Tartişma türleri



Yüklə 181,59 Kb.
səhifə3/3
tarix06.09.2018
ölçüsü181,59 Kb.
#78394
1   2   3

10. Tamlama Yanlışlıkları: Sıfat ve isim tamlamalarının aynı tamlanana bağlanması anlatım bozukluğuna yol açar. Çünkü isim tamlamalarında tamlanan iyelik eki aldığı halde, sıfat tamlamalarında tamlanan ek almaz. Dolayısıyla tamlananlar, niteliği farklı olduğundan ortak kullanılamaz.
Kaza yerine birçok askeri ve polis aracı geldi.
Kaza yerine birçok askeri araçla polis aracı geldi.

İhaleye birçok yerli ve yabancı firmalar katıldı.


İhaleye birçok yerli ve yabancı firma katıldı.

11. Eklerin Yanlış Kullanılması: Bir sözcüğe, gelmesi gereken ekin dışında yanlış bir ekin getirilmesi de kimi zaman anlatım bozukluğuna yol açar.

Her insan çevreyi korumak ve doğanın kirletilmesini önlemek için gerekli duyarlılığı göstermesi gerekir.


Her insanın, çevreyi korumak ve doğanın kirletilmesini önlemek için gerekli duyarlılığı göstermesi gerekir.
Sorun arkadaşlarımızın bizi bu konuda iyi aydınlatmamış olduğundan kaynaklanıyor.
Sorun arkadaşlarımızın bizi bu konuda iyi aydınlatmamış olmasından kaynaklanıyor.

12. Öğe Eksikliklerinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları:
a) Yüklem Eksikliği: 
Sinemada sigara ve kabuklu yemiş yenmez.
Sinemada sigara içilmez ve kabuklu yemiş yenmez.
Çok az veya hiç çalışmadan sınava girdiler.
Çok az çalışarak veya hiç çalışmadan sınava girdiler.

b) Özne Eksikliği: 
Annemin sinirleri epeyce bozulmuş ve çok üzülmüştü.
Annemin sinirleri epeyce bozulmuş ve annem çok üzülmüştü.
Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve ikinci baskıya girecek.
Kitaptaki yanlışlar düzeltilecek ve kitap ikinci baskıya girecek.

Özne Yüklem Uyumsuzluğu (Uyuşmazlığı): İyi bir cümlede tekillik-çoğulluk, olumluluk-olumsuzluk ve şahıs bakımından özne ile yüklem arasında bir uyum olması gerekir. Eğer özne ile yüklem arasında bir uyum yoksa, anlatım bozukluğu olur.
* Cümlede özne tekilse yüklem de tekil; özne çoğulsa yüklem de çoğul olur.
Kardeşim bugün evde kalacak.
Özne Tekil Yüklem Tekil
Dostlar yıllar sonra bir araya geldiler.
Özne Çoğul Yüklem Çoğul

* Bitki, hayvan, organ, cansız varlıklar ve zaman adları, çoğul özne olarak kullanıldığında yüklem tekil olur.


Meyveler bu yıl geç çiçek açtı.
Özne bitki çoğul Yüklem tekil
Köpekler sabaha kadar havladı.
Özne hayvan çoğul Yüklem tekil

* Söze saygı, alay ya da küçümseme anlamı katılmak istenirse özne tekil, yüklem çoğul olur.


Beyefendi hala kalkmadılar mı?
Özne tekil Yüklem çoğul
Ayşe Hanım henüz gelmediler.
Özne tekil Yüklem çoğul

c) Nesne Eksikliği: 
Kızına sarıldı, doyasıya öptü.
Kızına sarıldı, onu doyasıya öptü.
Buna ancak öğretmen karar verir ve uygular.
Buna ancak öğretmen karar verir ve bunu uygular.

d) Dolaylı Tümleç Eksikliği: 
Nazlı kardeşini çok sever, sık sık armağanlar alırdı. 
Nazlı kardeşini çok sever, ona sık sık armağanlar alırdı.
Alanya’yı çok sevmişti, dönmeyi düşünmüyordu.
Alanya’yı çok sevmişti, Alanya’dan dönmeyi düşünmüyordu.

e) Zarf Tümleci Eksikliği:
Her zaman senin yanındayım, seni yalnız bırakmayacağım. 
Her zaman senin yanındayım, hiçbir zaman seni yalnız bırakmayacağım. 
Hiçbir zaman kendini düşünmedi, ailesinin mutluluğu için çalıştı.
Hiçbir zaman kendini düşünmedi, her zaman ailesinin mutluluğu için çalıştı.

f) Edat Tümleci Eksikliği: 
Eşimi çok severim; her konuda çok iyi anlaşırız.
Eşimi çok severim; onunla her konuda çok iyi anlaşırız.
Bu güçlüklere nasıl göğüs gerdi, nasıl başa çıktı?
Bu güçlüklere nasıl göğüs gerdi, bu güçlüklerle nasıl başa çıktı?

13. Ek Fiil Eksikliğinden Kaynaklanan Anlatım Bozuklukları: Sıralı isim cümlelerinde ek fiilin kullanılmaması anlatım bozukluğu oluşturur.
Bakışları güzel; ama dostça değildi.
Bakışları güzeldi; ama dostça değildi.
Hava açık; ama sıcak değildi.
Hava açıktı; ama sıcak değildi.
8)Anlatımın oluşumu:

*Bir metinde dil öğelerinin dil bilgisi kurallarına uyularak yan yana getirilmesine “bağlaşıklık” (dil bilgisi bağlantısı) denir.

 

Ya biz yolumuz – un  son–u–n-a  var-madan  gece  olursa!



 

 

Verilen cümledeki dil öğeleri dil bilgisi kurallarına uyularak yan yana getirilmesiyle bağlaşıklık sağlanmıştır.



*Bir metin yalnızca dil bilgisi kurallarına göre düzenlenmez.Dil öğelerinin ifade ettikleri husus ve durumlar arasında anlam bağıntıları da vardır.Bu anlam bağıntılarına bağdaşıklık denir.Kelimelerin yeni bir anlam ifade etmek için yan yana getirerek oluşturduğu söz gruplarına bağdaştırma denir.

  Dil tek tek kelimelerle konuşulmaz.Bir kavramı anlatması  için birden fazla kelime yan yana getirilerek bir şey anlatılır.”Ben dergiye yetiştirmek için gün boyu evde zorlukla bir hikaye yazdım” cümlesindeki dil öğeleri (Ben ,dergi, yetiştirmek ,için ,gün boyu ,ev, zorlukla ,bir hikaye ,yazmak) arasında anlam ilişkisi vardır.”Hikaye “yazılan bir şeydir.Bir “yer”de yazılır mesela “ev”de …Öylesine de yazılabilir bir yere “yetiştirmek için “de yazılabilir.Yetiştirilecek yer bit matbaa,arkadaş ,öğretmen ,okulda olabilir bir “dergi” de olabilir.Yazarken “zorluk” da çekilebilir ,kolaycada yazılabilir.İşte bu cümleyi oluşturan on bir kelimenin bir merkezde anlamlanmasına “ bağdaştırma” denir.

*Bağdaştırmalar, dilde yaygın olarak kullanılan ifadelerle oluşabildiği gibi birbiriyle uyuşmayan kelimelerden de oluşabilir.

 


 

           Çalı demeti                                          Korkunç kıyafet

          Ekili tarla             Alışılmış                   Manyak film             Alışılmamış

           Kurumuş göller     Bağdaştırma            Masun bir ıssızlık    Bağdaştırma

 

*Kelime ,kelime grupları yada cümlelerin metinde bulunduğu yere bağlı olarak farklı anlamlar kazanmasına “bağlam” denir.



