T. C. DİYanet iŞleri başkanliği eğİTİm hiZMETleri genel müDÜRLÜĞÜ Program Geliştirme Daire Başkanlığı



Yüklə 5 Mb.
səhifə598/740
tarix05.01.2022
ölçüsü5 Mb.
#63144
1   ...   594   595   596   597   598   599   600   601   ...   740
3. KUR’ÂN-I KERÎM ve MEÂL

Türkçe’de Kur’ân-ı Kerîm’in Arapça’dan başka bir dile tercüme edilmiş haline “çeviri” yerine meâl sözcüğü kullanılır. Bunun nedeni meâl kelimesinin “yakın çeviri” (yahut eksiltili çeviri) anlamına sahip olmasıdır. Kur’ân-ı Kerîm tercümesi ya da çevirisi demek daha iddialıdır. Bu nedenle meâl yazarları çeviri konusunda yetersizliklerini vurgulamakta ve Kitabımızın çevirisini yapmanın mümkün olmadığını itiraf etmektedirler.

İlk hitap ettiği toplumun konuştuğu dilin kelimelerinden seçilerek hiçbir beşerin güç yetiremeyeceği bir ahenkle dizilip en güzel nağmelerle dokunan Kur’an nazmının, o insanlara hitap ederken kurduğu zihinsel ve duygusal iletişimi, meâller asla kuramamaktadır. Böyle bir iletişimin kurulması şöyle dursun, meâllerle normalde âyetlerin metin olarak muhtevasını düzgün bir şekilde aktarmak bile mümkün değildir. Çünkü bazen bir âyete, hepsi de doğru olmak üzere birçok meâl verilebilmektedir. Aynı şekilde Kur’an nazmında çeşitli manalara gelebilen ortak anlamlı pek çok kelime vardır. Bu anlamların hepsi meâle alındığı takdirde meâl, tefsire dönüşmektedir. Alınmadığında ise meâl, âyetlerin ve âyetlerde geçen bazı kelime ve kavramların anlamlarını daraltmış olmaktadır. Bunun yanında meâllerde Kur’an-ı Kerim’in mucizeliği, edebi güzelliği, ses ve üslûp özellikleri ve belagatı yansıtılamamaktadır. Bu yüzden ruhları coşturan, aklı ve düşünceyi fetheden, kalpleri tesiri altına alan Kur’an’ın etkileyici ve canlı üslubu, meâllerde yerini kuru bir metne bırakmaktadır.

İşte bu sebeple, Kur’an’ın mesajının insanların zihinlerine ve kalplerine etkili bir şekilde ulaştırılabilmesi ancak sağlam ve güvenilir tefsirlerle mümkün olabilir. Çünkü âyetlerin içerdiği bütün anlamlar meâllere sığmaz. Bu yüzden Kur’an’ı doğru ve daha iyi bir şekilde anlamak isteyenlerin, ya bizzat kendilerinin Arapçayı iyi bilip tefsir usûlüne vakıf olmaları, ya da güvenilir tefsirlerden yararlanmaları gerekir.

Kur’an-ı Kerim, şüphesiz apaçık ve anlaşılır bir kitaptır. Onun âyetlerinden pınardan suyun fışkırdığı gibi birçok manalar fışkırır. Mütercim ondan bir mana anlar ve onu aktarır; fakat onun anladığı manadan başka manalar da âyetlerde kendini göstermeye devam eder. Demek ki meâller Kur’an âyetlerinden bir veya iki mana aktarsa da, âyetlerden anlaşılabilecek daha pek çok manalar kalabilmektedir. Bu yüzden okuyucu, Kur’an’ı meâllerle ölçmeye kalkmamalıdır. Kur’an bu meâllerden ibaret değildir. Meâller itinalı ve doğru yapılabildiği takdirde yalnızca Kur’an’dan anlaşılan manalardan birer demettir. Âyetlerin içerdiği itikâdî, ilmî, hukûkî, sosyal, ahlakî, tarihî ve benzeri daha nice hikmet dolu hükümlerin doğru bir şekilde anlaşılabilmesi ise, mutlaka güvenilir tefsirlere ihtiyaç hissettirmektedir.

Bir meâl ne kadar mükemmel olursa olsun Kur’an değildir. İşte bu sebeple tefsirlere müfessirlerin yorumlarının karıştığı, bundan dolayı tefsirleri bir kenara bırakarak Kur’an-ı Kerim’i doğrudan meâllerinden anlamak gerektiği yolundaki iddialar gerçeği yansıtmamaktadır. Çünkü meâller Kur’an’dan mütercimin anlayabildiği kadar bazı şeyleri aktarabilirse de Kur’an’ın mesajını hakkıyla ortaya koyamaz.

Bu söylediklerimizden, Kur’an’ın meâlinin yapılmaması gerektiği sonucuna varılmamalıdır. Bütün bunlar, meâllerin Kur’an-ı Kerim’in yerine konamayacağını anlatmak içindir. Yoksa Kur’an-ı Kerim’den yararlanmak noktasında elbette meâllere ihtiyaç vardır.

Allah tarafından son peygamber Hz. Muhammed (s.a.s.)’e, ilk hitap ettiği toplumun dili Arapça ile nazil olan Kur’an-ı Kerim’in mesajını öğrenmek, her müslümanın hakkı ve vazifesidir. Arapça bilmeyenler için Kur’an’ı Kerim eskiden beri birçok dile tercüme edilegelmiştir. Kur’an-ı Kerimin ilk devirlerden itibaren başka dillere çevrildiğine dair örnekler mevcuttur. Selman el-Farisi Fatiha suresini Farsçaya çevirmiştir. Yine hicri 127 senesinde Kur’an’ın Berberi diline çevrildiğini, el-Cahız’ın (v.255/869) beyanına göre, Musa b. Seyyar el-Esvari’nin, Kur’an-ı Kerimi öğrencilerine hem Arapça hem Farsça tefsir ettiği, yine Buzurg b. Şehriyar’ın ifadesine göre 270/883 senelerinde Kur’an’ın Hind dillerine terceme edildiği bilinmektedir.

Türkler de müslüman oldukları dönemden itibaren Kur’an’ı anlamak için tercümeler yapmışlardır. İlk tercümeler kelime kelime (satır arası) yapılan tercümelerdir. Samanoğullarından Mansur b. Nuh devrinde (v.354/956) bir heyet Kur’an-ı Kerimi Farsçaya terceme etmiş, bu esere Taberi tefsirini de eklemiştir. Aynı heyetin, Kur’an-ı Türkçeye de (Uygur Türkçesi) terceme ettiği de söylenmektedir. Bunlardan başka hicri V. ve VI. asırlara ait Surabadi İsfaraini (v.471/1049), Zahidi (v.519/1125) ve Hoca Abdullah Ensari’nin tercemeleri günümüze kadar ulaşmıştır. Hoca Abdullah bu eserinin 107 tefsirden istifade ederek topladığını ifade etmektedir. Meâl ve tefsir çalışmaları Cumhuriyet döneminde hız kazanmıştır. Diğer yandan, Muhammed Hamidullah’ın verdiği bilgiye göre, Avrupa’da ilk Meâl çalışmaları 1141’de başlamış ve Kur’ân bu tarihlerde Latince’ye çevrilmiştir. İtalyanca’ya 1513, Almanca’ya 1616, Fransızca’ya 1647 ve İngilizce’ye de 1648’de tercüme edilmiştir. Bugün için, yaklaşık olarak Almanca’da 47, İngilizce’de 51, Fransızca’da 31, Latince’de 36, Urduca’da 100’e yakın ve Farsça’da 100’ün üstünde meâl bulunmaktadır. Türkçe’de ise günümüzde 100 civarında meâl olduğu söylenebilir.

Yüce Rabbimizin bütün insanlığa son kitabı ve ebedi hitabı olan Kur’an-ı Kerim, sadece Araplar ve Arapça’yı bilenler için değil, bütün insanları dalâletten korumak, onlara hakkı ve hakikatı öğretmek, hidayet ve gerçek saadet yolunu göstermek için indirilmiştir. Bunun gerçekleşebilmesi için de, Kur’an-ı Kerim’in bildirdiği ilahi gerçek ve öğütlerin bütün insanlığa tebliğ edilmesi, herkes tarafından öğrenilmesi, anlaşılması, üzerinde düşünülmesi, kavranması ve kalplere yerleşmesi gerekir.


Yüklə 5 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   594   595   596   597   598   599   600   601   ...   740




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin