T.C.
ATATÜRK ÜNİVERSİTESİ
EDEBİYAT FAKÜLTESİ
BİLGİ VE BELGE YÖNETİMİ BÖLÜMÜ
SOSYAL VE BEŞERİ BİLİMLERDE BİLGİYE ERİŞİM DERSİ
FELSEFE VE PSİKOLOJİ BİLİMİNDE BİLGİYE ERİŞİM
Ders Sorumlusu:
Doç. Dr. Coşkun POLAT
Hazırlayan:
Oğuz ŞENER
Erzurum 2013
İçindekiler Tablosu
I.BÖLÜM 7
I.1. Araştırmanın Konusu 7
I.2. Araştırmanın Amacı 7
I.3. Araştırmanın Önemi 7
I.4. Araştırmanın Yöntemi 7
I.5. Değerlendirme Ölçütleri 8
II. BÖLÜM 9
II.1. Felsefenin Tanımı 9
II.2. Felsefenin Tarihsel Gelişimi 9
II.2. 1. İlk Çağ Felsefesi 9
II.2. 2. Orta Çağ Felsefesi 9
II.2. 3. Rönesans Felsefesi 10
II.2. 4. 17. yüzyıl Felsefesi 10
II.2. 5. 18. Yüzyıl (Aydınlanma) Felsefesi 10
II.2. 6. 19. Yüzyıl Felsefesi 10
II.2. 7. 20. Yüzyıl Felsefesi 10
II.2. 8. Felsefenin Alt Konuları 11
II.2. 9. Felsefenin Diğer Bilimlerle İlişkisi 11
II.3. Psikolojinin Tanımı 14
II.3. 1. Psikolojinin Tarihsel Gelişimi 14
II.3. 2. Psikolojinin İlişkili Olduğu Bilimler 15
II.4. Felsefe ve Psikoloji Biliminin Öncüleri 15
A) Felsefe Biliminin Öncüleri 15
B) Psikoloji Biliminin Öncüleri 17
II.5. Sınıflama Sistemleri 18
II.5. 1. Dewey Onlu Sınıflama Sistemi 18
II.5. 2. LC Sınıflama Sistemi 18
II.5. 1. Evrensel Onlu Sınıflama Sistemi(Universal Decimal Classification) 18
III. BÖLÜM 19
III. 1. Ansiklopediler 19
III.1. 1. The Encylopedia of Philosophy 19
III.1. 2. American Philosophy an Encyclopedia 19
III.1. 3. Routledge Encyclopedia of Philosophy 19
III.1. 4. Encyclopedia of Philosophy 19
III.1. 5. The Concise Encyclopedia of Western Philosophy & Philosophers 19
III.1. 6. Internet Encyclopedia of Philosophy 20
III.1. 7. Encyclopedia of Psychology 20
III.1. 8. Encyclopedia of Psychology and Religion 20
III.1. 9. The Blackwell Encyclopedia of Social Psychology 20
III.1. 10. The Corsini Encyclopedia of Psychology 20
III.1. 11. Encyclopedia of Psychology 21
III.1. 12. Felsefe Ansiklopedisi 21
III. 2. Sözlükler 21
III.2. 1. Oxford Dictionary of Psychology 21
III.2. 2. The Cambridge Dictionary of Philosophy 21
III.2. 3. Dictionary of World Philosophy 21
III.2. 4. Psikoloji Sözlüğü 21
III.2. 5. Felsefe Sözlüğü 22
III.2. 6. Felsefe Sözlüğü 22
III.2. 7. Felsefe Sözlüğü 22
III.2. 8. Felsefe Terimleri Sözlüğü 22
III.2. 9. Felsefe Sözlüğü 22
III. 3. Rehber ve El kitapları 22
III.3. 1. The Oxford Handbook of World Philosophy 22
III.3. 2. Handbook of Psychology 23
III.3. 3. Handbook of The Philosophy of Science General Philosophy of Science 23
III.3. 4. Descartes and The Meditations 23
III. 4. Bibliyografyalar 24
III.4. 1. Bibliography of Islamic Philosophy 24
III.4. 2. International Philosophical Bibliography 24
III.4. 3. Bibliography of Philosophy 24
III.4. 4. Açıklamalı Felsefe Eserleri Bibliyografyası 24
III.4. 5. A Bibliography Of Philosophical Bibliographies 24
III.4. 6. Başlangıcından Günümüze Türk Psikoloji Bibliyografyası 24
III.4. 7. (1729-1928) - Sosyoloji Yıllığı – 17 24
III.4. 8. Bibliography of Modern American Philosophers 25
III.4. 9. Fifty Years of Philosophy of Religion: A Select Bibliography (1955-2005) 25
III.4. 10. Masterpieces of World Philosophy 25
III.4. 11. Türkiye Makaleler Bibliyografisi 25
III.4. 12. Oxford Bibliographies 25
III.4. 13. MLA International Bibliography 26
III.4. 14. WorldCat 26
III.4. 15. Ulusal Toplu Katalog (TO-KAT) 26
III. 5. Abstracts 27
III.5. 1. ProQuest 27
III.5. 2.Psy Research 27
III.5. 3.Cambrıdge Scientific Abstract 27
III.5. 4. The Philosophy and Politics of Abstract Expressionism 27
III. 6. Tezler 28
III.6. 1. Yök-Tez 28
III.6. 2. Ndltd 28
III.6. 3. ProQuest 28
III.6. 4. Ethos 29
III.6. 5.DART-Europe E-Theses Portal 29
III. 7. Bloglar 29
III.7. 1. Social Psycholog Network 29
III.7. 2. Psikolojik Analiz web sayfası 29
III.7. 3. TPM blog 29
III.7 4.Psyblog 30
III.7. 5.Leither Reports: A Philosophy Blog 30
III.8. Veri Tabanları ve İndeksler 30
III.8. 1. Cambridge Journal 30
III.8. 2. Jstor 30
III.8. 3. Periodicals Archive Online 31
III.8. 4. The Philopsopher İndex 31
III.8. 5. Springerlink 31
III.8. 6. Psycartıcles 31
III.8. 7. Psyccrıtıques 31
III.9. Yıllıklar 31
III.9. 1. Mental Measurements Yearbook 31
III.9. 2. Chıldhood Socıal Development 32
III.9. 3. The International Psychiatry and Behavioral Neurosciences Yearbook 32
III.9. 4. Scientific Philosophy: Origins and Development (Vienna Circle Institute Yearbook) 32
III.10. Dernekler 33
III.10. 1. The American Philosophical Association (APA) 33
III.10. 2. Association For Psychological Science (APS) 33
III.10. 3. Europan Federation Psychologist Association 33
III.10. 4. Philosophy Documentation Center 33
III.10. 5. Türk Psikologlar Derneği 33
III.10. 6. Türk Felsefe Derneği 33
III.11. Almanaklar 34
III.11. 1. Oxford Studıes In Ancıent Phılosophy 34
III.11. 2. The Psychology Almanac 34
III.11. 3. Educatıonal Psychology 34
III.11. 4. Internatıonal Revıew Of Industrıal And Organızatıonal Psychology 34
III.11. 5. General Philosophy Almanac: The Nature of Morality 34
III.11. 6. Advanced Educational Foundations for Teachers: The History, Philosophy, and Culture of Schooling 34
III.12. Dergiler 35
III.12. 1.Organizational Behavior and Human Decision Processes 35
III.12. 2.The Journal Of Cross-cultural Psychology 35
III.12. 3.Personalıty And Socıal Psychology Bulletın 35
III.12. 4. The Phılosophıcal Quartelly 35
III.12. 5. Phılosophıques 35
III.12. 6.JournalTOCs 36
III.12. 7.The Phılopsopher Magazınes 36
III.12. 8.Felsefe Arşivi (Asos) 36
IV. SONUÇLAR 37
V. KAYNAKÇA 38
BÖLÜM
I.1. Araştırmanın Konusu
Sosyal bilimler içerisinde yer alan psikoloji ve felsefe dalları geniş disiplinlere sahip; birçok bilim dalıyla etkileşimli olan bir bilim dalıdır.
Araştırmanın konusunu felsefe ve psikoloji bilimleriyle ilgili konuları içeren referans kaynakları, veri tabanları, dernekler gibi birincil ve ikincil kaynakların tanıtımı oluşturmaktadır.
I.2. Araştırmanın Amacı
Felsefe ve Psikoloji disiplinlerinde bilgi kaynaklarının tespit edilmesi, bu kaynaklara dair tanıtımların ve kaynaklara dair genel bilgilerin elde edilmesi bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Ayrıca bu kaynakları ihtiyaçlar doğrultusunda önermek bağlamında bilgi sahibi edindirmek de konunun amaçları arasındadır.
I.3. Araştırmanın Önemi
Bilgi patlaması sonrası, bilgi miktarındaki artış hızlanmış, bilginin önemi artmış, bilgiye erişim önem kazanmış ve ilgiler bilgiye yönelmiştir. Toplumlar bilgiye yapılan yatırımlarla bilgi toplumu olma yolunda yol almaktadırlar. Toplumların geleneksel toplum yapılanmalarından farklı olarak bilgi toplumu düzeyine çıkmasında 3 faktör ön plana çıkmaktadır: Bilgi üretimi, bilgi tüketimi ve karmaşık problemlerin çözülmesinde bilginin üst düzey kullanımı aşamalarıdır.( http://kaynak.unak.org.tr/bildiri/unak03/u03-29.pdf)
Bireylerin bilgiyi üretme, tüketme ve problem çözmede kullanabilmeleri sürecinde öncelikle bilgiye erişmesi gerekmektedir.
Sosyal bilimlerde bilgiye erişim yöntemleri, kaynakların verimli ve doğru kullanılmasında oldukça önemlidir.
Felsefe ve psikoloji konularını içeren yetkin bilgi kaynaklarının tanıtımının yapılması ve bu kaynaklara dair fikir sahibi edinilmesi bu araştırmanın önemini ortaya koymaktadır.
I.4. Araştırmanın Yöntemi
Araştırmada ilk olarak, basılı veya elektronik kaynakların taranması ve toplanması tekniği olan dolaylı gözlem (veri toplama) yöntemiyle kaynak taranmasına gidilmiştir.
Ayrıca bir konu hakkında ilgili kişilerden sorulacak sorular çerçevesinde bilgi alma yöntemi olan görüşme tekniği kullanılmıştır. (Aziz, 2008, s.84)
I.5. Değerlendirme Ölçütleri
Çalışmada elde edilen kaynaklar aşağıdaki değerlendirme kriterleri baz alınarak incelenmiştir;
Yetkinlik: Kaynakları hazırlayan ve yayınlayan kişi veya kurumların alanlarındaki otoritesi.
Kapsam: Kaynak ismiyle içerdiği konuların alanla ilgili olması.
Güncellik: Kaynakların geliştirilip, yenilenmesi.
Bakış açısı / yansızlık: Kaynak sağlayıcısının ırkçılık, propaganda vb. unsurlar karşısında tutumu.
Format: Kaynağın tam metin, Pdf. Html vb. biçimlerde kullanıcıya sunulması (Polat, 2005, s.295).
BÖLÜM
II.1. Felsefenin Tanımı
Aristoteles'in ünlü yapıtı "Metafizik", "bütün insanlar doğal olarak bilmek isterler" cümlesiyle başlar. Yine Aristoteles'e göre, insanların duyularını kullanmaktan; örneğin görmekten, işitmekten duydukları zevk bunun en net kanıtıdır. Gerçekten de insanı insan yapan en önemli özelliklerden biri onun kendisini çevreleyen dünyayı, içinde yaşadığı toplumu, geçmişini ve bütün yanları ile bizzat kendisini tanımak ve bilmek istemesidir.
Şimdi bilgi, bilen varlıkla (felsefe dilinde özne veya süje ile) bilinmesi istenen veya bilinen varlık (felsefe dilinde nesne veya obje) arasındaki bir ilişkidir. Bu ilişkide bilinenin mi, yoksa bilenin mi ağır bastığı; bilginin imkânı veya imkânsızlığı, kaynağı, alanı, kapsamı, sınırları vb. türünden sorular felsefenin bilgi teorisi veya epistemoloji diye adlandırılan dalının özel konusunu oluşturur. (Bu konu, site içerisindeki diğer yazılarda geniş kapsamlı olarak ele alınmıştır.)
Felsefe de esas olarak bir tür bilgidir; ama özel bir tür bilgidir. Felsefenin ne tür bir bilgi olduğunu, felsefi bilginin özelliklerinin neler olduğunu anlamak için diğer belli başlı bilgi türlerinden söz etmek gerekir. Bu konuda ele alınacak bilgi türleri ise gündelik bilgi ve bilimsel bilgidir.
II.2. Felsefenin Tarihsel Gelişimi
II.2. 1. İlk Çağ Felsefesi
İlk Çağ felsefesi, genel anlamda İ.Ö. 700'lerden başlayıp İ.S. 500'lere kadar olan dönemdeki felsefi gelişmeleri kapsamakta ve Antik Çağ felsefesi ile aynı anlamda kullanılmaktadır.
Bu görüş, doğu felsefesi ile batı felsefesi arasında kesin bir ayrın varsayıldığında özellikle geçerli bir felsefe tarihi anlayışı olmaktadır; ancak ilk çağ felsefesi başka bir açıdan Antik Çağ felsefesinden önceki dönemden itibaren gerçekleşen, felsefenin bilgelik, yaşam bilgeliği anlamına geldiği felsefe anlayışını da ifade eder.
II.2. 2. Orta Çağ Felsefesi
Orta Çağ felsefesi tarihsel dönem itibariyle ilkçağ felsefesinin bitiminden modern düşüncenin başlangıcına kadar olan dönemi kapsar. İ.S. 2. yüzyıldan 15. yüzyıl sonlarına; 16. yüzyıl başlarına, Rönesans'a kadar olan dönem olarak ele alınır. Bu dönemin felsefe tarihi açısından kendine özgü özellikleri vardır. Bir çok felsefe tarihi kitabında ortaçağda felsefe yok sayılır ya da ortaçağın karanlık bir çağ olduğu değerlendirmesine bağlı olarak felsefenin de karanlığa gömüldüğü öne sürülür. Bunun yanı sıra ortaçağda felsefenin varlığını kabul eden ve bu felsefenin özgül niteliklerini açıklayan felsefe tarihi çalışmaları da söz konusudur.
II.2. 3. Rönesans Felsefesi
Rönesans felsefesi, 14. yüzyılın sonlarından başlayıp 16. yüzyıl ortalarına kadar geçen dönemde, özellikle de 15. yüzyılda ortaya çıkan çok yönlü felsefi gelişmeleri adlandırır.
Rönesans felsefesi, genel olarak felsefe tarihinde bir geçiş dönemi felsefesi olarak kabul edilir. Bu çağda bilimde ve düşünce alanında yeni gelişmeler meydana gelmeye başlamış, ortaya çıkan yeni perspektifler ve bilgiler Rönesans felsefesini, orta çağ düşüncesiyle yeni çağ düşüncesi arasında köprü rolünü oynamaya yöneltmiştir.
II.2. 4. 17. Yüzyıl Felsefesi
17. yüzyıl felsefesi, Rönesans'ın etkisiyle ortaya çıkan gelişmelere dayanarak, yeni çağ düşüncesinin temellerini atmak üzere ortaya çıkan felsefe eğilimidir.
Rönesans'ın ortaya koyduğu düşünsel gelişmeleri ve belirsiz kavram içeriklerini kullanan 17. yüzyıl düşünürleri, felsefi formüllerini tam bir sağlamlık ve kesinlik içinde ortaya koyma arayışı içinde olmuşlar ve ortaya koydukları çalışmalarla sistematik felsefeyi yeni bir derinlikle temellendirmişlerdir. Aydınlanma çağı düşüncesinin ilkeleri ve temel kavramları büyük ölçüde 17. yüzyıl felsefesinde hazırlanmıştır.
II.2. 5. 18.Yüzyıl (Aydınlanma) Felsefesi
18. yüzyıl felsefesi; Aydınlanma Çağı olarak adlandırılan, aydınlanma felsefesinin 18. yüzyılda doğup benimsenmeye başladığı dönemdeki düşünsel hareketlere verilen genel addır.
Aydınlanma felsefesi ya da 18. yüzyıl felsefesi; genel olarak insanın kendi yaşamını düzenlenmesini yeniden gündeme almış, hem düşüncenin, hem toplumsal yaşamın köklü değişimlere uğrayacağı bir sürecin fikirsel/felsefi başlatıcısı olmuştur. Bu yüzyılın sonlarına doğru meydana gelen Fransız devrimi (1789), ve ardında gerçekleşen modernleşme süreçleri, düşünsel anlamda etkilerini ve kaynaklarını aydınlanma felsefesinde bulmaktadır.
II.2. 6. 19.Yüzyıl Felsefesi
19. yüzyıl felsefesi öncelikli olarak Alman felsefesinde romantizmin ve idealizmin zirveye ulaştığı bir dönemdir. Aynı şekilde materyalizmin de yeni bir derinlik kazandığı ve öne çıktığı görülür. Fransız felsefesinde bir yanda Charles Fourrier, Pierre-Joseph Proudhon, Claude Henri de Saint-Simon gibi reformcu düşünürler; öte yanda da August Comte ile pozitivizmin belirginleştiği görülür. Tarihçi Tocqueville ile sosyolog ve düşünür olan Emile Durkheim'ı da buraya eklemek gerekir.
II.2. 7. 20.Yüzyıl Felsefesi
20. yüzyıl felsefesi, 19. yüzyıl sonlarından başlayıp günümüze kadar gelen ve devam eden düşünce geleneklerini ve felsefi akımları kapsar. Her çağın felsefesinin kendi toplumsal, kültürel ve siyasal koşullarıyla etkileşimli olması gibi 20. yüzyıl felsefesi de kendi siyasal ve toplumsal gelişmelerinden etkilenmiştir. Çağın siyasal olayları, kültürel ve teknolojik gelişmeler, bilimsel alandaki yeni sonuçlar, ortaya çıkan yeni düşünce eğilimlerinin hepsi 20. yüzyıl felsefesinde görülen bilime yönelik sorgulayıcı yaklaşımların, aklın sorgulanması girişimlerinin, dile yönelik ilginin, özne kavramı üzerinde yürütülen tartışmaların, zihin problemlerinin, yeni bir boyut kazanan bilgi sorununun, cinsellik soruşturmasının, yabancılaşma ve iktidar sorunsalının arka planını oluşturmaktadır. Bu çağın düşünürlerinin çoğunluğu bir şekilde çalışmalarında çağın kuramsal sorunlarını dillendirmiş ve yanıt arayışında olmuştur.
II.2. 8. Felsefenin Alt Konuları
Ahlak Felsefesi
Bilim Felsefesi
Dil Felsefesi
Din Felsefesi
Eğitim Felsefesi
Ekonomi Felsefesi
Mantık Felsefesi
Sanat Felsefesi
Varlık Felsefesi
II.2. 9. Felsefenin Diğer Bilimlerle İlişkisi
A) Bilim ve Felsefe:
Felsefe ve bilim var olduklarından bu yana hep iç içe yaşamışlardır. Felsefe, bilimsel araştırmalar doğrultusunda zenginleşerek yeni sorunlarla uğraşmıştır. Bilim ise felsefi görüşlerle bir amaç ve yön kazanmıştır. Ayrıca, felsefenin eleştirisiyle ve sınıflandırmasıyla disiplinler arası bağ kurar. Bununla beraber, ikisi arasındaki farklılıkları ve benzerlikleri de bilmek gerekir.
Benzer Yönleri:
Anlama ve bilme merakından doğmuşlardır,
Mantığa ve akla dayanırlar, sistemli ve düzenlidirler,
Doğru olma iddiasındadırlar,
Eleştirel bir tutum ortaya koyarlar,
Evrenseldirler.
Farklı Yönleri:
Bilim test edilebilir, gözlenebilir tek tek olgu ve olayları ele alır, felsefe ise genel olgularla uğraşır.
Bilimde ölçme olduğu için bir teknoloji kurulabilir, ancak felsefenin teknolojisi yoktur.
Bilimin sonuçları belli bir kesinlik ifade edebilir, felsefenin ise kesinliği yoktur.
Bilimde genellikle objektiflik (nesnellik) söz konusudur, felsefede ise sübjektiflik (öznellik).
B) Din ve Felsefe:
Birbirleriyle yakın ilişki içinde olan iki disiplindir. Felsefe antik Yunan'da dini inançların eleştirilmesiyle başlamıştır. Dini eleştirerek kendini var eden felsefe orta çağda din ile iç içe girmiş, dinsel inançları temellendirmek için kullanılmıştır. Günümüzde bu iki disiplinin yakın ilişkisinden dinin temel kavramlarını ele alıp inceleyen, dinsel ilkeleri temellendirmeye çalışılan din felsefesi adlı bir disiplin ortaya çıkmıştır.
Benzer Yönleri:
Felsefenin konusu içine giren bazı sorunlar dinin de konuları arasında yer alır. Felsefe; evreni ve insanı tanımaya çalışırken "Evren nasıl oluşmuştur?" ve "insanın varlık amacı nedir?" vb. soruları sorar. bu soruları ilahi dinler de sorup ve cevaplar.
Felsefe ile din arasında, yöneldikleri amaç bakımından bir benzerlik vardır. Her ikisi de varlık ve değer bakımından en temel olanı bulmaya çalışır. Evreni ve insanı anlama ve açıklama çabası içindedirler.
Farklı Yönleri:
Felsefe ile din arasında kaynakları ve yöntemleri bakımından farklılıklar vardır.
Dinde ortaya konan bilgiler vahiy yoluyla Tanrı elçileri vasıtasıyla iletilir. Felsefede ise doğrulara akıl ve akıl yürütme yoluyla ulaşılır. Din kaynağı bakımından ilahi, felsefe ise insan ürünüdür. Yine din değişmeye kapalıdır. Kuşkuya yer yoktur. Temel kural ve emirlere iman gerekir. Felsefe ise akıl yürütmeye dayalıdır. Soru sorar, şüphe eder, eleştiriye açıktır. bu sayede sürekli yeni bilgiler ortaya koyar ve değişir.
C) Sanat ve Felsefe:
Benzer Yönleri:
Felsefe ve sanatın amaç ve yöntemleri bakımından benzerlikleri vardır. Her ikisi de doğayı ve insanı konu edinir. İnsanı anlamaya, yorumlamaya çalışır.
Hem felsefe hem de sanat yöneldikleri varlığı yansıtır ve onu yorumlarlar. Bu yüzden her ikisinde de yaratıcılık söz konusudur. Her ikisi de özneldir.
Farklı Yönleri:
Felsefe, hakikate ulaşmayı ister. Sanatın ulaşmak istediği amaç "güzel"dir. Felsefe daha çok insanın eleştirel tavrını, düşünme yöntemlerini geliştirir. Oysa sanat insandaki güzellik ve beğeni duygusunu geliştirir.
Felsefe akla ve akıl yürütme gücüne dayanırken sanat sezgiye, duyguya ve hayal gücüne dayanır.
II.3. Psikolojinin Tanımı
Etimoloji
Yunanca ruh anlamına gelen psykhe deyimiyle bilgi anlamına gelen logos deyiminden türetilmiştir. Antik çağ Yunancasında psukhê deyimi duysal ruh anlamına geliyordu. Dilimizdeki ruhbilim deyimi de bu anlama uygundur ve özellikle ruh'la tin deyimleri arasındaki anlam ayrılığını göz önünde tutmuştur. Bu anlamda ruhbilim deyimi, canlı örgenliğin bedensel yanını inceleyen bilimi dile getiren fizyoloji deyimine karşı olarak canlı örgenliğin ruhsal yanını inceleyen bilimi dile getirir.
-İnsan ve hayvan davranışlarını inceleyen bilim.
- Bir grubu, bir bireyi belirleyen hareket etme, düşünme, duygulanma biçimlerinin bütünü.
- Davranışsal düşünüş, davranış biçimi.
Psikolojinin tanımı, gözlenebilen, ölçülebilen insan ve hayvan davranışlarıdır.
Psyche + Logos sözcüklerinin birleşmesinden oluşmuştur. Psyche ruh anlamına gelir, logos da bilim/bilgi demektir. Psychelogos yani Psikoloji sözcük anlamıyla "ruhbilim"dir.
Bilim Olarak Psikoloji
İnsan bir canlı olarak çevresine uyum sağlamak ve kendi içinde de dengeli bir gelişme sağlamak ister. Psikoloji de elde ettiği yasaları yine insana uygulayarak onun davranışlarını açıklayabilir, önceden kestirebilir, kontrol edebilir. Böylece, insana bu gelişim ve uyum sürecinde yardımcı olabilir.
Günümüzde psikolojinin bulgularından, çok değişik alanlarda yararlanılır. Eğitim, tıp, endüstri, ekonomi alanlarında psikolojik bilgilerin kullanımı, insanların daha başarılı olmasını sağlamaktadır. Büyüme, gelişme, yetenekler, ilgi, zeka, heyecan, bellek, düşünme, öğrenme konularında elde edilen psikolojik bilgilerin eğitim alanında kullanılmasıyla bu alanda başarı yükselmiş, daha sağlıklı, daha modern bir eğitim anlayışı gelişmiştir.
II.3. 1. Psikolojinin Tarihsel Gelişimi
- Psikoloji, günümüzde var olan bütün bilimsel disiplinlerin en köklü ve en eskilerinden birisidir.
- İnsanoğlu çok eski zamanlardan beri kendi doğasından ve davranışlarından etkilenmiş, bunların üzerine birçok felsefi tez türetmiştir. Eski Yunan'dan başlayarak günümüze kadar uzanan ve bellek, öğrenme, motivasyon, algı ve rüyalar gibi insan doğasına ait konulara dair sorgular psikolojide geçmiş ile şimdiki zaman arasındaki etkileşimin önemli bir göstergesidir.
Psikolojinin zihinsel temelleri çok eskilere dayanmasına rağmen, modern bir bilim olarak var olması henüz bir asırlık dönemi yeni geride bırakmıştır. Bu durumu, 19. yüzyılın psikologlarından Hermann Ebbinghaus şu sözleriyle izah etmiştir:
"Psikoloji uzun bir geçmişe; fakat kısa bir tarihe sahiptir."
- Psikoloji, eski felsefi geleneğinden kopup kendini modern bir bilim olarak ortaya koyabilmesini, insan doğasına ait soruları cevaplandırırken kullandığımetotlara borçludur. Psikolojiyi felsefeden kopartıp farklı bir disiplin olarak bilim dünyasına dahil eden şey, onun kabul edilen farklı yaklaşımları ve kullandığı teknikleri olmuştur.
- Psikologlar psikolojiyi, geride bıraktığımız yaklaşık 100 yıllık bir süreç içerisinde temellendirmiş, psikolojinin ana konularını belirlemiş ve onu felsefeden bağımsız bir disiplin haline getirmişlerdir.
- Psikolojinin bağımsız bir disiplin olarak geliştiğinin ilk kanıtları, 19. yüzyılın son 25 yılında ortaya çıkmıştır. Bu dönemde örneğin; Almanya'nın Leipzig kentindeWilhelm Wundt yeryüzündeki ilk psikoloji laboratuvarını kurmuştur. Wundt ayrıca 1881 yılında içeriğinde deneysel bazı raporları barındıran ve "Philosophische Studien" (Felsefe Çalışmaları) ismindeki dünyanın ilk psikoloji dergisini kurmuştur.
- 1888 yılına kadar, psikoloji üzerine çalışmalar yürüten insanlar, üniversitelerin felsefe bölümlerinde çalışabilmekteydiler. Pennsylvania Üniversitesi 1888 yılındaJames McKeen Cattell'ı dünyanın ilk psikoloji profesörü olarak göreve atadı ve böylelikle psikoloji kendini akademik alanda da ispat etmiş oldu. Cattell, "psikoloji profesörü" ünvanına sahip olan dünyadaki ilk isim olmuştur.
- 1887 yılında Stanley Hall, Amerika'nın ilk psikoloji dergisi olan "American Journal of Psychology" (Amerikan Psikoloji Dergisi) isimli dergiyi kurdu.
- 1908 yılında William McDougall isimli İngiliz bir psikolog, psikolojiyi ilk kez "davranış bilimi" olarak tanımladı. Böylelikle psikoloji ilk kez tam zeminle tanımlanmış ve literatüre "davranış bilimi" olarak geçmiştir.
II.3. 2. Psikolojinin İlişkili Olduğu Bilimler
Psikoloji – Antropoloji
Psikoloji - Ekonomi
Psikoloji – Felsefe
Psikoloji – Fizyoloji
Psikoloji – Siyaset Bilimi
Psikoloji – Sosyoloji
Psikoloji – Tıp (Psikiyatri)
Dostları ilə paylaş: |