89:19 Eytan böylece RAB’bin Davut’la yaptığı antlaşmaya gelir (19-
37’nci ayetler): Yıllarca önce Tanrı, sadık olan kuluna bir görümde seslenmişti. Sadık ya da kutsal olan sözcüğü Samuel’e (1Sa.16:1-12), Natan’a (2Sa.7:1-17) ya da belki de RAB’bin kulu olan Rab İsa Mesih’e işaret ediyor olabilir. Koşulsuz ve özgür bir lütuf antlaşması yaparak, tacı kudretli birine giydirdi ve insanlar arasında seçilen birini yüceltti. Davut’un bu tanımlamalarından çoğu, bize Davut’tan sonra gelecek olan Kral Mesih’i neredeyse içgüdüsel olarak göstermektedir.
89:20-24 RAB, Davut’u Samuel aracılığıyla kardeşlerinin arasından seçmiş ve kral olarak atananlar için kullanılan kutsal yağla meshetmişti. Antlaşma, Tanrı’nın elinin sonsuza kadar Davut’un üzerinde olacağını, tahtının mirasçılarının korunacağını ve O’nun sağ elinin ihtiyaç duyulacak gücü sağlayacağını güvence altına alıyordu. Kralın düşmanları kurnazlıklarıyla onu aldatamayacaklar, kötüler ona sıkıntı veremeyeceklerdi. Rab düşmanlarını ezmeyi ve ondan nefret edenlere bela göndermeyi vaat etmişti. Rab’bin sadakati ve merhameti onu asla terk etmeyecek ve Davut’un evi, gücünü O’ndan alacaktı.
89:25 İbrahim’e verilen vaade uygun olarak (Yar.15:18), krallığın son sınırları Akdeniz’den Fırat Irmağı’na kadar uzanacaktı. Yaratılış 15’inci bölümde Mısır Irmağı’ndan Fırat Irmağı’na kadar uzanan bir bölgeden söz edilmektedir, ama Mısır Irmağı Akdeniz’e döküldüğünden, sınırlar aynıdır.
Dostları ilə paylaş: |