Roma imparatorluğu siyasal olarak bölünmeye başladığı zamanlarda



Yüklə 457 b.
tarix15.11.2017
ölçüsü457 b.
#31848



Roma imparatorluğu siyasal olarak bölünmeye başladığı zamanlarda

  • Roma imparatorluğu siyasal olarak bölünmeye başladığı zamanlarda

  • bile içten yeniden biçimleniyordu. Bu yüzden vurgu artık din dışı

  • konulara değil aynı zamanda dini kurumlar üzerinde gelişmeye başladı.

  • Bunun sonucu olarak yeni yapı tiplerini gerektiren yapı gereksinimi

  • ortaya çıktı.



Özel ve kamu yapılarının yanı sıra tapınanlar cemaatinin nasıl

  • Özel ve kamu yapılarının yanı sıra tapınanlar cemaatinin nasıl

  • barındırılacağı konusu gündeme geldi. Bu yeni dini yapı tipinde,

  • hamamlarda olduğu gibi form ve ayrıntıya önem verilmedi. Gösterişli

  • dışsal nitelikler yerini daha çok mistik duygular uyandıran yalın öğelere

  • bıraktı.

  • İmparatorluğu ayakta tutan toplumsal işbirliği ve karşılıklı güven İ.S.

  • üçüncü yüzyıldan itibaren sona ermişti. Roma İmparatorluğunun

  • sınırlarını zorlayan farklı kabilelerin Roma İmparatorluğuna girmesine

  • izin verilmesi İmparatorluğun askeri gücünü zayıflattı.



Daha büyük etkiye sahip diğer bir değişiklik imparatorluğun Filistin

  • Daha büyük etkiye sahip diğer bir değişiklik imparatorluğun Filistin

  • eyaletinde yayılan yeni dinin etkisiydi. İlk olarak Yahudiliğin bir mezhebi

  • olarak yayılan bu yeni inanç, Anadolu, Mısır, Yunanistan ve Roma

  • kentlerinde hızla taraftar buldu.

  • Roma kentleri arasında hızla yayılan bu din imparatorluğu içten köklü

  • bir şekilde değiştirdi. 313’de Hıristiyanlığı İmparatorluğun diğer dinleri

  • ile eşit kılan Milan Bildirisi yayınlandı.



Roma yetkililerinin dönem dönem uyguladıkları baskılara rağmen

  • Roma yetkililerinin dönem dönem uyguladıkları baskılara rağmen

  • çoğalan ilk Hıristiyan Kiliseleriyle birlikte gönüllü bir Episkopoi, yani

  • idareci yada piskoposun kentteki cemaati yönetmesine dayanan bir

  • kilise örgütlenme biçimi gelişti. Buna ek olarak Presbiter yaşlılar

  • konsülü de bulunuyordu. Zamanla Roma piskoposu diğer piskoposlar

  • arasında birincil konuma geldi.



MİMARİ ANLAYIŞ:

  • MİMARİ ANLAYIŞ:

  • Dinin yayıldığı ilk yıllarda yani zulüm döneminde özel bir mimarlığa

  • gerek yoktu, çünkü küçük Hıristiyan guruplar özel evlerdeki uygun

  • mekanlarda toplanıyorlardı. Kilise Ecclesia (yunanca meclis demek) bir

  • bina değil insanların kendisiydi.

  • Bilinen en eski Hıristiyan kilisesi Fırat nehri üzerinde (şimdiki Suriye-

  • Irak sınırı üzerinde) İskender’in ordusu tarafında kurulan Dura-Europus

  • kentinde bulunmuştur.



Kentin kale duvarına bitişik inşa

  • Kentin kale duvarına bitişik inşa

  • edilen bir ev daha sonra toplantı

  • yapılabilecek bir yere

  • dönüştürülmüştür.



-Constantiniyen Kiliseleri:

  • -Constantiniyen Kiliseleri:

  • Hıristiyanlık İmparatorluğun resmi dini olur olmaz, hem işlevsel hem de

  • simgesel açıdan kamusal tapınmaya uygun bir yapı tipinin tasarlanması

  • sorunu ortaya çıkmıştır.

  • Büyük kitleleri barındıracak ve ayinleri yapacak kapalı mekanlara gerek

  • duyuluyordu. Eski tapınak formunun kullanılmayacağı açıktı. Bu durum

  • iki yönden uygun değildi.

  • -Birincisi bu yapılar büyük insan topluluklarını içine alabilecek iç

  • mekanlara sahip değildi.

  • -İkincisi Pagan tanrılarına ve Roma imparatorlarına dair simgelerle

  • doluydu.



Bu yüzden kilise yetkilileri din

  • Bu yüzden kilise yetkilileri din

  • dışı kamu yapılarına

  • yöneldiler. Dolayısıyla büyük

  • halk topluluklarını içine

  • alabilecek yapı tipi olan

  • Bazilikaya yöneldiler.



Ayrıca eksenli mekan organizasyonuna sahip olan bazilika ilginin sunak üzerinde odaklanmasını sağlayan bir yapı tipiydi.

  • Ayrıca eksenli mekan organizasyonuna sahip olan bazilika ilginin sunak üzerinde odaklanmasını sağlayan bir yapı tipiydi.



-Lateran Katedrali: Roma’nın ana kilisesiydi. Yaklaşık 75m

  • -Lateran Katedrali: Roma’nın ana kilisesiydi. Yaklaşık 75m

  • uzunluğunda, 55m genişliğinde büyük bir katedraldir. Bir kaç bin

  • tapınanı alabilirdi.



-Saint Peter Bazilikası:

  • -Saint Peter Bazilikası:

  • Roma’nın diğer bir ana

  • Constantinyen dönemi kilisesidir.

  • Nero hipodromunun kalıntılarına

  • bitişik, Vatikan tepesinde kent

  • surlarının dışında inşa edilmiştir.



-Transept (Latin haç planlı kilisede iki

  • -Transept (Latin haç planlı kilisede iki

  • yan koldan her biri)

  • -Apsist (Genellikle Roma bazilikas veya

  • erken Hıristiyan kiliselerinin ucunda

  • bulunan yarım daire ya da çokgen

  • şeklinde çoğu tonozlu örtü bölümü-

  • Sunak) Apsist tam merkezde,

  • S.Peter’in mezarının üstünde yer

  • alıyordu. Bu bir din şehidi için bir anıt

  • Mezar niteliği de taşımaktaydı.





-Santa Sabina Bazilikası: İtalya’da ve Batı’da başka yerlerde yapılan

  • -Santa Sabina Bazilikası: İtalya’da ve Batı’da başka yerlerde yapılan

  • sonraki kiliseler genellikle Konstantiniyen bazilikalarını örnek almıştır.

  • Buna en iyi örneklerden bir tanesi Roma/Aventin tepesindeki Santa

  • Sabina kilisesidir.



Bir diğer örnekte Classe/San Apollinare’dir.

  • Bir diğer örnekte Classe/San Apollinare’dir.



-Kutsal Gömüt Kilisesi;

  • -Kutsal Gömüt Kilisesi;

  • Konstantin Beytlehem Mağarası

  • üzerine bir kilise yaptırmıştır. Bu

  • yapı da batıdaki erken örnekleri gibi

  • vaftiz edilmemiş olanların kabul

  • Edilmesi için bir Atriuma, insanların

  • toplandığı yan sahınları olan bir

  • Bazilikaya sahipti,



Bazilika sıkışık bir atrium avlusu orta nef ve iki yan sahına sahipti, ama

  • Bazilika sıkışık bir atrium avlusu orta nef ve iki yan sahına sahipti, ama

  • bir kubbeyi taşıyan ve on iki havariyi simgeleyen on iki sütunla

  • çevrilmiş hemen hemen dairesel strüktürden oluşan bir apsistle

  • sonlanıyordu.



Merkezde yer alan bu yerin odak noktası Helena tarafından

  • Merkezde yer alan bu yerin odak noktası Helena tarafından

  • günışığına çıkarılan hacın kalıntılarının tam üzerindeydi. Bazilika

  • duvarının hemen doğusunda bir yarım daire ile sonlanan atrium

  • benzeri geniş bir avlunun içinde kaya bir küp vardır.



-Konstantina Mozelesi:

  • -Konstantina Mozelesi:

  • Roma’da buluna bu mozole, merkezi planlı strüktürlerin batı Hıristiyan

  • mozolelerinde de kullanıldığını göstermektedir. Bu anıt mezar, Latern ve

  • Sanit Peter modelini izleyen bir bazilika kilisesi olan Roma kale

  • duvarlarının dışındaki Saint Agnese Kilise’sinin yan sahınına bitişik

  • olarak inşa edilmiştir.



Ortada tepesinde on iki geniş pencere tarafından delinmiş bir

  • Ortada tepesinde on iki geniş pencere tarafından delinmiş bir

  • kubbeyle örtülmüş çapı 12.2m olan uzun bir silindir vardır. Bu silindir

  • bir pagan yapısından alınarak yeniden kullanılmış on iki çift sütun

  • üzerinde yükselir. Bunun etrafında mozaiklerle süslü daire ya da

  • halka şeklinde beşik tonozla örtülü bir Ambülatuvar vardır.



Kalın dış duvarlara nişler oyulmuştur,

  • Kalın dış duvarlara nişler oyulmuştur,

  • Konstantina’ nın lahitini içine

  • alan geniş kare niş girişin tam

  • karşısında yer alır. Dış mekanın

  • çevresinde dairesel bir sundurma ve

  • mozaleyi Saint Agnese’in yan

  • duvarına bağlayan vestibül bulunur.



-Martyria;

  • -Martyria;

  • Erken Hıristiyan mimarisinin bir

  • gözde yapı tipi ister yuvarlak ister

  • sekizgen ister kare olsun, merkezi

  • planlı olup kral anıt mezarlarında

  • türetilmiştir.

  • Martyria: (martyrium, Yun. Martrus

  • “tanık”, İsa’nın ya da Havarisinin

  • yaşantısına tanık olmuş yer ya da

  • Hıristiyan din şehidinden kalanların

  • bulunduğu yer; böylesi bir noktada

  • genellikle planlı olarak inşa edilen

  • yapı)



-Vaftizhaneler:

  • -Vaftizhaneler:

  • Merkezi plan, insanların simgesel olarak eski yaşamlarını öldürüp

  • sudan yenilenmiş çıktıkları yerler olan vaftizhaneler için de

  • kullanmışlardır. Yaklaşık 335’de inşa edilen, kentteki ilk vaftizhane

  • olan Roma’daki Latern Bazilika’sı Vaftizhanesi’nde kullanılan form bir

  • sekizgendi.



376’da başlayan işgaller sonucunda

  • 376’da başlayan işgaller sonucunda

  • imparatorluk tamamen dağıldı.

  • Mısır’da üçüncü yüzyılın sonunda

  • Hıristiyan adıyla Anthony, kötü ruhları

  • yenmek için çöle çekilerek manastır

  • hareketini başlattı.



Sonunda altıncı yüzyılın başlarında Nursialı Benedict “Manastırlar için

  • Sonunda altıncı yüzyılın başlarında Nursialı Benedict “Manastırlar için

  • kuralları”yla batı manastır komünal yaşantısının temellerini attı.

  • İtalya/Monto Cassino’daki tepenin üstünde 529 yılında Batı

  • Manastırlarının ilk örneği kuruldu. Kısa bir sürede bütün Avrupa’ya

  • yayılan manastırlarda eski el yazmaları depolanmaya ve kopyalanmaya

  • başladı.



Hakimiyetinin kutlaması olarak

  • Hakimiyetinin kutlaması olarak

  • Ayasofya’yı yeniden inşa etmeye

  • karar verdi. Geniş ölçekli ve merkezi

  • planlı, 71x77m boyutunda

  • dikdörtgen, merkezde dört masif

  • ayaktan oluşan çift kabuklu bir

  • yapıdır.



Pandandifler (bir kubbeyi taşıyan

  • Pandandifler (bir kubbeyi taşıyan

  • kemerler ile kubbe kaidesinin

  • arasını kapatan ve kare bir

  • plandan kubbenin dairesel

  • kaidesine geçmeyi sağlayan

  • küresel üçgen; küresel üçgen

  • bingi) üzerine oturtulmuş bir

  • kubbeye ve bir kenarı 31.1m olan

  • bir kareden oluşmaktadır. Merkezi

  • planlı olmanın yanında aynı

  • zamanda eksenli bir yapıdır.



Ana eksen boyunca iç kare, ana

  • Ana eksen boyunca iç kare, ana

  • kubbenin altındaki fırın tonozlara (bir

  • niş üstüne gelen yarım kubbe biçiminde

  • tonoz) kadar yükselen derin yarım

  • daire apsislerin içinde uzatılmıştır ve

  • bu apsisler eksen üzerindeki beşik

  • tonozlu uzantılarla ve diyagonal

  • üzerindeki arkadlı (kemer şeklinde

  • açma) eksedralarla (yarım kubbenin iki

  • ya da üç yanında küçük yarım kubbelerle

  • yapılmış ekleme oylum) daha da

  • uzatılmıştır.



Ama daha küçük çapraz eksen üzerinde duvarlar düzdür ve birçok

  • Ama daha küçük çapraz eksen üzerinde duvarlar düzdür ve birçok

  • pencere ile delinmiştir. Aslında geniş kilisenin tüm yüzeyleri, dış

  • duvarlarda pencereler ve iç hacmin bütün kenarlarındaki arkatlarla

  • delinmiştir.



Kubbe eteği ışıyan kaburgalar arasındaki kırık pencereyle delinmiştir. Bu

  • Kubbe eteği ışıyan kaburgalar arasındaki kırık pencereyle delinmiştir. Bu

  • yüzden bir tarihçi “temel üzerinde değil de, sanki göğe altından bir iple

  • asılmış gibi durmakta ve mekanı örtmekte” diye nitelendirilmektedir.



Bu anlamda Ayasofya etkileyici bir

  • Bu anlamda Ayasofya etkileyici bir

  • başarıydı. Boşlukta dengelenmiş

  • kütleler ve taş donatıyla

  • karıştırılmış kabuk. Merkezi kubbe

  • Roma/Pantheon’unki kadar geniş

  • olmasa da yerden yaklaşık 36.6 m

  • yükseklikte bir bilezikten toplam

  • 54.9 m’ye kadar yükselir. Bu yapı

  • imparatorluk ve kilisenin fiziksel bir

  • temsiliydi.



Kare hacimler üzerine yuvarlak

  • Kare hacimler üzerine yuvarlak

  • kubbeler oturtulmasını sağlayan

  • Bizans pandantiflerinin

  • gelişimiyle Bizans mimarları bir

  • çok plan çeşidi geliştirdiler; bu

  • planlarda büyük kareler,

  • merkezde ve köşelerde

  • kubbelerin (beşleme planı) ya da

  • merkezde ve çapraz eksenler

  • üzerinde kubbelerin yer aldığı

  • dokuz bileşen kareye

  • bölünüyordu.



Çünkü Bizans düşüncesine göre bir kubbe’yle taçlandırılmış küp,

  • Çünkü Bizans düşüncesine göre bir kubbe’yle taçlandırılmış küp,

  • evrenin gök kubbeyle örtülmüş yeryüzünün modeliydi. Bu yapı klasik

  • mimarinin durağan ve ussal olarak algılanabilir formları ve mekanlarının

  • aksine bu yapıda her şey mistik bir ışığın aydınlattığı kesişen ve

  • eğimlenen bütün yüzeyler, hareket halindedir. İç mekan yüzlerce

  • pencereden içeri dolan, mermerli duvar ve mozaiklerden yansıyan

  • ışıkla aydınlanır.



Aya İrini Kilisesi;

  • Aya İrini Kilisesi;

  • Justinyen tarafından Konstantinapolis’de yeniden inşa edilen diğer bir

  • yapı da Hagia Eirene (Saint Irene, Aya İrini ya da Kutsal Huzur) sonraki

  • bin yılın geç Bizans ve Rus Ortodoks kiliselerinin türetildiği bir plan tipini

  • örnekler.



Bizans kiliselerinin genellikle merkezi planlı olmalarına karşın Aya İrini

  • Bizans kiliselerinin genellikle merkezi planlı olmalarına karşın Aya İrini

  • eksenliydi, ancak bu yapıda da güdük beşik tonozla bağlanmış, üstleri

  • kubbeyle örtülü kare mekanları oluşturan temel bileşen öğeler

  • mevcuttur.



-Geç Bizans Kiliseleri:

  • -Geç Bizans Kiliseleri:

  • Kuzey Yunanistan’daki Ortodoks Kiliselerinin sonraki gelişimleri,

  • Selanik/Kutsal Havariler Kilisesi’nde görülmektedir. Temelde kare şeklinde

  • olan plan, merkezin üzerinde yükselen uzun bir kubbeyle, bir Yunan hacına

  • bölünen bir başka kare içerir. Dış karenin her bir köşesinde küçük kubbeler

  • bulunur.



Doğu Ortodoks Hıristiyanlığı dolayısıyla modüler kubbeli kilise planı

  • Doğu Ortodoks Hıristiyanlığı dolayısıyla modüler kubbeli kilise planı

  • kuzey Rusya’ya taşındı. Tıpkı Rus kilisesinin aşama aşama kendi

  • özgün kimliğini, litürjisini ve özerk yöntemini kurması gibi aldığı Bizans

  • kilise formu da giderek değişerek tamamen Rusya’ya özgü bir biçime

  • büründü.



-Saint Sophia ;

  • -Saint Sophia ;

  • Rusya’nın güneyinde yer alan Kiev Rusları 988 yılında Bizans Ortodoksluğu’nun kabul etti. Böylece Rusya Kiev’in öncülüğünde Bizans uygarlığının dinsel, sanatsal ve kültürel mirasını sahiplendi. Rus kiliselerinin karakteri, süzülerek yükselen kubbeli mekanlarıyla düşeyselliğe vurgu yapan, Kiev’deki Saint Sophia gibi örneklerle belirlendi.



-Saint Mark Kilisesi ;

  • -Saint Mark Kilisesi ;

  • Bizans geleneği sınırlı da olsa Batı’yı da etkilemiştir. Bu etki özellikle

  • Konstantinapolis ve Doğu Akdeniz’le ilişkisi olan Venedik’te

  • görülmektedir.



Venedik’teki Saint Mark Kilisesi dört kare kolun biraz daha geniş

  • Venedik’teki Saint Mark Kilisesi dört kare kolun biraz daha geniş

  • merkezi bir kareden yayıldığı, her bir karenin kubbeyle örtüldüğü,

  • Yunan haclı beş kubbeli kilisenin güzel bir örneğidir.



Ancak etkisi batı uygarlıklarında çok fazla olmamıştır. 11.y.y.

  • Ancak etkisi batı uygarlıklarında çok fazla olmamıştır. 11.y.y.

  • Avrupa’sında Kilise mimarisinde Batı Konstantiniyen Bazilikasından

  • geliştirilen çok farklı bir gelenek önem kazanmaya başlamıştır.



Bizans İmparatorluğu Justinyen’ini imparatorluğundan sonra zayıflamaya başladı. 610 civarında Mekke kentinde ortaya çıkan yeni bir din 632’den itibaren Arap yarımadasına yayılmaya başladı, sonraki otuz yıl içinde İran, Suriye, Cezayir ve Kuzey Afrika’yı fethi etti.

  • Bizans İmparatorluğu Justinyen’ini imparatorluğundan sonra zayıflamaya başladı. 610 civarında Mekke kentinde ortaya çıkan yeni bir din 632’den itibaren Arap yarımadasına yayılmaya başladı, sonraki otuz yıl içinde İran, Suriye, Cezayir ve Kuzey Afrika’yı fethi etti.



750 yılından itibaren İslam'ın etkisi batıda İspanya, tüm kuzey Afrika

  • 750 yılından itibaren İslam'ın etkisi batıda İspanya, tüm kuzey Afrika

  • doğuda Hindi Kush ve Pakistan kadar uzanmıştır. 673’de

  • Konstantinopolis İslam orduları tarafından kuşatıldı ancak buna direndi

  • ta ki 1453’de Osmanlı Türklerinin eline geçene kadar ve adı İstanbul

  • oldu.



Ancak Justinyen döneminin mimarlık alanındaki etkisi İstanbul’daki

  • Ancak Justinyen döneminin mimarlık alanındaki etkisi İstanbul’daki

  • Kubbeli Süleymaniye ve Sultan Ahmet Camilerinde, ve Taç Mahal anıt

  • mezarında olduğu gibi İslam yapılarının biçimlenmesinde de etkisini

  • göstermiştir.



Bu dönemde diğer kamusal yapılar ve konutlar bir kenara itildi. Kiliselerin dış mekan düzeni, detay ve renk açısından kasıtlı olarak sınırlanırken iç mekanlar özenle tasarlandı. Bu bir bakıma kilisenin içselleştirilmesiydi. Sanatsal odak dış dünyanın gündelik mimarisinin tersine göksel olanın mistik imgesinin yaratıldığı yapının içine kaydı.

  • Bu dönemde diğer kamusal yapılar ve konutlar bir kenara itildi. Kiliselerin dış mekan düzeni, detay ve renk açısından kasıtlı olarak sınırlanırken iç mekanlar özenle tasarlandı. Bu bir bakıma kilisenin içselleştirilmesiydi. Sanatsal odak dış dünyanın gündelik mimarisinin tersine göksel olanın mistik imgesinin yaratıldığı yapının içine kaydı.



Yüklə 457 b.

Dostları ilə paylaş:




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin