İmam Hadi’nin İmlasıyla 120 Ciltlik Tefsir
İbn Şehraşub, Hasan b. Halid Berki’nin hayat hikayesinde şöyle demiştir: “Kitaplarından biri olan, İmam’ın (a.s) imla edip yazdırdığı Tefsiru’l-Askeri 120 cilttir.”248 Basılmış ve elde mevcut olan İmam Hasan Askeri’ye (a.s) ait tefsirin bir kısmının mı 120 cilt olduğu, yoksa başka bir ihtimal mi bulunduğu meselesi tartışmalıdır. Muhaddis Nuri (r.h) mevcut tefsiri onun bir bölümü kabul etmiş ve İbn Şehraşub’un sözünden şunu çıkarmıştır: İmam Hasan Askeri’ye ait tefsir daha büyük ve kapsamlıydı. Eldeki mevcut miktarla -Hamd suresi tefsiri ve Bakara suresinin bir kısmı- sınırlı değildir.249 Fakat ünlü kitabiyatçı Şeyh Ağabozorg Tehrani,250 120 ciltlik bu tefsiri mevcut tefsirden başka bir tefsir saymıştır. Onu İmam Hadi’nin imlası ve Hasan b. Halid Berki’nin yazısıyla, mevcut tefsiri ise İmam Hasan Askeri’nin (a.s) imla edip yazdırmasını ve Hazret’in Şiilerinden iki kişinin, Ebu Yakub Yusuf b. Muhammed b. Ziyad ile Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Seyyar’ın yazısıyla kaleme aldırmasını buna delil kabul etmiştir. Bu konudaki delinin özeti şudur:
İbn Şehraşub’un kelamında bahsi geçen “Tefsiru’l-Askeri”yi zikrettikten sonra şöyle buyurmuştur: “Görünen o ki Askeri’den murat, Asker ve Askeri lakabı da bulunan İmam Hadi’dir (a.s) . Çünkü İbn Şehraşub şöyle demiştir: Bu tefsir, Muhammed b. Halid Berki’nin kardeşi Hasan b. Halid Berki’nin kitaplarındandır.” Muhammed b. Hadi, Şeyh’in Rical kitabında açıkladığı gibi üç İmamın (Kazım, Rıza ve Cevad, aleyhimüsselam) ashabından idi. Bu izahtan anlaşılıyor ki o İmam Hadi’den (a.s) rivayet etmemiştir. Ama Hasan b. Halid’in yaşı, Necaşi’nin zikretme sırasından anlaşıldığı kadarıyla, kardeşi Muhammed’den daha küçük ve diğer kardeşinden daha büyüktü. Hasan, kardeşi Muhammed Baki’den sonra idi ve İmam Hadi’nin (a.s) asrını idrak etmişti. Hazret’in hizmetiyle müşerref olmuş ve onunla imamet zamanından başlayıp vefatına yakın döneme kadar onun yanında, bu müddet boyunca Hazret’in imla buyurduğu tefsirin o miktarını 120 cilt halinde yazmaya muvaffak olmuştu. Öyleyse hem bu tefsirin Hasan b. Halid’e nispet edilmesi ve kitapları arasında sayılması -İbn Şehraşub’un dediği gibi- doğrudur, hem de “Tefsiru’l-Askeri”nin ona ait kabul edilmesi doğrudur. Çünkü İmam Hadi (a.s) onu imla edip yazdırmıştır. Fakat İmam Hasan Askeri’nin (a.s) asrını idrak etmiş olması ve bu tefsiri onun imlasıyla yazması çok uzak bir ihtimaldir. Zira kardeşi Muhammed, İmam Kazım’ın (a.s) ashabından olması nedeniyle Hazret’in vefatı sırasında (sene 183) yaklaşık yirmi yaşındaydı. İmam Cevad’ın vefatı sırasında ise (sene 220) ortalama altmış yaşında ömrünün son yıllarındaydı. Sonuç itibariyle İmam Hadi’den (a.s) rivayet etme fırsatını bulamadı. Ama Hasan, Muhammed’den iki veya üç yıl daha büyük olduğundan kardeşinden sonra on veya yirmi ya da otuz, yahut da İmam Hadi’nin (a.s) vefat senesine kadar yaklaşık otuz beş sene boyunca kalmış olmalıdır. Ama onun İmam Hadi’den (a.s) sonra kalması, İmam Askeri’nin (a.s) imamet asrını idrak etmesi ve o uzun ömürden sonra yaklaşık yedi yıl boyunca 120 ciltlik tefsiri Hazret’in imla ettirmesiyle yazması çok uzak ihtimaldir. Şu halde o tefsiri imla ettirip yazdıranın İmam Hadi (a.s) olduğu anlaşılmaktadır. Tefsirin hiçbir cildinden geriye iz kalmamıştır. Elimizde mevcut olan ve defalarca basılan tefsir ise o büyük tefsirin parçası değildir. Çünkü bu tefsirin başında, onu Ebu Muhammed Hasan’ın (a.s), sadece, babaları tarafından eğitim için Hazret’in yanına bırakılmış iki evlada, yaklaşık yedi yıl süren (254-260) imameti müddetince imla ettirdiği, o ikisinin de yazdığı ve Esterabad’a döndükten sonra onu müfessir Esterabadi ve başkalarına rivayet ettikleri ayrıntısıyla anlatılmıştır. Bu tefsirde Hasan b. Halid Berki’nin rivayetine ve onun İmam Hasan Askeri’den (a.s) rivayet dinlemek üzere bu ikisine katıldığına dair hiçbir işaret yoktur. Dolayısıyla çok ciltli olmasına hiçbir engel bulunmamaktadır. Nicelik ve nitelik bakımından birbirinden farklılık taşıyan, her birinin imla ettireni, imla edeni, yazanı ve rivayet edeninin diğerinden farklı olduğu bu iki tefsirin çok ciltli olduğu tahmin edilmektedir.251
Sadece İbn Şehraşub’un böyle bir tefsirden haberdar bulunduğu ve onun da bu haber-i vahidin kökeni olduğu dikkate alınırsa “Tefsiru’l-Askeri” adında 120 ciltlik bir tefsirin varlığı kuşkuludur ve kesin değildir. Fakat varolduğu farzedilirse Ağabozorg Tehrani’nin (r.h) istidlali güçlü ve sağlamdır. Özellikle Hasan b. Halid’in hayat hikayesinde ve 120 ciltlik Tefsiru’l-Askeri’nin Ebu Yakub Yusuf b. Muhammed b. Ziyad ve Ebu’l-Hasan Ali b. Muhammed b. Seyyar’dan nakledilen haberinde, onların İmam Hasan Askeri’nin (a.s) yanına gelme öyküsü ve Hazret’ten yedi yıl boyunca tefsir öğrenmeleri rivayetinde bundan bahsedilmemiştir. Dolayısıyla bu iki tefsirin sayısı doğru görünmektedir.
Dostları ilə paylaş: |