Yaklaşık 80 yıldır tarım sektörünün temel sorunlarından birisi olan arazilerin miras yoluyla bölünmesinin önüne geçiyoruz. Bu sorunu yasal ve yapısal değişikliklerle ortadan kaldıracak süreci başlattık. Bu doğrultuda; bölünmüş arazilerin toplulaştırılması 2002 yılı öncesindeki 41 yılda 450 bin hektar ile sınırlı kalırken, hükümetlerimiz dönemindeki 8 yılda ise 3 milyon hektarın üzerine çıkartıldı. Bu alanda yeni iyileştirmeler de hayata geçirilecek ve 2023 yılında toplulaştırma tamamlanacaktır. Hükümetimiz döneminde ilk kez, meraların ıslah edilmek şartıyla özel sektöre uzun süreli kiralanmasının yolu açıldı. Tarım sektörünün en sorunlu alanlarından birini oluşturan pazar ve pazarlama mekanizması ile ilgili önemli iyileştirmeler sağlandı.
İktidarımız döneminde tarımsal örgütlenmede önemli adımlar atıldı ve destekler artırıldı. Ürün bazında üretici birlikleri ve ürün konseyleri kuruldu.
Kırsal alanlardaki beşeri ve doğal kaynak potansiyeli sürdürülebilir kalkınma yaklaşımı ile ele alınıp, kırsal nüfusun iş ve yaşam koşullarının iyileştirilmesinde önemli gelişmeler sağlandı. Tarım sektörünün üç önemli unsurundan birini oluşturan kırsal kalkınma ile ilgili olarak, Türkiye tarihinin en büyük kırsal kalkınma hamlesini başlattık. Çiftçimizin ürününün yerinde değerlendirilmesi ve katma değerinin artırılarak gelirinin yükseltilmesi amacıyla kurulan tarımsal sanayi tesislerine %50 hibe ödenerek 3000’in üzerinde tarımsal K0Bİ faaliyete başladı.