18:1-3 Rab, sevgili Oğlu’nun dualarını işitip yanıtladığı için ilahi, övgüyle başlar. Tanrı’nın gücünü, sağladığı güvenlik ve kurtarışı tanımlamak için kullanılan anlatım biçimine dikkat edin: Gücüm... kayam… sığınağım... kurtarıcım... kalkanım, güçlü kurtarıcım, korunağım.
18:4-6 Ölüm, acı çeken Kurtarıcı’ya hızla yaklaşmaktadır. Çabucak değişen resimler, kendisini ölüm iplerine dolanmış, yıkım sellerinin bastığı biri olarak tanımlar. Karşısına ölüm tuzakları çıkmış, ölüler diyarının bağlarıyla sarılmıştı. Böylesine umutsuz bir durumda yapacak bir tek şey vardı: Tanrı’ya dua etmek. Mesih, ölümden kurtarılmasını istemedi; ölümü O’nun dünyaya geliş amacıydı (Yu.2:27). Ricası, ölümden diriltilmekti. “Yeryüzünde olduğu günlerde kendisini ölümden kurtaracak güçte olan Tanrı’ya büyük feryat ve gözyaşlarıyla dua etti, yakardı...” (İbr.5:7).
Derin sıkıntı içindeki Mesih, duasının işitilip yanıtlandığından emindi. Mez-murun geri kalanı, İmmanuel’in Getsemani ve Golgota’dan yükselen feryatla-rının, Her Şeye Gücü Yeten’in ordularını nasıl seferber ettiğini açıklar. “Ses ince ve tek kişiye aittir” der F.B.Meyer, “Ama yanıt, yaratılışı sarsar.”
18:7-15 7-19. ayetlere gelindiğinde savaş çıkmış havası sezinlenir. Bu ayet-lerde Mesih dirildiğinde olup bitenler anlatılmaktadır. Savaş, Tanrı ve cehen-nem orduları arasındaydı. Şeytan ve cinleri Yeruşalim’in dışındaki mezarda kamp kurmuşlardı. Rab İsa’nın tekrar dirilmeyeceğinden emindiler. Tanrı’nın Oğlu’nu çarmıha germe konusundaki başarıları ölümden dirildiği takdirde bütünüyle yok olacaktı. Bu nedenle, Kurtarıcı’nın mühürlenmiş mezarına toplanarak yığınak yaptılar.
Sonra Tanrı dünyanın görebileceği en büyük güç gösterisiyle aşağı indi. Elçi Pavlus bu konuya şu sözlerle değinir. “Tanrı’nın Mesih’i ölümden diriltirken... sergilediği üstün güç...” (Ef.1:18-20). Tanrı’nın evreni yaratan ve İsrail’i Mısır’dan kurtaran gücünden daha büyük olan diriltme gücü, o ilk Paskalya sabahında karanlık dünyanın ruhsal ordularını ve kötü ruhları geri püskürttü.
Tanrı yaklaştığında yer şiddetle sarsıldı. Öfkesi kabarmıştı, burnundan duman yükseliyordu, ağzından kavurucu ateş ve korlar fışkırıyordu. Keruva benzeyen bir buluta (kara bulut) basarak gökleri yarıp indi. Dünya; karanlık, gök gürültüsü, şimşek ve dolu fırtınasıyla temellerinden sarsıldı. Düşman yoğun bir saldırıyla püskürtüldü. Deniz ve nehir suları, Her Şeye Gücü Yeten’in gazabının bu olağanüstü gösterisinden korkarak çekildiler.
Dostları ilə paylaş: |