T. C. İStanbul cumhuriyet başsavciliğI



Yüklə 5,65 Mb.
səhifə19/91
tarix18.03.2018
ölçüsü5,65 Mb.
#46069
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   91
bu da bize gavurların dediği gibi “off the record” olarak söylüyorum. Adamlar kendilerine uygun kişileri oraya getirme cabasında çok zor iş bu şartlar altında MİT’i şey yapmak, o yüzden de biz iç hizmetin verdiği bize yetki var. Ötesi berisi yok kanun…” şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.

Çetin DOĞAN ile A3 olarak isimlendirilen şahıs arasında geçen diyalogda;

A3 Şahsın; Komutanım müsaade eder misiniz. Bu yasal mevzuat konusunda bir şey arz etmek istiyorum.

Çetin DOĞAN’ın; Evet

A3 Şahsın; Biliyorsunuz genelkurmayın Emasya genelgesi var. Zat-ı aliniz Genelkurmay Harekat Başkanı Olduğu dönemde İçişleri Bakanlığı Müsteşarı…. (anlaşılmıyor)

Çetin DOĞAN’ın; Protokol, protokol yaptık

A3 Şahsın; İmzaladığınız bir protokol var. Onun 9. maddesi sıkıyönetim olmasına gerek yoktur. Vali diyelim kuvvet talep etmedi, ama bütün garnizon komutanlığı civarında meydana gelebilecek civarında meydana gelebilecek olayları takip edecekler ve boyutuna göre olaylara müdehale etme hakkına sahipler buda protokolde ..

Çetin DOĞAN’ın; Değil mi

A3 Şahsın; 2 temmuz 1997

Çetin DOĞAN’ın; Tabi onu zorlayarak şimdi buna itiraz ediyorlar ama bu protokol kanunları falan geçti diye o günkü şartlar altında onu da PAŞA PAŞA imzalattık yani. Böyle bir şey yaptık böyle bir durum. Zaten yapılacak şeyde budur zaten. O protokol olamasa da yapılacak şey budur.” Şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmektedir. Şüpheli Çetin Doğan’ın EMASYA protokollerini o gününü şartlarında zorlayarak PAŞA PAŞA imzalattıklarını söylediği görülmektedir.

İstihbarat başlığı altında detaylı bir şekilde anlatıldığı üzere; radyo, televizyon, dergi ve gazeteler ile ilgili olarak rejim aleyhtarı yayın yaptıkları gerekçesiyle, sendika, vakıf, dernekler ile ilgili olarak da kuruluş amaçları dışında faaliyet yaptıkları gerekçesiyle fişleme yapıldığı anlaşılmaktadır.

Balyoz Harekat Planı ile aynı klasörde yer alan; “Üst Yazı_Plan _Çalışması_2003” isimli belge içerisinde; “…daha önce tespit edilen hassas tesisler listesinin güncellenerek, bu tesislere görevlendirilmesi düşünülen personel isimlerinin gönderileceğinin belirtildiği görülmektedir.

Bu ibarelere paralel olarak;

Albay Yüksel YALÇIN’ın; “…Komutanım şimdi bu genel değerlendirmenin ışığı altında ordu geri bölgesindeki illerdeki irticai yıkıcı ve bölücü tehdit durumu ile hassas olan bölge ve tesisleri arz edeceğim…, …İstanbul ilinde köprüler, Atatürk ve Sabiha Gökçen Hava Limanları, Haydarpaşa Limanı, Tren ve Metro İstasyonları ile Vapur İskeleleri, Esenler ve Harem Terminali, Ambarlı Santralı, Çekmece Nükleer Araştırma Merkezi, Doğalgaz Dağıtım Şebekesi, Akaryakıt Depo ve Dolum Tesisleri, Baraj ve Göller, Üniversite ve Yüksekokullar, Televizyon Stüdyoları ve Radyo Evleri ile Sanayi Bölgeleri Hassas Tesislerdir…, … Kocaeli ilinde Tüpraş ve Petkim Kimya Tesisleri, Gebze Doğalgaz Çevrim Santralı, Kocaeli Üniversitesi, Yuvacık Barajı ve Sanayi bölgeleri hassas tesislerdir…, … Sakarya ilinde Doğalgaz Çevrim Santralı ve Sakarya Üniversitesi Hassas tesislerdir…, …Bursa ilinde ………(anlaşılmıyor) doğalgaz çevrim santralı Orhaneli Termik Elektrik Santralı, Uludağ Üniversitesi ve Sanayi bölgeleri hassas tesislerdir…, …Hava, deniz ve demir yollarıyla liman, terminal ve istasyonlar kontrol altına alınacak…” şeklinde beyanları bulunmaktadır. Balyoz Harekat Planında yer alan hususlar ve Albay YALÇIN’ın beyanlarına paralel olarak;

