Savaş YÖnetiMİ ve YÖnetiMİn merkeziLEŞmesi



Yüklə 1,19 Mb.
səhifə20/20
tarix29.07.2018
ölçüsü1,19 Mb.
#62733
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   20
Amme İdaresi Dergisi, Cilt 16, Sayı 1, Mart 1983, s.3-22. “1913 düzenlemesi, umumi meclislere ‘Vilayet Hususi İdaresi’ adıyla tüzel kişilik vermiştir: ‘Vilayet menkul ve gayrimenkul malları bulunan, işbu kanunda sayılıp sınırlandırılan yerel görevlerden sorumlu bir tüzel kişiliktir’ (md.75). Nuray Keskin Ertürk, a.g.e., s.228

145 Birgül Ayman Güler, a.g.e., s.20

146 Tevfik Çavdar, a.g.e., s.5

147 Tevfik Çavdar, a.g.e., s.5, 9

148BMM ZC, C: 7, İ: 132

149 BMM ZC, C: 7, İ: 132

150 BMM ZC, C: 7, İ: 132

151 BMM ZC, C: 7, İ: 132

152 BMM ZC, C: 7, İ: 132

153


154 BMM ZC, C: 7, İ: 132

155 Bülent Tanör, Kurtuluş Kuruluş, Cumhuriyet Kitapları, 8.Baskı, İstanbul, 2007; Can Hamamcı, Merkezi Yönetim-Yerel Yönetim Ekseninde Belediyerimizin Yapısı ve Demokratikleşme Eğilimi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, Ankara, Eylül 1981, s.17

156 Rıdvan Akın, a.g.e., s.222-233

157 Kürt illerinin etnik yapısı, Büyük Millet Meclisi’ne itimatlarını bildirip bildirmedikleri ve Kürt illerindeki idaresizlik üzerine yapılan tartışmalar en açık haliyle Koçgiri Aşireti İsyanı üzerine Meclis’te gerçekleşen görüşmelerde karşımıza çıkmaktadır. Bunun için özellikle 3 Ekim 1921 tarihli BMM GCZ, İ:85, Birinci ve İkinci Celseler’e bakılabilir.

158 Tevfik Çavdar, a.g.e., s.6-7

159 28.11.1336 tarih ve 62 sayılı Kanun ile idarei hususiyeye bırakılan varidatı hususiye varidatı umumiyeden ayrılmıştır. Ancak, gelirlerin idarei hususiye tahsildarları vasıtasıyla mı yoksa maliye tahsildarları tarafından mı yapılacağı 1921 yılı içinde tartışılmaya devam etmiştir. 22 Şubat’ta Tarik Bedeli Naklisi görüşülürken de benzer bir tartışma yaşanmıştır. Âşarın tahsili de önemli tartışma başlıklarından biridir. Âşar mültezimlerinin, âşarın tahsilatında çok önemli bir aşama olan, maliye memurlarınca tahkik ve idare meclislerince tasdik edilen taksit bedellerini yatıramamaları 1921 yılı içinde birkaç defa Meclis’e gelen bir sorun olmuştur. 29 Eylül’de taksit bedellerinin üç ay tecili hakkındaki kanun lâyihası, tecil edilen müddetlerin geçtiği gerekçesiyle reddedilmiş; böyle bir kararın Meclis’ten çıkmaması gerektiğine karar verilerek, karar idareye bırakılmıştır.

160 Milli Mücadele yıllarında memleket genelinde örgütlenen belediye teşkilâtı 1876 tarihinde kabul edilen Kanuni Esasi’nin 112.maddesi ile 1877 yılında İstanbul Şehremaneti’nin yönetimi için çıkarılan Dersaadet Belediye Kanunu ile taşra belediyelerinin yönetimi için kabul edilen Vilâyat Belediye Kanunu’na dayanmaktadır. Vilâyat Belediye Kanununa göre her şehir ve kasabada bir belediye meclisi kurulması öngörülmüş ve belediyelere tüzel kişilik tanınmıştır. Bkz. İlber Ortaylı, Tanzimattan Cumhuriyete Yerel Yönetim Geleneği, Hil Yayınları, İstanbul, 1985. Milli Mücadele döneminde Anadolu’da örgütlü olan belediyeler bu Kanuna dayanılarak kurulmuştur.

161 BMM ZC, C: 7, İ: 132. İdarei Umumiyei Vilâyat Kanunu’nun 20.maddesinde Vali, “Vilâyetde kuvve-i icraiyyenin en büyük memurı ve her nezaretin vekili ve mümessili olub, vilâyetin idare-i umumiyyesinden mesul” addedilmiştir.

162 Tevfik Çavdar, a.g.e., s.5.

163Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin valilerin bu göreli özerk durumundan nasıl yararlandıklarını anlamak için Musa Çadırcı’nın Tanzimat’ın merkeziyetçi uygulamalarından ne gerekçeyle vazgeçildiğine ilişkin tespitlerine göz atmak gerekir: “Valilere Tanzimat öncesinde tanınmış olan geniş yetkilerin kısıtlanarak, onların alınan kararları yürüten birer görevli durumuna düşürülmeleri, devlet hizmetinin gerektirdiği hızlı karar verme olanağını ortadan kaldırmıştı.” Musa Çadırcı, Tanzimat Döneminde Anadolu Kentleri’nin Sosyal ve Ekonomik Yapıları, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1991, s. 218-224’den aktaran Nuray Ertük Keskin, a.g.e., s. 177

164 BMM ZC, C: 7, İ: 137, İkinci Celse (24 Ocak 1921)

165Erzurum Valisi Hamit Bey ile ayrıntılı bir inceleme için bkz. İsmail Akbal, “Milli Mücadele Yıllarında Muhalif ve Bolşevizm Karşıtı Bir Vali: Kapancızâde Hamit Bey”, Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi Tarih Bölümü Tarih Araştırmaları Dergisi, Cilt 29, Sayı 48, s.1-28, http://dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/18/1575/17085.pdf

166 1871 Vilayet Nizamnamesi ile askeri ve mülki hiyerarşiler vilayet temelinde birbirinden ayrılmış, ancak olağanüstü durumlarda askeri yetkilerin valinin otoritesi kapsamına alınabileceği hükme bağlanmıştır. Nuray Keskin Ertürk, a.g.e., s. 206. Buna karşın, 1921 yılı içinde mülki ve askeri idareler iç içe geçtikçe, hiyerarşilerin de iç içe geçtiği gözlemlenmektedir.

167 BMM ZC, C: 14, İ: 106, İkinci Celse (7 Kasım 1921)

168 Nuray Ertük Keskin, “Cumhuriyet Döneminde Toprağa Dayalı Örgütlenme: İl Yönetimi Sisteminin Kuruluşu”, Memleket Siyaset Yönetim Dergisi, Cilt 2, Sayı: 5, 2008, s.119-194.

169 Nuray Ertük Keskin, a.g.e.

170 Fethi Aytaç, “Belediye Kanunu’nun Oluşumu, Uygulaması ve Değişiklikler”, Türk Belediyeciliğinde 60 Yıl, Uluslararası Sempozyun, Ankara, 23-24 Kasım 1990, Bildiri ve Tartışmalar, Metropol İmar A.Ş., IULA EMME, Ankara, 1990, s.86-107

171 Lâyihada köy ve nahiye arasındaki ayrım net değildir. Nahiye, bir ve birden fazla köyün bir araya gelmesinden oluşabilmektedir. Ancak, ikisinin idari birim olarak ayrı ayrı tanımları yapılmamıştır. Bu konu, 26 Eylül’de eleştiri konusu olmuştur. Saruhan Mebusu Refik Şevket Bey, nahiyeye zemin oluşturduğu için öncelikle köyün tarif edilmesi gerektiğini; Hükümet'in teklifinde köye ilişkin tarifin Encümen teklifinde yer almadığını dile getirmiştir. BMM ZC, C: 13, İ: 82 (26 Eylül 1921) 8 ve 15 Kasım’daki müzakereler de bu nokta üzerinde yoğunlaşmıştır. Özellikle Bolu Mebusu Tunalı Hilmi Bey’in köy ve nahiye ayrımı üzerine sözleri önemlidir. BMM ZC, C: 14, İ: 107 (8 Kasım 1921); BMM ZC, C: 14, İ: 111, Birinci Celse (15 Kasım 1921). Nahiye ve Köy kavramları üzerinde yaşanan karmaşanın nedeni, Dahiliye Encümeni’nin kanun lâyihasını Meclise sunmadan önce yaptığı tadilattır. Bu tadilatla, İcra Vekilleri Heyeti tarafından nahiye ve köyleri kapsayacak şekilde hazırlanan kanun, sadece nahiyeleri düzenler hale getirilmiş; ancak, maddeler buna uygun şekilde yeniden düzenlenmemiştir. Nizam Önen ve Cenk Reyhan, Mülkten Ülkeye – Türkiye’de Taşra İdaresinin Dönüşümü (1839-1929), İletişim Yayınları, İstanbul, 2011, s.429

172 BMM GCZ, İ: 78, İkinci ve Üçüncü Celseler (22 Temmuz 1922)

173 BMM ZC, C: 13, İ: 81 (24 Eylül 1921)

174 BMM ZC, C: 13, İ: 81 (24 Eylül 1921)

175 BMM ZC, C: 12, İ: 61 (4 Ağustos 1921), s.7

176 BMM ZC, C: 12, İ: 61 (4 Ağustos 1921), s.9-10

177 Mustafa Kemal Paşa, 11 Ağustos 1921 tarihli gizli oturumda parlamenter anket sistemini idari teftiş olarak adlandırarak söz konusu talebi gündem dışında tutmaya çalışacaktır.

178 BMM ZC, C: 12, İ: 61 (4 Ağustos 1921), s.10

179 BMM ZC, C: 12, İ: 61 (4 Ağustos 1921), s.10

180 BMM ZC, C: 12, İ: 61 (4 Ağustos 1921), s.9

181 Tayfun Çınar, Dünyada ve Türkiye’de Başkentlik Sorunu, Mülkiyeliler Birliği Vakfı Yayınları, Tezler Dizisi 15, Ankara, 2004, s.169

182 Tayfun Çınar, a.g.e., s.178

183 Akademik personelden kasıt salt üniversite öğretim görevlileri değildir. 1921 yılı da dahil olmak üzere Türkiye’de tek bir üniversite, İstanbul’da Darülfünun vardır ve Anadolu’da başka bir üniversiter oluşum bulunmamaktadır. Ancak, Darülfünunun da içinde olduğu maarif teşkilâtı bir bütün olarak akademik örgütlenmeyi oluşturmaktadır ve Darülfünun dışında kalan maarif teşkilâtlanması da Anadolu’da yaygın bir şekilde örgütlüdür.

184 Yerli memurlar ile İstanbul’dan gelen memurlar Anadolu’da benzer görevlerde çalışsalar dahi farklı maaşlar almaktadırlar. 21 Şubat’ta mesken kirası vermeyen yerli memurların maaşlarında tenzilat yapılmasına dair kanun teklifi, yerlerine maaşı asli ile İstanbul’dan memur tedarik edilemeyeceği ve bu nedenle yerli memurların koşullarını kötüleştirecek bir tenzilata gidilmemesi gerekçesiyle reddedilmiştir.

185 Osmanlı İmparatorluğu tarafından yürürlüğe konulan personel kanunları için bkz. BMM ZC, C: 31, İ: 7, (26,9.1989), s.193; Rıdvan Akın, a.g.e., s.231-235

186 28 Şubat’ta Avans Kanunu tartışmaları esnasında Muvazenei Maliye Encümeni Reisi, Müdafaai Milliye, Sıhhiye, Dahiliye, Adliye Kadro Encümenleri’nin kadrolarını henüz tespit etmediklerini söylemiştir. BMM ZC, C: 8, İ: 159 (28 Şubat 1921)

187 “Uygulama ile ilgili emredici kanun maddelerinden sonra, gelir tahminlerini gösteren ayrıntılı (B) cetveil, dairelerin ödeneklerini toplu olarak gösteren (A) cetveli ve her dairenin ödeneklerini ayrıntılarıyla belirten dairelerin bütçeleri geliyordu.” Alptekin Müderrisoğlu, a.g.e., s.445

188 Alptekin Müderrisoğlu, a.g.e., s.319

189 1336 yılı Gelir Bütçesi, Alptekin Müderrisoğlu, a.g.e., s.317-319’dan alınmıştır. B Cetveli’nde Osmanlı İmparatorluğu’nda kabul edilen gelir çeşitleri korunmuş; ancak, sadece Anadolu’da tahsil edilen gelirler için tahminde bulunulmuştur. Bu nedenle, gelir tahmininde bulunulmayan (Mısır ve Kıbrıs vergileri, Fırat ve Dicle vapurları işletmesi hâsılatı gibi) fasıllara cetvelde yer verilmemiştir.

190 Alptekin Müderrisoğlu, a.g.e., s.444

191 Alptekin Müderrisoğlu, a.g.e., s.306

192 Alptekin Müderrisoğlu, a.g.e., s.309-310

193 Maliye Vekili Ferit Bey’in sözleri için bkz. BMM ZC, C: 8, İ: 157

194 BMM ZC, C: 8, İ: 148 (10 Şubat 1921)

195 Ergün Aybars, İstiklâl Mahkemeleri (1920-1927), Cilt I-II, Dokuz Eylül Üniversitesi Yayınları, 2.Baskı, 1988, İzmir, s.38-43

196 Ergün Aybars, a.g.e., s. 5-33; Rıdvan Akın, a.g.e, s. 164.

197 Büyük Millet Meclis karşıtı muhalefete dair çıkarılan ve birinci maddesinde Büyük Millet Meclisi’ne kavlen ve fiilen muhalefete karşı çıkarıldığı belirtilen Hıyaneti Vataniye Kanunu, İstiklâl Mahkemesini doğuran koşulların en önemli göstergelerinden biridir. Bkz. Ergün Aybars, a.g.e., s.25-32

198 BMM ZC, C:7, İ: 128, Birinci Celse

199 BMM ZC, C: 11, İ: 60, İkinci Celse (3 Ağustos 1921)

200 Ergün Aybars, a.g.e., s. 55.

201 Ergün Aybars, a.g.e., s.55. Ankara İstiklâl Mahkemesinin faaliyetlerine ilişkin sayısal veriler için bkz. Ergün Aybars, a.g.e., s.74

202 Diyarbekir ve Pozantı İstiklâl Mahkemelerinin faaliyetlerini ne zaman sona erdirdiklerine dair bir belgeye ulaşılamamıştır. Bkz. Ergün Aybars, a.g.e, s.75-91.

203 Ergün Aybars, a.g.e., s.101

204 Ergün Aybars, a.g.e., s.102

205 Tablo, 1921 yılı Zamandizini, Ergün Aybars, İstiklâl Mahkemeleri (1920-1927); Rıdvan Akın, TBMM Devleti (1920-1923) ve 1921 ile 1922 Zamandizinlerinden yararlanılarak oluşturulmuştur.

206 Samsun İstiklâl Mahkemesi, birinci dönemde görev yapan Sivas İstiklâl Mahkemesi gibi aslen Amasya’da çalıştığı için adı resmi kayıtlarda bile çoğu zaman Amasya İstiklâl Mahkemesi olarak yer almıştır. Ergün Aybars, a.g.e., s.119

207 Ekrem Buğra Ekinci, Osmanlı Mahkemeleri (Tanzimat ve Sonrası), Arı Sanat Yayınevi, Gözden Geçirilmiş 2.Baskı, İstanbul, 2010; Esat Arsebük, “Türkiyede Medeni Hukukun İnkişaf Safhası”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 1, Sayı 1, s.7-19, s.11

208 Kabahate ilişkin ceza davaları ile hukuk davaları bidayet ve istinaf mahkemelerinde, ağır ceza gerektiren davalar ise ağır ceza mahkemeleri ile Mahkemei Temyiz'de görülecekti. T.C. Yargıtay Başkanlığı, “Yargıtay Tarihçesi”, http://www.yargitay.gov.tr/index3.php?pgid=8

209 BMM ZC, C: 11, İ: 49 (11 Temmuz 1921), s.232-235

210 Ekrem Buğra Ekinci, a.g.e., s.120

211 Ekrem Buğra Ekinci, a.g.e., s.121; Edirne vilâyetini oluşturan dört merkez kazada birer istinaf mahkemesi kurulmuş; bu istinaf mahkemelerine ikişer aza, ikişer muavin ve birer istinaf müdde-i umumisi tayin edilmişti. Erkan Tural, “II.Meşrutiyet Dönemi’nde Adliye ve Mezâhip Nezareti’nde Bürokratik Reform”, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, Cilt 57, Sayı 2, 2008, s.223-252, s.251

212 Erkan Tural, a.g.e., s.251

213 Ekrem Buğra Ekinci, a.g.e., s.121

214 Erkan Tural, a.g.e., s.248; Esra Ergüzeloğlu Kilim, Türkiye’de Adalet Yönetimi, Yayımlanmamış Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi (Yönetim Bilimleri) Anabilim Dalı, Ankara, 2009, s.179

215 “Belge: Türkiye Cumhuriyeti 1923-1933 Adliye İşleri Raporu 1”, Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi, Sayı 1, Yıl 1, Ocak-Mart 2004, s.3

216 BMM ZC, C: 10, İ: 27 (30 Nisan 1921)

217 BMM ZC, C: 11, İ: 49 (11 Temmuz 1921), s.223

218 Adliye Vekili, “Teşkilâtı mülkiyeye tabi kazalarda mutlaka hâkimi münferit bulunur” demiştir. BMM ZC, C: 11, İ: 49 (11 Temmuz 1921), s.226

219 BMM ZC, C: 15, İ: 132, İkinci Celse (22 Aralık 1921); Bu Kanun’un yaygınlaştırmaya başladığı hâkimi münferit teşkilâtının Cumhuriyet’in ilk yıllarına kadar uzandığını görürüz. Türkiye Cumhuriyeti Adliye İşleri Raporu’nda verilen sayısal veriler hâkimi münferit [tek hâkim] usulünün boyutlarını gösterir: “Halen Türkiye Cumhuriyetinde 492 mahalde adliye teşkilatı mevcuttur. Bu yerlerde ağır ceza davalarını gören ve 22'si bir reis ile iki azadan mürekkep müstakil ağır ceza, 62'si ağır ceza mevaddı ile beraber asliye mevaddını da rüyet eden ve kezalik bir reis ile iki azadan teşekkül eden mürettep ağır ceza iki ceman 84 ağır ceza dairesi, 413 'ü tek hakimle ve 23'ü toplu hakimlerle kurulan 436 asliye mahkemesi, 141 sulh mahkemesi, 16 ihtisas mahkemesi; her sene adedi bir milyona yaklaşan hukuk ve ceza davalarını hal ve fasletmektedir.” “Belge: Türkiye Cumhuriyeti 1923-1933 Adliye İşleri Raporu 1”, Hukuk ve Adalet Eleştirel Hukuk Dergisi, Sayı 1, Yıl 1, Ocak-Mart 2004, s.2

220 BMM ZC, C: 11, İ: 49 (11 Temmuz 1921), s.259-260

221 Konuyla ilgili açıklama için bkz. Edirne Mebusu Şeref Bey’in ayrıntılı izahatı : BMM ZC, C: 11, İ: 49 (11 Temmuz 1921), s.232-235

222 BMM ZC, C: 11, İ: 49 (11 Temmuz 1921), s.231

223 BMM ZC, C: 11, İ: 49 (11 Temmuz 1921)

224 Osmanlı İmparatorluğu’nun bünyesinde kurulan Şûrayı Devlet, 4 Kasım 1922 tarihine kadar mevcudiyetini devam ettirecektir. Ancak, İstanbul’daki diğer bazı kurumlar gibi Şûrayı Devlet de Büyük Millet Meclisi kurulduktan sonra aynı şekliyle Anadolu’da kurulmamış ve kuruluşuna ilişkin tartışma 11 Mayıs 1920 tarihinden başlayarak Meclis’i meşgul etmiştir. Dolayısıyla, konunun 1921 yılı içinde gündeme geldiği tarihte, İstanbul’da bir Şûrayı Devlet mevcuttur; ancak, Anadolu’da Şûrayı Devlet yoktur. Onur Karahanoğulları, Türkiye’de İdare Yargı Tarihi, Turhan Kitabevi, Ankara, 2005, s.208

225 Onur Karahanoğulları, a.g.e., s.207-208

226 Çorum Mebusu Fuad Bey’in Şûrayı Devlet’in diğer görevlerini idari ve kanuni addetmesine ilişkin sözleri için bkz. BMM ZC, C: 11, İ: 45 (2 Temmuz 1921)

227 BMM ZC, C: 11, İ: 45 (2 Temmuz 1921)

228 BMM ZC, C: 11, İ: 45 (2 Temmuz 1921)

229 BMM ZC, C: 11, İ: 45 (2 Temmuz 1921)

230 Onur Karahanoğullları, a.g.e., s.225

231 Onur Karahanoğulları, a.g.e., s.225

232 T.C.Genelkurmay Başkanlığı, Türk İstiklâl Harbi’ne Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1989.

233 T.C. Genelkurmay Başkanlığı, Türk İstiklal Harbi, IV.Cilt Güney Cephesi, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2009.

234 Garp Cephesi Kumandanlığında yapılan düzenleme ve atama kararı için bkz. Nuray Ertürk Keskin, 1920 yılı Zamandizini

235 144 sayılı Türkiye Büyük Millet Meclisi Reisi Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine Başkumandanlık Tevcihine dair Kanun için bkz. BMM ZC, C: 12, İ: 62 (5 Ağustos 1921)

236 Yüksek komuta kademesinde yapılan değişiklikler, 1920, 1921 ve 1922 Zamandizinleri ile Komutanların Biyografileri ile Türk İstiklâl Harbi çalışmalarından derlenmiştir. T.C.Genelkurmay Başkanlığı, Türk İstiklâl Harbi’ne Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1989; T.C. Genelkurmay Başkanlığı, Türk İstiklal Harbi, IV.Cilt Güney Cephesi, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2009.


237 Sözkonusu Güney Cephesi ile Garp Cephesinin bir parçası olan Cenup (Güney) Cephesi birbirine karıştırılmamalıdır. 9 Kasım 1920 tarihinde Garp Cephesiyle birlikte kurulan Cenup Cephesi, Karahisarı Sahib (Afyonkarahisar) ile Antalya bölgesini kapsarken, Güney Cephesi İran sınırından Toros geçitlerine kadar olan bölgeyi kapsamaktaydı. Güney Cephesi’ne ilişkin bkz. Türk İstiklâl Harbi-Güney Cephesi.

238 Askeri unvan ve rütbelerde yapılan değişiklikler, 1920, 1921 ve 1922 Zamandizinleri ile Komutanların Biyografileri ve Türk İstiklâl Harbi çalışmalarından derlenmiştir. T.C.Genelkurmay Başkanlığı, Türk İstiklâl Harbi’ne Katılan Tümen ve Daha Üst Kademelerdeki Komutanların Biyografileri, Genelkurmay Basımevi, Ankara, 1989; T.C. Genelkurmay Başkanlığı, Türk İstiklal Harbi, IV.Cilt Güney Cephesi, Genelkurmay Askeri Tarih ve Stratejik Etüt Başkanlığı Yayınları, Ankara, 2009.


239 Nureddin Paşa’yla ilgili huzursuzluk ilk olarak 11 Ağustos 1921 tarihinde Erzurum Mebusu Durak Bey’in takriri ile Meclis gündemine taşınmıştır. BMM GZC, İ: 64, İkinci ve Üçüncü Celseler (11 Ağustos 1921)

240 Mustafa Balcıoğlu, İki İsyan-Koçgiri, Pontus- Bir Paşa-Nurettin Paşa-, Babil Yayıncılık, Ankara, 2003, s.272

241 Karar, 8 Kasım 1921 tarihinde İcra Vekilleri Heyeti’nde görüşülerek, bu tarihli karar ile birlikte Nurettin Paşa’ya iletilmiştir.

242 Mustafa Balcıoğlu, a.g.e., s.284, 286

243 Durdu Mehmet Burak, “El-Cezire Kumandanı Nihat Paşa’nın Eşkıya Tarafından Soyulması”, Gazi Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, Cilt 6, Sayı 1, 2005, s.169-183, s.175

244 Tablo, 1920, 1921 ve 1922 Zamandizinleri ile Bilâl Şimşir, “Cumhuriyet’in İlk Çeyrek Yüzyılında Türk Diplomatik Temsilcilikleri ve Temsilcileri (1920-1950)”, Atatürk Araştırma Merkezi Dergisi, Cilt XXII, Mart-Temmuz-Kasım 2006, Sayı: 64-65-66, Ankara, s.15-89’dan yararlanılarak hazırlanmıştır. Diplomatik temsilcilik, Bilâl Şimşir’in tercih ettiği geniş anlamıyla kullanılmıştır: “Bu kavram içinde Büyükelçilik, Orta Elçilik, Elçilik, Sürekli Maslahatgüzarlık, Mümessillik kuruluşlarının hepsine yer veriliyor.” A.g.e., s.16. Diplomatik Temsilcilikler seçilirken, sadece Ankara Hükümeti’nin 1920-22 yılları arasında temsilcilik açtığı yerler göz önünde bulundurulmuştur. Ankara Hükümeti’nin temsilci bulundurduğu bütün yerler ele alınırken, İstanbul Hükümeti’nin temsilcilikleri sadece Ankara Hükümeti temsilciliğinin olduğu durumda açıklama kısmında ele alınmıştır.


245 Mehmet Akif Bey’in İstiklâl Marşı’yla birlikte değerlendirmeye alınan diğer altı şiir ve İstiklâl Marşı’nın milli marş olarak kabul edilişine ilişkin olarak, o dönemde Meclis’te idari memur olan Mahir İz’in anılarına bakılabilir. Mahir İz, Yılların İzi, İrfan Yayınları, 1975, Kitabevi Yayınları, 2000.

246 Tablo, KSG III ve IV’ten derlenen olaylardan oluşmaktadır.

Yüklə 1,19 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   12   13   14   15   16   17   18   19   20




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin