4- Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkede kurulu bir kuruluş tarafından o kuruluş adına geçici olarak çalışmaya gönderilenler
“6552 sayılı Kanunla 5510 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin (e) bendi değiştirilmiştir. Söz konusu düzenleme ile Kanunun yürürlüğe girdiği 11/9/2014 tarihinden itibaren sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde sigortalığı bulunup ülkemize üç ayı geçememek üzere çalışmaya gelenler sigortalı sayılmayacaklardır. Ülkesinde emekli aylığı alıp ülkemize çalışmaya gelenler hakkında da aynı şekilde işlem yapılacaktır.
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkede sigortalı ya da emekli olup ülkemize üç aydan fazla süreyle çalışmaya gelen sigortalılar çalışmaya başladıkları üçüncü ayın son gününü takip eden günden itibaren sigortalı sayılacaklardır.
6552 sayılı Kanun 11/9/2014 tarihinde yürürlüğe girdiğinden bu tarihten önce ülkemizde çalışan yabancı uyruklu sigortalılar hakkında üç aylık süre 11/9/2014 tarihinden itibaren başlatılacaktır. Ülkesinde sigortalı olanlar ile emekli aylığı alan sigortalıların işverenleri bu kişiler için uzun vade, kısa vade ve genel sağlık sigortası primi ödeyeceklerdir.
Örnek 1- Bakanlıkça 15/10/2014-15/10/2015 tarihleri arasında çalışma izni verilen ve geldiği ülkede sosyal güvenliğinin sağlandığını belgeleyen Çin Halk Cumhuriyeti vatandaşı için işverenince üç aylık sürenin dolduğu 15/1/2015 tarihinde sigortalı işe giriş bildirgesi Kuruma verilecek, 16/1/2015 tarihinde sigortalılığı başlatılacaktır.
Örnek 2- Bakanlıkça 1/7/2014-1/7/2015 tarihleri arasında çalışma izni verilen ve geldiği ülkede sosyal güvenliğinin sağlandığını belgeleyen Amerika Birleşik Devletleri vatandaşı için işverenince üç aylık sürenin dolduğu 11/12/2014 tarihinde sigortalı işe giriş bildirgesi Kuruma verilecek ve 12/12/2014 tarihinde sigortalılığı başlatılacak, işyerinin yeni işyeri olması halinde ise 12/12/2014 işe başlama tarihli işe giriş bildirgesi 12/1/2015 tarihine kadar verilebilecektir.
4.1- 11/9/2014 tarihinden önce sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkede kurulu bir kuruluş tarafından o kuruluş adına geçici olarak çalışmaya gönderilenler
SSİY’nin 10 uncu maddesinin birinci fıkrasının (d) bendinde 2/3/2011 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan değişiklikle “bir iş için” ibaresinden sonra gelmek üzere “en fazla üç ay süreyle” ibaresi eklenmiş, 21/8/2013 tarihinde yapılan değişiklikle de söz konusu hüküm yürürlükten kaldırılmıştır.
SSİY’de yapılan değişiklik ile 2/3/2011-20/8/2013 tarihleri arasında sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde sigortalı ya da emekli olup, ülkemize üç aydan fazla bir süre ile çalışmak için geçici görevli olarak yabancı ülkede kurulu şirket tarafından gönderilenler çalışmaya başladıkları tarihin üçüncü ayın sonundan itibaren sigortalı sayılacaklardır. 21/8/2013 tarihinden sonra sigortalı sayılmayanların işverenlerinden bu tarihten sonra aylık prim ve hizmet belgesi alınmayacak, 20/8/2013 tarihi itibariyle işverence düzenlenecek işten ayrılış bildirgeleri nedeniyle idari para cezası uygulanmayacak, işten ayrılış bildirgelerinin e-sigorta yoluyla verilmesi istenmeyecek, kağıt ortamında verilmesi yeterli sayılacaktır.
21/8/2013 ile 6552 sayılı Kanun ile Kanunun 6 ncı maddesinin (e) bendinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği 11/9/2014 tarihi arasında sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde sigortalı ya da emekli olup ülkemize geçici görevle çalışmaya gelenler sigortalı sayılmayacaklardır. İşverenlerin bu sürelere ait yersiz ödemiş oldukları primler talepleri halinde başkaca prim borcu olmaması halinde iade edilecektir.
Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde sosyal güvenlik sistemine tabi çalıştığını ya da kendi çalışmalarından dolayı aylık aldığının belgelendirilmesinde bu belgenin yabancı uyruklunun kendi ülkesinin sosyal güvenlik kurumundan alınmış olması ve Ülkemizde bulunan temsilciliğinden (elçilik, konsolosluk, ataşelik vb.) onaylanmış olması gerekmektedir.
4817 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi gereğince Ülkemizde çalışmaya başlayacak yabancıların çalışmaya başlamadan önce çalışma izni almaları gerekmekte olup, Kanuna göre sigortalılığı iptal edileceklerden çalışma izni bulunmayanların durumu Çalışma Genel Müdürlüğüne bildirilecektir.”
5- Sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmış ülkede kurulu bir kuruluş tarafından o kuruluş adına geçici olarak çalışmaya gönderilenler
Sosyal güvenlik sözleşmelerinde temel kural, çalışılan ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmaktır. Ancak, işverenleri tarafından geçici bir süre ile diğer akit ülkeye gönderilenler, uluslararası nakliyat işinde çalışanlar, elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışan ve gönderen ülkenin sivil ve askeri personelleri, akit taraflardan birinin bayrağını taşıyan gemilerde veya akit ülkenin limanlarında çalışanlar çalıştıkları ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olmayacaklardır.
Ülkemiz ile taraf ülkeler arasında imzalanan ikili ya da çok taraflı sosyal güvenlik sözleşmelerinde yer alan hükümler uyarınca, yabancı ülke mevzuatına tabi kişilerin akit ülkede kurulu kuruluş tarafından belirli bir işin icrası amacıyla geçici olarak Ülkemize gönderilmesi halinde, sigortalının kendi ülkesinde çalışıyormuş gibi iş merkezinin bulunduğu ülkenin mevzuatına tabi tutulması kuralı getirilerek mükerrer sigortalılık önlenmiştir.
Geldiği ülkenin sosyal güvenlik kurumu tarafından, kendi ülkesinin mevzuat hükümlerine göre sosyal güvenliklerinin sağlandığına ilişkin sözleşmelerle belirlenmiş formülerleri Kurumumuza ibraz eden kişiler, ilgili ülke ile aramızda imzalanmış olan sosyal güvenlik sözleşmesinde öngörülen süre ve bu süreye ilave edilecek süre kadar sigortalı sayılmayacaklardır.
Geldikleri ülkenin sosyal güvenlik mevzuatına tabi olarak kendi çalışmalarından dolayı aylık alanlar dahil geçici görevli olarak Ülkemizde çalışanlar sigortasız sayıldıkları sürelerin bittiği tarihten itibaren Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı olacaklardır.
Ancak, ilk görevlendirme süreleri dolduktan sonra işin uzaması durumunda geçici görevin uzatılması talebinin sigortalı veya işverence sözleşmeli ülkenin sigorta kurumuna iletilmesi ve bu kurumun talep etmesi halinde, bu talep Kurumumuzca sözleşmeler kapsamında değerlendirilerek geçici görevinin uzatılması talebi uygun bulunan kişiler sözleşmede öngörülen uzatma süresince de Ülkemiz mevzuatından muaf tutulmaya devam edilecektir.
Ülkemiz ile yabancı ülkeler arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşmelerinde geldikleri ülkede sosyal sigortaya tabi olduklarını belgeleyenlerin Ülkemizde ne kadar süre ile sigortalı olmayacakları ekteki tabloda (EK-21) belirtilen süreler dikkate alınarak belirlenecektir.
Örnek 1- Fransa’da sigortalı olarak çalışırken 14/4/2008-14/4/2011 tarihleri arasında Türkiye’ye geçici görevli olarak gönderilen Fransız uyruklu kişi, 14/4/2011 tarihinden itibaren 3 yıl daha uzatma talebinde bulunmuş ve talebi uygun görülmüştür. Ülkemiz ile Fransa arasında sosyal güvenlik sözleşmesine göre uzatma süresi de dahil altı yıl süreyle geçici görevli olarak çalışma hakkı bulunduğundan bu kişi 14/4/2014 tarihine kadar Kanun kapsamında sigortalı sayılmayacaktır.
Örnek 2- Avusturya’da sigortalı olarak çalışırken, 1/1/2011-1/1/2013 tarihleri arasında Türkiye’ye geçici görevli olarak gönderilen Avusturya uyruklu kişi 1/1/2013 tarihinden itibaren 7
yıl daha uzatma talebinde bulunmuş ve talebi uygun görülmüştür. Ülkemiz ile Avusturya arasında
sosyal güvenlik sözleşmesine göre uzatma süresinde herhangi bir kısıtlama bulunmadığından bu
kişi uzatılan sürede de Kanun kapsamında sigortalı sayılmayacaktır.
Örnek 3- Lüksemburg’da sigortalı olarak çalışırken 15/3/2011-15/3/2012 tarihleri arasında Türkiye’ye geçici görevli olarak gönderilen Lüksemburg uyruklu kişinin 15/3/2012 tarihinden itibaren 1 yıllık uzatma talebi uygun bulunmuştur. Ülkemiz ile Lüksemburg arasında imzalanan sosyal güvenlik sözleşmesine göre geldiği ülkenin mevzuatına tabi kalma süresi 12 + 12 = 24 ay ile sınırlandırıldığından bu kişi 15/3/2013 tarihine kadar uzatılan sürede de Kanun kapsamında sigortalı sayılmayacaktır.
6- Elçiliklerde çalışan sigortalılar
Devletler hukuku ve Viyana Sözleşmeleri hükümlerine göre elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışanların diplomatik masuniyetlerinin olması nedeniyle bu işyerlerinde çalışanların bildirimleri Kurumumuza yapılmadığı sürece Ülkemiz mevzuatı bu işyerlerine uygulanamamaktadır.
Ancak, bu işyerlerinde çalıştırılanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette sigortalılıklarını belgeleyemeyenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken buralarda çalıştırılan Türk vatandaşlarından ilgili işverenler tarafından Kurumumuza bildirimleri yapılanlar Ülkemiz mevzuatına tabi tutulmuşlardır.
Söz konusu hükümler gereğince elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışanlardan gönderen devlette veya üçüncü bir devlette sigortalılıklarını belgeleyemeyenlerin sigortalılıkları 2008 yılı Ekim ayı başına kadar 506 sayılı Kanunun mülga 86 ncı maddesine göre topluluk sigortası yoluyla sağlanmıştır. Kanunun yürürlüğe girdiği 1/10/2008 tarihinden itibaren de bu işyerlerinde çalışanlar 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına alınmışlardır.
Mülga sosyal güvenlik kanunları ile Kanunun geçici 2 nci maddesine göre yaşlılık aylığı bağlananlardan elçilik, konsolosluk, misyon ve benzeri yerlerde çalışmaya devam edenlerden sosyal güvenlik destek primi kesilecektir.
7- İzin almak sureti ile vatandaşlıktan çıkanlar
5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanununun 27 nci maddesinde, bu Kanun gereğince Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerin, kayıp tarihinden itibaren yabancı muamelesine tabi tutulacağı, 28 inci maddesinde ise doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenler ve kendileri ile birlikte işlem gören çocuklarının; millî güvenliğe ve kamu düzenine ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla askerlik hizmetini yapma yükümlülüğü, seçme ve seçilme, kamu görevlerine girme ve muafen araç veya ev eşyası ithal etme hakları dışında, sosyal güvenliğe ilişkin kazanılmış hakları saklı kalmak ve bu hakların kullanımında ilgili kanunlardaki hükümlere tabi olmak şartıyla Türk vatandaşlarına tanınan haklardan aynen yararlanmaya devam edecekleri öngörülmüştür.
Türk vatandaşlığını kaybeden kişilerden Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendine tabi sigortalı olanların Kuruma bildirimleri kağıt ortamında yapılacak olup, “Mavi Kart”lı olanlar ile vukuatlı nüfus kayıt örneğinde 5901 sayılı Kanunun 27 nci ve 28 inci maddesine tabi (5901 sayılı Kanunla yürürlükten kaldırılan 403 sayılı Kanunun 29 uncu maddesine tabi) olduğuna ilişkin şerh düşülenler, sosyal güvenlik bakımından Türk vatandaşlarına tanınan haklara tabi olduklarından bunlardan ayrıca çalışma belgesi istenmeyecektir.
8- Yabancı uyruklu olup Kanunun ek 5 ve ek 6 ncı maddesine tabi sigortalılar
Yabancı uyrukluların Kanunun ek 5 inci ve ek 6 ncı maddelerine tabi müracaatlarında ayrıca çalışma belgesi istenmesi gerekmekte olup, 5901 sayılı Kanunun 28 inci maddesine tabi olanlardan çalışma izin belgesi istenmesine gerek bulunmamaktadır.
“9- Mülteciler
5/9/1961 tarihli ve 10898 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 359 sayılı “Cenevre’de 28 Temmuz 1951 Tarihinde İmzalanmış Olan Mültecilerin Hukuki Durumuna Dair Sözleşmenin Onaylanması Hakkında Kanun” ile ırkı, dini, tabiiyeti, belli bir toplumsal gruba mensubiyeti veya siyasi düşüncelerinden dolayı zulme uğrayacağından haklı sebeplerle korktuğu için vatandaşı olduğu ülkenin dışında bulunan ve bu ülkenin korumasından yararlanamayan ya da söz konusu korku nedeniyle yararlanmak istemeyen yabancıya veya bu tür olaylar sonucu önceden yaşadığı ikamet ülkesinin dışında bulunan, oraya dönemeyen veya söz konusu korku nedeniyle dönmek islemeyen vatansız kişiye mülteci denilmekte olup 359 sayılı Kanunun 24 üncü maddesinde taraf devletlerin, ülkelerinde yasal olarak ikamet eden mültecilere, vatandaşlarına sağladıkları muamelenin aynısını uygulayacakları, 27 nci maddesi ile taraf devletlerin ülkelerinde bulunan ve geçerli bir seyahat belgesine sahip olmayan her mülteciye kimlik kartı çıkartılacağı hüküm altına alınmıştır.
4817 sayılı Kanunun 8 inci maddesi gereğince Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe 5543 sayılı İskan Kanununa göre muhacir, mülteci veya göçebe olarak kabul edilen yabancılara 4817 sayılı Kanunda öngörülen sürelere tabi olmaksızın çalışma izni verilebilmektedir.
6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunun 89 uncu maddesinde mülteci veya ikincil koruma statüsü sahibi, statü almasından itibaren bağımlı veya bağımsız olarak çalışabileceği, yabancıların çalışamayacağı iş ve mesleklere ilişkin diğer mevzuatta yer alan hükümler saklı olacağı, mülteci veya ikincil koruma statüsü sahibi kişiye verilecek kimlik belgesinin, çalışma izni yerine de geçeceği bu durumun kimlik belgesine yazılacağı hüküm altına alınmıştır.
Buna göre, 5/9/1961 tarihinden itibaren 359 sayılı Kanuna göre mülteci olanlar ile 6458 sayılı Kanunda sayılan ikincil koruma statüsünde bulunan kişiler hakkında Kanun hükümleri Türk vatandaşlarına uygulandığı gibi uygulanacaktır. Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan denetimlerde bu durumdaki sigortalıların çalışma izin belgesi olup olmadığına bakamayacaktır.
İKİNCİ BÖLÜM
Kanunun 4 üncü Maddesinin Birinci Fıkrasının (b) Bendi
Kapsamında Çalışan Yabancı Uyrukluların Sigortalılığı
1-Yabancı ülkede sigortalı sayılanlar
Ülkemiz ile arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerde sigortalı sayılanlardan,
ülkemizde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışacak olanlar hakkında, sosyal güvenlik sözleşmeleri, idari anlaşmalar ve protokollerde mevzuata tabi olmaya ilişkin düzenlemelerde belirlenen esaslara göre işlem yapılacaktır.
Sosyal güvenlik sözleşmelerinde hangi ülke mevzuatına tabi olunacağına ilişkin düzenleme bulunmayan veya ülkemiz ile arasında sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde ikamet edip o ülkelerde sigortalı sayılanların bu sigortalılıklarından dolayı Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmaya başlamaları halinde Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalılıkları başlatılmayacaktır.
Örnek- Ülkemiz ile arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan Çin Halk Cumhuriyetin de ikamet eden ve şirket ortaklığından dolayı bu ülkede sigortalılığı bulunan sigortalının, Türkiye’de de şirket ortağı olması durumunda ikamet ettiği ülkedeki sigortalılığından dolayı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı başlatılmayacaktır.
Türkiye’de ikamet eden ve kendi adına ve hesabına çalışması bulunanlar sosyal güvenlik sözleşmelerindeki hükümler saklı kalmak kaydıyla yabancı ülke sosyal güvenlik mevzuatına tabi olup olmadıklarına bakılmaksızın Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılacaklardır.
2-Yabancı ülke mevzuatına göre aylık alanlar
Ülkemiz ile arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerden aylık alanlardan ülkemizde kendi adına ve hesabına bağımsız çalışacak olanlar hakkında, sosyal güvenlik sözleşmeleri, idari anlaşmalar ve protokollerde mevzuata tabi olmaya ilişkin yapılmış düzenlemelerde belirlenen esaslara göre işlem yapılacaktır.
Sosyal güvenlik sözleşmelerinde hangi ülke mevzuatına tabi olunacağına ilişkin düzenleme bulunmayan veya ülkemiz ile arasında sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerden aylık alanlar Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmaya başlamaları halinde 1/10/2008 tarihinden sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılacaktır.
Örnek 1- Ülkemiz ile arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunmayan Avustralya’dan yaşlılık aylığı almakta olan ve Türkiye’de ikamet eden kişinin 25/7/2009 tarihinde Türkiye’de başlayan basit usulde vergi mükellefiyetine istinaden 4/b kapsamında sigortalılığı aynı tarih itibariyle başlatılacaktır.
Ülkemizle arasında sosyal güvenlik sözleşmesi bulunan ülkelerde sigortalı sayılanlar, akit ülkede sigortalı olduklarını gösterir mutabakatı sağlanmış belgeyi, sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış ülkelerde sigortalı sayılanlar ise o ülkede belge vermeye yetkili kuruluşlardan alacakları sigortalı olduklarını gösterir belgeyi kendi adına ve hesabına bağımsız olarak çalıştıkları yerdeki yetkili SGİM/SGM’ye vereceklerdir.
3- Sosyal güvenlik destek primine tabi olma
1/10/2008 tarihinden önce yabancı bir ülkedeki çalışmalarından dolayı yaşlılık veya malullük aylığı almakta olanların Türkiye’de mülga 1479 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olmayı gerektirecek faaliyetlerde bulunduklarında sosyal güvenlik destek primine tabi tescillerinin yapılması, 1/10/2008 tarihinden itibaren ise bahsi geçen sigortalıların Türkiye’de kendi adına ve hesabına bağımsız faaliyetlerde bulunmaları halinde sosyal güvenlik destek primine tabi olmadan ikili sosyal güvenlik sözleşmelerinde yer alan hükümler saklı kalmak kaydıyla uzun vade sigorta kollarına tabi olarak prim ödemeleri gerekmektedir.
Örnek 1- 1/5/2000 tarihinden itibaren Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nden yaşlılık aylığı alan kişinin, Türkiye’de 20/4/2004 tarihinden itibaren şirket ortağı olması nedeniyle aynı tarih itibariyle sosyal güvenlik destek primine tabi tutulacak ve 30/9/2008 tarihi itibariyle bu kesinti sona erdirilip şirket ortaklığının devam etmesi halinde 1/10/2008 tarihi itibariyle Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı başlatılacaktır.
Örnek 2- 15/4/1998 tarihinden itibaren Kanada’dan malullük aylığı alan kişinin, Türkiye’de 10/3/2009 tarihinde gerçek usulde vergi mükellefiyeti başlaması nedeniyle sosyal güvenlik destek primine tabi olmadan 10/3/2009 tarihi itibariyle Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı başlatılacaktır.
3201 sayılı Kanuna göre borçlanma yaparak Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında aylık bağlananlardan (b) bendi kapsamında çalışması bulunan sigortalılar 1/10/2008 tarihinden itibaren (b) bendi kapsamında sosyal güvenlik destek primine tabi olarak çalışamazlar. Ancak bu sigortalıların 5997 sayılı Kanun ile değişik 3201 sayılı Kanunun 6 ncı maddesinin (B) fıkrasında yapılan düzenlemeyle 19/6/2010 tarihinden itibaren sosyal güvenlik destek primi kapsamında tescillerinin yapılması gerekmektedir.
Bu nedenle 3201 sayılı Kanuna göre borçlandıkları süreler dikkate alınarak Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında yaşlılık aylığı bağlananlardan (b) bendine tabi çalışması bulunanların 1/10/2008 tarihinden itibaren 19/6/2010 tarihine kadar (b) bendi kapsamında tescil işlemlerinin yapılması ve 19/6/2010 tarihinden itibaren ise sosyal güvenlik destek primi kapsamında sigortalı sayılmaları gerekmektedir.
Örnek 3- Yurtdışındaki çalışmalarından dolayı 1/3/2009 tarihinde 3201 sayılı Kanuna göre 4/a kapsamında borçlanma talebinde bulunarak yaşlılık aylığı bağlanan sigortalının 15/8/2009 tarihinde vergi kaydına istinaden (b) bendi kapsamında çalışması başlamıştır.
Sigortalının 15/8/2009 tarihinde (b) bendi kapsamında sigortalılığı başlatılarak 18/6/2010 tarihinde sona erdirilecek, 19/6/2009 tarihinden itibaren de sosyal güvenlik destek primi kapsamında tescili yapılacaktır.
ALTINCI KISIM
GELİR VEYA AYLIK ALMAKTA İKEN ÇALIŞMAYA BAŞLAYANLAR
1- Kanuna tabi ilk defa çalışmaya başlayıp bu Kanuna göre gelir/aylık bağlandıktan sonra yeniden çalışmaya başlayan sigortalılar
1.1- Yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra yeniden çalışmaya başlayanlar
2008 yılı Ekim ayı başından sonra Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine tabi olarak ilk defa çalışmaya başlayıp daha sonra yaşlılık aylığı bağlananlardan (b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında çalışanlar hariç, söz konusu bentler kapsamında çalışmaları nedeniyle aylıkları kesilenlerin çalıştıkları süre zarfında işverenleri tarafından aylık prim ve hizmet belgesi ile fiili hizmet süresi zammı primi hariç kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait primleri Kuruma ödenecektir.
Ancak; yaşlılık aylığı alanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerine tabi çalışmaya başlayanlar Kurumdan yazılı istekte bulundukları takdirde aylıkları kesilmeden sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışabileceklerdir.
Bunlardan, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine tabi sigortalılara ilgili yılın Ocak ayında ödenen en yüksek yaşlılık aylığından alınabilecek sosyal güvenlik destek priminden fazla olamayacak şekilde almakta oldukları aylıklarının % 15’i oranında sosyal güvenlik destek primi kesilecektir.
Ayrıca; yaşlılık aylığı alanlardan yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıklarının kesilmesi gerektiğinden, bunların sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmalarına imkan bulunmamaktadır.
Yaşlılık veya emeklilik aylığı almakta iken muhtar seçilenler sigortalı sayılmayacaklarından haklarında sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümler uygulanmayacaktır.
5997 sayılı Kanunla değişik 3201 sayılı Kanun gereğince, yurtdışında geçen sigortalılık sürelerini borçlanmak suretiyle aylık bağlananlardan 19/6/2010 tarihinden geçerli olmak üzere Türkiye’de sigortalı çalışmaya başlayanlar hakkında Kanunun sosyal güvenlik destek primine ilişkin 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi ile 5754 sayılı Kanunla değişik beşinci fıkrası ve geçici 14 üncü maddesi hükümleri uygulanacaktır.
1.2- Malullük aylığı bağlandıktan sonra yeniden çalışmaya başlayanlar
Kanunun 26 ncı maddesi gereğince malullük aylığı bağlananlardan yeniden Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentlerine tabi çalışmaya başlayanların aylıklarını kestirmeden sosyal güvenlik destek primi ödeyerek çalışmalarına imkan bulunmamaktadır.
Bu nedenle, çalışmaya başlayanların malullük aylıkları kesilecek, çalıştıkları sürede kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait primler alınacaktır.
Ayrıca; malullük aylığı alanlardan yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların da malullük aylıkları kesilecek, ancak bunların ülkemizde herhangi bir çalışması bulunmadığından bunlardan aylık almadıkları süre için herhangi bir prim alınmayacaktır.
Malullük aylığı alanlar, aylıkları kesilmeden Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (e) ve (g) bentleri kapsamında sigortalı sayılacak ve haklarında kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümler uygulanacaktır.
1.3- Sürekli iş göremezlik geliri bağlananlardan çalışmaya devam edenler
Kanunun 19 uncu maddesi gereğince sigortalıya gelir bağlanabilmesi için sigortalının çalıştığı işten ayrılması, iş yerini kapatması veya devretmesi şartı aranmamaktadır.
Bu nedenle, sürekli iş göremezlik geliri bağlandığı halde Kanun kapsamındaki çalışmasını sürdüren veya gelir bağlandıktan sonra bu Kanun kapsamında yeniden çalışmaya başlayan sigortalıların gelirleri kesilmeyeceğinden, bunlardan çalıştıkları sürece kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primi alınacaktır.
Sürekli iş göremezlik geliri alanlar gelir/aylıkları kesilmeden Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının (a), (b), (e) ve (g) bentleri kapsamında sigortalı olması halinde haklarında kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümler uygulanacaktır.
1.4- Kendi çalışmasından dolayı aylık bağlandıktan sonra kamu idarelerinde çalışmaya başlayanlar
5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesi ile emeklilik veya yaşlılık aylığı alanların aylıkları kesilmeksizin, genel bütçeye dahil daireler, katma bütçeli idareler, döner sermayeler, fonlar, belediyeler, il özel idareleri, belediyeler ve il özel idareleri tarafından kurulan birlik ve işletmeler, sosyal güvenlik kurumları, bütçeden yardım alan kuruluşlar ile özel kanunla kurulmuş diğer kamu kurum, kurul, üst kurul ve kuruluşları, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bunların bağlı ortaklıkları ile müessese ve işletmelerinde ve sermayesinin % 50’sinden fazlası kamuya ait olan diğer ortaklıklarda herhangi bir kadro, pozisyon veya görevde çalıştırılamayacağı ve görev yapamayacağı hüküm altına alınmış olup, 1/1/2005 tarihinden sonra kamu kuruluşlarında çalışmaya başlayan sigortalılar aylıklarını kestirmeden çalışmaya devam edemeyeceklerdir.
Bu nedenle, bunlardan uzun ve kısa vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası primi alınacak ve bunlar kamu idarelerinde yapmış oldukları çalışmalarından ötürü sosyal güvenlik destek primine tabi tutulmayacaklardır.
Ancak, 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinde yer alan istisna uyarınca Cumhurbaşkanlığına seçilenler, dışarıdan Bakanlar Kurulu üyeliğine atananlar, yasama organı üyeliğine seçilenler, mahalli idareler seçimleri sonucuna göre görev alanlar, sadece toplantı veya huzur ücreti ya da hakkı ödenen görevleri yürütenler ile yönetim ve denetim kurulu üyeliği ücreti karşılığında görevlendirilenler, yaş haddini aşmamış olmaları kaydıyla her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler (üniversitelerde ders ücreti karşılığı ders görevi verilenler hakkında yaş haddini aşmamış olmaları kaydı aranmaz.), vakıf üniversitelerinde görev alanlar, özel kanunlarında emeklilik veya yaşlılık aylığı kesilmeksizin çalıştırılma veya görev yapma hakkı verilenlerden Cumhurbaşkanı tarafından atananlar, Başbakan tarafından atananlar, Bakanlar Kurulu Kararı veya müşterek kararname ile atanan veya görevlendirilenler ve Türkiye Büyük Millet Meclisince yapılan seçimler sonucunda görev verilenler ile 2547 sayılı Kanunun 60 ıncı maddesinin (a) fıkrası uyarınca yasama organı üyeliğinin bitiminden sonra öğretim üyesi olarak atanmış olanların aylıkları kesilmeksizin kamu idarelerinde görev alabileceklerdir. Bunlar hakkında ilgili kanunlar ve sosyal güvenlik destek primine ilişkin hükümlerin uygulanmasına devam edilecektir.
Dostları ilə paylaş: |