 Arabam sıfırdır bir sorun çıkarmaz.     “sıfır” kelimesi cümlelerde 

Öğrencilerimden üç kişi sıfır aldı.           kullanışına göre anlam kazanır.

 

AD AKTARMASI (MECAZ-I MÜRSEL)

Bir kavramın doğrudan doğruya onu gösteren göstergeyle değil, ilgili, bağlantılı olduğu bir başka göstergeyle dile getirilmesidir.

a)Kelimenin gerçek anlamı dışındaki bir anlam kastedilmeli.

b) Hakikî (gerçek) anlam ile mecazî anlam arasında –benzerlik dışında- bir ilgi bulunmalı.

c) Gerçek anlamın anlaşılmasına bir engel bulunmalıdır.

Gözyaşı dökmek: ağlamak

Sandık başına gitmek: seçime katılmak

Dün gece Mozart’ı dinledim.

Çatma kurban olayım ey nazlı hilal!

Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı.

Bütün aile onun eline bakıyor.

O kalemiyle hayatını sürdürüyor.



Bütün-parça ilgisi: Alnı secdeye varmadan göçtü.

Mahal ilgisi: Ahmet dersten çıktı. Sobayı yaktı.

Sebep-sonuç ilişkisi: Bereket yağıyor.

Genel anlam-özel anlam ilişkisi: Bu akşam çorbayı bizde içelim.
DEYİM AKTARMASI

Aralarında uzak-yakın ilgi bulunan (benzerlik, işlev yakınlığı) iki şey arasında bir benzetme yoluyla ilişki kurarak birinin adını ötekine aktarma eğilimi sonucunda oluşan bir dil olayıdır.

Deyim Aktarması beş şekilde olur.

a) İstiare

Sabahtan uğradım ben bir fidana

Dedim mahmur musun dedi ki yok yok
Erzurum’da geçit vermez kaşlarının ardında

Derindir karanlıktır ıssızdır gözleri

Serv-i hıramân, mâh, la’l…

b) Kişileştirme

Âheste çek kürekleri mehtâb uyanmasın

Bir âlem-i hayâle dalan âb uyanmasın (Yahya Kemal)
Ellerim takılırken rüzgarların saçına

Asıldı arabamız bir dağın yamacına (Faruk Nafiz)


c) Yan Anlam

Şişenin boynu, masanın ayağı, dağın eteği, çekmecenin gözü…


d) Somutlaştırma

sinekten yağ çıkarmak: cimrilik

iğneyle kuyu kazmak: sabırlılık

yorgunu yokuşa sürmek: zorluk çıkarmak

çanak yalayıcı
Tapduk’un tapusunda

Kul olduk kapusunda

Yunus miskin çiğ idik

Pişdik elhamdulillah



e) Duyudan Duyuya Aktarma

sıcak bir ses, çiğ renkler, tatlı söz, acı söz…




9)Anlatım Türlerinin Sınıflandırılması :
   İletişime katılan ögeler (gönderici, alıcı,ileti, kanal ,bağlam),alıcıda uyandırılmak istenen etki (konu,tema)ve anlatıcının konu veya nesne karşısındaki tavrı(üslup,anlatı m)anlatım türünü belirler.

   Bir anlatımda amacımız heyecanlandırmak ise  o şeyi olay veya olaylar yoluyla okuyanları adeta olayı yaşayacak bir şekilde hikaye ederiz.Okuyanları bir hayal vasıtasıyla ilişkilendirmek, o şeyi gözleri önünde canlandırmak istiyorsak ,sanatlı ,imalı ifade kullanarak onu bir tablo gibi canlandırarak betimleriz.Amacımız ise sanatsız ve açık bir ifadeyle doğrudan doğruya anlatma yolunu tercih ederiz.Verilen bilgi ve haberler konusunda okuyanları inandırmak istiyorsak amacımızı ispat ve delillerle ifade ederiz.Anlatı m türleri:

·        Öyküleyici anlatım

·        Betimleyici anlatım

·        Göstermeye bağlı anlatım

·        Öğretici anlatım

·        Açıklayıcı anlatım

·        Kanıtlayıcı anlatım

·        Tartışmacı anlatım

·        Coşku ve heyecana bağlı anlatım

·        Destansı anlatım

·        Acı ve hüzün verici anlatım

·        Düşsel anlatım

·        Mizahi anlatım

·        Emir edici anlatım

·        Söyleşmeye bağlı anlatım

·        Gelecekten söz eden anlatım …vb

Not: Hikayede betimleyici-öyküleyici anlatım

         Makalede kanıtlayıcı-açıklayıcı anlatım   kullanılır.


ANLATIM TÜRLERİ
1-BETİMLEYİCİ ANLATIM
Özellikleri:
1.Betimlemeler açıklayıcı ve sanatsal betimleme olmak üzere ikiye ayrılır.
2.kişinin iç dünyasını anlatan betimlemelere tahlil(ruhsal portre) denir.
3.Kişinin dış görünüşünü anlatan betimlemelere simgesel betimleme denir.
4.Roman, hikâye, tiyatro, gezi yazısı, Şiir gibi türlerde kullanılır.
5.Kelimenin yan ve mecaz anlamlarına yer verilebilir.

Sanatsal Betimleme:
1.İzlenim kazandırmak amacıyla yazılır.
2.Değişik duyulara seslenen özel ayrıntılar üzerinde durulur.
3.Ayrıntılar sübjektif olarak verilir.
4.Amaç sanat yapmaktır.
Açıklayıcı Betimleme:
1.Bilgi vermek amacıyla yazılır.
2.Genel ayrıntılar üzerinde durulur.
3. Ayrıntılar objektif (olduğu gibi)olarak verilir.
4.Amaç sanat yapmak için değil, bir konu hakkında bilgi vermektir.
5. Değişik duyulara seslenen özel ayrıntılar üzerinde durulmaz.
6.Betimlenecek varlığa kişisel duygu ve düşünceler katılmaz.

2-ÖYKÜLEYİCİ ANLATIM
Özellikleri:
1.Olay, kişi, mekân ve zaman ortak öğeleridir.
2.Olaylar birinci şahsın ağzından anlatılabilir.(Anlatıcı olay kahramanlarından biridir)
3.Sanat metinleri öyküleyici anlatımla yazılır.
4.Olaylar ilahi bakış açısıyla anlatılabilir.
5.Olaylar 3.şahsın ağzından anlatılabilir.(Olan biten bir kamera sessizliğiyle izlenip anlatılır
6. Kişi, mekân ve zaman olay ve olay örgüsünü oluşturmak için kullanılan ögelerdir.
7.Öyküleyici anlatım hikâye, roman, anı, söyleşi, görüşme(mülakat) gibi metin türlerinde kullanılır.
8.Öyküleyici anlatımda bir olayın olması şarttır.
9.Yaşanmış olaylarda olay zincir, kurgulanmış olaylarda olay zinciri vardır.
10. 3.Şahıs anlatımda anlatıcı her şeyi bilir.
11. Öyküleyici anlatım sanat metinlerinde ve öğretici metinlerde kullanılır.
12.Sanat metinlerinde anlatıcı kurmaca kişi öyküleyici metinlerde ise gerçek bir kişidir.
13.Kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır.
3-COŞKU VE HEYECANA BAĞLI (LİRİK) ANLATIM
Özellikleri:
1.Lirik anlatımda dil “heyecana bağlı işlev”de kullanılır.
2.Coşku ve heyecana bağlı anlatım daha çok şiir, roman, hikâye, tiyatro türlerinde kullanılır.
3.Öyküleyici anlatımda bir olay ve durumun anlatılması; betimleyici anlatımda kişi, durum ve varlıkların betimlenmesi; lirik anlatımda ise duyguların ifade edilmesi esastır.
4. Coşku ve heyecana bağlı anlatımlarda kelimeler daha çok mecaz ve yan anlamda kullanılır.
5.Öyküleyici anlatımlarda olay ve durumlar anlatılırken duygusal düşünceler katılmaz. Coşku ve heyecana bağlı anlatımda duygular ve içinde bulunulan ruh hali yansıtılır.
4-DESTANSI(EPİK)ANLATIM
Özellikleri:
1.Olağanüstü olaylar ve kişiler anlatılır.
2.Destan türünün yiğitçe havası vardır.
3.Yapıp etmeler yani fiiller ön plandadır.
4.Tarihi konular ve kahramanlıklar işlenir.
5.Etkileyici bir özellik taşır.
6.Sürekli hareket vardır.
7.Kelimeler mecaz ve yan anlamlarda kullanılabilirler.
8 Şiir, destan roman, hikâye, tiyatro, destansı anlatımın kullanıldığı türlerdir.
9.Anlatımda abartıya yer verilebilir.
10.Sanatlı bir dil kullanılır.
5-EMREDİCİ ANLATIM
Özellikleri:
1.Dil alıcıyı harekete geçirme işlevinde kullanılır.
2.Emir, telkin, öneri anlamı taşıyan ifadeler yer verilir.
3.Öğretici ve açıklayıcı yönleri vardır.
4.Cümlelerde fiiller hakimdir.
5.Uyulması beklenen bir üslubu vardır.(Zorlama anlamı vardır)
6.Sosyal hayatın düzenlenmesinde emredici anlatım kullanılır.
7.Trafik kuralları, bazı eşyaların kullanma kılavuzları, ilaçların kullanma kılavuzları emredici anlatıma örnek verilebilir.
6-ÖĞRETİCİ ANLATIM
Özellikleri:
1.Dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır.
2.Söz sanatlarına, kelimelerin mecaz anlamlarına yer verilmez.
3.Verilen bilgiler örneklerle ve tanımlarla pekiştirilir.
4.Daha çok nesnel cümleler kullanılır.
5.Açıklama, aydınlatma, bilgi verme amaçlarıyla yazılır.
6.Öğretici metnin anlaşılması ve yorumlanması için okuyucunun verilen bilgiyi kavrayabilecek birikime sahip olması gerekir.
7.İfade hiçbir engele uğramadan akıp gider.
8.Gereksiz söz tekrarı yapılmaz.
9.Ses akışını bozan, söylenmesi güç sesler ve kelimeler yoktur.
10.Dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür.
11.Düşünce ve duygular kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir.
12.Bu anlatım türü daha çok ansiklopedilerde ve ders kitaplarında kullanılır.
13.Tarihi metinler, Felsefi metinler, Bilimsel metinler gibi bölümleri vardır.
7-TARTIŞMACI ANLATIM
Özellikleri:
1.Dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır.
2.Düşünce ve duygular kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir.
3.Dil ve ifade sade, gösterişsiz ve pürüzsüzdür.
4.Gereksiz ifadelere yer verilmez.
5.Karmaşık ve anlaşılması güç cümleler kullanılmaz.
6.Ses akışını bozan, söylenmesi güç sesler ve kelimeler yoktur.
7.Savunulan ve karşı çıkılan görüşlere yer verilir.
8.İki farklı bakış açısının olduğu konular bu türde işlenmeye daha elverişlidir.
9.Fıkra, deneme, makale, röportaj gibi türlerde kullanılır.
10.Yeteneğe, bilgi ve deneyime göre yöntem belirlenir.
11.Eleştirici bir bakış açısıyla yazılırlar. Anlatım tarzı sohbete varabilir.
12.İhtimal bildirmeyen, kesin, kanıtlanmış bilgiler kullanılır.
8-KANITLAYICI ANLATIM
Özellikleri:
1.İnandırma, aydınlatma, kendi görüşünü kabul ettirme amaç edinilir.
2.Kavramları tanımlama ve açıklama önemlidir.
3.Okuyucu ve dinleyiciyi ikna etmek, düşündürmek ve üzerinde durulan konudan uzaklaşmamak için bazı kelime, kelime grupları ve cümleler tekrar edilir.
4. Konuşmacı ve yazar üzerinde durduğu konuyu aydınlatmak ve düşüncelerini kabul ettirmek için örneklere başvurur.
5.Konuşmacı ve yazar konuyu aydınlatmak maksadıyla farklı kişilerin düşüncelerine müracaat eder.
6.Kelimeler ve kelime grupları gerçek anlamında kullanılır.
7.Dil daha çok göndergesel işlevde kullanılır.
8. ”Tanımlama, açıklayıcı betimleme, sınıflandırma örneklendirme, karşılaştırma, tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma “ gibi düşünceyi geliştirme yollarından faydalanılır.
9.Kanıtlayıcı anlatımda hitap edilen toplumun kültür düzeyi ve beklentileri önemlidir.
9-DÜŞSEL (FANTASTİK) ANLATIM
Düşsel Anlatımın Özellikleri:

1.D.A.da konu; olağanüstü ve fantastik özelliklere sahip, hayal ürünüdür.


2.Zaman belirli ya da belirsizdir; olağanüstü özelliklere sahip olabilir.
3.Mekân, olağanüstü, düşsel öğelerden oluşmuş olabilir. Mekân günlük yaşamda karşılaşamayacağımız niteliktedir.
4.Kişiler çoğu zaman gerçekten uzak kişilerdir. Olağanüstü nitelikte olabilirler.
5.Düşsel anlatımda hayal, varsayım, abartma, kişileştirme gibi unsurlar çok kullanılır.
6.Daha çok di’ li veya miş’li geçmiş zaman kipi kullanılır.
Örnekler: Harry Potter, Yüzüklerin Efendisi, Gora, E.T,Yıldız Savaşları

Düşsel Anlatımla; Düşsel Olmayan Metinlerin Benzer Ve Farklı Yönleri:



Benzerlikleri:
Her iki anlatımda da yapıyı meydana getiren ögeler (kişi,zaman,mekan,ve olay örgüsü)aynıdır.

Farklılıkları:
1.Düşsel anlatımda: D.A.da konu; olağanüstü ve fantastik özelliklere sahip,hayal ürünüdür.
Düşsel Olmayan Anlatımda: Konu yaşanmış ya da yaşanabilir olmalıdır. Günlük yaşama ait unsurlar konu olabilir.

2. Düşsel anlatımda: Tema hayali unsurlardan oluşur
Düşsel Olmayan Anlatımda: Tema konuyla ilgili olarak günlük yaşama ait, yaşanabilir özelliktedir.

3. Düşsel anlatımda: Zaman belirli ya da belirsizdir. Bazen zaman ötesi nitelikler taşır.
Düşsel Olmayan Anlatımda: Zaman belirli ya da belirsizdir. İçinde bulunduğumuz zamanın özelliklerine sahiptir.

4. Düşsel anlatımda: Mekân olağanüstü, düşsel ögelerden oluşmuş olabilir. Mekân günlük yaşamda karşılaşamayacağımız niteliktedir.
Düşsel Olmayan Anlatımda: Mekân, olağanüstü düşsel ögelerden uzak sıradan, günlük yaşamda karşılaşacağımız mekânlardır.

5. Düşsel anlatımda: Kişiler çoğu zaman gerçekten uzak kişilerdir. Olağanüstü nitelikte olabilirler.
Düşsel Olmayan Anlatımda: Kişiler gerçekte olabilecek, sıradan, günlük yaşamda karşılaşabileceğimiz kişilerdir.
10-GELECEKTEN SÖZ EDEN ANLATIM
Gelecekten söz eden anlatımın kullanıldığı metin türleri: roman, hikâye, tiyatro, şiir, deneme

Gelecekten söz eden metinlerin ortak özellikleri:
1. Gelecekten söz eden metinler varsayım ile oluşmuştur.
2. Gelecekten söz eder.
3. Verilerden yola çıkılarak geleceğe ait tahmin yapılabilir.
4. Olandan çok olması istenilen anlatılır.
5. Gerçekleşmesi mümkün olmayan tasarı ve düşünceler(ÜTOPYA) anlatılır.
6. Genellikle gelecek zaman ifadesi kullanılır.

“Gelecekten söz eden anlatım” ile “Düşsel anlatım” arasındaki benzerlik ve farklılıklar: Gelecekten söz eden anlatımda ve düşsel anlatımda kişinin kendi hayal dünyasındakiler dile getirilir ve buna göre bir anlatım yolu seçilir. Düşsel anlatımda gerçeklikle ilgisi olmayan tamamen çağrışımlara dayalı olaylar, kişiler, zamanlar anlatılır ve bu yapı unsuruyla konu ve tema oluşturulur. Gelecekten söz eden anlatımda ise gerçeklerden yola çıkılarak tahmine dayalı bir anlatım yolu benimsenir. Yani gelecekten söz eden anlatım gerçeğe daha yakındır.


11-SÖYLEŞMEYE BAĞLI ANLATIMLA OLUŞTURULMUŞ METİNLERİN ÖZELLİKLERİ
1.Jest ve mimikler anlatımın gücünü arttırır.
2.Sohbet, mülakat ve diyalog, monolog metinleri söyleşmeye bağlıdır.
3.Karşılıklı konuşmalar, bağlama ve konuşulan kişiye göre değişebilir.
4.Görme ve işitmeyle kurulan iletişim önemlidir.
5.Vurgu ve tonlama önemlidir.
6.Hikâye Roman Tiyatro, Mülakat, Röportaj, Monolog söyleşmeye bağlı anlatımın kullanıldığı metin türleridir.
7.Roman, hikâye ve tiyatrolardaki karşılıklı konuşmalara diyalog, iç konuşmalara ise monolog denir.
8.Tekrarlar söyleşmeye bağlı anlatımlarda ifadeyi kuvvetlendirir.
9.Söyleşmeye bağlı metinlerde anlatımın süresi sınırlandırılmalıdır.
12-MİZAHİ ANLATIM
Özellikleri:
1.Okuyucuda uyandırılmak istenen etkiye göre düzenlenir.
2.Ses, taklit, hareket ve konuşma önemlidir.
3.Mizahi unsurlarda gerçekten sapma vardır.
4.Mizahi unsurları oluşturmada karşılaştırmalar, durumlar, hareketler, kelime ve kelime gruplarından yararlanılabilir.
5.Amaç okuyucuyu düşündürmek ve eğlendirmektir.
6. Roman, hikâye, tiyatro, şiir, deneme gibi türlerde kullanılır.
7.Mizahi anlatımlarda dil bir olayı anlatmak için kullanılır.(sanatsal, edebi işlevlerde kull.)




Not:

Arşivini bizimle paylaşan Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenimiz Sayın Emir Hüseyin Yiğit’e teşekkür ederiz.




10. Sınıf Dil ve Anlatım Dersi Dil (Dil Bilgisi) konularına ulaşmak için aşağıdaki bağlantıya tıklayınız.

http://www.edebiderya.com/sub2.php?cat_id=30

www.edebiderya.com

Edebiyat, Eğitim ve Sanat Sitesi - Edebi Derya | Edebiyat, Eğitim ve Sanat Adına Her şey Olmasa da Birçok Şey...





Yüklə 181,59 Kb.

Dostları ilə paylaş:
1   2   3




Verilənlər bazası müəlliflik hüququ ilə müdafiə olunur ©muhaz.org 2024
rəhbərliyinə müraciət

gir | qeydiyyatdan keç
    Ana səhifə


yükləyin