SÖZCÜKTE ANLAM KONU TEKRARI
BOŞLUK DOLDURMA ETKİNLİĞİ
1) ……………………..: Sözcüğün Aklımıza gelen ilk anlamıdır.
Örnek: “Bugün hava çok sıcak.” Burada “sıcak” sözcüğü soğuk olmayan anlamına gelecek şekilde ilk anlamıyla kullanılmıştır. Dolaysıyla burada ………………. anlam söz konusudur.
Aşağıdaki boşluklara sözcüklerin ilk anlamına uygun cümleler yazınız.
Sert: ………………………………………………………………………
Derin: ……………………………………………………………………
Sağlam:…………………………………………………………………..
Yürek: ……………………………………………………………………
Aydınlık: …………………………………………………………………
2)Yan Anlam: Sözcüğün temel anlamla bir yönüyle ilişkin anlamıdır. Burada temel anlamla yeni anlam arasında şekilsel ya da anlamsal bir bağ vardır.
Aşağıdaki kelimeleri temel anlamıyla ve yan anlamıyla bir cümlede kullanın.
Göz: Temel Anlam:……………………………………………………………………………..
Yan Anlam: ……………………………………………………………………………………..
Kanat: Temel Anlam: …………………………………………………………………………..
Yan Anlam: …………………………………………………………………………………….
Diş: Temel Anlam: …………………………………………………………………………….
Yan Anlam: …………………………………………………………………………………….
3)…………………. Anlam: Bir sözcüğün gerçek anlamından tamamen uzaklaşmış anlamına ……........... anlam denir.
Örnek: “ Bu yemek çok acı olmuş.” Cümlesinde “acı” sözcüğü aklımıza gelen ilk anlamıyla yani …………………. anlamıyla kullanılmıştır.
“Ormanda acı bir soğuk var.” Cümlesinde “acı” sözcüğü gerçek anlamından tamamen uzaklaşmış; kötü haber anlamında kullanılmıştır. Yani burada ……………………. anlam söz konusudur.
Aşağıdaki cümlelerde geçen parantez içindeki kelimelerde de ………………… anlam vardır.
-
Bana çok sert davranmasını anlayamadım. ( …………………… kelimesi ……… anlamlıdır.)
-
Boş laflarını dinlemekten artık bıktım. ( …………………….. sözcüğü…….. anlamlıdır.)
-
Bu konuda beni çiğnemeni doğru bulmadım. ( …………………… sözcüğü …… anlamlıdır.)
4)…………… Anlam: Herhangi bir bilim, sanat, spor dalındaki alt durumları ifade eden kelimelere ………………….. anlamlı kelime denir.
Örnek: “Geçen hafta uyak konusunu bitirdik.” Bu cümlede “uyak” kelimesi …………………… anlamlı olarak kullanılmıştır.
Diğer Örnekler: “Matematikte karekök konusunu hiç anlamadım. ( ……………………… terim anlamdadır.)
“Oyundan önce dekoru hazır etmelisiniz.” ( …………………….. terim anlamlıdır.)
5)…………………. Anlam: Beş duyu organından birisi ile algılanan kelimelerde ……………… anlam ilişkisi vardır.
Örnek: “ Bugün hava çok soğuktu.” Cümlesinde “soğuk” sözcüğü ………………. duyumuzla algılanır. Bundan dolayı sözcüğümüz ......................... anlamlıdır.
“Burnuma çok güzel bir koku geldi.” (koku sözcüğü ……………… duyumuzla algılanır. Bundan dolayı bu sözcük ……………………. anlamlıdır.)
“İçeride çok fazla gürültü vardı.” ( “Gürültü” sözcüğü ……………………. duyumuzla algılanır. Bundan dolayı sözcüğümüz ………………………. anlamlıdır.)
“Bu yemek çok tatlı olmuş.” (“Tatlı” sözcüğü ……………….. duyumuzla algılanır. Sözcüğümüz beş duyu organından birisi ile algılandığı için ……………………. anlamlıdır.
6)……………………….. Anlam: Beş duyu organından hiçbirisi ile algılanamayan kelimelerde ------------------------- anlam vardır.
Örnek: “ Onun düşünceleri her zaman bize örnektir.” ( “Düşünce” sözcüğü hiçbir duyu organı tarafından algılanmadığı için ……………………. anlamlıdır.)
“ Memleketine büyük hasret duyuyordu.” ( “Hasret” sözcüğü hiçbir duyu organı tarafından algılanmadığı için ……………………. anlamlıdır.)
“Başarılı olamadığı için üzüntü duymuştu. (“Üzüntü” sözcüğü hiçbir duyu organı tarafından algılanmadığı için …………………. anlamlıdır.)
Not: Bazı ifadeler kullanıldığı cümleye göre duyu organları tarafından algılanabilir ya da algılanamaz sözcük durumunda olabilir.
Örnek: “O çocukta hiç yürek yokmuş.” Bu cümlede yürek kelimesi normalde …………. sözcüktür; fakat burada …………….. sözcük olmuştur.
“Çok sert bir adamdı.” Bu cümlede sert kelimesi ………….. anlamlıyken bu cümlede ……….. anlamlı olarak kullanılmıştır.
“Bu problemin çözümü için bir yol olmalı.” Bu cümlede yol kelimesi …………… anlamlıyken bu cümlede ……………….. anlamlı olarak kullanılmıştır.
7)…………………(…………………..) Kelimeler: Yazılışları farklı anlamları aynı olan sözcükler ……………….. sözcüklerdir.
Örnek: Siyah- ………….. sözcükleri arasında ………………. İlişkisi vardır.
İmtihan- ……………… sözcükleri arasında ……………….. ilişkisi vardır.
Metod- ………………. sözcükleri arasında ……………….. ilişkisi vardır.
……………- Aheste sözcükleri arasında ……………….. ilişkisi vardır.
İleti- …………… sözcükleri arasında ……………….. ilişkisi vardır.
8)………………........ Kelimeler : Birbirinin tersi durumları ifade eden sözcüklere ……………. anlamlı sözcük denir.
Örnek: Hızlı- ……………. sözcükleri arasında ……………….. ilişkisi vardır.
……….- Ağır sözcükleri arasında ……………….. ilişkisi vardır.
Şişman- …………… sözcükleri arasında ……………….. ilişkisi vardır.
Yaşlı-…………….. sözcükleri arasında ……………….. ilişkisi vardır.
Sıcak- ………………. sözcükleri arasında ……………….. ilişkisi vardır.
9)…………………………Kelimeler: Yazılışları aynı anlamları farklı olan sözcüklere …………………. sözcük denir.
Örnek: Yaş sözcüğünü iki cümlede farklı anlamlarda kullanalım.
-“Bugün onun yaş günüydü.”
-“……………………………………………………………………….”
Bol sözcüğünü iki cümlede farklı anlamlarda kullanalım.
-“Bu elbise bana bol geldi.”
- “………………………………………………………………………..”
Kır sözcüğünü iki cümlede farklı anlamlarda kullanalım.
-“ Odunları ince ince kır.”
- “……………………………………………………………………..”
10)…………….( …………..) Anlam, ………………..(………………) Anlam: Anlam olarak daha fazla unsuru kapsayan sözcüklere ……………… anlamlı; daha az unsuru kapsayan sözcüklere ……………….. anlamlı sözcük denir.
Örnek: “Meyvelerden en çok kirazı severim.” Bu cümlede meyve …………. anlamlı, kiraz ise …………… anlamlıdır.
“Okulumuzun en başarılı sınıfı bizimkidir.” Bu cümlede sınıf ………… anlamlı, meyve ise daha …………… anlamlıdır.
“Türkiye’de birçok güzel ilçe vardır.” Bu cümlede ilçe ……….. anlamlı, Türkiye …………….. anlamlıdır.
11)…………………………….: Tek kelimeyle anlatılacak bir kavramı birden fazla sözcükle anlatmaya …………………….. denir.
Örnek: “Yavru vatan ülkemiz için çok önemlidir.” Burada Kıbrıs yerine Yavru Vatan ifadesi kullanılarak iki kelimeyle sözcük karşılanmıştır.
“ Roman beyaz perdeye güzel bir şekilde aktarıldı.”
Beyaz perde: …………………………
“ Renkli cam hepimizin hayatını birçok yönden etkiler.”
Renkli cam: ……………………………………………
“ Çukurova beyaz altınla geçimini sağlar.”
Beyaz altın: …………………………………………….
“File bekçisi çok iyi maç çıkardı.”
File bekçisi: ……………………………………………
“Meşin yuvarlak ağlarla buluştu.”
Meşin yuvarlak: ……………………………………….
“Ekonomimize bacasız sanayinin büyük katkıları vardır.”
Bacasız sanayi: …………………………………………
“Kara elmas işçileri bayramı madende kutladılar.”
Kara elmas: …………………………………………….
12)………………………….. (…………………………..): Bir sözcüğü benzetme amacı gütmeden bir başka sözcük yerine kullanmaya………………………(……………………………..) denir.
Örnek: “Köy, şenlik için piknik alanına geldi.” (Bu cümlede köy halkı yerine köy ifadesi kullanılmıştır.)
“Ayağını çıkar içeri gir.” (Bu cümlede ………………. yerine ayağını ifadesi kullanılmıştır.)
“Dün Halit Ziya’yı okudum.” (Bu cümlede ………………………………. ifadesi yerine Halit Ziya’yı ifadesi kullanılmıştır.)
“ Bir tabak ancak yedim.” (Bu cümlede …………………. ifadesi yerine tabak kelimesi kullanılmıştır.)
“ Türkiye, teröre karşı tek yumruk oldu.” (Bu cümlede ………………………….. ifadesi yerine Türkiye sözcüğü kullanılmıştır.)
13) …………………………………..: Tabiattaki varlıkların çıkardığı seslere ……………….. adı verilir. Bu sözcüklere de …………………… sözcük denir.
Örnek: “Suyun şırıltısı ruhumuzu dinlendirdi.”
………….. Sözcük: ………………………………………….
“Adam, horul horul uyuyordu.”
…………...Sözcük: ………………………………………..
“Bina büyük bir gürültüyle yıkıldı.”
……………Sözcük: ………………………………………
“Ormanda gece yürürken duyduğumuz çıtırtı hepimizi ürküttü.”
……………Sözcük: ……………………………………….
14)………………… Anlam: Herhangi bir durumu ifade edecek şekilde bir araya gelen sözcükler …………… oluşturur. Bir isimle bir mastar şeklinde oluşturulur. Örneğin “Göze girmek” birisinin beğenisini kazanmak anlamında bir ……………..dir.
Örnek: - Gözden düşmek: Yaptığı bir hatadan dolayı kendisine duyulan sevgiyi yitirmek.
-
Ağzı kulaklarına varmak: ……………………………………………………………..
-
Ateş pahası: ……………………………………………………………………………
-
Başa kakmak: ………………………………………………………………………….
-
Dilinde Tüy Bitmek: ………………………………………………………………….
- Dolap çevirmek: ………………………………………………………………………
-
Etekleri zil çalmak: …………………………………………………………………..
-
Etekleri tutuşmak: …………………………………………………………………….
-
Hapı yutmak: …………………………………………………………………………..
-
Meteliğe Kurşun Atmak:……………………………………………………………….
15) …………………………………..: Geçmişin tecrübesine dayanan nasihat amaçlı sözlerdir. Bu sözler ……………….dir. Yani söyleyeni belli olmayan sözlerdir. Bu sözler kalıplaşmış olduğu için aynı anlama gelse bile sözcüklerde değişiklik yapılmaz.
Örnek: Ayağını yorganına göre uzat: Burada tutumlu olmak öğütlenir.
Ağaç …… ……… eğilir: Burada eğitimin küçük yaşta verilmesi gerektiği anlatılır.
“Acı …………….. kırağı ………………: Büyük tehlikeler atlatan, acılarla tecrübe kazanan insanlara küçük olaylar, acılar zarar vermez.
Ağaç …….. ile ……..: İşler ancak birlik, beraberlikle yürür.
………… çocuğa ……..vermezler: Derdini, isteğini anlatmayan kişi istediğine ulaşamaz.
Akacak …….. damarda …………….: Kaderimizde yazılı olan mutlaka başımıza gelir.
Ateş ……….. yeri …………...: Acı, bela kimin başına gelmişse en çok onu ve yakınlarını etkiler.
Ateş ……….. yerden duman ………...: Toplumda birisi hakkında sürekli konuşuluyorsa onun gerçek olma ihtimali yüksektir.
Atılan ………. geri ……….: Söylenen sözü ve yapılan bir yanlışı geriye çevirmek mümkün değildir.
……….. eğri de olsa ………. doğru çıkar: İyi bir insan kötü bir ortamda bile iyi özelliklerini kaybetmez.
Balık ………… kokar: Yöneticiler kötüyse toplum da aynı derecede kötü olur.
………. kulağı geçer: İşi sonradan öğrenenler kendi ustalarından daha başarılı olabilir.
Büyük ………, küçük ………. yutar: Güçlü olanlar zayıf olanları daima yener.
Çivi ………… söker: Güçlü olanları yenecek mutlaka daha güçlü insanlar vardır.
Dağ ……… dumansız …………..: Makam ve yetkisi büyük olanların dertleri de büyük olur.
……. ne kadar yüce olsa ……….. üstünden aşar: Problem ne kadar zor olursa olsun gayretle onun üstesinden gelinir.
Damlaya …………. göl ……………: Birikimler ve tasarruf maddi olarak insanları rahatlatır.
Davul ………. dengine ……………: Herkes maddi ve sosyal olarak kendine uygun kişilerle samimiyet, dostluk kurmalıdır.
…………. tavında …………………..: Her işin yapılması için uygun bir zaman vardır.
Denize ……….. yılana ……………..: Çok zor durumdaki insanlar hiç yardım istenmeyecek kötü kişilerden bile yardım isteyebilirler.
………….. gül olmaz: Herkesin bir kusuru vardır. Kusursuz kişi aramak doğru değildir.
Eğilen …….. ……………: Af dileyen kişiye zarar vermek doğru değildir. Doğru olan o kişiyi affetmektir.
Gülü ……….. dikenine ……………: Sevdiğimiz kişilerin ya da uğraşların rahatsızlık veren yönlerine de katlanmalıyız.
………….. balçıkla sıvanmaz: Bilinen doğruları herkesten her zaman saklamak mümkün değildir.
Hamama ………… terler: Bir işe giren onun zorluklarına katlanmak zorundadır. Zorluklardan şikayet etmesi doğru değildir.
Haydan …………, Huya …………: Emeksiz kazanılan para çabucak tükenir.
Her ………… kendi ……………… öter: Herkesin sözü tanındığı yerde geçer.
Her …………… bir yoğurt ………….. vardır: Bir işi yaparken herkesin kendine özgü metodu vardır.
…………. ölür, gözü ……….. kalır: İnsanlar son anlarında bile yapamadıkları işler, gerçekleştiremedikleri hayallerinden dolayı üzülürler, hayıflanırlar.
Horozu ……. olan köyün ……… geç ……...: Bir yerde liderlik yapmaya çalışan çok ise ve orada ortak akıl işlemiyorsa hiçbir iş vaktinde ve başarılı sonuçlanmaz.
Irmaktan …………. at …………………: Bir işe hangi yöntem ve araçla başladıysak işi onunla sonuçlandırmalıyız.
İşleyen ………….. ışıldar: Çalışanlar, gayret edenler daima başarılı olurlar; hedeflerine ulaşırlar.
İşten ……….., dişten ………...: İnsanlar ne kadar çok çalışırsa çalışsın, tasarruf etmediği müddetçe maddi anlamda rahat olamaz.
Kaçan ……… büyük ………….: Zamanında değerlendirilmeyen fırsatlar ileride çok aranır.
Kendi …………. Ağlamaz: Yaptığı yanlışlarla zarara ve belaya uğrayanlar başkalarını suçlamamalı, içinde bulundukları durumdan şikayet etmemelidirler.
…………. sirke …………. zarar verir: Öfke ile hareket edenler kendileri zarara uğrarlar.
………… ecele faydası …………………: Ne kadar tedbir alırsak alalım, korku duyalım başımıza gelecek bir iş eninde sonunda gerçekleşir.
Körle ……… şaşı ……………..: Kötü bir kişiyle arkadaşlık kuran o kişiden olumsuz olarak etkilenir. Onun huylarını edinir.
…………… çuvala sığmaz: Bilinen gerçekleri, saklanmaya çalışılan doğruları sonsuza dek saklamak mümkün değildir. Onlar bir gün mutlaka açığa çıkar.
Minareyi …………. kılıfını ………….: Hızsızlık, kötülük yapacak kişi yakalanmamak için her türlü tedbiri önceden alır.
Otu ………, köküne …………: İnsanlar en çok ailelerine, yakınlarına benzer. Bir kişiyi tanımanın en iyi yolu akrabalarına, yakınlarına bakmak; onları tanımaya çalışmaktır.
Ölmüş …….., ……….. korkmaz: Her şeyini kaybeden, büyük kayıplara uğrayan kişi artık küçük olaylardan etkilenmez; çünkü kaybedecek hiçbir şeyi kalmamıştır.
Öpülecek el ………………….: Saygı gösterilmesi gereken insanlara, büyüklerimize saygısız davranmak doğru değildir.
Papaz her …….. ………. yemez: İnsanların işleri her zaman aynı şekilde gitmez. Şanslı olanlar, büyük kazanç içersinde olanlar bazı anlarda kayba uğrayabilir.
Rüzgâr ……….., fırtına …………….: İnsanlar kötülük yaptıklarında daha büyük kötülüklerle karşılaşacaklarını bilmelidir.
………….. samanı, ………… zamanı: İşe yaramaz dediğimiz eşyalarımız bile an gelir bize faydalı olabilir. Ayrıca burada tasarruflu, tedbirli olmak da öğütlenmektedir.
Sarımsağı gelin ……………….., kırk gün ………… çıkmamış: Bazı insanlar gerçek yüzlerini ustalıkla gizleyebilirler; ancak mutlaka bir yerde davranışlarıyla gerçek kişilikleri ortaya çıkar.
Sıçan ……….. deliği ……………: Kötü insanlar başları tehlikeye girdiği andan bundan nasıl kurtulacaklarını, nereye kaçacaklarını iyi bilirler.
Su ………… testiyi ………….: Elimize geçen fırsatları zamanında değerlendirmeliyiz.
Su ……….. su …….. kırılır: Bir kişi ne işle uğraşıyorsa, başına gelecek durumlar ya da yaşayacağı son onunla bağlantılı olur.
Sütten ……. yanan, ……….. üfleyerek ……: Daha önce tedbir almadığı için olumsuzluklar yaşayanlar, daha sonra tehlike getirmeyecek olmasına rağmen aşırı tedbirli olmaya başlarlar.
Taşıma ….. ile ……………. dönmez: Başkalarından gelen küçük destek ve yardımlarla büyük işler başarılamaz.
Tek ……… kuş uçmaz: Yetersiz araç ve kaynakla bir işi sonuçlandırmak ya da başarıya ulaşmak mümkün değildir.
Üzüm ……. baka baka ……….: Bir insan arkadaşlık kurduğu kişilerin huylarını alır, ona benzer.
Yuvarlanan …… yosun ………: Sürekli iş ve yer değiştirenler birikim ya da mülk sahibi olamazlar.
Zora ……….. dayanmaz: Zor görünen işlerin üstesinden çabalar ve büyük gayretlerle gelinebilir.
16) ……………….., ……………………..: Sayılabilir, ölçülebilir ifadelere ………………..; iyi, kötü, başarılı, mutlu vb. gibi sayılamayan durumlara ……………………… adı verilir.
Örnek: “Ahmet Bey, 60 yaşında sevimli bir amcamızdı.” Bu cümlede 60 yaş ifadesi ……………..; sevimli ifadesi ise ………………….tir.
-
Büyük çok güzel evi vardı. (Bu cümlede büyük ifadesi ………….; güzel ifadesi ……………… bildirir.
-
Uzun boylu, güler yüzlü bir gençti. (Bu cümlede uzun boylu ifadesi ……………; güler yüzlü ifadesi ……………… bildirir.)
Dostları ilə paylaş: |