T. C. DİYanet iŞleri başkanliği eğİTİm hiZMETleri genel müDÜRLÜĞÜ Program Geliştirme Daire Başkanlığı



Yüklə 5 Mb.
səhifə207/740
tarix05.01.2022
ölçüsü5 Mb.
#63144
1   ...   203   204   205   206   207   208   209   210   ...   740
İmanın Mahiyeti:

İman sözlükte, bir kişiyi söylediği sözde tasdik etmek, doğrulamak, söylediğini kabullenmek, gönül huzuru ile benimsemek, karşısındakine güven vermek, güvenlikte olmak, şüpheye yer vermeyecek biçimde içten ve yürekten inanmak” anlamlarına gelir.

Terim olarak ise, “Hz. Peygamber’i Allah Teâlâ’dan getirdiği kesin olarak bilinen hükümlerde (zarûrât-ı dîniyye) tasdik etmek, onun haber verdiği şeyleri tereddütsüz kabul edip bunların gerçek ve doğru olduğuna gönülden inanmak demektir. Buna göre, imanın özü kalbin tasdikidir.

İmanla bilgi arasında da yakın ilişki bulunmaktadır. İnanılacak esaslarla ilgili bilginin imanın konusu olabilmesi için, kişinin gönlünde ve kalbinde hür iradeye dayalı bir boyun eğişin, teslimiyetin ve tasdikin bulunması gerekir.59 Bir kimse diliyle inandığını söylese bile kalbiyle tasdik etmezse mümin olamaz. Buna karşılık kalbiyle tasdik edip inandığı halde, bir özrü sebebiyle inancını diliyle açıklamayan, tehdit altında olduğu için kâfir ve inançsız olduğunu söyleyen kişi de mümindir.60Asıl olan kalbin tasdiki olmakla birlikte, kalpte neyin gizli olduğunu insanlar bilemeyeceğinden ve kişinin dünyada mümin muamelesi görebilmesi için inancın dil ile ifade edilmesi (ikrar) şarttır. Çünkü kalplerde neyin gizli olduğunu ancak Allah bilir. Bir kimsenin iman et­tiği, ya kendisinin söylemesiyle veya cemaatle namaz kılmak gibi mümin olduğunu gösteren belli ibadetleri yapmasıyla anlaşılır. O zaman bu kimse mümin olarak tanınır, müslüman muamelesi görür, müslüman bir kadınla evlenebilir. Kestiği hayvanın eti yenir, zekât ve öşür gibi dinî vergilerle yü­kümlü tutulur. Ölünce de cenaze namazı kılınır, müslüman mezarlığına def­nedilir. İman konusunda ikrarın önemini Peygamber Efendimiz şu hadisle­riyle dile getirmişlerdir:



"İnsanlar Allah'tan başka Tanrı yoktur. Muhammed O'nun elçisidir deyin­ceye kadar kendileriyle savaşmakla emrolundum. Ne zaman bunu söylerlerse can ve mal güvenliğine sahip olurlar. Ancak kamu hukuku gereği uygulanan cezalar bundan müstesnadır. İç yüzlerinin muhasebesi ise Allah'a aittir"61
Dil ile ikrar bu derece önemli olduğu için genellikle iman, "Kalp ile tasdik ve dil ile ikrardır" şeklinde tanımlanmıştır. Fakat imanı bu şekilde tanımla­mak, kalbi ile inanmadığı halde inandım diyenin mümin olmasını gerektirmez.

Gönülden inanmadığı halde, diliyle inandığını söyleyen kişi –kalpteki inanç ve ikrarı bilinemediği için–dünyada müslüman gibi işlem görür. Fakat imanı bulunmadığı ve münafık olduğu için âhirette kâfir olarak işlem göre­cek ve cehennemde ebedî kalacaktır.

Bu bilgilerden de anlaşılacağı gibi kalbin tasdiki, imanın rüknü, olmazsa olmaz unsuru ve değişmez temelidir. Dilin ikrarı da, bu asıl ve gerçeğin ta­nınmasını sağlayan bir şarttır.



  1. Yüklə 5 Mb.

    Dostları ilə paylaş:
1   ...   203   204   205   206   207   208   209   210   ...   740




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin