AHMET RASİM (1864-1932)
Anı, fıkra ve makale yazarlığıyla tanınmış bir gazetecidir. Şiir ve öykülerinde pek başarılı değildir. Eski İstanbul yaşamını ve insanlarını konuşma dili ve İstanbul ağzını ustalıkla kullanarak anı ve fıkralarında işlemiştir.
Eserleri : Gecelerim, Falaka(anı); Şehir Mektupları, Gülüp Ağladıklarım, Cidd ü Mizah, Eşkal-i Zaman(fıkra); Muharrir Bu Ya, Ramazan Sohbetleri(söyleşi).
FECR-İ ATİ EDEBİYATI ( 1909-1912)
Servet-i Fünun dergisinin 1901’de kapatılmasından sonra Servet-i Fünun topluluğu dağıldı. Servet-i Fünun’dan sonra edebiyatta sessiz bir dönem başladı.
1908’de II. Meşrutiyet’in ilanından sonra edebiyatımızda bir canlanma görülür. 1909 yılında Faik Ali Ozansoy’un önerisiyle kendilerine Fecr-Ati Topluluğu adını veren bazı genç sanatçılar bir araya gelirler.
Bu sanatçılar : Ahmet Haşim, Emin Bülent Serdaroğlu, Tahsin Nahit, Refik Halit Karay, Yakup Kadri Karaosmanoğlu, Fuat Köprülü, Celal Sahir Erozan, Ali Canip Yöntem, Hamdullah Suphi Tanrıöver, Şahabettin Süleyman, Cemil Süleyman, İzzet Melih ve Faik Ali Ozansoy’dur.
24 Şubat 1909’da “Fecr-i Ati Encümen-i Edebisi” adıyla edebiyatımızdaki ilk edebi beyannameyi yayımlayan bu topluluğun sanat anlayışı şudur: “Sanat, şahsi ve muhteremdir.” Bu ilkeyi farklı farklı yorumlamaları kısa sürede dağılmalarına yol açtı.
Servet-i Fünun’a tepki olarak ortaya çıkmalarına rağmen, özellikle şiir alanında Servet-i Fünun’un özelliklerini devam ettirerek, “Sanat, sanat içindir.” anlayışına bağlı kaldılar.
1912 yılında dağılan topluluğun kimi sanatçıları Milli Edebiyat akımında yer almış, kimileri ise sanatını bağımsız olarak sürdürmüştür.
Dostları ilə paylaş: |