18:16-19 Tanrı, etkili simgesel örneklerle düşmanı ezer, yaralar ve bozguna uğratır. Sonra elini uzatarak halen mühürlü olan mezardan Mesih’i çıkartır. Haleluya! Mesih dirildi! Tanrı onu yalnızca ölümden diriltmekle kalmadı, aynı zamanda düşman bölgesinden de çıkartarak zaferle göğe aldı ve sağına yüceltti.
Pavlus şöyle der: “Yönetimlerin ve hükümranlıkların elindeki silahları alıp onları çarmıhta yenerek açıkça gözler önüne serdi” (Kol.2:15).
18:20-30 Burada, dirilişin akılcı ya da gizemli yanını görürüz. Tanrı’nın Rab İsa’yı ölümden diriltmesi ahlâksal bir zorunluluktu. Bu zorunluluk Mesih’in günahsızlığından, lekesiz yaşamından, Tanrı sözüne olan sadakatinden ve çarmıhtaki işinin mükemmelliğinden kaynaklanıyordu. Tanrı’nın adaleti, Kurtarıcı’nın sonsuz yaşamın gücüyle mezardan dirilmesini gerektiriyordu. “Baba-nın yüceliği sayesinde Mesih nasıl ölümden dirildiyse...” sözleriyle kastedilen budur (Rom.6:4). Tanrı’nın görkemli karakteri, dirilişi bir ahlâksal zorunluluk, Mesih’in mükemmel, kişisel doğruluğunun ödülü haline getirdi.
Davut 20-30’uncu ayetleri kaleme aldığında, bu ayetler bütünüyle gerçekleşmemişti. Davut, Kutsal Ruh’un esinlemesiyle, hem Oğlu hem de Rab’bi olacak Kişi hakkında önbildiride bulunuyordu (Mat.22:41-46).
18:31-42 Bu ayetler Mesih’in ikinci gelişini tanımlarlar. “Bütün bunlar Rab İsa alev alev yanan ateş içinde güçlü melekleriyle gökten gelip göründüğü zaman olacak. Rabbimiz İsa, Tanrı’yı tanımayanları ve kendisiyle ilgili Müjde’ye uymayanları cezalandıracak” (2Se.1:7, 8). “Kana batırılmış bir kaftan giymişti... Ağzından ulusları vuracak keskin bir kılıç uzanıyor... Her Şeye Gücü Yeten Tanrı’nın ateşli gazabının şarabını üreten masarayı kendisi çiğneyecek” (Va. 19:13, 15).
Mesih burada öncelikle bir savaşçı olarak resmedilir. Bu, yeryüzüne geri dönüşünü öğreten diğer ayetlerle uyumludur. Gelişi öncelikle yargılamak için olacaktır. “Tanrı yoluna aykırı, tanrısızca yapılan bütün işlerden ve tanrısız günahkârların kendisine karşı söylediği bütün ağır sözlerden ötürü Rab, bütün insanlara suçluluklarını gösterecektir” (Yah.15).
Mesih, Baba Tanrı tarafından savaş için donatıldıktan sonra (31-37. ayetler), düşmanlarını kovalar ve onları tam bir bozguna uğratır (37-42’nci ayetler).
18:43-45 Düşmanlarını ezdikten sonra Mesih yeryüzündeki krallığını kurarak krallar Kral’ı ve rablerin Rab’bi olarak egemenlik sürer. Şimdi yeryüzündeki bütün ulusların başıdır. Hem kurtarılmış İsrail hem de kurtarılmış uluslar, yüceltilmiş Mesih’in adil düzenine istekle boyun eğecek ve hizmet edeceklerdir. Yabancılar ise yaltaklanarak kulluk edeceklerdir.
Dostları ilə paylaş: |