11 nolu CD/2002-2003/1 NCİ ORDU/İSTH. BŞK. LIĞI isimli dosya içinde yer alan; LAHİKA-1 HASSAS TESİSLERDE GÖREVLENDİRECEK KİLİT PERSONEL isimli GİZLİ ve EK-A ibareli, , imza kısmında İstihbarat Başkanı Kurmay Albay İzzet OCAK ismi yer alan, 25 sayfadan ibaret word belgesi içinde; 1 NCİ ORDU BÖLGESİNDEKİ HASSAS TESİSLERDE GÖREVLENDİRECEK PERSONEL LİSTESİ başlığı altında 1nci, 2nci ve 3ncü öncelikli olarak belirlenmiş 92 adet hassas tesis ile ilgili olarak isim ve nerede olduğu bilgilerinin yer aldığı, ayrıca bu tesislerde görevlendirilecek farklı rütbelerde 205 personel ve bunların mevcut görev yerleri ile ilgili bilgilerin bulunduğu görülmektedir. Ayrıca Yüksel YALÇIN’ın ifade ettiği yer isimlerinin bir kısmının bu belgede yer alan tesislerle aynı olduğu görülmektedir.

11 NOLU CD/2002-2003/ Jandarma/BURSA BÖLGE/15 NCİ KOR. PLAN ÇALIŞMASI isimli klasörler içinde yer alan; EK-B KOLLUK KUVVETLERİ VE ÖZEL GÜVENLİK TEŞKİLATLARI PERSONE isimli belgenin; Bursa, Yalova, Balıkesir illerinde toplam 5273 polis, 4842 jandarma ve 3428 adet özel güvenlik görevlisi olduğunu gösterdiği tespit edilmiştir. Belgede yer alan bu rakamlara çok yakın olarak;

Albay Yüksel YALÇIN; “Bursa, Balıkesir ve Yalova İllerinde toplam 5300 Polis, 4800 Jandarma ve 3500 Özel Güvenlik elemanı görev yapmaktadır.” Şeklinde beyanları bulunmaktadır.



Balyoz Harekat Planı içerisinde; “Harekatın maksadı; ülke bütünlüğünü korumak, milli birlik ve beraberliği sağlamak, muhtemel bir iç savaşı ve kardeş kavgasını önlemek, devlet otoritesini ve varlığını yeniden tesis etmek ve laik demokratik düzenin işlemesine mani olan sebepleri, bir daha hortlamamak üzere ebediyen ortadan kaldırmaktır.” Şeklinde ibareler yer almaktadır. Buna paralel olarak;

Albay Yüksel YALÇIN’ın; “Kolordunun vazifesi şu şekilde tespit edilmiştir. 15. Kolordu Komutanlığı anayasal düzeni korumak ve bozulan devlet otoritesini yeniden tesis etmek maksadıyla İstanbul, Koceli, Sakarya, Bursa, Balıkesir, Bilecik ve Yalova illerinde kamu düzeni genel asayiş ve güvenliği temin edecek ve 1. Ordu Komutanlığı geri bölge emniyetini sağlayacaktır.” Şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; Teşkil edilecek olan “…özel operasyon ve sorgulama timleri, hasar tespit timleri…” şeklinde kategorilendirme yapıldığı, buna paralel olarak;

Albay Yüksel YALÇIN’ın ; “Tali bölge komutanlıklarınca kritik noktalarda ve özel operasyonlarda kullanılmak üzere Polis ve Askerlerden oluşan özel timler teşkil edilecek bu timlerin teşkilatı ve mevcut kuvvetler ve görevin özelliğine göre tali bölge komutanlılarınca belirlenecektir…, … Planın bölge hasar kontrol ekine uygun olarak hasar kontrol birlikleri teşkil edilecek, bu birlikler yangın söndürme ağır kurtarma ve enkaz kaldırma, hafif kurtarma ve işçi, sıhhi ilkyardım ve tahliye mühimmat imha ve NBC temizleme timlerinden oluşacaktır…” şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir. Ayrıca önceki bölümlerde detayı ile anlatıldığı üzere 1nci Ordu sorumluluk bölgesinde operasyon ve sorgu, hasar tespit timleri diğer kategorilerde birçok personelin görevlendirilmek üzere belirlendiği, emniyet personeli ile ilgili olarak da operasyon ve sorgu timlerinde görevlendirileceklerin belirlendiği görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “…öncelikli ve acil olarak belirtilen AKP yönetiminin tasfiyesi ve işbirlikçilerinin saf dışı bırakılması maksadıyla…resmi/gayri resmi tüm yurtseverler seferber edilecek, başta Silahlı Kuvvetlerin imkân ve kabiliyetleri olmak üzere maddi ve manevi tüm güçlerin kullanılacak” şeklinde ibareler yer almaktadır.

1nci Ordu Komutanlığının 281500 B Şubat 2003 tarihli “1 nci Ordu Komutanlığı Plan Semineri - 2003 İcra Esasları” konulu mesaj emrinde Kor K.lıklarınca Plan Seminerine yönelik yapılan hazırlıkların 26 Şubat 2003 tarihinde Ordu Komutanına arz edildiği, Arz esnasında Ordu Komutanının konuyla ilgili verdiği emirlerin maddeler halinde belirtildiği, bunlar arasında; Bölgede yer alan belediye, kamu ve özel kuruluşların bu tür faaliyetlere yönelik imkân kabiliyetleri (itfaiye, iş makineleri, fırın, aşevi, fenni hizmetler vb.)'nin de belirlenmesi talimatının da olduğu görülmektedir. Balyoz Harekat Planında yer alan maddi güçler ve bahse konu emirde yer alan hususlara paralel olarak;



Albay Yüksel YALÇIN’ın; “Hasar kontrol birliklerinin teşkilinde planın ekinde belirtilen kamu kurum ve kuruluşlarına ait iş makinelerin dan azami istifade edilecektir.” şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.

Yukarıda yer alan bilgilere paralel olarak 11 NOLU CD/2002-2003/ Jandarma/BURSA BÖLGE/15 NCİ KOR. PLAN ÇALIŞMASI isimli klasörler içinde yer alan ve EK-C Kamu Kurum Ve Kuruluşlarındaki Araç, Teçhizat İş Makine başlıkları ile düzenlenen belgelerde; Bursa, Yalova ve Balıkesir illerinde belediyelere ait toplam 1690 adet kamyon, dozer, vinç vb. araç ve aletin belirlendiği görülmektedir. Belirlenen bu iş makinelerinin Balyoz Harekat Planı kapsamında verilen emir doğrultusunda belirlendiği ve ne amaçla kullanılacağının da Albay YALÇIN tarafından ifade edildiği görülmektedir.



Balyoz Harekat Planı içerisinde; Mevcut ceza ve tutuk evlerinin de kapasiteleri ile gözaltına alınacak ve tutuklanacakların sayıları da dikkate alınarak, Sıkıyönetim K.lıklarınca kışlalar içerisinde gerekirse ceza ve tutuk evleri açılacak…” şeklinde ibareler yer almaktadır.

11 nolu CD/2002-2003/Hv.KK/ORAJ HAVA HAREKAT PLANI isimli klasörlerde yer alan; EK I LAHİKA-4 isimli ÇOK GİZLİ ve EK I LAHİKA-4 ibareli, imza kısmında Plan Harekat Şube Müdürü Hv.Mu.Kur.Alb. Y.Ziya TOKER ismi yer alan 8 sayfadan ibaret belge incelendiğinde; CEZAEVLERİ başlığı altında; 52. Zırhlı Tümen Komutanlığınca Hasdal Kışlasında, 2. Zırhlı Tugay komutanlığınca Maltepe Kışlasında ceza ve tutuk evi açılacağı ve buralarda kimlerin görevlendirildiği görülmektedir. Buna paralel olarak,



Albay Yüksel YALÇIN’ın ; “Cezaevleri kapasite ve doluluk oranları tespit edilecek gözaltına alınan ve tutuklananların emniyetle muhafazası için gerekli planlama yapılacaktır. 52. Zırhlı Tümen Komutanlığınca Hasdal Kışlasında, 2. Zırhlı Tugay komutanlığınca Maltepe Kışlasında 1. Piyade Tugay Komutanlığınca Sakarya kışlasında ceza ve tutuk evi açılacaktır. .” şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “…Sıkıyönetim ve Tali Bölge komutanlıkları sorumluluk alanlarında; Planı ve hazırlıkları ifşa etmeyecek şekilde ilgili personelle kadro tatbikatları icra edilecek…” şeklinde ibareler yer almaktadır. Buna paralel olarak;

Albay Yüksel YALÇIN’ın; “…Birliklerce sorumluluk bölgelerinde sivil kıyafetli kadro tatbikatları icra edilecektir.” Şeklinde beyanlarının bulunduğu görülmektedir.

11 Nolu CD/Jandarma/İstanbul Bölge/ Görevlendirmeler klasörleri içinde; İstanbul ilinde askeri kışlalar dışında birliklerin konuşlanabileceği üniversite kampüsü, hastaneler, okullar, adliye binası ve tren garı gibi 13 yer isminin belirlendiği görülmektedir. Bu belirlemelere paralel olarak;

Albay Yüksel YALÇIN’ın ; “…Sorumluluk bölgeleri itibariyle halen konuşlu bulundukları kışlaların dışında konuşlandırılacak birliklerin kalacağı bina ve tesislerde iskân ve iaşe için gerekli hazırlıklar tamamlanacaktır…” şeklinde beyanları yer almaktadır.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; BALYOZ Güvenlik Harekat Planı’nın, “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo” isimli jenerik bir plan şeklinde oynanacağı plan seminerine kadar, irticai, yıkıcı ve bölücü gruplara ait mevcut tüm listeler ile teşkil edilecek olan özel görev timlerinin listeleri güncellenecek ve devamlı olarak güncel tutulacak,…” şeklinde ibareler yer almaktadır. Buna paralel olarak,

Albay Yüksel YALÇIN’ın; “…Planın istihbarat ekinde yer alan görevde kalmasında sakıncalı olan kamu kurum ve kuruluşları yöneticileri, bunların yerine atanacak sivil ve asker şahıslar ile kamu kurum ve kuruluşlarının imkân ve kabiliyetlerini içeren bilgiler güncelleştirilecektir…” şeklinde beyanları bulunmaktadır.

Balyoz Harekat Planının da EK-C’si istihbarat olarak belirtilmektedir. Ayrıca soruşturma kapsamında (1749-1750-1751) ile numaralandırılmış (3) sayfalık doküman incelendiğinde; GİZLİ ve LAHİKA-4 ibareli, 15NCİ KOR.KOMUTANLIĞI GÜVENLİK HAREKAT PLANINA EK-C(İSTİHBARAT), LAHİKA-4 ana başlığına sahip, Pl.Eğt.Sb.İsth.Alb.Mehmet YOLERİ imzalı, c-4-1 ile c-4-3 arası sayfa numaralı, toplam 3 sayfadan ibaret, 021006 güvenlik numaralı belgeler olduğu anlaşılmıştır. Belgede PLANIN UYGULANMASI DURUMUNDA GÖREVDE KALMASI SAKINCALI OLDUĞU DEĞERLENDİRİLEN KAMU PERSONELİ VE BUNLARIN YERİNE ATANMASI PLANLANAN ŞAHISLAR ÇİZELGESİ başlığı altında 25 adet kamu görevlisi ile ilgili fişleme yapıldığı ve bunların bir kısmının yerine getirilecek olan 2’si emekli 9 askeri personelin de isimlerin de belirlendiği görülmektedir. Seminerde Yüksel YALÇIN’ın plan ekinden bahsetmesi ve bunun görevden alınacak kamu görevlileri ile ilgili olması, ayrıca bu listlerin güncelleneceğinin dile getirilmesi Balyoz Harekat Planı kapsamında yapılan faaliyetleri gözler önüne sermektedir.



Balyoz Harekat Planının EK-P’sinin basın ve halkla ilişkiler ile ilgili olduğu görülmektedir. Ayrıca; 11 nolu CD/2002-2003/Hv.KK/ORAJ HAVA HAREKAT PLANI isimli klasörlerde yer alan; EK I LAHİKA-4 isimli ÇOK GİZLİ ve EK I LAHİKA-4 ibareli, imza kısmında Plan Harekat Şube Müdürü Hv.Mu.Kur.Alb. Y.Ziya TOKER ismi yer alan 8 sayfadan ibaret belge incelendiğinde; 1’İNCİ ORDU KOMUTANLIĞI SORUMLULUK SAHASI HAVA KUVVETLERİ ÖZEL PERSONELİ GÖREV YERİ LİSTESİ ana başlığı altında; SIKIYÖNETİM BASIN VE HALKLA İLİŞKİLER MERKEZİ başlığı ile ayrılan 12’den 19’a kadar numaralandırılmış bölümünde; Basın ve Halkla İlişkiler, Basın Yayın Organları İle İlişkiler şeklinde iki bölümün karşısında farklı rütbelerde 8 kişinin isminin görevlendirildiği görülmektedir. Buna paralel olarak;

Albay Yüksel YALÇIN’ın ;Sıkıyönetim bildirileri güncelleştirilerek yayınlanmaya hazır hale getirilecek basın ve halkla ilişkiler merkezinde çalışacak personel ile basın sözcülerine gerekli eğitim verilecektir.” Şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde;Özellikle, gözaltına almalar ve yağma talan, gasp ve milli serveti tahrip gibi eylemler sırasında ikazlara uymayanlara karşı, Silahlı Kuvvetlerin gücünü çok kısa sürede hissettirecek sert uygulamalara başvurulacak,” şeklinde ibareler yer almaktadır. Buna paralel olarak,

Albay Yüksel YALÇIN’ın; “Yağma, talan gasp ve milli serveti tahrip gibi olaylarda ikazlara uymayanlara karşı iç hizmet kanununda ve yönetmeliğinde belirtilen yetkilere göre silah kullanılarak devlet otoritesi tesis ve idame ettirilecektir.” Şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “Teşkil edilecek olan… sıkı yönetim mahkemelerinde görevlendirilecek personel.” Şeklinde ibareler yer almakta ve bu konuda 1nci ordu sorumluluk bölgesinde 6 personelin sıkıyönetim mahkemelerinde görevlendirilmek üzere belirlendiği ilgili tespit tutanağında belirtilmektedir. Bu bilgilere paralel olarak;

Albay Yüksel YALÇIN’ın; “…Adli müşavirlik, askeri savcılık ve askeri mahkemede görev yapacak personel halen kolordu karargâhında görevli hâkim ve savcılardan sağlanacak ve kurulacak sıkıyönetim mahkemeleri sayısına göre personel takviyesi gerekecektir…” Şeklinde beyanlarda bulunduğu görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “…İcra edecekleri harekatın başlangıcından itibaren gözaltına alacakları kişiler, faaliyetlerine son verilecek vakıf, dernek ve basın yayın organları ile ilgili tüm listeler güncel tutulacak,…” şeklinde ibareler yer almaktadır.

Ayrıca 1nci Ordu sorumluluk bölgesinde yer alan illerde ayrı ayrı, Kuruluş Amaçları Dışında Faaliyet Gösteren, Sendika, Vakıf, Dernek Ve Bunların Yöneticileri başlığı altında oluşturulmuş birçok listenin olduğu görülmüş ilerleyen bölümlerde bunlarla ilgili detaylı bilgiler verilmiştir. Balyoz harekât planında yer alan hususlar ve bu kapsamda yapılan çalışmalara paralel olarak;



Albay Yüksel YALÇIN’ın ; “Planın istihbarat amaçları ekinde yer alan kuruluş amaçları dışında çalışan veya faaliyetlere devam etmesinde sakınca görülen dernek, sendika ve meslek kuruluşlarıyla bunların yan Örgütlerinin Faaliyetleri Üst Komutanlık Emirleri Doğrultusunda Durdurulacaktır.” Şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; İrticai, yıkıcı ve bölücü faaliyetleri desteklediği bilinen veya çeşitli yolsuzluk ve usulsüzlüklere karışmış bütün kamu personeli, hiçbir istisnaya tabi tutulmadan görevden el çektirilerek yerine güvenilir, liyakatli ve çağdaş değerlere bağlılığıyla dikkat çeken sivil veya emekli olmuş askeri personel görevlendirilecek,… ” şeklinde ibareler yer almaktadır. Bu ibarelerin hemen hemen aynı kelimelerle bir benzerini,

Albay Yüksel YALÇIN’ın ; “İrticai yıkıcı ve bölücü faaliyetleri desteklediği bilinen sıkıyönetim bildirilerine uymayan çeşitli yolsuzluklara adı karışmış kamu personeli yerine güvenilir, liyakatli, sivil veya emekli olmuş asker personel görevlendirilecektir.” Şeklinde ifade ettiği görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “…Hiçbir hak ve özgürlük mutlak ve sınırsız olmadığı gibi, konu laik devletin bekası olunca haber verme ve basın özgürlüğü de sınırsız ve mutlak değildir. Harekâtın icrası ile birlikte her türlü yazılı, sözlü ve görsel basın yayın kuruluşları kontrol altında tutulacak, önceden tespit edilen AKP, yıkıcı, bölücü ve irticai gruplara müzahir (EK-C) tüm basın yayın kuruluşlarının yayınları derhal durdurulacak…” şeklinde ibareler yer almaktadır. Balyoz Harekat Planında yer alan bu ibarelere paralel olarak yayını durdurulacak basın yayın organlarının isimlerinin belirlendiği görülmekte olup bu hususlara paralel olarak;

Albay Yüksel YALÇIN’ın ; “…Planın istihbarat ekinde belirtilen irticai, yıkıcı ve bölücü faaliyetleri desteklediği bilinen yayın organlarının yayını ve dağıtımı durdurulacaktır.” Şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.



Balyoz Harekat Planı içerisinde; "BALYOZ Güvenlik Harekat Planı’nın, “Olasılığı En Yüksek Tehlikeli Senaryo” isimli jenerik bir plan şeklinde oynanacağı plan seminerine kadar, irticai, yıkıcı ve bölücü gruplara ait mevcut tüm listeler ile teşkil edilecek olan özel görev timlerinin listeleri güncellenecek ve devamlı olarak güncel tutulacak…” şeklinde ibareler yer almaktadır. Bu ibarelere paralel olarak;

İstanbul Jandarma Bölge Komutanı ABDULKADİR ERYILMAZ.’ın; “Konunun hassasiyeti ve bilgilerin yüksek gizlilik derece kişiye özel gizlilik derecesinde olması nedeniyle takdime dâhil edilmemiştir. Ancak bunlar dosyada bu bilgilerimiz mevcuttur. Güncelleştirme faaliyetleri devam etmektedir.” Şeklinde beyanları bulunmaktadır.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “…Tüm sorumluluk bölgesini kapsayacak şekilde kontrol noktaları tesis edilecek ve anılan bu noktalarda gerekli görüldüğü takdirde tanklar da kullanılarak, kitlesel, kalabalık grupların yer değiştirmelerine, toplanmalarına ve gösteri yapmaları engellenecek…” şeklinde ibareler yer almakta buna paralel olarak,

Şüpheli Çetin DOĞAN’ın; “…Şimdi şöyle bir şey var da onun için söylüyorum. Tabur tabur olarak tabi şey yapın. Ama taburda bir şehir içerisinde yani toplumsal olaylara müdahalede tank kullanılabilir caydırıcı….” Şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “Milliyetçi - Muhafazakar Sağ iktidarların Türk Silahlı Kuvvetleri’nin karşısına alternatif silahlı güç olarak tasarlayıp güçlendirdiği polis teşkilatının askere bakışı dikkate alındığında; polisin sevk ve idaresinde ağırlıklı olarak jandarma kullanılacak, bu nedenle İl J.K.lıkları karargahlarından istifade ile ivedilikle ağır silahlardan arındırıldıktan sonra polisin mutlaka kontrol altına alınması sağlanacak,” şeklinde ibareler yer almaktadır. Planda yer alan bu husus doğrultusunda 1nci Ordu sorumluluk bölgesinde 1161 polisin fişlendiği ve pasif göreve çekilmelerinin belirtildiği görülmektedir. Bu hususlara paralel olarak sıralı diyaloglarda,

Çetin DOĞAN’ın; “ Var Şimdi Polisin Önünde De Toplumsal Olaylara Polisin kontrol edilmesi gerekiyor tabi bu durumda. Onun elinde silah araç ve gereçler var. Bunları kontrol etme yahut polisi bu bölünmüş olan polisi yani ya etkisiz bırakma bir bölümüyle ya bir bölümünü etkimiz altına almak için bir tertip ve tedbiriniz var mı?

ABDULKADİR ERYILMAZ.’ın; “Komutanım Biz De Bunların Jandarma Nezaretinde kullanılmasını ve çok sıkı kontrol altında tutulmasını düşünüyoruz. Özellikle yapılacak operasyonları haber verme önceden ilgili şeyleri ikaz etme gibi haber taşıma gibi birtakım……”

İstanbul Merkez Komutanı Tuğgeneral Gafur AKSU’nun; “ Komutanım Ben Şunu İlave Yapmak İstiyorum. Polisin sayısal olarak değerini çok fazla bildirdik. İstanbul’da 33000 esasında polis var. Ancak böyle bir durumda biz bu polisin ancak 5 ya da 6000’ini kullanabilecek durumdayız. Çünkü polisin Narkotik Şubesinden tutun Kaçakçılığa kadar sivil görev yaptığı şubeler var. Bunları havaalanları var, koruma görevinde olan polisler falan var. Karakolları var ki karakollar muhtemeldir ki böyle bir olayda kendisini emniyet altına almada zorlanacak bizim kullanabileceğimiz yalnız asayiş şubeyle resmi çalışan ve Özel Harekât grubuyla çevik kuvveti var. Bunların mevcudu da İstanbul’da 4000 civarında. Bu 4000 polisi böyle bir durumda kontrol altına alma imkânımız var komutanım. Ama polisin özellikle İstihbarat, Narkotik vb. Şubelerinde faaliyette bulunanlarının ne yapacağı konusunda ben şahsen tereddütteyim. Ve bunları kontrol etme imkânımız da yok. Bütün şehirde sivil çalıştıkları için.

Çetin DOĞAN’ın; Şimdi Demek Ki En Önemli Konu Yani Böyle Olayları Toplumsal Olayları Bastırmada Şey yapmada Falan Asayiş Şubesine Bağlı Çevik Kuvvet Herhalde Onlara Bağlı Olarak

Gafur Paşanın; Komutanım Asayiş Şubesine Ait Asayiş Ekipleri Var Dolaşan. Artı Bide Toplu Kışlalarda,

Çetin DOĞAN’ın; Çevik Kuvvet Var

Gafur Paşanın; Bizim gibi kurumda bulunan çevik kuvvetleri var

Çetin DOĞAN’ın; bir de özel harekât timleri var.

Gafur Paşanın; Komutanım Özel Harekât Timleri İstanbul’da Çok az. Belli yerlere konuşlanmış durumda havaalanları gibi onların kontrolü son derece kolay.

