Soruşturma evraki incelendi



Yüklə 1,62 Mb.
səhifə20/27
tarix03.05.2018
ölçüsü1,62 Mb.
#49955
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   27

SORU-7: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında ( CMK nun 250. maddesi ile yetkili bölümü) düzenlenen 29/01/2010 tarihli tutanakta isminiz yazılı olduğu yerdeki imza ile tutanaktaki beyanlar size mi ait?

CEVAP/Doğrudur. Bana aittir.
SORU-8: 29/01/2010 tarihli tutanaktaki beyanınızda, kamu oyunda balyoz davası olarak adlandırılan İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığının ( CMK nun 250. maddesi ile yetkili bölümü) 2010/185 numaralı soruşturma dosyasına ilişkin belge ve dijital verileri sizin teslim ettiğiniz anlaşılmaklardır, bununla ilgili olarak tutanakta " Kaynak kişi olarak belirttiğiniz şahıs ile toplamda kaç defa hangi tarihlerde ve nerelerde görüştünüz?

CEVAP/Kaynak kişi ile toplamda (2) kez görüştüm. İlkinin tam tarihini hatırlamıyorum, son görüşmemiz bavul içerisindeki belgeleri aldığım gündür, aynı gün tutanağın alındığı 29.01.2010_günüdür. Taraf Gazetesine yakın bir yerde görüştüm. İskele tarafına yakın bir yerde görüştüm.
SORU-9: Bu görüşmelerde " Kaynak kişi" olarak belirttiğiniz şahıstan hangi tarihlerde, hangi belge ve dijital verileri teslim aldınız?

CEVAP/İlk görüşmemizde 3 DVD 1 CD aldım, ikinci görüşmemizde bavul içerisinde “balyoz” davasına konu olan bavul içerisindeki belgeleri aldım.
SORU-10: Kaynak kişi olarak belirttiğiniz şahıs ile nasıl irtibat kurarak buluşma gerçekleştirdiniz?
CEVAP/ O dönemde askeri olaylarla ilgili olarak yüze yakın haber yaptığım için kamuoyunda biliniyor ve tanınıyordum. Zaman zaman bazı haber kaynakları gazeteye gelip bana bilgi ve belge veriyordu, biz bunları inceliyorduk, doğru olduklarını tespit ettiklerimizi haberleştiriyorduk, kaynak kişi olarak bahsettiğimiz şahısla ben hiç irtibat kurmadım. Kendisi benimle yolda irtibatkurdu, her iki görüşmede kendisinin beni yolda görmesiyle oldu. İlk görüşmemiz de Mehmet bey diyerek çok önemli bir haberle ilgili benimle görüşmek istediğini söyledi, ikinci görüşme de de belgeleri orijinal bir halde bana teslim etmek istediğini söyledi, kabul ettim. Çünkü bu haber kamu oyunda çok yankı buldu, benim elimde ve gazetede belgelerin orijinal halleri yoktu, buda bizim için bir delildi. Orijinalleri alıp devlete savcılığa yürütülen soruşturmanın yetkililerine teslim ettim.

SORU-11: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında ( CMK nun 250. maddesi ile yetkili bölümü) düzenlenen 21/01/2010 tarihli tutanakta " orjinal klasörleri gördüğünüzü ve tarayarak aldığınızı, bir kısmını da orjinal CDlerden aktarma yaptığınızı", İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında (CMK nun 250.maddesi ile yetkili bölümü) tutulan 29/01/2010 tarihli tutanakta ise kaynak kişinin "belgeleri size gösterdikten sonra 4 adet DVD yi verdiğini,

1. Ordu Komutanlığı Askeri Savcılığı İstanbul 26/02/2010 tarihli " hazırlık soruşturması tespit tutanağında vermiş olduğunuz ifadede ise, " Kaynak kişi sizinle ilk irtibata geçtiğinde bavuldaki orjinal belgeleri incelettiğini ve 3 adet DVD ile 1 adet CD verdiğini, orjinal belgeleri daha sonra taraf gazetesine götürdüğünüzü, bazı belgelerin taramasını yaptığınızı", belirtmişsiniz; bu şekilde birbirinden farklı beyanlarda bulunmanızın nedeni nedir?

CEVAP/Yukarıda bunu açıkladım. Ortada bir çelişki yok, çünkü sayın Turan ÇOLAKKADI’ya detaylı bilgi vermeme rağmen kendisi kısa bir tutanak tuttu, kendisine verdiğim CDlerin bana teslim edilen 3 DVD, 1 CD’nin orijinallerinin aktarımı olduğunu söyledim. Bir anlamda bu CDlerin imajını verdim. Aynı şekilde 1. Ordu Komutanlığına da verdim. Turan ÇOLAKKADI ve askeri savcı olayla ilgili detaylı bilgi aldıktan sonra özetle bunu ifadeye geçirelim dedikleri için bu çelişki gibi görünen durum ortaya çıkmış. Bu soruşturmayla ilgili benzer iki olay daha yaşadım. Birincisi askeri savcı bana kaynak kişinin muvazzafını, emekli mi olduğunu sormuştu, bende kendisine emekli gibi görünüyordu, çünkü saçı subay tıraşlı değil uzundu, normal saçlı demiştim. Savcı bey bunu ifadeye “saçları uzundu” şeklinde yazdı. Daha sonra medyada kamuoyunda saçları uzun lafından saçları at kuyruk olan eski bir asker ve edebiyatçı olan İskender PALA ismi gündeme geldi, İskender PALA’nın belgeleri bana verdiği yazıldı çizildi, hatta hakkında suç duyurusunda bulunuldu, bende suç duyusunu içerisinde vardım. Savcılık kovuşturmaya gerek yok kararı verdi. Askeri savcılıkta saçları subay tıraşı değil saçları uzundu ifadesi omuzlarına kadar algılanmış gibi anlaşıldı. Bana sorduğunuz soruda benzer bir yanlış algılama. Kısa tutulan tutanağın yanlış anlaşılması. Albay Bülent MÜNGER’in yargılandığı gizliliği ihlal davasında da karargah kitabımda yazdığım bir detay yine böyle yanlış anlaşılıp davaya konu oldu. Davada tanık olarak dinlendim. Bana kendisine ifade verirken uzaktan gösterdiği bir belge sanki bana verilmiş gösterilmiş gibi algılandı. Askeri Yargıtay Mahkemesinde yapılan duruşmada tanık olarak dinlendim. Kitaptaki konunun nasıl olduğunu anlattım. Medyada takip ettiğim kadarıyla birkaç hafta önce bu yanlış anlaşılmadan kaynaklanan davada Albay Bülent MÜNGER beraat etti.

Buradaki ifadenizde;

-Soruşturma konusu belgeler ilk önce bana bavulla birlikte geldi.... Ben ilk etapta 3 adet DVD ve 1 CD yi aldım. --- -Bunları gazete içinde inceledik,

-Bazı belgelerin çıktısını aldık,

-Tarama işlemi yaptık, „

-Belgeleri getiren şahıs bavulu alıp gitti,

-Biz DVD 1er ve CD içerisindeki bazı belgeleri yayınladık, akabinde Savcılık isteyince, Savcılığa teslim ettik,

-9 gün sonra (belge, CD ve DVD leri getiren meçhul vatansever emekli subay)

benimle tekrar irtibata geçti Tüm orjinal belgeleri bavulun içinde teslim etti.

Savcı Bilal BAYRAKTAR'ı arayarak, bavulu teslim etti. -—

-Bavulda 19 adet CD vardı.

-10 adet ses kaydı bulunan kaset vardı.

-Kasetlerin çözümlenmesi CD içinde hazırdı, biz çözümleme yapmadık, ancak kasetleri dinlemiştik.

-DVD leri incelediğimde bazı orjinal belgelerin eksik olarak tarandığını gördüm. -İçinde çok gizli belgeler olduğu için, bunları imha ettik.



-Sorumluluk doğuracağını bildiğimiz için Savcılığa teslim ettikten sonra, bunları imha etmiştik" şeklinde beyanlarda bulunduğunuz hatırlatılarak;
SORU-12. Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki “ÇOK GİZLİ” belgeleri gazete içinde kimlerle birlikte incelediniz?

CEVAP/Bütün belgeleri yukarıda bahsettiğim kişilerle inceledik, yukarıda da dediğim gibi çocuğum yoğun bakımda olduğu için yoğun bakımdan çıktıktan sonra da hastanede bir süre kaldığı için çok ciddi hayati riski yüzde 90 olan bir ameliyattan çıktığı için belgelerin küçük bir bölümünü ben inceledim. Habere bakıldığında da haberde üç ismin olduğu görülecektir. Yasemin ÇONGAR, Yıldıray OGUR ve ben.

SORU-13: Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki hangi "GİZLİ ve ÇOK GİZLİ" belgelerin çıktısını aldınız? Bu işlemi Kimlerle birlikte yaptınız?

CEVAP/Ben hiçbir yerde hiçbir ifademde devletin çok gizli belgelerini çıktısını aldık demedim. Bilgisayarlar üzerinden kopyaladığımız CDlere bakarak inceledik, incelediğimiz belgeler arasında bu ibareli belgeler vardı. Balyoz soruşturmasına yargılamasına bakıldığında da avukatlar dahil kamu oyuna açıklanan yargılaması aleni yapılan bir çok belgede bu ibarelerin olduğu görülecektir. Bavulun içerisinde ilk aldığımız 3 DVD’de darbe planı haricindeki hiçbir belgeyi yayınlamadık, sorumlu bir yayıncılık gösterdik. 1. Ordu Komutanlığı kozmik odasından çıkan ve Genel Kurmay Başkanı Işık KOŞANER’in de her şeyimizi çaldırmışız dediği olayda vatandaşlık görevimizi yapıp sorumlu gazetecilik görevimizi yapıp bu belgeleri tekrar devlete devletin sorumlu kurumlarına savcılığa İstanbul Terör Şube teslim ettim. Biz Türkiye Cumhuriyetini askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek hiç bir belgenin çıktısını almadık haber yapmadık, bavul içerisinde bana teslim edilen belgeler arasında buna benzer belgeler savaş planları vardı, belgeleri 2010 yılı Ocak ayı içerisinde devlete teslim ettiğimiz günden bugüne kadar askeri hareketlerimizitehlikeye sokabilecek herhangi bir belgenin kamu oyuna yansımaması da bu işi ne kadar ciddi ve duyarlı yaptığımızın bir göstergesi, sanırım yüze yakın kamu oyuna açık duruşma yapıldı. Tüm Türkiye dünyanın hemen hemen her yerinde balyoz darbe planları ile ilgili haberler çıktı. Ancak devletin savaş hazırlıkların veya savaş etkinliğime veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikte bir tek belge yayınlanmadı. Askeri savcılık konuyu araştırdı, genel Kurmay konuyu araştırdı. Sanıkların avukatları konuyu incelediler. Bir tek bu yönde hakkımızda suçlama yapılmadı. Tekraren söylüyorum, tüm bunlar ne kadar sorumlu bir yayıncılık gösterdiğimizin kanıtıdır.
SORU-14: Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki "GİZLİ ve ÇOK GİZLİ" belgelerin tarama işlemini kimlerle birlikte yaptınız?

