83:9,10 Şimdi kuşatılmış halk, düşmanlarını yok etmesi için Tanrı’ya daha önce defalarca yaptığı gibi tekrar yalvarır.
Kenan kralı Yavin ve başkomutanı Fisera, Eyn-Dor’da, Kişon Vadisi’ndeki korkunç bir yenilginin ardından utanç içinde öldürülmüşlerdi (Hak.4). Çürüyen cesetleri, İsrail toprağı için gübre olmuş, verimli kılmıştı.
83:11,12 Orev ve Zeev boyunları vurularak öldürüldüler (Hak.7:23-25). Yeşaya’ya göre (10:26) bu, destanımsı bir katliamdır.
Zevah ve Salmunna adındaki iki Midyan kralı, “Tanrı’nın otlaklarını” işgal etmekle tehdit etmişlerdi. Orev ve Zeev öldürüldüklerinde İsrailliler’in elinden kurtulmayı başardılar, ama sonunda yakalanarak Gideon tarafından cezalandırıldılar (Hak.8).
83:13-18 İsrail, düşmanlarını yargılaması için Tanrı’ya yakarırken, bunu nasıl yapacağını O’nun hayal gücüne bırakmaz; cezanın detaylarını da belirtir. Rüzgarın sürüklediği saman çöpüne çevrilmelerini ister ya da bazılarının çevirdiği gibi yabani bir kadife çiçeği gibi savrulmalarını talep eder. Orman yangını gibi, dağları tutuşturan bir alevin onları kovalamasını ve şiddetli bir kasırgayla düşmanlarını dehşete düşürmesini ister. Yüzleri utançla kaplanmalıdır, öyle ki Rab’be yönelip O’nu arayabilsinler. Rezil olup yok olsunlar ki, bütün yeryüzündeki tek egemenin RAB olduğunu öğrenebilsinler.
Ağır bir ifade mi? Evet, ağır, ama haksız da değiller! Tanrı’nın onuru tehlikeye girdiğinde, sevgisi katılaşıp sabitleşebilir. Morgan bunu bize şöyle açıklar:
Eski halkın bu şarkıcılarının bütünü, Tanrı’nın onuruna duydukları üstün tutkuyla esinlenmişlerdir. Onlar gibi peygamberler de kendi çıkarları için bir şey istememişlerdir. Bencillik şarkı söylemez ve görüşleri yoktur. Öte yandan, Tan-rı’nın yüceliğine ilişkin duyulan tutku, yumuşaklılığı içerdiği gibi, sertliği de ba-rındırır.54
Dostları ilə paylaş: |