şayet acziyet gösterir, feryad ederse onu perişan ederim” buyurmuştur.
“ALLAH’u Teâlâ bir kuluna iyiliği murad edip onu safileştirmeyi dilediği vakit, onun üzerine alabildiğine belayı yağdırır. O kimse ALLAH’a C.C. dua ettiği vakit Melekler “Bu bilinen bir sestir”, ikinci defa dua edip “Ya Rab” dediği vakit, ALLAH C.C. “Söyle kulum, istediğini yapmaya hazırım; Ya istediğini veririm, yahut senden şimdi iyiliği kaldırır, Kıyamette daha iyisini veririm.” Kıyamet günü olduğu vakit, namaz kılan, oruç tutan, sadaka verip, hacceden amel sahipleri gelir, sevapları tartılıp bol bol mükafatları verilir. Sonra, dünyada felaket ve musibetlerle mübtela olanlar gelir, onlar için mizan kurulmaz, defter açılmaz. Dünyada üzerlerine musibetler yağdırıldığı gibi bu defa üzerlerine bol mükafatlar yağdırılır. Hatta dünyada bir bela ile mübtela olmayanlar, keşke bizimde vücutlarımız makaslarla biçilseydi de, bugün bunların aldıkları sevabı alsaydık” derler. İşte bu, ALLAH’u Teâlâ’nın “Sabredenlere ecirleri hesabsız ödenecektir” buyurduğunun anlamıdır.” Hadis’i Şerif / İbn Ebi’d Dünya
Peygamber Efendimiz SAV “İsyana devam eden bir insana istediğini ALLAH’u Teâlâ’nın verdiğini gördüğünüz vakit bunun bir istidraç yani cezasının Kıyamete bırakılmış olduğunu bilin” buyurdu ve “Onun için bunlar kendilerine ne hatırlatıldı, öğüt verildi ise onları unutunca üzerlerine her şeyin kapılarını açtık” En’âm / 44. Ayetini okudu. Hadis’i Şerif / Ahmed İbn’i Hanbel, Taberani, Beyhaki
“ALLAH’u Teâlâ bir kuluna hayır murad ettiği vakit, onun günahının cezasını acele ile dünyada kendisine çektirir.” Hadis’i Şerif / Ahmed İbn’i Hanbel, Taberani
“Kulun iki yutkunması kadar, ALLAH C.C. katında sevimli hiçbir yutkunma yoktur. Bunlardan biri, hiddetini yenmek için yutkunmak suretiyle yumuşaklıkla reddetmek, diğeri de musibette yutkunarak onu sabır ile karşılamaktır.”
Hadis’i Şerif / Ebu Bekir bin Lâl, Hz Ali’den RA
“Sabır imanın yarısıdır, oruç sabrın yarısıdır.” Hadis’i Şerif
“Kıyamet günü yeryüzünün en çok şükredeni ALLAH’ın C.C. huzuruna getirilir. ALLAH’u Teâlâ ona şükrünün mükafatını verir. Sonra ençok sabredeni getirilir ve ona “Şu şükredenin mükafatı gibi mükafata razımısın?” denir. Adam “Razıyım” der. ALLAH’u Teâlâ “Asla, ona nimet verdim şükretti, sana bela verdim sabrettin. Sana kat kat fazla mükafat veririm”, ” buyurur. Hadis’i Şerif
Eğer bir kul taş taş KÂBE’yi yıksa, sonra da yaksa ALLAH’ın velilerinden birisine hakaret günahı gibi günah işlemiş olamaz(O velilerin, mü’minler olduğu bildirilmiştir) . Bir fıkıh alimi hakkında gıybet eden kimse, kıyamet günü alnında “bu adam ALLAH’ın C.C. Rahmetinden mahrum edilmiştir” yazısını taşıyarak gelir.
Dostları ilə paylaş: |