X6 Şahsın; “Şimdi polisler takdimde de belirtildi konuşuldu da bir kirlenmişlik var ve bu bizim yanlımız olmayan bir tutum içindeler. Bunu kullanırken sizin sorunuz sıkıyönetim şemsiyesi altında polisi kullanırken EMASYA görevlerindeki hiyerarşik diziyi kullanmayacağız. Yani EMASYA görevinde önce görev polisindir. Ondan sonra jandarmanındır ondan sonra silahlı. Şimdi sıkıyönetim operasyonlarında önce jandarma emrinde polis olduğu halde arkadan belki de hemen hemen eşzamanlı olarak ürettiğimiz o pratik birlikler yani silahlı kuvvetler polisi hiçbir zaman ne jandarmanın ne silahlı kuvvetlerin dışında müstakil olarak bir göreve göndermemeyi planlıyor ve düşünüyoruz. Çünkü yapacağımız operasyon başarısız olabilir.” Şeklinde karşılıklı beyanların bulunduğu görülmektedir.

Tüm bu konuşmalarda Balyoz Harekat Planı kapsamında polisin nasıl kontrol altına alınacağı ile ilgili olarak Çetin DOĞAN’ın İstanbul Jandarma Bölge komutanı ve Merkez Komutanı ile fikir alışverişlerinde bulunduğu görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “Devlet otoritesi hâkim kılınıncaya kadar kamu görevlerinin ifası için asker ve sivil şahıslar atanacaktır. Bu maksatla; bütün kilit görevleri Askeri personel devralacaktır. Anılan kilit personel, Harp Akademileri Komutanlığı, sınıf okulları ve diğer askeri birliklerdeki belirlenmiş general ve subaylardan, yetmediği takdirde emekli general, subay ve astsubaylardan tefrik edilecek, bu personele ait hazırlanmış olan isim listeleri güncellenerek hazır tutulacak,” şeklinde ibareler yer almaktadır. Bu ibarelerin hemen hemen aynısını,

3. Kor. İstihbarat Şube Müdürü Albay Emin KÜÇÜKKILIÇ’ın; “Kamu görevlerinin devralınması için önceden belirlenmiş olan personel görevlendirilmeleri icra edilecektir. Bu maksatla atanacak asker ve sivil şahıs listesi sıkıyönetim komutan yardımcılıklarınca güncellenmiş ve önceden sıkıyönetim komutanlığına gönderilmiş olacaktır. Askeri personel bütün kilit görevleri alacaktır. Bu personel harp akademileri, sınıf okulları ve diğer askeri birliklerdeki belirlenmiş general ve subaylardan, yetmediği takdirde emekli general ve subaylardan tefrik edilecektir.” Şeklinde ifade ettiği görülmektedir. Bu kapsamda kamu kurum ve kuruluşlarında görevlendirilmesi düşünülen personellerin belirlendiği ile ilgili olarak önceki bölümlerde detaylı açıklamalara yer verilmiştir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “…Teşkil edilecek olan …gözaltı timleri…” şeklinde kategoriler arasında gözaltı timlerinin de olduğu görülmektedir. Bu hususa paralel olarak;

Albay Emin KÜÇÜKKILIÇ’ın; “…Sıkıyönetim komutan yardımcılıklarınca personel tehdit eden potansiyel tehdit eden şahıslar gözaltına alınacaktır. Bu şahısların gözaltına alınması için timler teşkil edilecek bunların her sıkıyönetim komutan yardımcılığı için belli yerlerde gözaltında tutulması planlanacaktır…” şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “Teşkil edilecek olan… Alışveriş merkezleri ve gıda toptancılarında görevlendirilecek personel listeleri (EK-M) olası değişiklikler hassasiyetle takip edilecek ve herhangi bir aksaklığa meydan verilmeyecek,” şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmekte, bu konuda 1nci ordu sorumluluk bölgesinde 106 personelin alışveriş merkezleri ve gıda toptancılarında görevlendirilmek üzere belirlendiği önceki bölümlerde belirtilmektedir.

Ayrıca 11 nolu CD/2002-2003/Hv.KK/ORAJ HAVA HAREKAT PLANI isimli klasörlerde yer alan; EK I LAHİKA-4 isimli ÇOK GİZLİ ve EK I LAHİKA-4 ibareli, imza kısmında Plan Harekat Şube Müdürü Hv.Mu.Kur.Alb. Y.Ziya TOKER ismi yer alan 8 sayfadan ibaret belge incelendiğinde; Listenin ALIŞVERİŞ MERKEZLERİNİN KONTROLÜ VE DENETİMİ başlığı ile ayrılan 34’den 62’ ye kadar numaralandırılmış bölümünde; Büyük Alışveriş Merkezlerinin Kontrolü ve Denetimi (İstanbul, Bursa, Balıkesir, Bandırma, Yalova), Gıda Üretim Tesisleri Kontrolü ve Denetimi (İstanbul, Bursa, Balıkesir, Bandırma, Yalova) şeklinde ibarelerin ve 29 kişinin isminin yer aldığı görülmektedir. Bu bilgilere paralel olarak seminerde;



Albay Emin KÜÇÜKKILIÇ’ın;Bölge halkının iaşe ve diğer acil ihtiyaçlarının karşılanması için icra edilecek faaliyetler doğal afet planlarıyla birleştirilecektir. Başta gıda maddeleri olmak üzere bölge halkının temel gereksinimlerinin karşılanmasında kontrol belediyelere bırakılmayacaktır. Sıkıyönetim komutan yardımcılıkları büyük alışveriş merkezlerini doğrudan kontrol ederek bu merkezlerin imkânlarından yararlanılacaktır.”

X7 Şahsın;Komutanım bu konuda bir şey ilave edeyim müsaadenizle. Mesela Migros ta 100.000 kişiye yedi gün yetecek malzeme var depoda. İşte bunun gibi Carfur Capitol vs. gibi bakılırsa bunların başta el konması halinde daha düzenli bir dağıtım yapmak mümkün olabilecektir.” Şeklinde beyanları olduğu görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “Teşkil edilecek olan… Hasar tespit timleri…” şeklinde kategoriler arasında Hasar Tespit Timlerinin de yer aldığı görülmekte, bu konuda 1nci ordu sorumluluk bölgesinde 176 personelin hasar tespit timlerinde görevlendirilmek üzere belirlendiği önceki bölümlerde belirtilmektedir. Buna paralel olarak;

ALBAY EMİN KÜÇÜKKILIÇ’ın; “ Komutanım ordu geri bölge hasar kontrol planını arz ediyorum. Planımızın vazifesi yansıda görüldüğü gibidir. Hedefimiz günlük hayatın aksaksız devamını sağlamak. İcra edilecek harekâtın maksadı iç tehdit unsurları ve doğal afetlerin neden olacağı tahribin olumsuz etkilerini asgari seviyede tutmak suretiyle günlük hayatın aksamadan devamını sağlamaktır. Bu maksadın tahakkuku için önemi haiz tesislerin emniyeti sağlanacak özel ve kamu kuruluşlarının imkânlarından da yararlanılarak uygun nitelikte hasar kontrol timleri hazır bulundurulacak ve hasar vukuunda en seri biçimde olaya müdahale edilmesi sağlanacaktır. Ee geri bölge hasar kontrol planımızdaki tali bölgeler sadelik prensibinden hareketle sıkıyönetim planıyla aynı sorumluluk bölgeleri kabul edilmiştir. Komutanım harekâtımızın safhaları yansıda görülmektedir. Tali Bölge Komutanlıkları teşkil edecek olan bölge hasar kontrol timlerinin tamamı veya olayın özelliğine göre bir kısmını olayın meydana geldiği bölgeye sevk edecektir. Bu timler önceden belirlenen bölge hasar kontrol görev kuvvet komutanının harekât kontrolünde olay mahalline sevk edilerek olaya müdahale edilecek görevin sona ermesini takiben bu timler birliklerine ilave edilecektir. Timler teşkil edilecek tali bölge komutanlıklarınca teşkil edilecek timler yansıda görüldüğü gibidir.” Şeklinde beyanlarının yer aldığı görülmektedir.

Balyoz Harekat Planı içerisinde; “…Emekli olan silah arkadaşlarımızın önceden belirlenen kamu görevlerini devralmaları sağlanacak…” şeklinde ibarelerin yer aldığı görülmektedir. Bu ibarelere paralel olarak;

Çetin DOĞAN’ın; “Sıkıyönetim ilan edildiği zaman en önemli konu, en önemli konu, halkın günlük ihtiyaçlarının yemesinden içmesinden barınmasından asayişinden tamamen silahlı kuvvetlerin sorumlu olmasıdır… … Bilelim ki bütün ihtiyaçların karşılanmasında silahlı kuvvetler sorumlu görülecek. Şu halde devlet su işleri bölgedeki belediyelerin Diskisi İskisi Yaskisi Maskisi diye bir sürü teşkilatlar ve şirketler var. Bu şirketler şuanda zaten gerici unsurların elindedir. Bu şirketler kendilerine serbest bırakıldıkları takdirde bunları denetim planlarını yapmadığımız takdirde bunlarla ilgili planlama bunların başına kendi içimizden yani emekli olmuş personel geçirmediğimiz takdirde bunları yeni bir yapıya kavuşmadığımız takdirde bunların yaptığı her hareket bizi sabotaja yönelik olacaktır. Ve baltalayacaklardır ve faturası da halk üzerinde bize çıkacaktır. İşlerin tıkır tıkır işlemesi ve gitmesi lazım.” şeklinde beyanlarının olduğu görülmektedir.

11 Nolu Cd; /2002-2003/Jandarma/ İSTANBUL BÖLGE/ ÜNİVERSİTELER isimli klasörler içinde yer alan;
Yüklə 5,65 Mb.

Dostları ilə paylaş:
1   ...   15   16   17   18   19   20   21   22   ...   91




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin