T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI (cmk'nın 250. Maddesi İle Yetkili)


- KCK Yapılanmasının Organları ve Karar Mekanizmaları



Yüklə 14,15 Mb.
səhifə145/3060
tarix03.01.2022
ölçüsü14,15 Mb.
#49683
1   ...   141   142   143   144   145   146   147   148   ...   3060
2- KCK Yapılanmasının Organları ve Karar Mekanizmaları
KCK yapılanmasının genel organları KCK sözleşmesinin 11 – 30. maddeleri arasında ele alınmış olup, terör örgütü lideri Öcalan’ın temsil ettiği sözde Önderliğin altında Yasama, Yürütme ve Yargı sacayakları üzerine kurgulanmıştır. Sözleşmede Önderlik hem maddi hem de manevi açıdan mutlak liderliği tanımlamakta, KCK yapılanmasının felsefi, teorik ve stratejik kuramcısı tanımlamasıyla ifade edilmektedir. Kongra Gele Kürdistan – KCK (Kürdistan Halk Meclisi) KCK yapılanmasının sözde Yasama organını, KCK sözleşmesi de bir nevi bu yapılanmanın Anayasasını teşkil etmektedir. Sözleşmede yer alan diğer organlardan Yürütme, KCK’nın temel faaliyet alanlarını ve bu faaliyetlerin nasıl yürütüleceğini, Yargı organı ise adalet mekanizmasının işletilme biçimini ifade etmektedir.
KCK Sözleşmesi’nin 11. maddesi önderliği Reberiya Koma Civaken Kürdistan (Kürdistan Demokratik Toplum Konfederalizmi kurucusu ve önderi) başlığı altında ele almakta ve bu sıfatı teröristbaşı Öcalan’a vermektedir. Sözleşmede önderliğin tanımı ve rolü aşağıdaki gibidir:
“Önderlik ekolojiye ve cinsiyet özgürlüğüne dayalı demokrasinin felsefik, teorik ve stratejik kuramcısıdır. Her alanda bütün halkı temsil eden önderlik kurumudur. Kürdistan halkının özgür ve demokratik yaşamına ilişkin temel politikaları gözetir ve temel konulardaki en son karar merciidir. KCK Genel Kurul kararlarının demokratik, ekolojik ve cinsiyet özgürlükçü devrim çizgisine uygunluğunu gözetir. Yürütme Konseyi Başkanını görevlendirir. Temel konulara ilişkin Yürütme Konseyi kararlarını onaylar.”
Son dönemde Öcalan tarafından kaleme alınan Demokratik Uygarlık Manifestosu adlı kitapta Öcalan kendisini “maskeli ve maskesiz tanrılar ile örtük ve çıplak krallar” içerisinde Kürt toplumunun her şeyini düşünen, planlayan, onlar için acı çeken ve onlara özgürlük yolunu açan, kapitalist uygarlıkların vahşiliği karşısında Ortadoğu’daki Kürt halklarının haklarını ve geleceklerini korumaya çalışan bir önder olarak tanımlamaktadır.
Hatta Öcalan, “Urfa’dan çıkışını Hz. İbrahim’in İbrani kabilesinden çıkışına, yakalanması sürecini de Hz. İsa’nın çarmıha gerilmesine” benzeterek kendisini kutsamakta ve kendisine mitolojik ve cinsiyetsiz bir yarı tanrı sıfatı vermeye bile çalışmaktadır.

Dolayısıyla sözleşmede önderlik olarak cisimleştirilmeye çalışılan Öcalan’a hem fiziki hem de ruhani bir kimlik kazandırılmakta, Kürt halklarının tek ve evrensel temsilcisi olarak lanse edilmekte, Öcalan üzerinden Kürt toplumu belirli bir refleks düzeyinde tutulmaya çalışılmaktadır.
Oysa terör örgütü lideri Öcalan’ın kendine yönelik bu kutsamaları kendi geçmişi ve düşünce dünyasıyla çelişmektedir. Nitekim PKK terör örgütünün oluşturulma ve kuruluş aşamalarında yardım ve desteğini gördüğü ve halende himayelerini görmeye devam ettiği gerek iç ve gerekse dış odaklı derin güçlerin hissedilen varlığı PKK/KCK terör örgütü liderinin Kürt halkının kurtuluşu için kendini feda etmiş bir kurtarıcı olduğu söylemini yalanlamakta, aslında bölücü odakların ülkeyi sonu gelmez bir kardeş kavgasına sokmak için sahneledikleri tiyatroda ki oyunculardan biri olduğunu göstermektedir.
Ayrıca terör örgütü liderinin kendini Hz. ibrahim’e benzetmeside traji komiktir. Çünkü iddianamenin değişik yerlerinde belirtildiği üzere kendisi Kürt halkının geri kalışından ve diğer mağduriyetlerinden din faktörünü mesul tutmaktadır. Böylesi birinin kendini halk nezdinde kutsal kabul edilen kavramlarla özdeşleştirmeye çalışması ise sadece istismardır.
KCK’da sözde Yasama Organı KCK adı altında yapılandırılmıştır. KCK Sözleşmesinin 12. maddesine göre bu meclis KCK’nın en yüksek karar alma, yani yasama organı olup, çalışma biçiminin iç tüzükle düzenleneceği ifade edilmiştir. Bahse konu madde KCK’in rolü ve yapılanma biçimini de detaylıca açıklamıştır. Sözleşmede:
KCK’in, Kürdistan parçaları ve yurtdışındaki KCK yurttaşlarının nüfus oranına ve komünal örgütlülük durumuna göre oluşacağı;

KCK’in bir başkan ve dört yardımcıdan oluşacak Başkanlık Divanınca idare edileceği;

Divanın siyasal ve diplomatik çalışmalarda aktif rol oynayacağı;

KCK’in Komisyon esasına göre çalışacağı, Genel Kurulun toplu olmadığı dönemlerde KCK görevlerini yerine getirmek üzere Sosyal, Siyasal, İdeolojik, Maliye, Kadın, Halk Savunma ve Halkla İlişkiler-Örgütlenme alanlarına göre yedi daimi komisyonun örgütleneceği;

KCK’in Başkanlık Divanı ve Yürütme Konseyi çalışmalarını demokratik komünal–konfederal ilkeler temelinde denetleneceği, Kürdistan halkının özgür ve demokratik ilerleyişine ve mücadelesine dair gerekli bütün kararları alacağı;

KCK’in KCK adına devletler ve milletler arası kuruluşlar ve farklı topluluklarla yapılan antlaşmaların onaylanmasını görüşüp karara bağlayacağı” vb. ifadelere yer verilmiştir.


Sözleşmede bahsolunan Yasama organının faaliyetleri birleşik bağımsız kürdistan hedefine yönelik olarak dört ayrı ülkede dört farklı yapıda yürütülmektedir. Ülkemizde bu faaliyetleri yürütme görevi KCK/TM’ye verilmişken, Demokratik Birlik Partisi (PYD) Suriye’de, Kürdistan Demokratik Çözüm Partisi (PÇDK) Irak’ta ve Kürdistan Özgür Yaşam Partisi (PJAK) de İran’da örgütsel faaliyetlerin icrasından sorumludur.
KCK yapılanmasında terör örgütünün faaliyetlerinin yürütüleceği esas merkez Murat Karayılan başkanlığındaki sözde Yürütme Konseyidir. KCK Sözleşmesinin 13.maddesinde bu organın “iki yılda bir KCK yurttaşları arasından seçilen bir başkan ve otuz üyeden oluşacağı, Konseyin Başkanının Önderlik tarafından görevlendirileceği, KCK’nın en üst icra organı olduğu, tüm faaliyetleri koordine edeceği ve Önderliğin-Yasamanın-Yargının kararlarını uygulayacağı” ifade edilmiştir.
Sözleşmede ayrıca, Yürütme Konseyinin “KCK sözleşmesini uygulamak, Önderlikle Yasama organı arasındaki ilişkileri düzenlemek, KCK bünyesindeki tüm örgütlerin uyumlu çalışmasını gözetmek, temel siyasi ve diplomatik faaliyetlerin yürütülmesini sağlamak, Halk Savunma Güçlerinin Komuta Konseyi’ni toplantıya çağırmak, Önderlik Komitesi’nin çalışmalarının yürütülmesini gözetlemek, Alan Merkezleri (ideolojik, siyasal, sosyal, ekonomik, halk savunma alanları ve önderlik komitesi) ile koordinasyonlar (yurtdışı sahalarına göre kurulmuş koordinasyonlar ile kadın ve gençlik koordinasyonları) arasındaki çalışmaları koordine etmek, temel politikalar ve yeni kuruluşlar için Yasama organlarına tasarılar sunmak” gibi görevleri olduğuna yer verilerek sözde Konseyin çalışma ve işleyiş esaslarının bir yönetmelikle düzenleneceği belirtilmiştir.
KCK Yürütme Konseyi, hâlihazırda Murat Karayılan başkanlığında, Mehmet Tören (Bozan Tekin kod), Cemil Bayık, Duran Kalkan, Mustafa Karasu ve Nuriye Kespir’den oluşan örgüt mensupları tarafından yönetilmekte ve örgütsel faaliyetler alan merkezleri üzerinden yürütülmektedir. KCK/TM yapılanması da KCK faaliyet alanları (Alan Merkezleri) esas alınarak aynı paralelde ve Yürütme Konseyi’ne bağlı olarak yapılandırılmıştır.
KCK yapılanmasının ana sac ayaklarından sonuncusu Yargı Organıdır. Sözleşmeye göre (m.27-30) yargı sistemi Yüksek Adalet Divanı, İdari Mahkemeler ve Halk Mahkemeleri olmak üzere üçlü bir yapılanma üzerine kurgulanmıştır. Ayrıca örgütün silahlı birimleri tarafından işlenen suçlara Yüksek Askeri Mahkemenin, KJB (Koma Jinan Bilind – Yüce Kadınlar Topluluğu) sözleşmesine giren kadına özgün konulara da KJB Organlarının bakacağı sözleşmede belirtilmiştir. Sözleşmede “yargı bağımsızlığının demokratik halk adaletinin esası” olduğuna vurgu yapılmakta, “KCK yurttaşlarının suçlamalar karşısında kendini savunma veya vekil tayin etme” hakkının olduğu ifadelerine de yer verilmektedir.
Yargı sisteminin işletilmesinde sözde Yüksek Adalet Divanı en üst birim olup, Sözleşmede “öncelikli görevinin KCK Sözleşmesinin yargı alanında uygulanmasını sağlamak olduğu ve diğer yargı organlarının kararları açısından da en üst kurum olup kararlarının kesinlik taşıdığı” belirtilmiştir. Sözleşmede ayrıca, Yüksek Adalet Divanı’na “halkın onurunu ve özgürlüğünü korumak, demokratik halk sistemini savunmak, sözleşmeye aykırı durumları gidermek, uyuşmazlıkları çözümlemek, teslimiyeti ve ihaneti yargılamak” gibi bazı görevler de verilmiştir.
Yargı organı bünyesindeki ikinci grup yapılanma sözde İdari Mahkemelerdir ve yapısında İdari Adalet Mahkemesi ile İdari Adalet Kurullarını barındırmaktadır. İdari Adalet Mahkemesi “KCK sisteminin genel organlarında işlenen idari suçlara bakmakla”, İdari Adalet Kurulları ise “kendi alanındaki idari, disiplin ihlali, görev suiistimali gibi olaylara bakmakla ve karara bağlamakla” görevlendirilmiştir.
Sözde Halk Mahkemeleri yargı içerisindeki üçüncü grup yapılanmayı oluşturmaktadır. Sözleşmede bu mahkemelerin “halk içinde ortaya çıkan olaylara ve sorunlara, can ve mal güvenliğine yapılan saldırılara, ekonomik-sosyal-siyasal-kültürel vb. alanda çıkan ciddi ihtilaflara bakmak ve karara bağlamakla yükümlü” olduğu belirtilmiştir. Halk Mahkemelerinin temyiz mercii ise Yüksek Halk Mahkemesidir. Halk Mahkemelerinin şehirlerde ve kasabalarda örgütleneceği, savcıların Şehir veya Kasaba Yürütme Organlarınca, hâkimlerin ise Özgür Toplum Meclisi Başkanlık Divanınca belirleneceği de yine sözleşmede düzenlenmiştir. Yargılama usulleri, suçlar ve cezalar gibi diğer hususların daha geniş bir şekilde yönetmelikle belirleneceği sözleşmede ifade edilen bir başka husustur.

Yüklə 14,15 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   141   142   143   144   145   146   147   148   ...   3060




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2025
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin