412 Cetcelûtiye" veya "Cevşenü'l-Kebir" diye bilinen kitap ve duanın, ilmî kaynağı hakkında şimdiye kadar hiçbir sağlam(!) bilgi yoktur. Konuşmuş olduğum, "Ağabeyler"in{!) söyledikleri en ciddi söz; "Valla iistad demişse doğrudur." ifadeleri olmuştur. Vahyin Allah (c.c.)'ye nisbet olduğu bilindiğine göre, Allah'a rağmen bir zümre üstadın sözünü esas alıyorsa, hesap gününü hatırlatırız. Üstad'a toz kondurmamak için Alîah'a iftiraya mı razı olacağız? Önceleri bir zikir olarak kullanılan Cevşen, şimdilerde ise mabet bekçilerinin çıkar kaynağı olarak muska şeklinde de yapılıp satılmaktadır. Nur sakinlerinin yaşantılarında Üstad'ın öğretileri o denii "din" halini almış ki, "Üstadın sünneti" yanında "Resûlüllah (s.a.v.)'in sünnet ve hadisleri" ne akla gelir ne de yaşantıda gözetilir olmuştur. Somut bir örnek olması açısından "Vakıf adamlar" olan Said Nursi'nin öz talebeleri ve sonrakilerden bir kısmı (Hoca efendiler v.s.) Üstad'ları evlenmemişler diye Muhammedi sünneti göz ardı ederek onlar da evlenmemişlerdir. Kuşkusuz evlenmemek fiili, insanı kafir, hatta günahkar dahi etmez. Ancak evlenmemelerinin gerekçesi üstadlanmn evlenmemiş olması ise, bunun adı, Resulün sünnetine değil de Üstad'ın sünnetine ittiba etmektir. Bu konuda Peygamber(s.a.v.)'in şu hadisi oldukça ibret vericidir: Ebu Zerr (r.a.) anlatıyor: Resûîüllah (s.a.v.)'in huzuruna Akkaf b. Bişr et-Temİmi adında bir zat girmişti. Resûlüllah (s.a.v.)'le Akkaf arasında şu konuşma geçti:
- Evli misin ya Akkaf?
- Hayır Ya Resûsüilah; cariyem bile yoktur.
- Cariyen bile mi yok? Halin vaktin yerinde değil midir?
- Halim vaktim iyidir zenginim ya Resûİallah!
- O halde sen şeytanların kardeşisin. Eğer hmstiyanlar arasında bulunsaydm onlara rahip olurdun. Nikah bizim sünnetimİzdir. Sizin en şerlileriniz bekar olanlarımzdır... (Ahmed b. Hanbel, Ebu Ya'la, İbnu Mende-Taberani- 'den nakille; Modern Çağda îslâmi Meseleler. Mevdudi.s.158,159)
415 Mektubat. s.424,425; Lem'alar. s.38-45,299,300(9.ve 28. Lem'alar) Bkz.Teorik ve Pratik Açıdan Tasavvuf ve İslâm s.259,261
416 Sike-i Tasdiki Gaybi. s. 122
417 Teorik ve Pratik Açıdan Tasavvuf ve islâm s260,.261,155 (Bkz:Lem'a!ar.s. s.38-45,299,300-9.ve 28. Lem'a-; Mektubat.s. 424,..,)
418 Lem'aIar.s.45
419 Sike-i Tasdiki Gaybi s.61; Risale-i Nur'un Kudsi Kaynakları s.790; Hakkın Müdafaası Sabahaddin Aksakal Yeni Asya yay.s.214 -227; Bkz. Diyanet vakfusl. Ans.C:7 Cefr Mad. s.215 ;C:10 Ebced Mad. s.68; Risale-i Nur'un Kudsi Kaynakları, s. 790-792...;...
420 Tarihçe-i Hayat, Said Nursİ, s.65; ithamları Reddediyorum, s.206 Av. Be--kir Berk. Yeni Asya yay. Türkiye'de Nurculuk Davası Bekir Berk. s.263; ilmi ve Hukuki Açıdan Nurculuk Davası .Av. Bekir Berk s.263. (1911/îst.Divan-ı Harbi Örfi'den nak.);
428 Tarihçe-i Hayat s.67-68; ithamları Reddediyorum, s.291-293; Türkiye'de Nurculuk Davası, s.249,257,273; îlmi ve Hukuki Açıdan Nurculuk Davası. s249,257,273
429 Türkiye'de islamcılık Düşüncesi. c:2.s.314
430 Tarihçe-i Hayat s.138-140; Türkiye'de islamcılık Düşüncesi, ismail Ka-ra.Risale yay. 2,cilt s.397-399; Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nur-si. Necmeddin Şahiner. s.237-244
431 Bilinmeyen Taraflarıyla Bediüzzaman Said Nursi. s.363 (Emirdağ Lahikası C:2 s.lö'dan)
432 Türkiye'de islamcılık Düşüncesi.C:2 s.314,315; Bilinmeyen Taraflanyla Bediüzzaman Said Nursİ. s.392,393
^arihçe-i Hayat s.590-593(Said Nursi'nin Menderes'e yazdığı mektup)
449 îthamları Reddediyorum, s.216 (Mülakat, Nurculuk Hakkında, Erzurum, 1964, Hürsöz Yay. s. 34'ten alıntı ile) s. 292 (ilmi ve Hukuki Açıdan Nurculuk Davası, s. 268'den alıntıyla)
450 lthamlan Reddediyorum, s.217-218 (Mektubat'tan alıntılanmış.); ilmi ve Hukuki açıdan Nurculuk Davası.268,273; (Türkiye'de Nurculuk Davası. s.268,273); Tarihçe-i Hayat.s.223
451 Tarihçe-i Hayat.s.223
452 Ithamlan Reddediyorum, s.217-218 (Mektubat'tan alıntılanmış.); ilmi ve Hukuki Açıdan Nurculuk Davasi.268,273; (Türkiye'de Nurculuk Davası. s.268,273); Tarihçe-i Hayat.s.223
453 Bkz: timi ve Hukuki Açıdan Nurculuk Davasıs.220... (Türkiye'de Nurculuk Davası, s.220...) Bu konuda ithamları red bağlamında yazılmış kitaplara, savunmalara, mahkemelerdeki savunmalara bakılabilir.
454 İslâm İnancında Gayb Problemi.sl73
455 Asayı Musa.s.76...; Sikke-i Tastik-i Gaybi. "Karadağın bir meyvesi" ismiyle yazılan böl...; İthamları Reddediyorum, s.46..; Risale-i Nur'un Kudsİ Kaynakları s.783...
468 Yalan hadis uydurup bunu da Resüİüllah(s.a.v.)'e nisbet edenlerin de gerekçeleri arasında bu tür savunmalar vardır.
469 Hmi ve Hukuki Açıdan Nurculuk Davası s.287; {Türkiye'de Nurculuk Davası s.287.)
470 Daha çok Şiîler tarafından geleceğe ilişkin haberlerin bildirilmesinde kullanılan cifr (cefr)le uğraşanlara denir(Diyanet Vakfı islâm Ansiklopedisi.O.7 s.215).
"...Hatta bazan haik arasında dolaşan ve Kur'an-i Kerim'in şifa ile ilgili âyetlerinin ebced hesabına göre rakamların yazılıp bunlarla yapılan muskalar bulunmaktadır ki, bu rakamiarm şifa vereceğine inanmak küfürdür. Bu gibi hususlar Hz. Peygamberin sünnetinde olmadığı gibi ashab, tabiin ve büyük imamların böyle bir şeye başvurmadıkları ilmen ve tarihen bilinen bir husustur. Ebced hesabına dayanarak ortaya çıkan Hurufîlik, bu işi Kur'an ile fai bakmaya kadar götürmüştür. Bir devlet kuruluşu olarak Diyanet İşleri Başkanhgı'nın, devletin dini anlayışını yansıtmak üzere 1%0'larda yayımlanan "Allah Bizimle" adlı bir kitapçıkta ebced hesabi ile Hz. Peygamber (s.a.v.) ile İlgili olan bir âyet, 27 Mayıs 1960 askeri darbesine tarih düşürmeye çalışmıştır. Oysa bu hesaplar, bir israiliyat uydurması olup islâm ile hiçbir ilgisi bulunmamaktadır... tslâm tarihinde ilk kez yahudiler yapmışlardır." (Şamil İslâm Ansiklopedisi. Ebced mad.) "Allah hiç kimseye gaybdan haber verme hususunda bir İlim ve yetenek vermemiştir. Yalnız, bazı peygamberlere âhiret, melekler ve cinlerle ilgili bilgiler bahsetmiştir ki bunlar vahiy ile sabittir, inanmak gerekir. Araştırmacı ve titiz alimler "Cümmel hesabı" diye isimlendirilen cifr hesabına şiddetle karşı çıkmışlardır, tbn Hacer el-Askalâni, buna itimat etmenin caiz olmadığını söyler. tbn Abbas'ın da bu hesabı sihir cümlesinden saydığı nakledilmekte-dir."(A.g.e;cifr hesabı.s.307). Bkz: İslâm'da Birlik ve Fıkıh Mezhepleri. M.Reşit Rıza. el-Hüse^ni s.51.)
Bu konuda Ibn Kesir ise tefsirinde ebced hesabı ile Hurûf-u Mukatta'aya çeşitli manalar vermek isteyenler hakkında genişçe izahat verdikten sonra şunları söyler: "Bu harflerle vakitlerin bilindiği, olayların, fitne ve savaşların zamanlarının çıkarılacağını öne sürenler ise Kur'an'da olmayan şeyler iddia etmekte ve uçulması gerekmeyen yerde uçmaya çalışmaktadırlar." (Ibn Kesir C:2s. 146} "Ebcedle ilgili bazı hadislere de rastlanmakta, ancak îbn Tey-miyye bunların başhcalarını verip ravilerıni tenkit ederek güvenilir olmadıklarını açıkça ortaya koymuş bulunmaktadır." (îslâm Ansiklopedisi. Ebced mad.s.68. Bkz; tbn Kes ir. C:2s. 146; İslâm'da Birlik ve Fıkıh Mezhepleri. M.Reşit Rıza Çev. Ahmet Hamdi Akseki. D. I. B. Yay. s.39-80). -Hurufîlik; Harflerden dinsel anlamlar çıkaran bir Alevi tarikatıdır, tran'lı Şİhâbeddin Fazlullah Esterâbâdî (1339-1394) tarafından kurulmuştur. Bu inanca göre; "yaratıcı olan harftir." Yunan Pitagorasçılığma ve Yahudi Kabalasına dayanan fikirlerden etkilenerek gelişmiştir. Hurufîlik konuşan insanı Tannİaştırır... insan konuşan Tanrı, (Kelâmullah-ı Nâuk)dır.... Bâtınî'lerin Hurufîlik etkisi altındaki görüşleri de şöyledir; Kelime-İ Tevhid (fe İlahe illallah) sözü Arap harfleriyle üç harfle yazılır, bunlar da Lam, Elit ve He harfleridir. Bu üç harf aklı, nefsi ve feleki gösterir. Dört kelime oluşu, insanın dört tabiatı olduğunu gösterir. Yedi hecedir. Bu heceler insan başının iki gözü, iki kulağı, iki burun deliği, ve bir ağzı olmak üzere yedi delikli organlarına işarettir. On iki harfle yazılışı da, insanın on iki organını belirtir. Demek ki, Kelime-i Tevhîd, aslında insanı dile g-tirir ve Allah'ın insanda belirdiğini kanıtlar, özet olarak denilebilir ki, Hurufîlik anlayışında varlık, harflerle açıklanılır. Bu tutum, antikçağ Pitagorasçılığımn varlığı sayılarla açıklamasının başka bir biçimidir. Bâttnîliğin temel düşüncesini sürdüren Hurûfîlik'tc amaç, insandır, insanın açıklanması Allah'ı da açıklar. {Tarih Boyunca AlevilikTank Mümtaz Sözengil.Çözüm yay. s.49)
471 Sarîreddİn el-Konevî'nin vefatından önce tasavvuf ve îbn Arabi'nin felsefesinden ve Vahdet-i Vücût'tan uzaklaştığı, reddettiği, ömrünün son yıllarını Kitap ve Sünnetle geçirdiğine dair rivayetler için bak: Teorik ve Pratik Açıdan Tasavvuf ve tslâm.s.l29,\30
472 îlmi ve Hukuki Açıdan Nurculuk Davası, s.378...; Türkiye'de Nurculuk Davasi.s.378...
475 Hem "Zahiren ve sarih olarak Cifr ve Ebced'in esasları Kur'an'dan ve hadîslerden gelmiş olduğu hakkında kesin bir malumat yoktur. Yani görülmemiştir... Kur'an'm sarahatında öyle bir şey yoktur." diyecek, hem de; "Amma li-san-ı haliyle(!) âyetlerinin ifadelerindeki ima ve işaretlerin remzleriyle; "Evet vardır!" denilebilir...."diyeceksiniz. (1&z:Risale-i Nur'un Kudsi Kaynakları s.751...) Yine, "Ebced ve cifr İlmiyle elbetteki muhaddisler taifesi, Usûl-i Şeri-
at ulemâsı sınıfı, fukaha ve müçtehidler gurubu veya Kur'an hafızları ve tec-vidçiler zümresi ve akide ve ilm-i kelam alimleri herhalde uğraşmış değillerdir. Çünkü; bunların başka işleri ve başka vazifeleri vardır." diyeceksiniz. Ve dönüp bu kez de, "O halde bu Üimle uğraşan ehi-i velayet ve tasavvuf denilen gönüî ehli taifesidir ki, pek çok rivayetler yazılmış kitaplar bunun delilleridir." (Risale-i Nur'un Kudsi Kaynakları s.756.) diye İslâmîliğini ispat etmiş olacaksınız..! Sonra da bizzat Said Nursi'den cifrle yapılmış alıntılar vererek "bakın oîuyormuş"a getireceksiniz..!
476 islâm'da Fıkhı Mezhepler Tarihi. Muhammed Ebu Zehra.Hisar yay.s.178,179
477 Bkz: Risale-i Nur'un Kudsi Kaynaklan.s.749
478 'İslâm'da Birlik ve Fıkıh Mezhepleri M: Reşit Rıza el-Hüseyni. s.49,51,61,74,79,80. Bkz: îbn Haldun. Mukaddime C:3 s.20...
479 EI-Futûhât El-Mekkiyye. s.25
480 Risale-i Nur'un Kudsi Kaynakları s.774,775
481 El-Alim vel-Mütealtim s.22 (Beşeseri) Mehmed Zahİd Kotku'nun Ehl-i Sünnet Akaidİ'ne yazmış olduğu terce-me-i hal girişinden, s.XV
482 Ehl-i Sünnet Akaidi. Mehmed Zahid Kotku. s.134
483 el-Fıkhul-Ebsat, s,40 (Beş eseri)
484
485 Teorik ve Pratik Açıdan Tasavvuf ve Islâm.s. 252
486 Ayrıntılı bilgi için öncelikli olarak bu muharriflerin kendi kitaplarına ve kaynaklar arasında bildirilmiş olunan savunma içerikli kitaplara bakılmasında fayda vardır. İstifade ve çok daha fazla örnek için şu kitaplara da bakılabilir: Teorik ve Pratik Açıdan Tasavvuf ve tslâm.Prof. Dr. ibrahim Sarmış. Tasavvuf ve islâm. Ercümend Özkan; D.V İslâm Ansİklopedisi.Heyet C:7,10 Ebcet ve cefr mad.; Vahiyden Kültüre.Celaleddin Vatandaş. Pınar Yay. Tevhid ve Değişim. Celaleddin Vatandaş, Pınar Yay. Vahye Göre Büyük Zulüm. M. Said Çek-megil;
487 Belki bu ifadeleri, muhatabı olmadıklarını söyleyerek, kabul etmek istemeyenler olabilir. Ancak şurası unutulmamalıdır ki, kendilerini Nurcu veya tarikat ehli olmadıklarını söyleyerek savunan İnsanlar bile, Saİd Nursi'ye veya böylesi düşüncelerin kendisinden sadır olduğu insanlara eleştiriye tahammül edemez ve toz kondurmazlar. Yine îbn Arabi'nin yolunda olmadıklarım söyleyerek kendilerini savunabilecek birçok Nurcu, radikal vs. denilen kesimler Îbn Arabi'nin görüş ve düşüncelerini farklı insanlardan geldiği İçin rahatlıkla alıp savunmaktadırlar. Bu da gösteriyor ki, görüş ve düşüncelerin doğruluk ve yanlışlığı onlar için o denli Önemli değildir. Müntesİbİ oldukları insandan sadır olması veya kendi nezdlerinde nüfuz sahibi bir insandan sadır olması o sözün kabulü- reddi İçin yeter gerekçedir. Atalarını buldukları yolu takip edeceklerini söyleyen müşriklere karşı, Allah (c.c.)'nün; "onların sapıklık üzere olmaları halinde de mi?" takip edeceklerini sormasının, Allahu alem muhatapları bunlar da olsa gerek... Hakikatte bu sapık görüşlerden ve de faillerinden beri olduklarını söyleyen ve öyle inanan insanlara yönelik olarak söyleyecek bir sözümüz yoktur.
488 örnekler için bak: Teorik ve Pratik Açıdan Tasavvuf ve Islâm.Prof. Dr. İbrahim Sarmış.; Tasavvuf ve İslâm. Ercümend Özkan; Vahye Göre Büyük Zulüm. M. Said Çekmegil;...
489 Buhari/Kitabu'l-Enbiyâ.l42
490Ahmet Y. Özütoprak, Dini Doğru Anlamak, Pınar Yayınları: 261-287.
491Ahmet Y. Özütoprak, Dini Doğru Anlamak, Pınar Yayınları: 293-297.
492Ahmet Y. Özütoprak, Dini Doğru Anlamak, Pınar Yayınları: 299-302.