CEVAP/Biz belgeleri inceledik, bahsettiğiniz konuyla ilgili bir tarama yapmadık. Dönemin siyasi lideri Başbakan Erdoğan yine aynı dönemde başbakanlık yapan Abdullah GÜL dahil seçilmiş siyasileri hedef alan belgeleri yayınladık, inceledik, darbe konusu dışındaki hiçbir belgeyi yayınlamadık. Yukarıda da dediğim gibi gazetede belgeleri kimlerle incelediğimizi söyledim. 2010 yılı Mart ayında çıkarmış olduğum karargah kitabımda da balyoz darbe planına geniş yer verdim. Burada da devletin güvenliğini veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken belgeleri yayınlamadım. Çünkü biz İstanbul’un üzerine çökmek isteyen, dönemin başbakanını tutuklamak isteyen binlerce insanı statlarda yargılayıp askeri hapishaneye koymak isteyen seçilmiş iktidarı devirme planları yapan bir grubu yazdık. Aynı konu ile ilgili devletin güvenliği veya iç veya dış yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki belgeleri yayınlamaktan hakkımda dava açıldı. İstanbul C.Başsavcılığı tarafından 10. Ağır Ceza Mahkemesine 03.12.2014 tarihinde yazı ile müracaat etmiş, mahkeme tarafından 2010/329 Esas, 2011/187 Karar sayılı dosyasında yukarıdaki suçlama ile hakkımda soruşturma yapıldığı ve beraat kararı verildiği, ayrıca bu kararın savcılık tarafından veya ilgililer tarafından itiraz edilmeden lehime kesinleştiği, bu hükmün kesin hüküm olduğu artık bir yargılama yapılamayacağı 29.07.2011 tarihinde bildirilmiştir. Askeri olaylarla ilgili çok haber yaptığım için benzer suçlama ile ilgili yine hem benim hakkımda hemde gazetenin o dönem genel yayın yönetmeni olan Ahmet ALTAN hakkında benzer davalar açıldı, hepsinden beraat aldık, bu aşamada bu mahkeme kararlarını ifademde size teslim edemiyorum. Ancak gazetemizin diğer avukatı ve benimde avukatım olan Veysel OK beyde bu kararlar, kendisi bu kararları da teslim edecektir.
SORU-15: Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş^hazırlıklarm\ veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki "ÇOK GİZLİ" orjinal belgeleri niçin imha ettiniz?

CEVAP/Ben ve gazetede belgeleri inceleyen hiçbir arkadaş orijinal belgeleri imha etmedik, nasıl imha edebilirim. Bu orijinal belgeleri devlete teslim ettim. Bu belgelerin orijinalleri hepsi mahkemede, gazetecilikte bir kural vardır, yayınlamadığımız belgeleri yada bilgilerin kopyalarını imha ederiz. Biz önce kopyalarını aldık, sonra orijinaller belgeleri aldık ve vakit kaybetmeden aynı gün orijinal belgelerin tamamını savcılığa teslim ettik. Bu güne kadar orijinal belgeleri imha ettiğimize dair hakkımızda hiçbir suçlama yapılmadı. Önce verdiğimiz DVDler sonra verdiğimiz bavul içerisindeki orijinal belgeler balyoz davası dosyasındadır. Açıkça da imha edilmediği görülür. Biz gazetede ki bütün kopya CDleri imha ettik, çünkü bu sorumlu gazetecilik gereği, bu güne kadar devletin askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek belgelerin kamu oyuna hiç yansımaması da zaten ne kadar doğru bir iş yaptığımızın kanıtıdır.
SORU-16: Bu dokümanların bir kısmı da " GÎZLİ veya ÇOK GİZLİ" gizlilik derecesine haiz olduğu yazılıdır, " GİZLİ veya ÇOK GİZLİ" gizlilik derecesine haiz olan ve Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketlerini tehlikeye sokabilecek nitelikteki "ÇOK GÎZLÎ" orjinal belgeleri, kaynak kişiden aldığınızı iddia ettiğiniz ilk tarihte neden doğrudan yetkili makamlara teslim etmediniz?

CEVAP/ İlk aldığımız belgeler orijinal değildi ki, kopya idi. Belgeleri inceledik darbe kısımlarını yayınladık, orijinal belgeleri alır almaz yetkili makamlara teslim ettik. Hatırladığım kadarıyla o dönem mobese kameralarına, gazetenin kameralarına bakıldı. Gazeteye girdiğim saat belli, savcılığı aradığım saat belli, hemen orijinal belgeleri savcılığa teslim ettiğim nettir. 29.01.2010 tarih ve 2010/185 soruşturmada benimde imzamın olduğu teslim alma ve el koyma tutanağımda orijinal belgeleri hemen aynı gün verdiğim görülecektir.
SORU-17: Taraf gazetesinde yer alan haberlere konu yaptığınız ve kaynak kişiden aldığınızı iddia ettiğiniz dokümanları başka birileri ile paylaştınız mı?

CEVAP/Hayır. Sadece gazete yönetimiyle ilk aldığımız kopya DVDleri inceledik, gazeteci haber yapacağı yada inceleyeceği bir konuyu gazete yöneticileri ile paylaşır. Orijinal belgeleri alır almaz savcılığa teslim ettiğimiz saat dilimine bakıldığında kimse ile paylaşmadığımız görülecektir. Belgelerin tamamını sadece devlet kurumu ile paylaştım ve onlara verdim.
SORU-18: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığında ( CMK nun 250. maddesi ile yetkili bölümü) düzenlenen 29/01/2010 tarihli tutanakta üzerinde " FAITH" yazılı bavul ile teslim ettiğinizi belirttiğiniz Devletin güvenliği veya iç veya dış siyasal yararları bakımından gizli kalması gereken ve ifşası halinde devletin savaş hazırlıklarına veya savaş etkinliğine veya askeri hareketleri|ai tehlikeye sokabilecek nitelikteki "ÇOK GİZLİ" orjinal doküman ve dijitaM yerilerden herhangi bir kopya bulundurdunuz mu?
CEVAP/ Hayır. Darbe planları ve gizli damgası adı altında yapılan darbe planlarını, iddianame ve eklerinde yer alan davada paylaşılan herkeste bulunan belgeler bende de vardır. Gizli damgalı ancak suç unsuru olan ve yargılamaya konu olan Yargıtay’ın onayladığı belgelerin bazıları arşivimde vardı, bugün yapılan aramada polis arkadaşlara teslim ettim. İstanbul C.Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosunda 04/12/2014 tarihinde, müşteki sıfatıyla ifadesi alman Ergin SAYGUN, ifadesinde özetle; "Korgeneral rütbesi ile, 3.Kolordu Komutanlığı görevini yürüttüğüm sırada, 03- 05 Mart 2013 tarihlerinde 1. Ordu da yapılan Plan Semineri sırasında, bir savaş durumunda Yunanistan Devletine karşı icra edilecek harekat planlarını da sözlü olarak anlattım. L.Ordu Komutanlığı, Harekat Başkanlığı Plan Harekat Şubesi'ndeki Plan Odası'nda bulunması gereken ve gazeteci Mehmet BARANSU tarafından, Taraf Gazetesi'nde yapılan yayınlar üzerine, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına

teslim edilen 19 adet CD nin 16 adedi gerçek olup, askeri bilgiler ihtiva etmektedir. L.Ordu Plan Odası'ndan çalman, bu CDlerin içinde, devlet güvenliğini ilgilendiren çok gizli ve gizli Egemen Harekat Planı ve ekleri de bulunmaktadır. Çalman CDlerdeki çok gizli bilgiler, Yunanistan Devleti'nin eline geçmesinden dolayı, Yunan basının da devletin güvenliğini ilgilendiren, harekât planları ile ilgili değerlendirmeler yapılmıştır. Ordumuzun bir savaş durumunda asıl taarruzun olacağını değerlendirdikleri Karaağaç Bölgesi'nde harekâtı imkansız hale getirmek amacıyla, kaçak göçmenleri bahane ederek hendekler kazmıştır. Mehmet BARANSU tarafından İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına teslim edilen seminer ses kayıtları savaş durumundaki kara harekâtı ile ilgili takdimin tamamını da kapsamamaktadır. Savcılıktan gizlenen ve nerede olduğu bilinmeyen kayda alman bu takdimde, savaş durumunda uygulanacak strateji ile ilgili çok özel ve çok gizli belgelerde yer almaktadır. Bu kayıtların nerede olduğu ve kimlerin eline geçtiği bilinmemektedir. Bu konuda herhangi bir yasal işlem yapılmamıştır. Gazeteci Mehmet BARANSU tarafından Balyoz soruşturmasına ve yargılamasına esas alman dijital veriler ve belgeler bavul içinde ulaştırıldığında Yasemin CONGAR, Ahmet ALTAN ve şu an ismini hatırlamadığım bayan bir şahıs ile birlikte DVD ve CD lerdeki belgelerin kendileri tarafından incelendiği, bir kısım çok gizli belgeyi de imha ettikleri konusunda Savcılığa beyanda bulunmuşlardır." demiştir.

Sizin tarafınızdan, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına bavul içinde 10 adet seminer ses kaydının da bulunduğu ses kasetleri teslim edilmiş olup, ses kasetleri üzerlerinde 1/10'dan 10/10'a kadar numaralandırılmıştır ancak 6. ses kasetinin üzerinde sıralama gereğince 1/6 rakamının yazılı olması gerekirken, 6 rakamının yazılı olduğu, bu ses kaydında ise Prof.Dr. Işıkara tarafından deprem konusunda bir sunumun olduğu tespit edilmiş, ses kasetlerinde 3.Kolordu Komutanı Korgeneral Ergin SAYGUN tarafından Egemen Harekât Plam'na ilişkin

sunum bulunamamıştır.


SORU-19: 1. Ordu Askeri Savcılığına verdiğiniz 26/02/2010 tarihli ifadenizde, Kaynak kişi tarafından getirilen bavulda 10 adet ses kaseti olduğunu kabul ediyorsunuz. Ses kasetleri üzerinde yapılan sıralama gereğince 1/6 yazılı olması gereken ve içinde Ergin SAYGUN un açık ismi EGEMEN Harekat Planı olan ERTUGRUL Harekat Planının güncellenmiş halini içeren, devletin güvenliği ve askeri yararları için ÇOK GİZLİ bilgileri ihtiva eden ses kaydını niçin İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ( CMK nun 250. maddesi ile yetkili bölümü) teslim etmediniz?

CEVAP/ Bana bavul içerisinde verilen tüm belgeleri kasetler dahil teslim ettim. Kasetlere herhangi bir surette müdahalem söz konusu değil. Kasetler bizim bildiğimiz eski raks teyip kasetleriydi. Üzerinde ne yazıp ne yazmadığına bakmam söz konusu değil. Bavulda yüzlerce bilgi, belge ve doküman vardı. Hepsini verdim. Balyoz yargılaması 5 yıldır devam ediyor. Bu iddia hiç gündeme gelmedi. Kaldı ki askeri belgelerde ve yargılamalarda bahsedilen Egemen planının altına sığınılarak darbe toplantısı yapıldığı iddia edildi. İkrar edildi. Bu konu ile ilgili dosyadaki belgeler var. Dönemin K.K.K. Aytaç YALMAN bu konuyu ikrar etti, 14.12.2014 ve 15.12.2014’de Hürriyet gazetesinden Çınar OSKAY’a verdiği röportajda bunu kabul etti, hatta daha sonra Genel Kurmay Başkanı olan o dönem astı olan İlker BAŞBUG’u bu konuyu kendisine bildirmediği için suçladı, dönemin Genel Kurmay Başkanı Hilmi ÖZKÖK’de kendisinden bunun saklandığını bunu ikrar etti, Egemen planı adı altında olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo diye darbe toplantısı yapıldığı Yargıtay’ca onaylandı. Askeri yetkililer Çetin DOĞAN sınırları astı emirlerimizi dinlemedi diye açıklamalar yaptılar. Hem askeri yetkililer, hem mahkeme, hem Yargıtay ceza mahkemesi seminerin ilk günlerinde Egemen planının kamuflaj olarak görüşülüp ardından hükümeti yıkmaya yönelik eylemler yaptığını tespit etti. Ergin SAYGUN’un ses kayıtlarına bakıldığında hükümeti düşürmeye yönelik bir hareket olduğu planlama yapıldığı görülecektir.

SORU-20: 1/6 yazılı seminer ses kasetine ne yaptınız? Kimlerle paylaştınız?

CEVAP/ Bu konuyu yukarıda izah ettim. Kaynaktan aldığım tüm kasetleri verdim.İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca İstanbul TEM Şube Müdürlüğü'ne yazılan 26/01/2010 tarihli müzekkere ile Taraf Gazetesi’nden, Mehmet BARANSU tarafından Savcılığa teslim edilen DVD lerin orijinallerinin alınmasının istendiği, Taraf Gazetesi Yayın Yönetmen Yardımcısı Yasemin CONGAR tarafından bulunmadığı bilgisinin verildiği, bu hususta TEM Şube Müdürlüğü görevlileri ve Yasemin CONGAR tarafından 27/01/2010 tarihli tutanağın düzenlendiği, bu durumda 27/01/2010 tarihinden önce sizin tarafınızdan orijinal belgeleri ihtiva eden DVD lerin imha edilmesi gerekmektedir.

1. Ordu Askeri Savcılığından alman 26/02/2010 tarihli ifadenizde; İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına ( CMK nun 250. maddesi ile yetkili bölümü)

21/01/2010 tarihinde tutanakla kopyalarını teslim ettiğiniz 4 adet DVD ya da 3 adet DVD ve 1 adet CD yi incelediğiniz sırada içinde ÇOK GİZLİ belgeler olduğu için imha ettiğinizi, elinizde devletin güvenliği, iç veya dış siyasal yararlarına ve askeri yararlarına ilişkin bilgi ve belge bulunmadığı konusunda beyanda bulunmuş iseniz,

Sizin tarafınızdan yazılan ve 1.baskısı Mart 2010 tarihi olan Karargah isimli kitabın 372, 422 ve 464. sayfalarında Plan Seminerine ilişkin ses kayıtlarından bölümleri ve dönemin l.Ordu Komutanı Kurmay Başkanı Tümgeneral Nejat BEK imzalı resmi bir belgeyi yayınladığınız, bu nedenle beyanlarınızın gerçeği yansıtmadığı anlaşılmaktadır.



SORU-21: Birinci baskısı Mart 2010 da Ebru Matbaacılık Bas. Yay. San. Tic. A.Ş. Tarafından yapılan ve sizin tarafınızdan yazılan Karargah isimli kitabınızda ( 372 v.d. Sayfa) " Türk Yunan hudutunda gerginlik hat safhaya ulaşmıştır" başlıklı bölümde; " Çetin Doğan m açılış konuşmasından sonra olası en kötü senaryo 1. Ordu Kurmay Başkanı Albay Süha TANYELİ tarafından anlatılmaya başlanıyordu, kötü senaryo Yunanistan ile Türkiye’nin kadim 12 mil anlaşmazlığı sebebiyle savaşın eşiğine gelmesi ile başlıyordu. Gerginlik sonucunda Milli Güvenlik Kurulu kısmi seferberlik tavsiye ediyor, Bakanlar Kurulu bu kararı alıyordu" ifadeleri yer almaktadır, Bu ifadeden sonra seminerdeki konuşmalar yer verilmiştir.

Kaynak kişi tarafından size teslim edilen tüm belgeleri İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığına teslim ettiyseniz ve kendinizde bulunan orijinal belgeleri yok ettiyseniz bu bilgileri nereden öğrendiniz ve kitabınızda nasıl yer verdiniz?



CEVAP/Tarihlere bakıldığında hiçbir ifademizde çelişki olmadığı görülecektir.

21.01.2010 tarihinde İstanbul C.Başsavcılığındaki tutanakta orijinal belgeler bizde diye bir ibaremiz yok. Kaynak kişi orijinal belgelerden bir kısmını o gün bana gösterip kopya 3 DVD, 1 CD’nin örneğini verdi, orijinal belgeleri göstermesinin sebebi de DVD’deki belgelerle aynı olduğunu göstermek içindi. 27.01.2010 tarihinde bahsedilen tutanakta zaten Yasemin CONGAR orijinal belgelerin bizde olmadığını söylüyor, orijinal belgeler bavul içerisinde bize



29.01.2010 tarihinde geldi. Ve biz teslim ettik. Yukarıda soruda 21.01.2010 tarihindeki tutanakta orijinal belgelerin bende olduğu gibi bir anlam var. Tutanak önümde, tutanakta böyle bir şey göremiyorum. 26.02.2010 tarihinde verdiğim ifadede orijinal belgelerin bende olmadığın zaten söylüyorum. Yaklaşık bir ay önce savcılığa tutanakla teslim ettiğim Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve savcılıkta olan belgelerin bende olduğunu iddia etmek akılla alay etmektir. Bizim elimizde ilk aldığımız günden beri kopyalar var. Kitaba koyduklarım ve yayınladıklarım kopyalardır. Kitabımda 372 ve devamındaki sayfasında yazdıklarım gizli belge değil, darbe planının içine gizlendiği olasılığı en yüksek tehlikeli senaryo yargılama yapılan mahkemede bunun darbe toplantısınınkamufle etmek için yapıldığı kararı verildiği, yargıtayca onandı. 373 sayfaya baktığınızda sıkıyönetim ilan etmek için İstanbul’a çökmek için tanklara sokağa koymak için Türban başörtüsü eylemlerine nasıl müdahale edileceği, ardından sivil insanların nasıl tutuklanacağı, yargılanacağı anlatılıyor. 422 sayfasında kasetin resmini koymuşum, gizli değil, kopya CD’de olan fotoğraf. 464 sayfasındaki belge gizli belge değil, bu darbe planının nerede saklanacağının belgesi. Mahkemede bu belge var. Bir belgeye gizli damgası vurularak gizli olmayacağı ile ilgili Yargıtay, AİHM kararları mevcut. Kitabımız Nisan ayının ilk haftasında piyasaya sürüldü çünkü yetiştiremedik, yayın evine matbaaya kitapçılara, faturalara bakıldığında piyasaya ne zaman çıktığı görülecektir. Karargah kitabını çok daha önceden yazmaya başladım. Balyoz darbe planı haberi yapınca kitapta bununda olması gerektiğine karar verdik. Kitapta Balyoz bölümü yaklaşık 140 sayfa. Kitabın sonunda zaten taraf gazetesinde kitapta olan bölümlerin hemen hemen hepsinin daha önceden yazdık, derlenip toparlanması 2-3 günlük iş. Kaldı ki elimizde kopya belgelerin olduğunu defa atle söyledik, hatta Haşan CEMAL ve Cengiz ÇANDAR’dır CNN Türk’te yayınladığı programa Yasemin ÇONGAR, Yıldıray OĞUR ve ben katıldık, kopyaları orada ekranda da gösterdik, masanın üzerinde vardı. Herhangi bir çelişki yok.
Yüklə 1,62 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   16   17   18   19   20   21   22   23   ...   27




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin