Performans Göstergesi
- Sınıflandırılan mera sayısı ve miktarı
-Üreticilerin yıllar itibari ile elde edecekleri ürün miktarları
- Tarımsal desteklemelerden yararlanacak kişi sayısı
- Eğitim, Toplantı ve Seminer sayısı
- Broşür ve liflet sayısı
Uygulama Yeri
Merkez, ilçeler ve bağlı köyler
11) Ardahan 'ın Tarihçesi
BAŞLANGIÇTAN İSLAM FETHİNE KADAR
İlk Türklerden sayılan ve Sümerlilerle soydaş olan yuvarlak başlı bitişken dilli hurrilerin torunlarının Van Gölü çevresinde bir devlet kurmaları zamanında görülmektedir. Saka(iskit)Türkleri M.Ö. 720 yılında kimmerlerin doğu kolunu kafkas dağlarının güneyine sürdüler. Kura,Çoruh,Aras ve Yukarı Fırat ırmakları boyuna yayılarak yerleşmeleri ile Ardahan’ı da içine alan bölgede Türklük başlamış oldu.
İLK SELÇUKLU FETHİNDEN OSMANLI ÇAĞINDAN ANADOLU–TÜRK BİRLİĞİNE KATILIŞINA KADAR(1064-1578)
1068 Sultan Alparslan’ın II. Batı seferine çıkarken akınlara başlayan Apkaz Kralından Ardahan’ı alır. 1075 yılında Süleyman Şah Türkiye Selçukluları devletini kurduğu zamanlarda Ardahan tekrar Apkaz kralı tarafından işgal edilir.1080 yılında Sultan Melikşah tarafından geri alınır.
ARDAHAN SANCAĞI BÖLGESİNİN 1080 FETHİ SONRASI KISA TAKVİMİ
Ardahan birçok Türk beyliğinin hakimiyetine girmiştir. Bunlardan ilki Kıpçaklardır. Daha sonra 1225 yılında Harezmşahlar, 1239 Moğol Cengiz İmparatorluğuna tabi olmuştur.1267 İlhanlı hükümdarının Ardahan ve Ahıska valiliklerini Caklı Sargise vermesi ile buralara Atabek ülkesi denmeye başlandı. Bu ülkede yazı dili kartvelce, konuşma dili Türkçe olarak devam etti. Bugünde Ahıska,Posof ve Şavşat ağzı dediğimiz Kıpçak ağzı sözleri buralarda kullanılmakta idi.1334 de ise Ardahan ve çevresi Karakoyunlular hakimiyetine girdi.Osmanlı öncesi ise en son Timur ve Akkoyunlulara tabi olmuştur.
OSMANLI DÖNEMİ
Ardahan ve çevresi 1538 tarihinden itibaren Osmanlı topraklarına tamamen katılmıştır.1552 yılında sancak yapılmıştır. Ardahan’ın sancak olmasına mütakip tahrir edildiği anlaşılmıştır. Ardahan sancağında 1574 yılında ikinci bir tahrir (arazi düzenlemesi)yapılmıştır. 1575 yılından itibaren Ardahan sancağının adını büyük Ardahan almıştır. Ardahan kalesinin 1559’dan itibaren inşa edilmeye başlandığını ve kalenin tam olarak 1578’de bugünkü şekline kavuştuğu görülmektedir. Kalenin Batıdaki büyük kapısında bulunan sert kızıltaş üzerine kabartma nesih yazı ile üç satırlık kitabe de Kanuni Sultan Süleyman’ın son zamanlarında konulmuştur. Kitabede şu ifade edilmektedir:
(Arap,Anadolu ve Acem Meliklerinin bağlı bulunduğu karalar ve denizlerin sahibi Selim Han oğlu Büyük Sultan Süleymanın emri ile yapıldı. Allah onun ülkesini ebedi kılsın.(Ağustos 1566)
İLK RUS İSTİLASI
Rus generalinin Kaçar hanedanını mağlup edip Revan (Erivan) ı aldıktan sonra buralara Ermeni göçü başlamıştır. Bugünkü Büyük Ermenistan hayalinin kökleri Revan’ın düşmesinden sonra Ruslarca başlatılan iskan politikasına dayanmaktadır. Kars’ı ele geçiren Ruslar 1828de Ardahan’ı almışlardır. Bunun üzerine Osmanlı devleti barış istemiş ve Edirne anlaşması imzalanmıştır.
İKİNCİ RUS İSTİLASI
Karadeniz’deki Rus-Osmanlı mücadelesi Ardahan’ın bulunduğu bölgede yeni bir Osmanlı-Rus savaşının çıkmasına neden oldu.1855’de Kars kalesi kuşatıldı ve Kars’tan gönderilen ve Ahıskadan gelen kuvvetlerle birleşen Ruslar Ardahan’ı ele geçirdiler. İşgal altındaki Ardahan’ın kaderi Paris anlaşması ile Ruslardan geri alınmıştır.
ÜÇÜNCÜ RUS İSTİLASI
27 Nisan 1877’de Çıldır’ın merkezini Rus komutanı ele geçirdi. Bu esnada Posof’ta başka bir Rus kolu tarafından ele geçirildi. Genel hücum 1877de başladı. Osmanlı ordusu yetersiz kalınca Ruslar Ardahan’a kadar ilerlediler. Böylece Ardahan’da kırk yıl sürecek olan esaret dönemi başlamış odu. 93 harbi sonucunda Osmanlı ve Rus tarafları bir araya gelerek yeşilköy anlaşmasını imzaladılar. Kars Ardahan Batum ve Eleşkirt savaş tazminatı olarak Ruslara bırakılmıştır. Dönemin Ardahanlı ozanlarından birisi bir değişinde Ardahan’ın düşüşü ile yaşanan acıyı ve kaybı şöyle dile getirmektedir.
Ardahan can idi gitti
Lisan’ı Türk idi gitti
Sultan Hamit’e haber verin
İstanbul’un kilidi gitti
I. DÜNTA SAVAŞI VE SONRASINDA ARDAHAN
Sarıkamış harekatının başladığı günlerde alman subayının kontrolündeki milis güçler Artvin, Ardahan ve Tiflis’i ele geçirmek için ileri harekata geçtiler ve Türk ordusu 29 Aralık günü Ardahan’a girdi. Bunun üzerine Ruslar hücuma geçti ve Türk milis güçlerini geri püskürttüler. Bundan sonra Osmanlı ordusu Sarıkamış’dan harekete geçer. Hareketin başarılı olması durumunda Ardahan kurtarılacaktı.14 ocak 1915 gecesi başlayan harekat başarısızlıkla sonuçlanınca harekatın ikinci ayağını oluşturan Göle-Merdinik ve Ardahan hattı iptal edildi.
Bu dönemin Ardahan açısından dikkat çekici en önemli özelliği bölgeyle ilgisi olmayan Ermenilerin bölgeye yerleşme ve etnik temizlik yapma faaliyetleridir. Ruslar sürekli olarak Ardahan ve Kars taraflarına yerleşmelerini teşvik ettiler. Rus arazi nizamnamesi hayata geçirildi. Toprak mülkiyeti kaldırıldı, arazi devletin malı oldu. Amaç Türk ve Müslüman nüfusun hukuki dayanaklarını koparmaktı. Her türlü dini eğitim engellendi. Türk nüfusu zorunlu olarak çalışmaya başladı.
ARDAHAN KONGRELERİ
Mondros sonrası vatanın birçok yerinde milli toplantılar yapılmıştır. 1918 de Kars’ta İslam şurası meydana getirilmiş ve bir kongre toplanmıştır. Bunu Ahıska Ahılkelek ve Ardahan kongreleri izledi.Batum’un İngilizlerce işgalinden sonra birinci Ardahan kongresi başladı.
Birinci Ardahan kongresi 3-5 Ocak 1919 da toplanmıştır. Başkanlığını üçüncü tümen komutanlığı Halit Bey yapmıştır. Kongredeki diğer üyeler ise şunlardır: Cafer Bey, Dr. Hakkı Cenap, Dr Fuat Sabit, Dr Abidin Ağacıkolu, Filibeli Hilmi, Arif Bey, Rasim Bey, Cafer Bey. Kongre, Rasim Bey’in konağında toplandı. Bu konak bugün Ardahan İl Sağlık Mdlg. olarak hizmet vermektedir.
İkinci Ardahan kongresi çalışmaları 7-9 Ocak 1919 da daha geniş katılımla toplanmıştır. İlkine göre daha kapsamlı olmuştur.
KURTULUŞ VE ŞANLI BAYRAĞIMIZA KAVUŞMA (23 ŞUBAT 1923)
Ardahan uzun zamandan beri beklediği kurtuluş ve şanlı bayrağımıza kavuşma hülyasının 23 Şubat 1923 günü gerçekleştirdi. Gürcü birliklerinin şehri boşaltmasının ardından Türk birlikleri şehre girdi. Ardahan’a Türk Bayrağı çekildi.
Ardahan anavatana katıldıktan sonra vilayet ile kaza arasında bir yönetim olan mutasarrıf haline getirildi.
TBMM 1926 ya kadar Ardahan Milletvekilleri
Ardahan ilk yasama dönemi için şu Milletvekillerini seçmiş TBMM ye göndermiştir. Hilmi Bey, Osman Server Bey, Halit Paşa, Talat Bey, Tahsin Beylerdir.
Ardahan tekrar ilçe haline getirildiğinde Milletvekili olarak Mecliste temsil edilmesi sona erdi.
ARDAHAN’A ÖZGÜ EL SANATLARI
Tarihi ve kültürel değerler açısından oldukça zengin bir mirasa sahip olan ilimizde halıcılık oldukça yaygındır. Dokunan halılarda Kafkas Osmanlı Türk sentezinin izleri görülmektedir. İlimizdeki kilim dokumacılığı azda olsa devam etmektedir. Kilimlerde tamamen kendine özgü yöntemlerle elde ettiği boyaları kullanmaktadır.
Damal ilçemiz ve yöresi Orta Asya’dan Avrupa’ya göç eden Türk boylarının geçiş güzergâhında bulunan bir yerleşim alanıdır. Yöre halkı Türkmen olup günümüze kadar kendi gelenek ve göreneklerini korumuşlardır. Bu yörede yaşayan kadınlar orta Asya Oğuz Türklerinin kıyafetlerini kullanmaktadırlar.
Geçmişte yöre kadınları kıyafetlerin küçüklerini ağaçtan yapılan bebeklere giydirerek çocuklarına oyuncak yapmaktaydılar. Günümüzde ise plastik bebeklerin üzerine giydirilerek satılmaktadır. 1996 yılında Japonya’da düzenlenen yöresel folklorik bebekler yarışmasında Dünya birinci olmuştur
YÖREMİZDE DİĞER EL SANATLARI : Gurcun (heybe), yöresel folklorik bebek giysileri, yolluk, göğüslük, hasır, keçe, yün çorap, patik, yöresel dantel, yün iplik diğer el sanatlarındandır.
Dostları ilə paylaş: |